< AAA AAA AAA AAA AAA AAA BAA K GK Ne yapacağımı, ne yana gidehileceği- mi kendim de bilmiyordum. Heyecan, bazan insanı kör ediyor ve umuhîındık kararlar verdirtiyor. Demir merdiven- lerden birisine yaklaştım ve ınn.ıeğî başladım. İndikce uğultular, kulağımı daha paslandırıyor, tuhaf bir du_ıvlgır kalbimi daha şiddc(le'sarsıyurdu: I 'îı yecanın beni kötürüm etmemesi ıçâa Böğe yalvarıyordum. Sön !'ııısa!':l:ı Varınca durdum, dört yatla bakını ;)n. Yanılmamıştım: Kimsecikler quıu. ıkî ta yerdeki kaynar suyun saçtığı SIC i hk insanı sersem ediyordu. Her yar;mî kaynıyan su kazanlarından geçen rular, bunlarla birleşen camdan tub’IET ne idi?... Ne iş görmiye _varıym'dub.ciı Düşündüm ve anlıyamadım. Y'aîmı: p li idi ki bu yer, çalışma da_ıtelcı(n;ın sıklet merkezi değil, bir hevi fabri ı;; siydı. Nev'i kendisine münhasır g;rhç:i- Muazzam ve eşi güç bulunur bir fal lari ve binbir ka!... Kaynar su kazan a boru arasından geçerken çolş lö_ı. a:ı davranıyordum. Neye yalan xo_»]ı_ı_e lu; başım dönüyordu da, Bu uşıuımî ug'ı)ı"y' içinde sersem olmamak için uzun v h bir alışkanlık gerekti. Gözleri v;ı( D daha içerilere doğru ulaştıraca y menfez arıyordu. Her tarafta nuıtl:ı: sızdığı bellisiz mavi bir ışık vaı'dı.d“ı[i ara gözlerim, son kazanın arkasını D küçük bir kapıya ilişti. Koştum ve '"ri ladım. Kapıyı açmamla beraber ış'e girmem bir oldu. Az kaldı yere yuvar- ktım. Gözlerim kararır, nz_ius:'ı: ansızm tıkanır gibi oldu. Müdhiş a koku, burnumu sardı. Bu, © k:_ıdaAr alış madık bir koku idi ki başım üdeta d(î- ner gibi oldu. Bir iki dakika sonra_(—_î-ı rafıma bakındım, İki yanı kazan dolu dar ve uzun bir dairede bu“uı.lılıj.'nrâum azanlar, birkaç metre ara ile dizii- ğîşîî Hepsi de büyüktü. Ortada bı)îz ge- d vardı, bunun sonunda da bir klpı. âu yerdeki uğultu, öbür maiız_evşde n- den de fazla idi. Bu uğultu ne ıc;;: nîı;ı; den geliyordu? Belli_ değ |:l' r_ı: İ]'k çıkaran makineler goruımuyo.ğ'r. S kazana doğru bakmak istedim. ı'nq" yad kopardım. Yanı başımda b“"ıqı " olsaydı bile bu feryadımı, db'ı'ı:îuciiksn içinde işitemezdi. Tüylerim ıx' oapasi oldu. Kazanda kemikler kaynıyo KUĞ ben bu kemikleri çok iyi u;;n:l,,dm Bunlar insan kcmildgri idi, ihltrivarmı feryad koparan bir insanın, e da olmaksızm, ansızın bir Cesarı Ka nabileceğini ilk defa _ınl»d)ıım.mm S üçüncü kazanlara doğru (în T baktım. Hepsinde de kaynıy T kemikleri vardı. Bunlar kime & Bir çılgın gibi ilerdeki :“l: Piya — koştüm. M"—'-m;'_"'*"mbum ü nahtarını — orada — SANKİ pırsızlık Bös- bilecekmişim gibi bir teriyordum. Kapının eşi olduğum yerde dond ü ? şımdîuğî-_)ğawr insanlara korkü ğ(—;(;ş bilecek derecede muhteşem ve'nı:" :“ bir manzara beliriyermişti. _Es.n. 'İıık dairelerin merkezinde uldu_ı_mşnu":b" bakışta anlamıştım. Sınırları BÜÇ SA edilebilecek kadar muazzam b:'—v.îian salonu, Her yanda, )'Erd'eıı. Aı,;m- aynar sular taşıyan büyük ı.q:uü v lar, Binbir kimya tübü, murş.lcl ax?'ıler' rdeki geniş şişelere ki yevi mh;qvuzı akıtıyor. Bir yanda, büyük bir ödeş içinde mum kokuları neşrecjer. 