Kara Ali Core Modrin ile boğuşurken SON POSTA UNKU GÜREŞLER Kara Ali ile Babaeskili Tekirdağlı - kapılan 6 bin diğer bir —— f dün görülmemiş bir gü Kara  güreşler, altı, 'ı'îî.'fı.ğı;'î“ bir seyirci kütlesi önünde ya- Pa , tam 16 ya beş kala hakem Cemal, pehlivanları ringe çağırdı ve halka takdim etti.. t İlk güreşi Edirneli Hüseyin Tosun ile Çatalcalı Receb yaptılar. Henüz 18 ya- şında ve 106 kilo sıkletinde olan Hüscyin 'Tosun, rakibini ilk an dakikalık devrede âdeta ezdi. Fakat tecrübesiz olduğu Viçlıı bir şey yapamadı. İkinci devre de Hüse- yin Tosunun, birinci mb. lıulu üstünlü- ü ticesiz olarak bilti. ğ“ll:li:ıc:!;;w Pehlivanköylü — Mustafa ile Romanyalı Ahmed yaptılar. l.h daki- kadan iki devre olan bu güreşim ilk dev- resinin 13 üncü dakikasında, Pehlivan- köylü Mustafa, rakibini eze €70 gırtmi "V:!eçü':m güreşi Adapazarlı Arif ile Mol. la Mehmed yaptılar. Bu güreşin mudd::î 15 er dakikadan üç devre idı. Adapazi ü Ila Mehmedden çok ağır. Buna rı;::;ı“lnnlh' çok güzel güreş çıkınyoı;. Nitekim, daha birinci devrenin 14 Üünci dakikasında Molla Mehmed Adapazarlı- nın ağır vücudünü yere bastırdı ve yen- Mülâyim - Manisalı Halil n ü Bu güreşin müddeti de, 15 &r dakika- dan Üç devre olarak tesbit edildi.'S!ıl' tarı 17 de başlıyan güreşin ilk dakikala- | yı ayakta ve tatsız geçiyor. Devre başla- dığı gibi ayakta ve yak bir itişme şeklinde İkinci devrenin onuncu daki- eee aktalar. Bu, güreşten | aA Şeğ .yıiyen iiişm; bakalım | Ön ikinci dakikada Mülâyim bir oyun yıpwk_ış(edı. l;'alî: çok fena bir vaziyette kendisi alta düştü ve sırtı yere geldi. Fakat bu tılış _bır ")?14 ye sürdü. Şimdi ayaktalar. Mülâyim îıı. maçta — olduğu — gibi gene sı;lrı Bu — asabiyet — kendisine — pah 5“v ' mal olmazsa iyi Bu ikinci de re de berabere bitti.... Üçüncü devır;- nin onuncu dakikasına geldiğimiz r.de Büreş tamamen ayakta vt ink:tnl:dxlııı v:* Vam ediyor. Bu inkıtalara sıbebı_y;mm Ten Mülâyim oluyor. Bir takım m üı:rŞi hilelere başvuruyor. Hakem de g v durdurmuya mecbur oluyor. _Bu m;n ç Ve tatsız itişme nihayet bitti ve Dir O kurtulduk, Halk, Manisalı Halili Mü Yimle berabere'kaldığı için alkışlıyor. Kara Ali - Corç Modrin Sâhaya ilk evvel Corc Modrin, #mü tç— kiben de Kara Ali çıktı. Hakem Cemâl- a Alinin bu müsabakada neti Tekirdağlı Babaeskili İbrahimi zorluyor Maç başlar başlamaz Alinin bir hücu- mile Avustralyalıyı altına aldığını görü- yoruz. Güreş takib edilemiyecek kadar seri devam ediyor. Birbirine güzel oyun- lar tatbik ediyorlar, Core Moörin Alinin kafasını ayaklarile sıkıştırdı. Ali bundan fevkalâde güzel bir oyunla kurtuldu. Halk kendisini alkışlıyor. Bir iki saniye ayak- ta güreştikten sonra Alinin nefis bir o- yunile Corc gene yerde. Alinin altında çok müşkül saniyeler geçirdiği yüzünden belli oluyor. Ali bugün bir harika, Tasav- vur edemiyeceğiniz kadar güzel güreşi- yor. Core Modrin de iyi. İlk on beş daki- ka bitti.. halk bu güzel güreşin ikinci dev- resini sabırsızlıkla bekliyor. İkinci devre gayet seri başladı. Ali yerde. Corc, Alinin ayağını kıvırmıya çalışıyor. Fakat Ali gayet kuvvetli bir darbe ile bundan kurtuldu. İkinci dakika- da Ali, Corcu yerden yere çatpmıya