12 Sayfa -— © * Son Posta,, nın ikâyesi Ay ışığı, yeşil bahçelerin üstünde par- Ça parça dağılıyor ve evlerin çatılarını parlatıyordu.. Nehir, kocaman mavnala- gın bağlı bulunduğu yerde kasabayı ikiye | ibölerek gümüştenmiş gibi kıvrılarak a- kıyordü.. | Uzakta, ışıklı sathı ile ve kemerlerinin | koyu gölgesile bir kıyıdan öbür kıyıya gerilmiş bulunan köprü Mmuazzam hal- kalı bir zinciri andırıyordu. Kasabanın kabaresinde çığlıklar, neş'eli sesler, işıklar — dalgalanıyordu. Paskalye akşamıydı.. bütün kaşaba ney'e içinde yüzüyordu.. küçükler, atlı ka - rıncalara binmekte, büyükler durmadan dans etmekteydiler. Kimisi talihini de- Bemek için piyango dükkânlarımın önüne birikmişti. Asıl kalabalık gazinanun avlusunday- . Orada bir hayır balosu veriliyordu. Köyün delikanlıları, genç kızları oyuna ayrılmış olan sahada dansediyorlar, Bu akşam, kasabanın yerli kalabalığına — Mzaktan, odun almak için gelmiş bulunan 'yabancı gemiciler de karışmıştı. Köylüler en güzel esvaplarını giydik- - leri halde, uzaktan gelen yabancı gemi- — eciler kadar muvaffakiyet gösteremiyor- lardı.. 'Tavırlarındaki Mİncelik, ve biraz da e- Tarengizlik genç kızların kendilerine kar« Şt sempati peydahlamalarına sebeb olu. yordu. Yanlarındaki damlara, uzak mem- leketlerin esrarlı hik: erini anlatıyor- | —lardı; bu ise muvaffakiyetlerini daha zi- yade attırıyordu. İçlerinden bir delikanlı hepsinden zi- yade nazarı dikkati celbetmiş ve günün kahramanı o olmuştu. Sıcak ve tatlı se- gile şark beldelerine aid romanslar oku- yordu. Şimdi de, lâtif ve mevzun dansile ka- — Baba kızlarını kendisine doğru çekiyor- du.. Delikanlı, kendine eş olmak süzere kös yün en güzel kızı olan Jeanettei seçmiş- ti. Genç kız, bu cana yakın ve harikulâ- de yabancının sıcak göğsüne sokulmuş bir halde döndükçe Pierrei aklına getiri- yordu.. Halbuki beri yanda Pierre müdhiş bir kıskançlık buhranile kalabalığın içinde onu fena fena süzüyordu. Bir aralık Jeanette dans ede ede ya- bancı delikanlı ile beraber kalabalığın içinden gizlice sıyrıldı. Bahçenin arka- gından dar bir sokağa çıktılar, Gece ilıkti. Baharın, çiçeklerin kokusu — bu ilik havaya karişiyor ve ağaç dalları yerlere kadar sarkıyordu. Jeanette onu sımsıkı sarmış olan deli- kanlının tatlı fısıltılarına kendini bırak. Muştı. Yavaş yavaş sahile doğru indiler. Kıyıda bağlı olan küçük bir yelkenliye girdiler. Yelkenlinin arka tarafında bir saman yaığını vardı. İki genç bu yumuşak sa- UZAKTAN GELEN GEMİCİ Küçük gemi gittikçe manların üstüne oturdular. Yıldızlara bakıyorlaâr ve bu işık p: ları onlara pırıldayan arılar gibi görünüyordu, Birden gemici kendini toplıyarak &- yağa kalktı ve geceyi dinlemeğe başladı. Sular yelkenlinin kenarlarına şiddetle çarpıyordu. Delikanlı bir küfür savura- rak: — Fırtına var.. Bora çıktı! diye bağır- dı.. Sahildeki ağaçlar amudi bir surette ve müdhiş bir şekilde sallanmaktaydılar, — | Bulunduk küçük gemi gittikçe sa- hilden uzaklaşıyordu. Genç kız korkuyla haykırdı. onlara bakıp vahşi vahşi gülen biri di. Onu tanımıştı: Pierre'di bu!.. Yelkenliyi o çözmüş ve akıntıya bırak- Var- cük gemi tehlikeli bir su- ı İnhisarlar U. Müdürlüğünden: 1 — Cibali depolar grupunda mevcud pazarlıkla satılacaktır. 