4 güklü Su, on beş yirmi boru VAS n doğru :;ışvıgr ve.., ileride, hn:un;l:::ı; ameliyat odalarındakini unğ.ımı' bi he teşrih masası. Bunlardan birisinin l şında da doktor gömleğini mmîılm İnsan, Yüzü maskeli ve gözleri gözlüklü.. Her yandan gelen uğultu © :o'ııdünicü ki, kapıyı açtığımı ile varılmadı. a : Bu d'!klız: masa başında bir ışle_meî Bult... Dört yanını görebilecek hali yok. kadar baş ın farkına Ne yapıyor?... Neden hiçbir :fy farke- demiyecek kadar dalgın? L li A Jaboratuvarın avramak istediğim nokt: Vaş yaklaşıyorum. Koca giz doktorun çalıştığı teşrih masası ü- zerine tepeden vuran büyük projeksi- yon lâmbasının gölgeleri, Bu lâmba, sanki bir güneş. Göz kamaştırıcı bir ak sedişi var, İlkönce insan bakamıyor. Kararır gibi-olan gözlerimi kapıyo- rum, bir iki saniye sonra tekrar açıyor ve bakıyorum, Lâmbanın bembeyaz et- tiği teşrih masasının iki yanında buğu- lar çıkaran, havuza benzer kazanlar var ve bunlara doğru kalın borulardan kaynar bir su akıyor. Bu, erimiş mu- ma benziyor, teşrih masasının üzerine bir cisim yatırılmış. Elinde bir takım pırıltıili âletler tutan maskeli ve gözlük- doktor bunun üzerine doğru eğilmiş, bir şeyler işliyor. Tepedeki güneş şuaı ek şiddetli ki yanda kalan adamın üzünü seçemiyorum. Ya bir rüya gö- her yanını saran binbir çeşid h yi makineler, bana baş yardımcı. Gon..u:ı— memekliğim işim; kolaylaştırıyor. Şııxj- di anlamağa başlıyorum: Geçtiğim bü- tün dairelerdeki baş döndürücü enstal- lâsyon bu ana kimya salonuna yardım etmeğe memur... : Ansızın bir düşünce ve şimşek gibi pazlayıp sönen bir soru!... Burada var- hığımı hissettikleri dakika ne olabilir?. Gene ansızın bir cesaret... Madem ki ç bu raddeye vardı, olsun olacak... Fazla muhakeme yürütebilecek — bir halde değilim... Uğultu devam ediyor ve ben, yavaş yavaş ilerliyorum. Deminki salonda iı:.ş döndüren müdhiş — kokudan eser kalmadı. Buna mukabil şimdi burun tırmalayıcı bir mum kokusu her yana hâkim... Artık kendime malik değilim. 'rüyorum, ya çıldırmak üzereyim. Bu Bir feryad koparmamak için dişlerimin |korkunç manzara, inanılamıyacak ka- birbirine girdiğini hissediyorum. Salon (dar tüyler ürpertici. Bu âlem, başka yarı karanlık. Dört yandakileri haval |bir âlem. meyal göstermeğe yeten ışık, esraren- | a LAiT NN İĞ a l İstanbul Belediyesi İlânları I Senelik Muham- — İlk (Arkası ver) men kirası — teminatı Süleymaniyede Samanviran sani mahall esinde Dökmeci- lerde Süleymaniyei sani medresesi (depo Olarak) B a Şehremininde Büyüksaray meydanı soka ğında 38 metre a £ urabba rsa, ğ '!':lynpte ıl;!l.v.'ük cami mahalle ve sokağında Ebusşuud efen- di mektebi » İi Yukarıda semti, senelik muhammen kiraları yazılı olan mahaller 939 senesi Mayıs sonuna kadaf ayrı ayrı kiraya verilmek üzere açık artırmaya konulmuş- (u. Şartnameleri Levazım Müdür! n de görülebilir. İstekliler hizalarında gös- terilen ilk teminat makbuz veya me ile beraber 10/8/938 Çarşamba günü sant 11 de Daimi Encümende bulunmalıdırlar. — (İ.) — (4789) ven ae N Hra 31 olan Kartal merkez okulunun tamiri açık ek- mmdyemmm