TIZLETGR Fırat nehri taştı 16 köyün arazisini su bastı, Erzincan şehrinin içinden seller aktı, felâketzedelerin vergilerinin affı için hükümete müracaat edildi Su altında kalan tarlalardan bir görünüş Erzincan (Husust) — Nisanın sonları- Ha doğru dağlardaki karlar erimeğe baş- tış ve Fıirat nehri coşmağa başlamıştı. lehrin mecrasına yakın olan büyük ve küçük Kadaganlar, Küpesi, Hancı çiftli- i, Denizdamı, Karadigin, Balıbeyi, Kü- lüçe, Kerküze, Mahmudlu k Tazisi tamamen ve Karakilise, Semizali, Süle: hh, Çolhasa, Ganifendi Sillliği köylerinin arazisi kısmen — sulat Utünda kalmı: dağanlar köyl Smışsa da İ Yalnız birkaç hay İândarma komutanı ve ziraat müdür manlı, hin evlerini de — sular zayiât olmamış ve h ölmüştür. Vilâyet ü İtdkikatta bulummak üzere su basan sa- | g . Üğrendiğimize göre vilâyet felâket yan köyleri zi vergilerinin alın- Tamasını Dahiliye ve Maliye Vekâletle- Tine teklif etmiştir. Ü ———orL—— Elmalıda fersude Paralar değiştirilemiyor Elmalıdan yazılıyor: zamızda Ziraat Bankasının şubesin- M başka bir banka yoktur. Ön liralık - Yüksek paraların ortası bükülen Bmlarında bir s: den fazla bir yır- bulunacak olursa banka kabul etmi- Yör. Bu poraları vi timek iyet merkezine sev- lâzım geliyor. Bu ise külfeti mu- Olduğu için bu gibi paralar, bazı iş Bi hibleri tarafından yarım veya bir lira ide bozuluyor. Bu yüzden ticari a- Ü. Veriş V d7 y l te zarar görmektedir. Fersude ik paraların kolayca ve mahal- ediştirilmesi için hükümetin bir ted- ir b Almasını halkın menfaati namına ri- G ediyı Yoruz, KX s“!lüdde bir kaçakçı yakalandı yıîfn“ (Hususi) — Küre köyünden q.h“:d Osman adında bir kaçakçı jan- düşme Ve takib memurlarının pususuna o.maîîmf- Kısa bir müsademeden sonra takalanmıştır. Osman adliyeye m'“" yakalı 0: dlk; kiş — *dilmiş, beygirine yüklü elli se - ee St kıyılmış kaçak tütün müsa - &dilmiştir. ı r. Büyük ve küçük Ka-| : Her sene bu mevsimlerde Fıratın taş- ması yüzünden bu köyler zarar görmek-| tedirler. Çok eski zamanlardan buna mâ- ni olmak üzere yapılmış olan bendler kızmen yıkılmıştır. Bu bendler yeniden dirde devamlı felâketlerin a h. Vilâyet su idaresine emir vererek ova- etini gösterir fotog- gerekse şi- mendifer idaresi mühendisleri vali Fah- 1 Özenin bu emrini ifa için geceli gün- üzlü çalışmaktadırlar. Vilâyet ayni za- manda bu harab bendlerin tamiri lâzım i de alâkadar makamata - bildir- miştir. Halk hükümetin gösterdiği yakın alâ- | * mını, mühendis yola almak istediği hal - y ka ve alınması gereken tertibattan bü- yük memnuniyet duymaktadır. Fıratta iki köylü boğuldu nsa bi oğazının - Değirmendere mey- kiinde dokuzuncu kısım taşaranonu * rafından Firat üzerine kurulan köpr den geçmekte olan Ali ve Hızır adında iki kişi muvazenelerini kaybederek Fı- rata düşmüşlerdir. Bugüne kadar yapı- lan araştırmalara rağmen bu İki zavallı köylünün cesedleri bulunamamıştır. Müd- deiumumllik tahkikata devam etmekte- dir. ABERLERİ | lmmıştır. Yakında inşaata baş Genç bir Türk mühendisi Bursanın yapıyor plânını Bursa (Hususi) Memleketin u- mumi imar ham - leleri meyanında şehrimize verilen hususi ehemmi - yet malümdur. Bu sebeble geçen se « ne, şehrin imar plânının — tanzimi şehirci Vanden « berge — verilmiştl Son gelen haber- lere göre Nafla Vekâleti bunu mü nasib görmemiştir. Kabul ettiği takdir - de, bu işi şehirci Prosta vermeyi tensib Hulüsi Karadayı diye mühendisi Bay Hulüsi Karadayı ta- larınm yapılması muvafık görülmüştür. Bay Hulüsi tarafından tanrim edilen A. tatürk caddesine ve anıdına ald tanzim plânı Nafia Vekâletince tasdik ed şehrimize gönderilmiştir. Ayni mühen - dis tarafından yapılarak Nafin Vekâleti- ne gönderilen ticari bir mıntaka olan Çı- rapararı semtinin plânı da Nafla Veki » İletinin tasdıkına iktiran ettiği haber a - aktır. Yeni plâna göre araba gidiş ve geliş yolları ayrı tretuvar ve rekor kısıı Jihtiva ederek 30 metre genişlikte ola - caktır. İ Nafia Vekâleti, bu plânda bazı ufak tefek tadilât yapmıştır. Bilhassa geçen pılan Ziraat Bankasının bir kıs - Lde Nafia Vekâleti bunu kabul etmem |tir. Plânm esasında Ulucamiden Ye cami ve türbesinin görür istihdaf e- dilmektedir. Bankanın ufak köşesi yol ığı takdirde bu esas, az bile olsa ide edilmiş olacaktır. Mühendis Hulüsi Karadayı yüksek mü- hendis mektebi inşaat şubesinin 1937 me- zuünudur. Bu kadar genç bir mühendisin böyle muvaffakiyetli bir plân tanzim ©- debilmesi takdire şayan görülmüştür. İnönü şehidliğinde ihtifal Söğüd (Hususi) — Her yıl mayısın ilk haftasında — yapılan İnönü şehidler âbi « desindeki tören bu yıl da büyük mera « simle — yapılmıştır. 'Törene kolordu er - kâüni, Eskişehir, Kü - tahya, Bozüyük, Sö - ğüd ve İnönü Hava kuşu ve talebeleri ve civar köylerden ge - len şehid ana ve ba- balarile askerf bando ve bir müfreze ile büyük bir hâlk kütlesi iştirak etmişlerdir. Âbideye çelenkler ko- & Böz kaçmış ise de yapılan takibat ne- nulduktan sonra İstiklâl marşı çalınmış ve bir sübay İnönü harbinin safahatı hak- kında bir söylev vermiştir. Bu sırada altı uçağımız da şehidlerin mezarları üstünde dolaşmışlardır. Bilecik, Eskişehir, Bozö- yük, ve Pazarcıktan gelen heyetler na - mına da birer söylev versilmiştir. Mera - simden sonra tertib heyeti Akpımar kö - yünde davetlilere ve heyetlere yemek vermiştir. Resimde Söğüdlülerden bir dir. Pazar Ola Hasan Bey Diyor k -H Kezi p AO Bey turizm mese- Bte " K *« Harict tuürizmden vaz- Wek, " Türlü halledlemedi — geçtik, bari dahilisini yaye — yok?.. Yanlışın var azizim, sak... Hiçbir hareket yok. Hasan Bey — Hareket mi — Neden Hasan Bey? Hasan Bey — Bir sayfiyeye taşın da, eş dostun hüçtumunu görl ; etmiştir. Böyle olduğu halde Bursa bele-| rafından şehrin başı kısımlarının plân »| Vaörk meslekdaş, bir ta Günün Meseleleri ; damızlığı (Baş tarafı 1 inci sayfada) |leket medeniyette ilerlemişse orada eçek, ya insana iş arkadaşlığı yapmaktan çıkıp yalnız