2 — Pazarlık 24/2/938 tarihine rastlı Jevazım ve mübayaat şubesi satiış komis, 3 — Satılacak mal her gün Cibalide gö SON POSTA Çeviren: Faik Beremen sahilden uzaklaşıyordu. yette cereyanın üstünde parçalanmak ü- zere köprüye doğru kayıyordu. İki genç birbirlerine sarılmış oldukları halde köprünün kemerlerine bir ölüm ağzı gibi bakıyordular. İnsafsız ve kuduz akırttı onları yutmak istercesine derin- leşip yükseliyordu. Bir kaç saniye sonra müdhiş bir çatır« dı duyuldu, sular bir anda yarılıp ka - gecenin içinde karanlık sath dınlik kemerlerile köprü dovfisa bir ağzı andırıyordu. YARINKİ NÜSHAMIZDA: “Bahçeye çıktığımız zaman..., Yuzan: Valentin Katayef Rusçadan çeviren: H. Alı bir çift kürek ve bir tentesile bır kayık yan perşembe günü saat 10 da Kabataş yonunda yapılacaktır. rülebilir. 4 — İsteklilerin pazarlık için tayin edilen gün ve saatte 96 15 teminat parasile birlikte yukarıda adı geçen komisyona müracaatları ilân olunur, «T34, Baş, 4iş, naz.e, grip, romatizm ı va bülla ağrılarısızı derhal keser. İcakında günde üç kaşa alınabilir. *“Son Posta,,nın edebi romam: 69 ? Ç Bir Genç Kızin Fuad olmasaydı. o — belki de bu baba ocağını bile sattırmak için baş vurduğu hilelerde muvaffak olacal dma bereket versin yeğenim koşup bu- Tasını kurtardı. Bütün bu felâketler beni o kadar yıp- ratmıştı ki mMuhakememi kaybetmiş, gersemlemiş gibiydim. Etrafımda beni seven, benimle a dar olmak isteyen akrabalarımı redi or, kederimle baş başa kalarak yavaş yavaş ölüp gitmek istiyordum ama Allah bu teselliyi de bana çok gördü; bak hâlâ yaşıyorum. İşte kızım, halanın hayatı böyle geç- ken Selma ona Geçmiş g turmak için sizl! o kadar çok seveceğim ki. Muazzez Tahsin Berkand ve anlamadan beni hayata bağladın; fa- kat on sene seni aramadığım için ben kendimi bir türlü, affedemiyorum. — Sen dünyadaki halaların en iyisi, en sevimlis K — Demek büyük kederlerimin bana seni unutturduğunu anlıyarak beni af- fediyorsun öyle mi kızım? Selma gözlerinden yaşlar boşanarak Sabiha hanımın boynuna sarıldı. Hala ve yeğen, büyük bir sevgi, sıcak bir şefkatle kucaklaştılar. © Trabzona geleli bir hafta olmuştu. Halasının bütün ısrarlarına rağmen elma evden dışarı çıkmak istemiyor, aima onunla beraber bulunmak, aile-|> eleri dinle-| n gelen misafiri görmek hanımin uzak yakın bütün | akraba, ahbab ve komşuları eve akın Açık Eksiltme Kaimesi e iç . € h 2 Niğde Daimi Encümeninden: Bor « Aksaray yolunun 50 x 000— 53 X 000 kilametreleri arasında 3175 lira deli keşifli sandık açma blokaj kırma taş ferşi 15/2/938 tarihinden itibareü gün müddetle açık eksiltmeye konulmuştur. Taliblerin 96 7,5 teminatla ihale Bİ” nü olan 7/3/938 Pazartesi saat 15 e kadar Vilâyet Daimi Encümenine atları. bes » Bor - Aksaray yolunun 20 x 000—30 X 000 kilometreleri arasında 4380 lira D deli keşifli yapılacak şoseye moloz taş ihzarı 15/2/938 tarihinden itibarel gün müddetle açık eksiltmeye konulmu ştur. Taliblerin 96 7,5 teminatla hale 'ü: nü olan 7/3/938 Pazartesi saat 15 şe kudar Vilâyet Daimi Encümenine atları. Aksaray - Bor yolunun 4,<500—D.X 500 kilometreleri arasında 1562 MeHf mikâp ham taşın nakli, istifi, kırılması 1438 metre mikâp şosede mevcud kırılması, 600 metre mikâp kum nakli ve istifi, 6 kilometre sandık açılmaf! 