qu?::.mklk Şartnamesi Levazım Müdürlüğünde görü- lebilir. İstekliler 2490 No. lı kanunda yazılı vesikadan başka 1000 liralık bu işe benzer iş yaptığına dair Nafıa Müdürlü ğünden alacaklari fen ebhliyet vesikasile 134 Hira 5 kuruşluk ilk teminat makbuz veya mektubile beraber 10/8/938 Çar- şamba günü saat 11 de Daimi Encümende bulunmalıdırlar, (4786) Şirketi Hayriyeden: Mehtab tenezzüh seferlerinin bu aya tesadüf edeni Ağustos'un 9 uncu Salı akşamı yapılacaktır. 71 numaralı vapur Köprüden 20,50 de hareketle Rumeli cihetini ta- kib ederek Beşiktaş, Bebek, Emirgân, Yeniköy iskelelerine uğny'ınık Büyükdere - Sarıyer arasındaki Piyasa mahalli önünde — demirli - yeî:kr::'mmn vapur da gene Köprüden 21 de bareketle Üsküdar, Kuz- guncuk, Beylerbeyi, Çengelköy, Kandilli, Anadoluhisarı, Kanzıca_ıs'!ıe. lelerine uğrıyarak Beykozda Park ile İskele arasındaki saha öânüne demirliyecektir. Her iki vapurda mükemmel birer musiki hey'eti bulunıc'akur_ Bu vapurlarda bilet ti azimet ve avdet yalnız 50 kuruştur. Ş:ıy'm hal- kımızın arzuları üzerine 635 ve 66 numaralı vapurlar da 5 dakika ara ile Köprüden kalkıp 71 ve 74 numaralı vapurları dıvnlı tarafından ta- '.4 decektir. (66 Rumeli, 65 Anadolu) Bunlar için bilet ücreti yal- :î ;75 kuruştur. Gerek Beykoz gerek Büyükdereden - dönüş saati 24 de 'ulacak!ır, Yolculara Köprüde tramvay imkânı temin olunmuştur. İstanrbul Nafıa Müdürlüğünden : 48 Pazartesi günü saat 10 da İstanbulda Nafıa Müdürlüğünde — eksiltme AA Podısınî;ıg:lml.“) lira keşif bedelli Yeşilköy Devlet Hava yolları is- kamkivül':a yapılacak gece uçuş tenviratı işi açık eksiltmeye konulmuştur. taşyonanda Te , Bayındırlık işleri genel, hususi ve fenni — şarinameleri, Mükt vt Vülüsasile buna mütelerri diğer evrak dairesinde görülecektir, Pr:,qjelıamîıı teminat (246) liradır. v in en az (2000) liralık bu işe benzer iş yaptığına dair idarelerinden İstekllerin ge aa ara istinnden İstanbul Nafıa Müdürlüğünden eksiltme ta- dmııı,d ::dıı:iîuh::: evvel alınmış ehliyet ve 938 yılına aid Ticaret Odası vesika- rihii (5032) Jarile gelmeleri. HL — Ankara Tarih, Dil, Coğrafya Fakültesi — — Direktörlüğünden : 1 — Talebe kaydına 15/9/938 tarihinde başlanacak 15/10/988 tarihinde son ikine ilıyacak 15/10/938 de bitecektir. tihanları 10/10/938 de başlıyaca X " w 11/10/938 Pazartesi günü başlanacaktır. ÜZ yatılı talebe alınmıyacaktır. — «Slkdr — <2820) sanra"da güreş berabere olarak bitli. vetli, çok bilgili ve ayni zamanda fevka- lâde sert bir pehlivan. Hiç çekinmeden, istanbul dün senelerd (Baş tarafı T inci sayfada) Cek Şeri - Kara Ali Ringe ilk evvel Cek Şeri, onu takiben de Kara Ali çıktı. Hakem güreşcileri halka takdim etti. Jüri heyeti güreşin yirmişer dakikadan üç devre devam'edo- ceğini halka bildirdi. Cek Şeri bornozunu çıkardı. Fevkalâde bir vücuda malik ol- duğunu görüyoruz. Müsabaka tam saat 18.50 de gonk'un vurmasile beraber başladı. İlk dakika- yor. Üçüncü dakikada Ali Cek Şerinin kafasını kaptı. Fakat yerinden bile kıpır- yağını kapmakla mukabele etti. Fakat netice yok. Bir iki saniye