baş- ladı. Core Modrin fena halde sersemledi, Fırsatı kaçırmıyan Ali C>re Modrinin ü- zerine olanca kuvveti ile çullardı. Bu çullanış o kadar âni olmuştu ki Avus- tralyalı gik bile dıyejnedcn_ıımm yere yapıştırdı. Ne yalan söyliyeyim, ben şim- diye kadar bu kadar güzel bir tuş gör- medim. Core Modrin yerden zar kalktı Yüzünü buruşturmasından ve elile be- lini tutmasından belli ki, o, bu kadar xo- ru hiç görmemişti. Tekirdağlı Hüseyin-Babaeskili İbrahim Müsabaka 15 er dakikadan 45 dakika ve üç devre olarak her iki güreşcinin rızasi- le kabul edildi.. ei7 Güreş ağır başlâdı. * üncü dekikada Hüseyinin bir kol kapmasile İbrahim ring dışarısına kadar savruldü, Güreş tekrar İstediğini, bunun için güreşin ) ar olmasıni istediğini söyledi. COft İrin de her on beş dakikadla bir İsti" * adı. Onuncu dakikada Hüseyi- y ”;î,b:âı kapma teşebbüsü neticesiz ::dı. Güreş ayakta ve sert hamlelerle de Modrini yendi. Tekirdağlı berabere kaldılar Babaeskili İbrahim güreğinde heyecana n kişi ikiye ayrıldı. Bir kısmı .Hüseyini, kısmı da Babaeskiliyi alkışladı reş çıkardı vam ediyor. Birbirine kuvvetli elenseler çekiyorlar. İlk 15 inci dakika neticesiz bitti. İkinci devre başladığı zaman Hüse- yinin çabuk netice almak istediği görülü- yor, İbrahimin bacaklarına dalmak İsti- yor fakat mukayemet ile Halk İbrahimin mukavemetini alkışlıyor ve teşvik ediyorlar. İkinci devrenin ? nci dakikasındayız. Güreş hâlâ ediyor.,B inci dakikada Hüseyinin bir hamlesile İbrahim yerde — Yavaş yavaş ringin dışarısına kaçıyor. Hakemin, gü- reşin ayakta başlaması için öttürdüğü dü- düğe rağmen İbrahimi bırakmıyor. Belli ki rakibinin güzel mukayemetinden do- layı sinirli, İkinci devre de neticesiz ola- rak bitiyor. Halk İbrahimi alkışlıyor... Üçüncü devre de başladı. İkinci daki- kada Hüseyinin bir oyunile İbrahim yer- de.. kaçmıya çalışıyor. Emeline de'muvaf- fak oluyor. 5 inci dakikada Hüseyin İbrahiml ge- ne bastırdı. Fakat bu bastırış minder dı- şarısında olduğu için hakemin düdüğü öttü. Hüseyin bunu dinlemedi ve İbrahi- min sırtını yere getirdi. Tabil sayılmıyan bu tuştan dolayı bir müddet güreş dur- du. Münakaşa başladı. Güreş tekrar baş- ladığı zaman Hüseyinin rakibini bastır- dığını, onun da mütemadiyen kaçtığını görüyoruz. Sahadaki 6 bin kişi bir anda ikiye ayrıldı. Bir kmı Hüseyini, diğer bir kısmı da İbrahimi alkışlıyor. İbrahim. Hüseyinin bir oyunundan moharetle kur- tulduğu zaman san devre dü berabere 0- larak bitti. Netice: İbrahimi, Hüseyine 45 dakika mukavemet ettiğinden dolayı tebrik e- derken Tekirdağlı Hüeyine de bu netice- den müteessir olmamasını tavsiye ede- riz. Kendisi İbrahimin hakiki kıymetini bilmediği ve anu hafif gördüğü içindir ki boşuboşuna sinirlendi. Halbuki İbrahim hiç de boş bir pehlivan değildir. Hüseyin İstanbula bir iki ay evvel gelen Şerman ismindeki pehlivanla beraber2 kaldığı za- man nasıl müteessir olmadı ise İbrahim ile berabete kaldığı için de şinirlenme- mesi lâzımdır. Çünkü İbrahim Şerman- dan teknik tarafı haric, hiç de aşağı ka- hır bir kuvvette değildir. Sonra, seyirciler arasında bulunan bir takım kimselerin «Sen başpehlivanlığa lâyık değilsin!» diye haykırdıklarını da