sarada imza edilen kliring “) —a ve kredi anlaşmasının Kamu- tayda müzakeresi, İngiliz - Türk dostlu- u namına samimi bir lezahür mahiyeli- ni almıştır. Anlaşma, İngiliz Avam '.K;ı- marasında müzakere edilirken de Öyle olmuştu. Malümdur ki Çemberlayn hi'î kümeti, bu aralık muhaliflerin şiddetli tenkidlerine maruzdur. Parlâmenloca müzakere edilen hiçbir hükümet toklifi yoktur ki bu Veya şu sebeble, muhalefet we hattâ bazan hükümet partisıne men- t&ub mebüslar tarafından tenkid ve mua- haze edilmesin, Yalnız Türk - İngiliz ti- | — çaret ve maliye anlaşması bir istisna teş- kil eder. Mukavele parlâmentonun tas- wibine arzedildiği zaman hükümet taraf- tarının da, muhaliflerin de oturdukları sıralardan kayıdsız şartsız tasvib mand- #ma delâlet eden: — Heâr, Hear. sesleri yükselmiştir. İngiliz Avam Ka- ymarasında nadiren görülen bu ittifakın 1 — İngiltere Türkiyenin kredisine iti. mad ediyor. '&12 — İngiltere Türkiyenin dostluğuna veriyor. İ vemt erl mali, diğeri siyasi olan iki unsur birleşmemiş olsaydı, Londra- daki müzakereler müsbet netice vermez- di. Anlaşmanın mali ve ticari safhasını | * halletmek için City'e itimad telkin etmek Jâzımdı. Bir İngiliz bankacısı City için diyor ki: — City'nin hâkimiyeti on ikinci asır- danberi devatn etmiştir. Bu hâkimiyet | ise telâkkisine istinad eder. Siyasi, içti- W mal mülâhazalara bu telâkkide yer ve- — rilmemiştir ve verilmez. Emniyet aranır. İ Görülüyor ki Türkiye Cumhüriyetinin kredisi, City'nin emniyet ve yalnız em- niyet arıyan ölçüsünden geçmiştir. Fa- | kat müamelenin bu cebhesi ne derece sağlam olursa olsun, eğer Türkiye ile İn- giltere arasında siyasi Hünasebelier, sa- ; mimi olmasaydı, anlaşmanın yapılması | - için lâzım olan şartlar tamamlanmış ol- mazdı. Ve bu nokta gözönünde tuhildu- ğu zamandır ki, Londrada imzalanan an- | haşmaların şümul ve ehemmiyeti teba- Ü — Tüz etmektedir. İ İngiliz - Türk dostluğu telâffuz edilir © edilmez derhal uzun bir tarihin safha- ları sinema şeridi gibi gözününden geçer: On sekizinci asrın sonlarında Yaş mua- hedesi imzalanacağı sıralarda başlıyan bu dostluk on doküzüncü asrın üçüncü çeyreğine, Berlin muahedesinin imzasına L——&_ı'lır devam etmişti. Osmanlı impara- “yğunun mülki tamamlığına dayanan ?' Wüka, Pitt tarafından kurulmuş ve K ) »— >S>- Niemeli, tarafından tat- ) mezmte — v a SUN ruTLA 'Türk yurdu yaratıldığı gün dünyanın en iyi nimetleri ile bezehmişti. Her köşesinde bir cennet, bir servet, bir define saklıydı. Fakat bütün eski idareler zamanında cennet, servet lar, ara we define asırjarca müddet hep bulundukları yerde kaldı ve dünyanın bu en zengin kıt'asında hep huzursuzluk, korku ve cinayet büküm sürdü. miz budur. E Eski devirden kalan tablo.. — i Türk yurdunda İşlenme hareketi Cumhuriyet devrile»baş- geçen zaman henüz 15 yıldir. Şimdiden toprağı- yor, fabrikamız kuruluyor, madenlerimiz kazılı- yor, huzur içindeyiz. Fakat kendi kendimizi aldatmıyalım: İşin henüz başlangıcındayız, asırlardanberi yapılmıyarak