|— ©a hasbıhal | dülhamidin dindarlığından, kuvvetli Sayfa Son Posta'nın telrikesı : 98 SÖON POSTA Abdülhamid, zahiren çok müteassıb ve bazan da (ham sofu) göründüğü halde, bazan mükemmel bir hürriyetperver kesilirdi. Bilhassa ecnebilerle bu meseleler etrafında uzun bahislere giriştiği zaman, onların hayretini celbedecek kadar taassubdan ayrılır, kendisini hür fikirli göstermeyi çok iyi bilirdi Halbuki, mahrem bendegânile açık-| meyi âdet edinmiş olan — İlarda: ı — Boş yere, bir sürü tembel ve mis- Maslahat, bunu icab ettiriyor. Dediği işidilmişti Bana kalırsa Abdülhamidin, bu a # * damlara bu şel temayül ve tevec- cüh göstermesi; kendisine mahsus ola- rak ıcad ettiği bir siyaset sisteminden | ey değildi. Çünkü hünkârın 'danına münhasır kaldığı için bunlara , “İ*” bütün | kat'i olarak hükmetmek mümkün de - &İmiş İ siyaselten biri de — İslâm âleminde kendisinin bilhassa ga- et dindar olarak tanınması idi. Onun. k içindır ki; bir çok Tahatsızlıklarına, hat-| — tâ verilen jurnallarda evham ve endi -| şesi son derecede harekete getirilme- halde, bazan de müteassıbların hoş gör lmiycceklcrl şeylere ehemmiyet ver - — Abdülhamidin ağzından bir çok defa - mezdi. Hülâsa olarak şunu söyliyeb.li- | rim ki; Abdülhamidin gösterdiği tü sub, az çok kendi ruhunda mevcud ( âlemi)ne karşı takib etliği siyasette, zevahiri kurtarmaktan ibaretti. Şunu da ilâve edeyim ki; bu hususta bizim vereceğimiz hüküm, ancak gö- üşe nazarandır.. Onun hakiki hissi- yatı, doğrudan doğruya kalbine ve vic- 'ğildir, * Biz tekrar, Abdülhamidin g_ençı-şşı- ne avdet edelim. Bir asebetle arzetmiştik ; | içkiler içtiği halde, bunlarr da derhal terketmişti. Yalnız hu perhizkârane - hayatı kı: bir müddet için ihlâl etmek cür'eti O da, amcası Sultan Aziz' |— kin herif besliyoruz. Fakat ne çare...|makla beraber; ayni zamanda (İslâm iJe Avrupaya gittiği günler içinde idi. Abdülhamid, Avrupa zevk ve sefahat h rak etmişti. Geceleri, resmi ziyafetler, ziyaretler ve saire gibi mecburiyetler hitam bulunca, derhâl kıyafetini tebdil rek yanına Hisan bilir bir arkadaş bu sefahat âleminin derinlikleri- ve kadar girmiş.. ve o hay |kından görüb tedkik etmişti. * |âlemleri, son derecede hoşuna gitmiş- sine rağmen, otuz üç sene zarfında, bir dülhamid on yedi yaşını ikmal edib de | ; — hafta bile cuma selâmlığını terketme- — Mişti. p Yıldız sarayı ile bu saraya merbut — olân binaların çatıları altında barınan bütün bu şeyhler ve dervişler; hepsi İs- | Jâm âleminin birer köşesinden gelmiş oldukları için, bunlar adetâ bütün İs - lâm dünyası ile Abdülhamid arasında (brtibat) vazifesini ifa ederlerdi. Ab -’ — iman ve itikadından, (ilim ve tarikat) — erbabma karşı gösterdiği lütufkârlık- — gdân bahis mektublar gönderirlerdi. İş- | te, Abdülhamidin bu adamlardan bek- “lediği vazife de, bundan ibaretti. “Abdülhamid, zahiren çok müteassıbh, — ve bazan de (ham sofu) gv'.imndvıği'ıl - hâlde, bazan mükemmel bir hürrıyel-W - perver kesilirdi. Bilhassa ecnebilerle — bu meseleler etrafında uzun bahislere giriştiği zaman, onların hayretlerini | ' celbedecek kadar taassubdan ayrılır; -onlara kendisini pek hür fikirli goslıer—ı | meyi çok iyi bilirdi. -Hamidiye camisindeki (Mahfeli hü- — Mayun), tamamile caminin içinde idi. Tabiidir ki, cami dahilinde sıgara içi- | lemezli. Halbuki Abdülhamid, sıkıntılı Ve endişeli günlerinde burada sigara iç| — mekten bile çekinmezdi. — “Aklıma, bunu teyid eden bir vak'a geldi. Size, nakledeyim: Abdülhamid cuma günleri maltim o- — İan o debdebeli merasimle (Hamidiye camli)ne gelib de kendine mahsus olan (mahfeli hümayun)a girer girmez, der- | | hal kapıyı arkasından kilitlerdi. Yımn-i - Ga, yalnız iki küçük çocuk bulundurur- | — duü. Bunun biri, serasker Rıza paşanın küçük oğlu (Ziya bey), diğeri de Mü- şir Ahmed Eyüb paşanın oğlu diğer (Ziya bey)di. İkisi de (süvari Ertuğrul alayı) na mensub ve (çavuş) rütbesini - baliz olan bu sekizer yaşında çocuklar, -— Abdülhamid ile beraber orada namaz | $ kilarlar ve namaz bitib de kapının ki-| lidi Abdülhamid tarafından ıçıhntava F kadar orada kalırlardı. Bü iki çocuğun | orada bulunması da, hünkârın — garib | -bir düşüncesi idi. Güya bu iki çocuk, | ,ı(nh.ne) idi. Onlar