6000 metre mikâp silindiraj yapılması keşif bedeli 8287 liradan ibaret OlUP M işler 15/2/938 tarihinden itibaren 20 gün müddetle açık eksiltmeye kon! ğ Taliblerin 96 7,5 teminatla ihale ünü olan 7/9/938 Pazartesi saat 15 ge KA0 Vilâyet Dalmi Engümenine müracaatları, Aksaray - Boör yolunun 4x500—5Xx 500 kilometreleri arasında 4620 Jira DU deli keşifli yapılacak blokaj taş ihzarı 15/2/938 tarihinden itibaren 20 B müddetle açık eksiltmeye konulmuştur. Taliblerin © 7,5 teminatla ihale ıf”'“ olan 7/3/988 Pazartesi saat 15 şe kadar Vilâyet Daimi Encümenine müratââ! Niğde - Nevşehir yolunun 24x100—30x000 kilometreleri arasında 9454 İti 48 kuruş bedeli keşifli toplama taş ve kum ihzarı 15/2/938 tarihinden İtil 20 gün müddetle açık eksiltmeye konulmuştur. Taliblerin 9 7,5 teminatlâ günü olan 7/3/988 Pazartesi saat 15 şe kadar Vilâyet Daimt Encümenine racaatları. »928> Türk Hava Kurumu Sinci keşide 11/Mart/1938 dedir... Büyük ikramiye: 5 0_ o 0 0 Liradır... Bundan başka: 15.000, 12.000, 10.000 Liralık ikramiyeleri* (20.020 ve 10.0)0) Liralık ikiadet mükâfat vardır. Şimdiye kadar binlerce kişiyi zengin eden bu piyango'” iştirak ediniz.. İstanbul defterdarlığından : İcadiye caddesinde eski 39, 41 yeni 43-45 sayılı iki dükkânın 14/64 payı.... İcadiye caddesinde eski 43, 45 ve 47 yeni 3047 sa- yılı ev ve dükkânın 5/16 payı.... : Kiremitçi Ahmet çelebi mahallesinin Çakırgöz sa« kağında eski 11-13 yeni 11 sayılı evin 18/40 payı.... Sucu bahçesi sokağın da eski 25 yeni 23 sayılı evin 7/20 payı.... 1 Çuhacı hâninin alt katında eski ve yeni 45-46 sa- yılı odanın yarı payı.... ! Kürkçübaşı Süleymanağa yeni Bayram çavuş ma- heallesinde Kuyulu halen Kürkçü kuyusu sokağın« da eski 20 yeni 30 sayılı evin tamamı. : Seferikoz mahalleşin de Fener caddesinde yeni 132 sayılı ev ile ve yeni 128 sayılı üstünde odaları olan kahvehanenin 33/96 payı. Yukarıda yazılı mallar 22/2/938 salı günü saat 14 de satılacaktır. deline isitkrazı dahili ve ©& 5 faizli hazine tahvilleri de kabul olunur. Talib rin vakti muayyeninden evvel pey akçelerini yatırarak mezkür gün Ve satti| Defterdarlık i Emlâk Müdürlüğünde müteşekkil satış komisyonuna esatları, (F.) (6TT) y ç d lf Kuzguncukta Hasköyde Arnavudköyünde: Mahmudpaşada Kumkapıda 6 Cibalide gtt Satış V ni ve görülmemiş bir eğlenti kadar tat- | W'geliyordu; fakat yeğeninin bu hayat- tan pek çabuk usanacağını bilen Sabiha harnım ona başka eğlenceler hazırla- <tan geri kalmamiştı. na, eve gelen hanımlar a babasının uzak akrab ç evli kadınla iyi anlaşmış, | y otları pok sevmişti. Bunların ikisi de çok