bi- riken işlerin yapılması için durmadan çalışmalıyız. Vazife- öakaeeeneeeereeneneeeRenelgökeneteenane ae ernceN Üzerinde 2 milyon Liralık mücevher Hergün bir fıkra Niçin kâfi gelmesin? Bernüard Shaw bir yabancı memle - kete gitmiş ve avdette orası hakkında #htisaslarını bir konferansta anlat - maşti. Konferansı müteakib dinleyiciler - den biri yanıma sokuldu: — Ürtad, dedi, siz orada ancak do- kuz gün kalmışsınız. Bu kadar az za- man bir memleket hakkında tahliller yapmanıza ve hükümler vermenize kâfi midir? Bernard Shate tevab verdi: Niçin kâfi gelmezin, ben bütün bür imsanlığı tahlil eden ve insanlık hakkında birçok hükümler veren bir j piyesi dört günde yazmış adamım! Taşıyan kadın vv ge rağeayre eeet imenl Veresersererenetenenene vererareeEnALeAA KrRe (ğ yaşındaki yıldız Fransız rvevü yıldızlarından Jeanne Avbert müdhiş mücevher meraklısıdır. Üzerinde daima takriben 2 milyon lira- lık mücevher taşır. İngiltereden Çine yollanan kaldırım taşları Marsilyadan yazılıyor; Fransız - polisi “-osda duran, Üzerlerinde fakat içinden eski o- ;)ı. beş yaşındaki meşhur sinema yıldı- “>tna Durbin, Los Ancelosta, bir ver- uîışindun dolayı mahkemeye çağı- senç yıldız: «Mesleğimin tica- aile uğraşmıyorum. Buna avukat- demiştir, « isimli adam /i anın €en uzun İsim- yanu iddia etmekte ve pos. telgrafla verdiği za- Heğğayarak para aldıklarını ?n : Sör Vijuyaragavaçarya- VE oir e E'R musiki ile-birlikte ocuk hırsızları 'ngilterede de Faaliyete mi geçtiler ? İngilterede halk bir kaybolma hâdise- sile çok yakından alâkadar olmaktadır. Southend'de bulunan genç bir karı koca, geçen haftadanberi 85 yaşlarındaki da- dısile birlikte kaybolan bir yaşlarındaki çocuklarını aramaktadırlar. Dadı, araba- sile gezdirdiği çocuk, üç sandık ve bir yemek sepeti beraberinde olduğu halde pansiyondan sırra kadem basmıştır. Da- dı, efendilerine bir kart göndererek ço- cukla birlikte geçen cuma sahabi için Londrayâ' varacağını bildirmiştir. O s- bah yavrularını istasyonda bekliyen karı koca, trenden çıkmadığını görünce me- raklanmışlar, polise müracaat elmişler- dir. Daha hâlâ bir ipucu bulunamanıştır. Çocuğun kaçırıldığı sanılmaktadır. Greta Garbo bir kaza geçirdi Stokhalm 4 3hs çikdliş kilposu satılmıştır. Vasati fiat 46 kuruş- olan Greta Garbo ile orkestra şeli Sta> kovakinin bindikleri otomobil hürf döne-| — Çapa markaya verilen yeni meci kıwnlirken kapaklanımmış ve yoldan çıkarak, 'bir tarlaya yuvarlanmıştır. fartistle, orkestra şefine hiçbir şey ol-| Pirinç unu torbalarının şekil ve renkle- | mamıştır. I NANMA! N |numaralı kararlarından sonra, bu kere biliriz, gizinki zaiddir. Binaenaleyh lütfen 9,5 da alaturka neşriyatınızı da kesiniz, ve bu sutetle mesainiz yarı yarıya ineceği için abone ücreti olan 10 lira- — Biz tahmin ediyoruz ki bu teklife taraftar olan dinleyi- ciler az olmıyacaktır, fakat teklifin radyo şirketi tarafın- ine: k, $- | ya da beşe indiriniz.» le şa Ma- | dan kabul edileceği & STER İNANMA! Sözün Kısası N