sz YE EANDE OPEN 2 Alman - Fransız Dostluğu? Yazan: Muhittin Birgen vvelki gün Pariste Alman Fransız hariciye nazırları âra - sında bir byanname imzaland Dünkü gözetelerle neşredilen bu beyanname ii? iki memleket, aralarında artık hiç bir muallâk mesele kalmadığını tesbit ettik- ten sonra bundan böyle birbirile dost ola- rak yaşamıya karar verdiklerini resmen ilân ettiler. Avrupada, yarım asırdanberi ne zaman sulh ve harb meseleleri bahis mevzuu olsa birbirinin karşısında gö - rülen bu iki büyük kuvvet a hayet dostluğu tevsik eden böyle bir ve- sika imzalanması elbet mühim bir hâdi- sedir. Hiç değilse, bir kısım Fransız zetelerinin dedikleri gibi, hâdise ve asında Nİ » diyen ve geri Pa- ne let benim düşmanımdır!» dünyanın en karan! de bile görülmüş değildü rişte imzalanan vesikaların gelince, derecesini pek iyi biliyoruz. Da ha eskilerinden sarfı nazar, şu son yirmi senede ne kadar vesika imzalandı, ne kadar dostluk paktı, anlaşma vesikası, taahhüdname, fttifakname imzalandı ve bunların en uzunlarının bile ömrü ne kadar sürdü; bunları hep biliyoruz. Eğer iş imzaya kalacak olursa, kolay, onu her- kes veriyor. Fakat, verilen imza wuka bilinde sözü tutmıya gelince, bunu ta - mam yapan kimse bulunmadığı da bizce çek malümdur. * Şu halde imzalanan vesik, kuvveti ve pratik kıymeti h bizim, ne Almanların, ne de Fransızların fazla hayale kapılmamıza mâhal olamaz. Fakat, şimdiye kadar birbirlerine düş - man olarak bakan bu iki milletin, bugün karşı karşıya geçerek birbirlerini dost tanımıya karar vermeleri, sırf ruhi bır sahada kalmış dahi olsa, gene pek mühia bir tarih hâdisesi demektir. Bundan dolayı, bu vesika, Ah Fransa arasında kat'i bir do açılmasını temin etmese bile, yasetinin umumi istikametlerinde bir değişiklik ifade eder ki bunun ehemmi- yeti aşikârdır. Acaba değişen istikamet nedir? Merakla kendi kendimize sordu - ğumuz bu suale cevab vermek ıçin ev » velâ dünkü istikameti bilmek lâzımdır. Münih konferansıni kadar, Avrupa; Baştan başa bir nüfuz mücadelesine sah- ne oluyordu. Bu mücadelenin #ki baş pehlivanı vardı ki bunun biri Ren nehri- nin bir tarafında oturan Almanya, diğeri de öbür tarafta oturan Fransa idi. Yirmi sen devam eden bu güreşin fİk on beş se- nesinde Almanya zincirlerle bağlan olduğu için Fransa galibdi. Beş sene için- de zincirlerini parçalamış olduğu için de Münih konferansında Almanya gelib geldi ve Fransanın nüfuzu Ren nehrinin öbür tarafına münhasır kalan bir nüfuz oldu. İş bu vaziyete geldikten sonra, Al - manya Ren nehrinin şarkındaki Avru - panın, Rusya: müstesna ber tarafında, diğer milletlerle dilediği gibi münasebet | * İtelan adımla tesisinde serbest kaldı. Aldığı bu serbesti mukabilinde de Fransayı rabat bırakınız | ya karar verdi. Şimdi ne olacak? Artık mücadele bitti mi? Milletler arasında bundan böyle rekabet ve bu rekabet et- rafında bir cidal vuku bulmuyacak mı? Bu suale müsbet cevab verilemez. Rekâ- betsiz hayat ve mücadelesiz politika bu dünyanın işi değildir. Şu halde, ya Al - İçok garib eserler gösterilmektedir. Gör- İ düğünüz resim de, galerinin en muvaf- İ Almanya le Fransa arasında hesab tas- Şen olmayı unuttuysan vazife yılmazsın, amam Zondra hava Kuvvetlerinin Resim sergisi Londrada (Hava kuvvetleri resim sör- gisi) diye bir sergi açılmıştır. Burada fak olmuş eserlerinden biri telâkki olun- makta ve denizi seyretmek istiyen bir #ayyarecinin nelere sebeb olduğunu can- landırımaktadır. Alman kadın rejisör sinema payıtahtında istiskale uğradı Almanyanın tanınmış kadın sinema rejisörlerinden, ve Hitler'in sempati- sini kazanmış ilan Leni Riefenstahl, Holivud'da 2 günden fazla kalamamış, tekrar Almanyaya dönmüştür. Buna