hayvan bahçelerine girmiş, yahud da derece derece bu arkadaşlık nisbeti a- zalmış veya çoğalmıştır. Bu suretle eşek, ğın bugünkü devrinde bir nevi n ini: oluyot: Ne- klinde geriye kal- ur, Almanyad bugünkü maş bir memleket üne harı medeniyet talihinin ne garib r ki bizim memleketten ( sarka doğru gittikçe büyük şehirlerli kaklarında otomobil kornal me in kulaklarının dib tirilmiş eşek kornalarının seslerini du- yarsımız. Zavallı şark milletleri, Avrupa- nn çok eski bir icadı olan kornayı oto- mohillerde değil, eşeklerde kullanıyorla! (Baş tarafı 1 inci sayfada) biz asıl vartayı, #dresini miz talih- ierden birisini ararken atlattık. Münih hatında, Türk ma- memurlarından Bay Adnandı. başında bulmak kısmet olmü- 000 lira kazanan diğer talihli, Bak 6 numaralı Bz, gişe iye tıklam tıklım Gol- Jank. Ve sön sür'atle Bakırköyünün yolunu tuttuk. Talihlinin evini bulmakta gorluk ç: dik. Pakat bize kapıyı açan orta yaşlı ba - 'an — Bay Bekir, bü saatte evde bulanmaz! H N dik: rede bulabileceğimiz! öğrenmek 18 inin başında! dedi, Ve lüve etti: — Kendisi, Bahçekapıda, Eminoğlu ha « ninda, 2 numarada çalışır! Bu adresi alınca, aynt otomobille, ve ay- ni sür'atle Bahçekapıya döndük. Fazat, ak- 1 tasadüf, hâlâ peşimizi bırakmıyordu. O - rada karşunım çıkan Bzet: Vakıâ, dedi, Bekir burada çalışır.. Fa- Kat gu anda, Yeşilköyde bulunuyor. Orada, bize anid bam eşyayı tesiim alıyor. Vnakit kaybetmemek için, konuşmayı v - yatMA Ve ayni taksi He, tekrar Yeşlikö- ye hare ettik. Yolda, sabrımı tüketmeye başlıyan Nimet gişesi sahibi, goföre mü! aha sür'atli gitmek emrini tek - Fakat Yeşilköye yaklaşırken, menhus ta- sadüf, sön ve feci marifetini de göstendi. Jen ve babire şahi ekten sakın: Fakat buna rabı İhafif savuşturu! ç şotör tam zamanında fren yapmasaydı, kelle götürür gibi müjde yetiştirmeğe çalışan bu kaflleden şehre gelecek kara haber, gok da- ha foci olabilirdi. On dakika sonra, tarif olunan mahalde bize talihli Bekiri gösterdiler: Adamcağır, 0- radaki vazifesini bitirmiş, otobüse binmek, ve İstanbula dönmek üzereydi. Yani bir da- kika daha geç kalmış alsaydık, onu takrar ele geçirmek için, kimbilir daha ne kadar dolaşacaktık? eNimet» gişesi sahibi, talihli ve devz ni derhal tantmıştı. Bay Bekir, gamları, çamurlukları - parçalanmış aksi, ve elleri, yüzleri — kanlı Üç Insan görünce, neye uğradığın) gaşırmıştı. Bay İs - mall, kanlı elile, müşt in elini siktı ve: — Müjde... dedi.. Büyük Ikramiyeyi ka - zandınız? Bay Bekirin şaşkınlığı, bir bütün urtmıştı. Bevinçle keke — Bana mi çıkmış? vet.. Otomobile buyurun ve Bidolim. Bay Bekir, bizim kazazede arabayı be - Benmedi: — Şunun bir iİyisini bulalım... dedil Belliydi Ki müjdesini benür tidığı servet, önum canının kıiymetini de arttırmıştı: — Ben, Gedi, canımı sokakda bülmadım. Camı, çergevesi yerinde bir olomobil bula - üt İstediği hilçimde bir araba bulup hare - n hemen içinde, büs- | Biz eşek damızlığı değil, motör