sonra Alinin gene bir kafa yere düşüyorlar. Ve âdeta bir bilye gibi dönüyorlar. Güreş çok seri ve fevkalâ- de heyecanlı. Halk, çılgın gibi alkışlıyar. Güreş başlıyalı an dakika oldu. Bu kadar az müddet zarfında birbirlerine yüzlerce oyun tatbik ettiler, Ön ikinci dakika: Cek Şeri üstte ça- lışıyor. Bu şekilde ring kenarına kadar sürüklendiler. Güreş tekrar ayakta baş- ladı. Alinin bir ayak kapmasile Cek Şeri yerde, Ali üstte, Bu hâmlenin sonu da ring kenarında nihayet buldu. Güreş tekrar ayakta başladı. Ali fevka- lâde güreşiyor. Cek Şeriden hiç de aşağı kaldığı yok. Şimdi ikisi de yerde, birbir- lerine girmiş vaziyetteler. Güh — Alinin ayağı Cek Şerinin elinde, güh Cek Şeri- nin ayağı Alinin elinde. Devrenin bitme- sine üç dakika var, Halk heyecandan kırılıyor. Devre de bitti. İkinci devre başlar başlamaz Alinin Cek Şeriyi kaldırıp yere vurduğunu gö- rüyoruz. Fakat Cek Şeri bundan nefis bir oyunla kurtuldu. Altalta üstüste dönüp duruyorlar, Ali, Cek Şerinin bacağım çok iyi yakaladı. Bir müddet bu vaziyet- te kaldılar, Cek Şeri bundan da kurtuldu. Şimdi Cek Şeri üstte. Ali tehlikeli olan bu vaziyetten fevkalâde güzel kurtuldu. Gene yerde güreşiyorlar, Cek Şeri üstüe çalışıyor. Alinin çok güzel bir ayak kapmasile vaziyet tersine döndü. Şimdi Cek Şeri pyorı. Ringin dışarısına geldiler. ve tehlikeli bir vaziyette. Fakat bundan çabuk kurtuldu. Alinin bir- hücumu ile Cek Şeri yere savruldu. Cek Şeri altta, Ali üstünde çalışıyor. 18 inci dakikadayız. Güreş altalta üst- üste takib edilemiyecek kadar seri ce- reyan ediyor. Şimdi Cek Şeri altta ve çok fena bir vaziyelte. Halk bırakma Ali diye bağırı- yor, Ali ayaklarile Cek Şetiyi sarmış, sı- kıyor. Fakat kurd güreşci bundan da kurtuldu. Alinin ayağını çok fena yaka- ladı. Bize, âdeta kıracakmış gibi geliyor. Ali bundan da kurtuldu. Şimdi vaziyet gene tersine. Cek Şeri altta, Ali üstünde. Devre bitmek üzere. Ali olanca kuvvetile çalışıyor... İkinci devre bitti. Alinin ayağını tuttuğunu görüyoruz. Belli ki zora geldi. Masaj yapmıya gelen Galatasaraylılara karşı «Bırakın, istemez. Halktan sıkılıyorum» dediğini işitiyorum. Üçüncü devre de başladı. Halk, Aliyi teşvik ediyor. Cek Şeri Alinin baca ğanı kaptı ve yere yıktı. Birbirlerine kenet- lenmiş bir vaziyette yerdoler, Cek Şeri Üstte çalışıyor. Üçüncü devrenin beşinci dakikasındayız. Ayakta güreşiyorlar, A- linin kuvvetli bir hamlesile Cek Şerı ye- re savruldu, Gene birbirlerine karışmış vaziyette, yerdeler, Cek Şeri Alinin aya- ğinı çok fena yakaladı. Fakat Ali bun- dan da kurtuldu. Cek Şeri nefis bir e- yunla Alinin ayağını tekrar yakaladı. Bir iki saniye sonra Alinin kurtulduğunu gö- rTüyoruz, Üçüncü devrenin onuncu dakikasında- yız. Cek Şeri yerde oturmuş vaziyette, Ali Üstte çalışıyor, Cek Şeri kurtuldu. A- yaktalar. Ali topallıyor. Cek Şeri de mü- temadiyen ayaklarına saldırıyor. Belli ki Alinin sakatlığından istifade etmek isti- yor. Halk: «Beş dakika var Ali; dayan!» diye bağırıyor, İkisi de yoruldular, ayak- ta güreşiyorlar. Güreşin bitmesine 4 da- kika var, Alinin