duyduk. Bunları söyleyenlerin unutma- ması lâzımdır ki her sporda olduğu gibi güreşte de bir «cilve» vardır. Hüseyinin bu güreşte berabere kalması demek, o- nun başpehlivanlığa lâyık olmadığını is- bat ediyor demek değildir. Hayrettin Başkut y 4 karşılaşıyor. —| Matbuat takımı dün Beykozluları 7 - 2 yendi Oyun baştanbaşa heyecanlı ve güzel oldu. İlk golü spor muharririmiz koşucu Matbuat takımı - Beykoz ma Mevsimin alabildiğine sıcak günle- rini kendileri için en müsaid bir faa - liyet zamana haline sokan spor muhar- rirleri üçüncü ve en güzel maçlarını dün Beykozda yaptılar, Her yaptıkları maçtan evvel cerre çıkmış hocalar gibi sofra isteyen Mat- buat takımı şerefine Beykoz klübü bü- yük masraflara katlanarak cidden mü- kellef bir ziyafet verdi. Yetmiş beş ki- şilik bu ziyafette Beykoz kaymakamı ve Beykozun ileri gelenlerinden maa -| da İstanbul bölgesi ikinci — reisi, skı' futbol ajanı, bölge kâtibi, hakemlerle Matbuat takımı ve Galatasaray deniz- cileri bulunuyordu. Matbuat takımını yapacakları maç - tan evvel bir otomobille — Beykozdan hayili uzakta olan bir bağa gönderen klüp reisi-Bay Tahsin dere tepe aşan gazetecilere bir mihmandar yollıyarak ziyafetin deniz kenarında — olduğunu bildirmiş, otobüsle — on beş dakikada gidilen bu yol kızgın bir güneş altında aya olarak katedilmiştir. Bu muzib - liğe ve lüzumundan fazla bol olan ye- meğe rağmen gazeteciler takımı, tak - viye edilmiş Beykoz lakımını 7-2 gibl vam |büyük bir sayı farkile yenerek yeni bir rökor yapmışlardır. Zaferden zafere koşan Matbuat ta- kımını mağlüp etmeği ciddi bir şeki> de tasarlamış olan Beykozlular Süley- maniyeden maruf müdafi Ahmedi, Ve- fadan Ali Muhsini ve Kuleli Nisesinden beden terhiye hocası yüzbaşı — Hüsa - meddini de alarak takımlarını takviye etmişlerdi. Matbuat takıme ise meşhur kaleci Uhki Ziyayi ve koşucu Besimi takıma almışlardı. mer Besim attı çından heyecanlı iki safha tedaviden sonra kendine gelebilmiş vt ikinci devrede oynayamamıştır. Yazımızı bitirmeden evvel Beykoz klübü idarecilerine — ve bilhassa Bay Hüseyin ile Kelle İbrahime alenen te- şekküre borçluyuz!. Matbuat takımı — Namık (Cumhus riyet), İzzet (Haber), Etcümend (Cum buriyet), Osman Kavrak (Haber), Alik med Âdem (Son Posta), Salâhaddim (Cumhuriyet), Şazi Tezcan (Tan), Ulk vi Yenel (Akşam), Sedad (Cumhuri e yet), ÂN (Kurun), Ömer Besim (Somt Posta). Beykoz takımı — Necati, Ahmed (Süleymaniye), — Kâmil, Rıza, İb«< rahim, Settar, Fahri, Ali Muhsin (Ve-» fa), Ekrem, Hüsameddin — (Kuleli), Hüseyin. Maçı Cumhuriyetten Ahmed İhöan idare etti. Hilâl klübü gazetecileri davet etti Hilâl Spor klübü on beş gün sonrg Matbuat fakımile karşılaşmak — üzere bir teklif yapmıştır. Suadiyede ziyafet verilmek şartile bu maçı kabul eden Mütbuat takımıe nın bu teklifini Hilâ? klübü memnu niyetle kabul etmiştir. 