istiyoruz! Eski bir Türk darbımeseli şöyle söyleri Topal eş y maz. Haki- katen o za nlarına karı- | şabilmek için insanların altındaki eşek- |lerin topal olmamaları lâzımdı. Acaba, bugünkü medeniyet n geceli gündüzlü kervanlarına sağlam bacaklı iri yapılı Kıbrıs dölü eşeklerle karışıla. | bilir Zannetmiyoruz. Kıbrıslı eşek aygırları boş geldiler, ta- - or ki bizim etteki eşek nesli çok Üremesin. damızlığını Kıbrıstan — getiren nposunu Avrupanın mlekete gire motördür. birlerine hangi ta- efhumlardır: Meselâ, eşeği insanlar terbiye ettikleri halde mo- *l medenf insan yetiştirmek bakımın. dan sahib olduğu terbiye kudreti ne ka- dar büyüktür! Allahım, bu memlekete eşek damızlığı değil, motör damızlığı ver! ** dünya â Jâzım olan Tayyare piyangosunda kimler kazandı ? rü Iatiyata temadiyen: — Yavaş... diyordu a birisi sayesinde fazla va - t kaybetmeklen, diğeri sayesinde de fazla kan kaybetmekten Krartulduk: Ve Eminönü- salim döneblidi. sabil! Nt ış, dört gözle bizi bek Bay Bekir, onun uzattığı paraları alır « İken sord » Paraları ü | — Ne yapmak niyetindesiniz? Fakir talihli: — Biç.. dedi. fi çocuğumu Her keşidede, biletimi a a günün birinde bize de gülecefinden emin - Devlet koşanun gözü kör — değli yaz nim İki yetimimi de görecekti elbet! Naci Sadullah Gene dünkü keşidede Ankarada Çanka - yada, Bay Abdi 16.000 lira kazanmıştır. Bey- kozda, deri fabrikası muhasebecisi Hüseyin Tüzenin al bilete 10.000 isabet et - müştir. Pati marasında oturan bay Lütfünün Nimet gi- şesinden aldığı bilet Ge 12.000 llra Kazan « miştir, | Elektrik şirkgdelegssi şirketin hükümete devrini ve satılmasını teklif etti (Baş tarafı 1 inci sayfada) Şirket Gelegeleri Nafıa — Vekâletini şirketin hükümete veyahud hükü in ir | münasib göreceği milli bir teşekküle Ba- tılmasını ve devrini teklif etmişlerdir. | Müzakere bu teklif üzerinde cereyan et- mektedir. Her iki taraf işin bir an evvel ettiklerinden Janması kısa bir Za- neticelendirilmesini arzu | müzakerenin tama: man mesi idolunmaktadır. Şekspirin hayâil bir şahsiyet “İolup olmadığı anlaşılmak üzere! Londra gazeteleri yazıyorlar: İngiliz büyüklerinin gömüldüğü West- minster mezarlığının müdürü, Bacon ce« miyeti azasının bir teklifine müzaheret göstererek Spenserin mezarını açtıra- caktır. 17 nci asrın başlangıçlarında, İngiliz müverrihlerinden biri, Spenser — öldüğü vakit devrin büyük şairlerinin yazdıkla- rı mersiyeler ile bunun için kullandıkları tüy kalemleri mezara attıklarını iddia ..| ttmiştir. Şimdi ortada şöyle bir fikir vardır: tadia edildiği gibi, eğer Şekspir haki- e mevcud idi ise ve zannolunduğu gi- Bacondan ayrı bir şahsiyet ise, bu mer- r tanesi de onün — imzasını aşımalıdır. Zira, o da o devrin meşhurs |arındandı. | Bakalım, netice ne olacak? | Südet Almanları şefi tayyare ile Londraya gitti ş tarafı I in ve Slovaklara im en tam muht bugün hükümete bildirmiştir. Çekoslovakyadaki Leh ekalliyeti 80 bin kişiden ibarettir.