şakrak ve Neş'eli idiler. İlk günleri hanımın ısrarile fakat sonrâdan eklerile geliyorlar, Selmayı a- D in dört ucunda gezdiriyorları hattâ bir gece onu zorla mahfele bile götürmüşlerdi. Trabzonu hayalinde da- ha geride kalmış bir şehir diye tasay- vur eden Selma, buradaki temiz halkın İzmir ve İstanbulda olduğu gibi medeni bir tarzda eğlendiklerini, oyunlar ve danslar'a vakit geçirdiklerini görmekle biraz şaşmıştı. Bu geceden sonra, Trabzona yalnız 1 görmek için gelmiş olan Sel- ni gezmelere ve eğlencele- a başlamıştı. gün, onun ma, kendi. şerefine ti hazırladılar. Yaşlılar |£ çlerden mürekkeb otuz kırk ki- ir grup bir sabah erkenden ota- mobülerle «Kisarna» suyuna gittiler, etmişlerdi. Şimdiye kadar aile hayalı yaşamamış olan genç kız için bu da büs- | gezmeye iştirak etmişti. Beraber getir-|rünen bu hayal, bir saniye içinde genç|raya ge'ir miydim? Selmanın ısrarile Sabiha hanım da bu tirahate bıraktıktan sonra gençler oyun ettiği bu gezintinin sonuna acı kalı! lar terlib ederek eğlenmeğe, salıncak |tı. Artık gözleri ne çok tuhafınâ kurmağa, ip atlamağa koyuldular. Bu, | kar kuyularını, ne de tepedeki mekteb nce ve oyunlarını henüz u- | görebiliyordu. ve bütün his y nutmamış olan Selma için bulunmaz ,|bir şeydi. Çevik hareketlerle sağa sola koşarak herkesten çok eğleniyor, gülü- in türlü açık hava oyunları tertib l ediyordu. a iler.. helva pişir- diler. Ömründe ülk defa böyle bir kır lencesinde bulunan Selma için bu da büyük bir ye k idi ve her yeni şey gibi onu çok dirdi. Yeğeninin se- vinç Ve neş'esi ören Sabiha hanım hemen orada başka bir tenezzüh daha kararlaştırınıştı. Ayni grup, iki gün sonra «Soğuksü» mesiresine gittiler. Selma yorgunluktan ve patırtıdan i- çinin derdini- büsbülün unutur gibi ol- muş'u. Akşamları erkenden, bitkin bir balde yatağına giriyör ve sabaha kadar deliksiz ve rüyasız bir uyku içinde din- yordu. Yalnız bir gün «Karlık» te- eşeklerle çıkarlarken birdenbire manzarayı görücek yerde Elle !Lı.ulnc:ık kadar hakiki gibi gö- kz İki senedenberi benim için büyük| bütün yeni ve tatlı bir meşgale oluyor-|dikleri halıları kavak ve fındık ağaçla-|kızın on iki günlük rahat ve sükünunu bir teselli oldun sen Selma; hı.lmcdenı du. Başkalarını sıkan misafirler ona ye-|rının altıra yayarak yaşlıları orada is-|alıp götürmüştü. Çok neş'e ile iştirak yeri gördü: Geniş bir |8 | şimşek çabukluğile İstanbula varF ge rada yaşamağa başlamıştı.. O nW şama kadar hep orasını ve oraCÜl ee üşündü ve on beş gündenberi | nin bütün kuvvetile diışunmcklt'; * disini menettiği «0>, güya buf” Ça matndır kenarda bırakılmış l’ı';’d’ intikamını almak içinmiş gibi. bire varlığını bir ateş gibi ka' ? — Niçin böyle dalgınsın S — Etrafımı seyredi : — Hayır, artık bizi a ntım-"::; nberi geceli gündüzlü bize seni iyice tanitli ki de birkaç günün yorgunlu cudümde duydum da ondan..: — Bu da doğrı ç ca İstanbulu e münasebel? iyorum ki orası maksad oradaki olan birisi demektir. — V. pf — Şaka etme Sükran. — Hele hele... JÜ e! e. Ğ çef w" .I 5 idek