sebeb de, Holivud'daki Nazi aleyhtarı teşekküllerin, onun aleyhinde aşırı de- recede propeğanda yapmalarıdır. fiyesi ve siyasi ibra senedi teatisi, bü - bunlar dörtler anlaşmasına doğru a- r olmakla beraber henüz bu anlaşmıya varâbilmek için geçilecek yol- lar n uzun, hem de dikenlidir. Berlin - Roma ve Paris - Londra mihverleri, dört baştan da çaprast bir şekilde (birbirle- rine bağlanabilecekler mi, bağlanamıya- caklar mı? Şu dakikada en müh:m sual bulur. Bu bağlanma imkânsız de Fakat, biz onu daha ziyade müşkül gö - tamamen yapmış sa- N SON POST» ieietrieleie l een Hergün bir fıkra Akıllı köpekler İki Marsilyah konuşuyorlardı. Bi- rinci Marsilyalı: -— Benim bir köpeğim var.. çok & kılhdır, dedi, Kendisine bir jrank ve- ririm, tütüncüye gider, bir frankhık tütün alır, getirir. İkinci Marsilya güldü: — Senin köpeğin, benimkinin ya- rmda hiç kalır. Köpeğine, tütün al ması için bir frank verdiğini gören benim köpeğim; yolda seninkini kan- dırıyor.. bir frangı alıp, yerine yarım frank veriyor. Köpeğin de; sana bir İranlık yerine yarım franklık tütün akıyor. esmeatire Pedelbot şampiyonu Güzel Amerikalı v) ; i Amerikalı Mari Hovkins, 900 mü - sabık arasında Kaliforniyanın Pedelbot şampiyonluğunu kazanmıştır. Amerikada mali bir rezalet Amerikanın tanınmış sigortacılarından, ve sinema yıldızı Loretta Young'un müs- » İtakbel mşanlısı Bukner, Amerika dahi - linde yanlış haberler işae ederek, binler- AŞ Somurtan ölümün ZEN —— Birincikânun 8 , Fransız darbı meseli Sözün Kısası Musib bir karar ni E Talu İl stanbul valiliği, mülga Viyana sefi” liği, Köstence konsolosluğu, faian lân gibi bir takım memuriyetlerde bul nanlunn €sas vazifelerini niçin 'Yİ edemediklerini inceliyenler, bunun ba Uca sebebi olarak şunu keşfetmişir” Gelip giden kodamanları karşılay(P ğurlamaktan, biçarelerin iş görmeğ€ kitleri kalmıyor! i Hakikaten de öyle idi. Meselâ bir tanbul valisinin, memuriyeti devam en sık gördüğü yerler Haydarpaşa ve a keci garlarile Galata rıhtımından igo kalıyordu. Ve ayni zamanda Beledi retsi de bulunan valinin, İstikbale maktan, şehrin halini görmeğe vakti eşiğinde, gülen hayatın Içinde amm — Boynunda 1,5 Milyonluk inci Taşıyan kadın Londrada verilen «Mücevtırler süva »- re sinde, şehrin tanınmış kadınları en nadide elması, pırlantalarını takarak sü- vareye gelmişler, türlü türlü elektrik zi- yalarının bu mücevherler üzerinde yarat- tığı nakışlı ve göz kamaştırıcı işık oyun- larile kendilerini seyredenleri hayretten hayrete düşürmüşlerdir. Filvaki resmini gördüğünüz Leydinin boynunda tam bir milyon iki yüz bin Türk lirası değerin- de, ve adedi 500 zü bulan hakiki inci gö- rülmüştür. Garib bir tayyare kazası Berlinden Atinaya gitmekte olan bir Alman tayyaresi, kesif bir sis yüzünden, Viyananın hava meydanı civarında bir Yunan bir kumaş fabrikasının midürü, büyük bir soğukkanlılıkla tayfalardan 4 kişiyi ve yolculardan da 3 ünü kurtarmıya muvaffak olmuştur. İşin garibi, başka bir tayyare kazası hakkında tedkikatta bu - lunarak ayni tayyare ile İngiltereye dön- mekte olan İngiliz hava müfettişlerimden yüzbaşı Wilkins de, kazaya uğradığı hal- de burnu bile kanamamıştır. Futbol seyircilerinin garib bir protestosu valimizle behemehal gül lâkin buna muvaffak ata, benim bir arkadaşi İşaya devam et, mutlaka rastlarsın! İN Haber aldım Xi valilerle polis müâüü leri, badema bu istikbal ve teşyi VE A lerinden atfedileceklermiş. o Demok y mefhumuna çok uygun düşen bu Kâ” memnuniyetle karşılamamak ei değildir, Devlet ve hükümet relsleri için, bir beldenin huzuru, as vy r ve ıslahı ile birinci derecede “X ir memuru işinden oalıkoyr” we isiz tedirgin etmek ms” İbir şeydir. Diğer taraftan cümburifi (memurun istikbalini, âmirlerin istikt İne bağlıyan bir rejim değildir. O. A9 çakanları değil, vazifesini hakkile gö eri takdir ve terfih eder. Ben, sevdi wi yahud ki hürmet ettiğim bir zatı Kar ve uğurlarım. Bu nezaket ve vefak v icabıdır, Lâkin işimi, gücümü bırak, hergün. her saat, zırt zırt garleri" şarşam, nihayet benim o sevdiğim VE dığım zatlara karşı ibraz ettiğim Pi yi tin ve izhar eylediğim duygunun dA meti kalmaz, değil mi? Onun için hükümetimizin vermiş oi Bu (men'i teşyi ve istikbal) karari yerinde ve işlerin selâmet ve intizar kımından fevkalâde musibdir. e Sayın Çelâl Bayar gibi son derce rookrat ve vazife hususunda mu ve ciddi bir Başvekilin, valileri kış hademeliği. nden ve «selâm ğe ndan kurtarıp, işlerine güçlerine elle sarılmak imkânını kendilerine mesi herkes tarafından şükranla K lanacaktır. > Şile yatı okulunda trahom vak'ası görüldü Şile köy yatı okulunda trahom “ alarına tesadü? edilmiş, Maarif Teti umumi müfetti din, ilk tedrisat müfettişi İzzet, ye müdürlüğü (doktorlarından derhal vak'a mahalline gönderi “Yatı okulurda yapılan araştırma di trahom vak'asına rastlanmış, lar tecrid olunmuştur. Ve E g 8 Ta ELE Ş Xi Teşkilâtlandırma müdürü şehrimize geldi İktsad Vekâleti O teşkilât” yy müdürü Servet, dün Ankaradan “gi * mize gelmiştir. Teşkilâtlandırms yi dürü, şehrimizde birkaç gün ## A ve muhtelif işler hakkında | tef yapacaktır. İenensarssssunsranensasananasene sanane sanayi TAKVİM ce sigortalının. zararına iki yüz bin İn -| İngilterede bir futbol maçı esnasında, giliz rası para kazanmak suçile Ame -| hakemin veri bir cezayı hoş görmiyen rikaya gelirken, vapurda bir arkadaşile | seyirciler, taçtan atılan topu yakalamış- birlikte tevkif edilmiştir. lar, protesto makamında olarak, topu 89- Bunun üzerine Loretta, eBükneri, se -|haya göndermemişlerdir. verim, Fakat evlenmemiz mevzuubahs| Bu maçta her iki takımın da kalecisi değildire demştir. yaralanmışlardır. İrtyoruz. Çünkü, yer yüzündeki müca'- İdeleierin inkişaf temayülleri, hemen dai. ma, büyük kuvvetlerin aralarında anlaş - maları tarzında değil, birbirlerin! dü -| şürmeğe çalışmaları suretinde görülmüş- tür. manya, Fransa, İngiltere, ve İtâiy Yarında birleşerek, dünya Üzerinde yeni bir nüfuz paylaşması yapacaklar, yahud da bu kadar müsbet surette anlaşımıya- rak, sadece birbirlerine karşı yüz yüze dost görünerek, arkadan çelme almıya çalışmak yolundan gideceklerdir. * Şimdiki halde bu dört devlet bu iki istikametin ortasında bulunuyorlar. Al manya ile Fransa arasında aktedilen dost- || Yuk vesika anlaşmıya doğru atılmış bir adımdır. Fakat, ayni günde İtalyada ya -| pılan nümayişler de bu dörtler anlaşma | sının mümkün olması için İtalya tara -| ndan ileri sürülen şartların dolaşık bir| uldan iadesinden başka bir şey değil - r. Münih konferansı, İngiltere Je Alman- | ya arasında ebedi dostluk beyannamesi, İ ML LEŞ e Muhittin Birgen ISTER İNANMA! bir sebeb gösteremiyorlar: — Balık çok çıktı, halk birden balığa düştü, et satılmıyor, saylmaymca da fiatı düşüyor, diyorlar. Halbuki bir defa da Balıkpazarına uğrayınız, seleleri yarı boş görürsünüz, esnaf balığın azlığından şikâyetçidir. Bu vaziyet karşısında iktisadi hâdiselerin teşhislerini tam olarak koyabildiğimi: İSTER İNANMA! . İSTER İNAN, Hava mutedil, fakat kış içindeyiz. Mutad üzere bu mevsimde İstanbul şehrinde et flatları yükselir, herkesi şikâyete sevkeder, Gazetelerde görürsünüz, sebeb ararlar, bulamazlar, kışın tesiri deyip geçerler. Fakal bu yıl iş aksi oldu, fiat yükselecek derecede alçaldı. di gazeteleri, yalnız gazeteleri değil, iktısad işlerinde mütehas- sıs olanları da sebeb sramakla meşgul görüyorsunuz, kat'i İSTER İNAN,