ayağı hiç de iyi değil. Bundan dolayı müdafaaya çekildi. Biraz Netice: Cek Şeri muhakkak ki çok kuv- seyretti, netice bütün tahminleri aksine çıktı lar ayakta, birbirlerini denemekle geçi- datamadı. Biraz sonra Cek Şeri Alinin a- kapmasına şahid oluyoruz. İkisi birden | yerde, Ali üstünde, fevkalâde güzel çalı- ir görmediği bir güreş kaçmadan bir güreş yaptı. Kara Aliye gelince; üçüncü devrenin beşinci daki- kasına kadar Cek Şeri ile müsavi olarak bir güreş çıkardı, Fakat bundan sonra â- yağının ona çok ıztırab verdiğini ve mü- dafaaya çekilmek mecburiyetinde kalâtı- ğını gördük, Cek Şeri ile Alinin yaptığı bu güreş berabere bitti. Fakat Ali için bu bera- berlik, muhakkak ki bir zafer oldu. Afa. rin aslan Ali! Hayrettin Başkut Kürek müsabakaları dün zevksiz oldu (Baş tarafı 7 inci sayfada) 4 tek: Güneş birinci, Beykoz ikinci, Gae latasaray üçüncü. İki çifte kadınlar: Güneş birinci, Fenet ikinci, Galatasaray üçüncü.. Kıdemliler; Tek: Beykozdan Mehmed birinci, Gü“. neş ikinci, Galatasaray üçüncü. İki çifte: Bu müsabaka esnasında tek- neler arasında çapariz olmuş ve hakem heyeti yafışı tekrar ettirmek için verdie Bi müteaddid işaretlere rağmen Fener«e bahçe ve Güneş ekipleri yarışa devam etmişlerdir. Hakem heyeti bu vaziyet karşısında yarışı Galatasarayla Beykoz arasında tekrar ettirmiştir. Yarışın ilk metrelerinde Beykozun kü« reği kırılmış, neticede Galatasaray birine ci olmuştur. 4 tek: Çok küçük bir farkla Beykoz e« kipi birinci, Güneş ikinci, Altınordu ü çüncü oldu. Bu müsabakaya Galatasaray iştirak et- Medi, Neticede 25 puvanla Galatasaray birine ci, 24 puvanla Beykoz içinci, 22 puvanla Güneş üçüncü, altı puvanla — Altınardur dördüncü, Fenerbahçe bir puvanla bes şinci oldular. Ömer Besim Bir doktorun günlük | notlarından Güneşin hastalar Üzerine olan Tesirleri: Güneş tedavisi dün söylediğim gibi yal- nız vücudün her tarafını kuvvetlendir- B mek ile kalmaz. Ayni — zamanda bazı hastalıkları da tedari eder. Meselâ mev- Ki olan veremlerden kanserin deniz ko- (f parında olmak şartile bez vereminin te- davisi hususunda şayanı kayıd tesirleri vardır. Kera kemik veremlerinde — ve mafsallardaki veremlerde güneşin şifalı tesirleri münakaşa — götürmez. — Barsak | — Veremlerinin, göz veremlerinin, 1drar e- hazı veremlerinin tedavilerine çok mü- salddir. Keza bançere veremile deri vereminde güneş tedavisi faydalıdır. Lenfatik ve iskrofolozlarda da — faydam Ü — kayda ve zikre değer. Göğüs içinde akelğerlerin yanındaki bez- lerin şişliğinde faydası vardır. Akelğer yeremlerine güneş banyosunun tatbiki hususunda çok ihtiyatkâr davranmak Jâ- zaımdır. Aksi takdirde elğerdeki —verem B — mihrakının şiddetlenmesine ve ağrından Ö — kan gelmesine sebebiyet verllir. Keza güneş banyosunun vücuddeki açık yara- ların ve cild vereminin tedavisine şifalı tesirleri olduğu anlaşılmıştır. MN ee sasesaecessenenen senenenAA AAKERAKAEAseSALErAREARAN. Ademi iktidar Bel gevşekliği DERMANSIZLIK Vücut ve dim»ağın L s BİR İLAÇTIR. — * Kutusu 200 Kuruş BEŞİR KEMAL - MAHMUT CEVAT Eczanesi-Sirkeci