'Dünkü at yarışları çok heyecanlı geçti 'Yaz yarışlarının ikinci haftası göçen hafe taya nazaran daha kalabalık bir seyirci ö nünde, büyük bir neş'e ve heyecan — içinde geçmiştir. Koşulara saat an beşde başlan « mıştır. Birinci koşu Dört ve daha yukarı yaştaki yarım kan ve halis kan Arab at ve kısraklarına mahe sus olan 2000 metrelik bu koşuya 10 at İş « tirak etmiştir. Abmed İhsanın hakemliği ile baş - layan oyun Matbuat takımının kuv - vetli bir hucümu He Beykoz kalesi ö - nünde patladı. Merkez muhacim Ulvinin güzel bir pasını yakalıyan Ömer Besim rahat bir vuruşla ilk golü yaptı. Neye uğradığı- nı farketmeyen Beykozlular — şaşkına döndüler. Güzel ve hesablı bir oyun tutturan Matbuat takımı sırasile Sedad, UMi, ve Sedadın ayaklarile dört gol yaptı - lar. Devrenin sonunda- Kelle İbrahim bir frikikten Beykozun ilk golünü yap- tı, Devre 4-1 bitti. İkinci devrede Matbuat takımı hâ - kimiyeti elinden bırakmamış, — yediği bir gole mukabil Âli, Sedad, Osman vasıtasile üç gol daha yaparak bu mü- bim maçı 7-2 gibi büyük bir sayı far kile kazanmıştır. Matbuat takımı İzmir fuarında İz - mir gazetecilerile maç yapmak için mil Tacaat etmiştir. İzmire daha kuvvetli bir takım gön dermek mümkün olacaktır. Matbuat takımı büyük klüplerimiz- den birine müracaatla antrenörlerin - den para mukabilinde istifade etmek istemişlerdir. Matbuat takımı dünkü maçda lâ - civerd çorap, pantalon ve gömlek giy- miştir, İmkân olursa lig maçlarına bile da- hil olmak için teşobbüs edeceklerdir. Diğer taraftan maçın hakemi Ah - med İhsan kaydı hayat şartile hakem- lik yapacaktır! Oyunda en küçük bir hâdise ol - mamış, yalnız Matbuat takımı Baş kap tanı İzzettin, kuvvetli bir hücum esna- sında Kelle İbrahimin bir şütile nak- avut olmuş ve tam yirmi dakika süren! R. Özçeliğin Coylânı birinci, 8. Temelin Musulu ikinci ve K. Köktenerin Lülesi üçüne cü gölmişlerdir. İkinci koşu Mezafesi 1800 metre olan ve üç yaşında yerli ve haliş kan İngiliz taylarına mahsuş bu koşuya 2 at iştirak etmiş, P. L. Kara Os- manın Şipkası birinci, 8. Omurtağın Ateşi ikinci gelmişlerdir. Üçüncü koşu Dört ve daha yukarı yaştaki yarım kan ve hâlis kan Arab at ve kısraklarına mah« sus olan 2400 metrelik bu koşuya 6 at işti « rak etmiştir. Talât Çeviğin Sarıkuşa birinci, Şemsed- dinin Bahtiyarı ikinci, A, Gelisin Ünlüsü ü çüncü getmişlerdir. Dördüncü koşu İki yaşında ve hiç koşu — kazanmamış yerli ve İngiliz taylarına mahsus 800 met « re mesafelik bu koşuya O at İştirak etmişe kir. P. Atlının Oyası birinci, 8. Temelin Ecezj ikinci, ve M. Yıldırımın Yılmazkayası üçüne cü gelmişlerdir. Beşinci koşu Üç yaşındaki yerli ve yarım kan İngiliz taylarına mahsus 1400 metre mesafelik bu koşuya dört at Iştirak etmiştir. Başvekil Celâl Bayarın Bintepesi birinci, Mareşal Pevzi Çakmağın Kopu ikinci, İ Na- elnin Alceylâm üçüncü gelmişlerdir. Altılar muhteliti hazırlık maçını 4 - | kaybetti İsmir fuarında y eak futbol turnu < vasına gidecek olan bul Altılar muh « teliti dün ilk hasırlık İdmamını — Beykozda, Galatasaray, Vofa, Cüneş klüplerinden tak- Tiye edilmiş bir Beykoz takımile yaptı. Topkapılı Haydardan gayri bütün iyi o yuncuları bir araya toplamış — olan Altılar dün hiç ümld edilmiyen bozuk bir oyundan sonra 4-0 gibi ağır bir mağlübiyete uğradır Bu hal bizde her zaman büyle olur. tanbul mühtelitinin alâmeti — farikası olan Kırmızı-Beyaz yollu formayı giyen — Altılar nASiİ olsa İzmire gidiyoruz, diğerleri de hiz de sizi alt ederiz, düşüncesile — oynadıklari (Devama 11 inci sayfada)