Yazı Çok Olduğu İçin ;' Bugün Konamadı _J “Paraya ihtiyacım var. dişlerimdeki altın kronları sökünüz!,, (Baş tarajı 1 inci sayfada) 35 - 40 yaşlarında bir adam diâciye müracant ederek vüktile yaptirdığı © altın dişten rahat edemediğ » Ka ların çıkarılarak kendisine Oâî' şini istemiştir. Dişci kronlurı inceden inceye muayene etmiş: şlerde herhangi bir ha yok. Mükemmel yapılmış, Dişleri mek doğru olmaz. Eğer başka dişl nizden rahatsız iseniz, onlara bakâ * bm>» demiştir. » , Fakat hasta kronların çıkarılma * sında ısrar etmiş, dişci de istemiye, is- temiye kronları dişlerden kesip çıkar - mış, altınlarını müşterisine iade et « miştir. Sıra vizite parasını ödemeğe gelince hasta bir saat sonra kendisine bir lira getireceğini söyliyerek gilmek istemiştir. Doktor ise bu garib hastaya: — Kronlar bende kalsın, git bir li « rayı getir, kuronları al! demiştir. Bu defa adamcağız kızarıp bozar - muş, anlaşılmaz bir şeyler mirıldan - Daş, ve nihayet her şeyi itiraf etmiş ve demiştir ki: — Ben görmüş geçirmiş bir adamım. Şimdi mali vaziyetim çok — bozuldu. Düşmüş bir haldeyim, Bu halden kur « tulmak için memlekete — gidip birkaç bağ ve tarlamı satmak, yeniden işe Baş lamak istiyorum. Fakat ekmek ve yol param yok. Hırsızlık, dolandırıcılık e- demem, Kimseden ödünç para mem. Düşündüm, taşındım; zımdaki altın dişler geldi. Bunları si - ze söktürüp bir kuyumduya sı'tacak ve derhal yola çıkacaktım. Mademki be « ni bırakmak istemiyorsunuz, şu halde kronların bedelinden — bir lira alınız, üsttarafını bana veriniz. Ben ölünceye kadar namuslu kalmak istiyorum.» Dişci hastasmın bu haline çok acı - mış, vizite parasını almak istememiş, fakat adam, dişarı çıktıktan bir müd - det sonra geri dönmüş, kron parala - rından bir lirayı ayırıp dişcinin masa- İsma bırakarak ayrılmıştır. varrlir eee RE Nn Türk - Alman ticaret müzakereleri (Baştarafı 1 inci sayfada) / Türkiye Hariciye Vekâleti umum 'dâti- bi büyük eiçi Numan Menemencioğğunun tiyaseti altında bulunan heyet Türk se- firi Hamdi Arpag, sefaret erkünile Al- İmean iktısad nezareti mümessi'ileri tara. fından karşılanmıştır. Müzakerelere derhal ba şlanacaktır. Trakyada tüttün satışları Edirne (ladsusi) — 1937 senesi içinde Trakya Hölgesinde bir milyon Yyüz bin kilo mik/darında tütün istihsal edilmiş 0- lup bu/tütünlerden 735 bin kilosu satıl - mıştır.. Vasati satış fiatı 25 kuruştur. Çarnakkalenin istihsalâlı —ise 2,771,141 kilo'yu bulmuş ve bu yekündan 2.251.360 *ur. ' ihtira ber..1 n Avrupâda emsali olmadığı gibi Üür - kiyede de ilk defa tarafımdan icad edilen rini namıma tescil ef Sisad Veküle- tinin (5515 - 5365 - 5367 - 5207 ve 5209) muhtelif materyaldan vücüde getirilen | ve alelümum müstal.zarat ambalâjlarının kapanmasını tesbit ve temhire yarıyan bir (Dişli kapama kapsülünün) de 15 sene müddetle ihtira beratının, İktisad Vekâletinin 2511 M , ve 26/5/938 tarihli kararile namıma te»cil edildiğini, alâka- darların malümu olmak üzere sayın gü« zetenizle ilânını rica ederim.