orada bulunduku. L askerler tarafından kendisine wıkısd OO yapılamıyacağına kanaat | , Abdülhamidin gene, | lerinden biri idi., Namaz biter bitmez, Kapıyı açmadan evvel, bir sigara iç - - mek İstemişti. Hünkâr, dudaklarının arasına bir sigara alm: ibriti çak - mıştı. Fakat, kibritin ucundan bir par- Pça koparak yanar bir halde Abdülka- >Midin ayaklarının dibine sıçramıştı. Seraskerin oğlu Ziya be dorhal bu | kıvılcımın üzerine atılm V0 atılıncaya kadar, k: müştü, Fakat bu hâdise, Abdülhamidin Y boşuna gitmişti. Derhal bu sekiz yaşm- dak! süvari çavuşumun rü'besini mül zimliğe terfi etmiş; ve (yaveran) selki- . Bu hâdise de teyid eder ki; Abdül - ( Kamid bazan kızı! taassub gösterdiği ne kaydedilmesi için de emir vermiş - | müstakil bir dalre sahibi olduktan son- |ra, kadın zevklerinde biraz ileri git - ınışn Bu da, o mevki ve hayata malik olan her genç için pek tabil idi. Fakat, genç şehzadenin sıhhatinden endişe &- den husus! tabibi Mavroyani; babasının ve annesinin veremden öldükle! leri sürerek onun âşırı hareketlerinin önü- ne geçi Abdülhamid Mavroyaninin bu der- i; hayalının sonuna kadar unutma - mıştiı. Bir taraftan vücud ve sıhhatini lakviye edecek - spor ve saire gibi her vasıtayı kullanmakla beraber di - |Ber taraftan da kadınlara karşı perhiz- luyanmış kârlığı bozmumuşti. Zevklerini, çok ida- veli bir şekilde kullanmıştı. Arada sırada konyak, rom, bira gibi Bir Doktorun Günlük Notlarından Sinozitler Grip ve nezle salgınları ve mevsim has- talıkları devam ederken sik sık tesadüf) olunan bir ârrma da ginozitlerdir. Binozitler gözün üzerinde kaşların al - tındaki boşluklarda ve yahud üşt çene kemiğinin içindeki boşluklarda ve nadi - Ten de azmı vetedi denilen kazık kemi - ginin ortasındaki boşlukta fltihab ve ce- rahat toplamakla kendini gösteren bir hastalıktır. Şiddetli başağrıları sinozit ne tarafta ise o tarafta ağrılar daha fazla oulr. Burun- dâan fazla mikdarda cerahat gelir. Burun Hrazatı çoktur, günde bir kaç mendil kirletir ve mendlller leke yapar. Dere - cel hararet az çok yükselir, 37-38 arasın- da tebeddül eder. İşte bir sinozit tablosu budur. Bir. grip iği, yani ateşler düştüğü bir zamanda tekrar başağrıları ile uteş devam etmeğe başlarsa ve bu- rundan cerahatli sümük ifraz olunursa muhakkak sinozit olduğuna hükmet - mek Jâzımdır. Bir ginozit nağıl tedavi e- dilir? Onu da yarın söyleriz. () Bu nolları kesip saklayınız, yahad bir albüme yapıştırıp koleksiyon yapınız. Sıkıntı zamanınızda bu natlar bir doktor gibi imdadınıza yetişebilir. Nöbetci Eczaneler Bu gece nöbetçi olan bosaneler şan - =ıl tihetindekiler: Aksarayda: (Şeref), Alemdarda: (Ab - dülkadir), Beyazıdda: (Cemil), Samat - yada: (Eröfiles), Eminönünde: (Bensa- son), Eyübde: (Hikmet Atlamaz), Fe - narde: (Bmilyadi), Şehremininde: (Ham- di), Şehzadebaşında: (İ. Hakkı), Ka - ragümrü! (Fuad), — Küçükpazarda: (dlikmet Cemil), Bakırköyünde: - (İste - pan). Beyoğlu cihetindekiler: Tünelbaşında: (Matkoriç), Yüksekkal dırımda: (Vingopulo), Galatada: (Mer- kez), Taksimde: (Kemal-Rebul), Şişlide Pertev), Beşiktaşta: (Nall Halid). Boğaziçi, Kadıköy ve Adalardakiler: Üsküdarda: (ÖMer Kenan), Sarıyerde ANuri), Kadıköyünde: (Moda - Merkez), rükadada: (Halk), Heybelide: (Halk), Pazartesi €) — Bizzat kendi rivayetine nazaran, Pa- | risde bulunduğu müddet zarfında, sefa- | hat hayatının tamamile derinliklerine dalmıştı. Neş'eli zevklerin bol bol h kü çıkmı! sürdi erlerin hepsine girl Tence yerlerinden, en süfli kabarelerine kadar, görmediği yer kalmamıştı. Bu- ralarda, bilhassa (Paris apaşları) nı üzerinde, kendine göre tedkikler yap -| 'rım- Ve0 zamandan itibaren polis ro-| ıns-ı larına karşı kendisinde bir merak | Avrupa seyahati, Abdülhamidin <3 - izerinde mühim tesir husule getirmişti. — Arkası var - | ı g RADYO| Bugünkü program 10 Künunusani 928 Pazartesi İSTANBUL Ökle neşriyatı: 1230: Plâkla Türk musiklsi, 1250 Hava- dis. 1308: Plâkla Türk musikisi. 13.30: Muh- | telif plâk neşriyatı. Akşam neşriyatı: 17: İnkilâb dersi: Üniversiteden — naklen, Mahmud Esad Bozkurt tarafından, 18,30: Çocuklara Masal: Bayan Nine tarafından, 19: Bayan İnci, Şan: Piyano ve keman re - Kurumu namına, Doktor Kudsi Halkaci (Ço- cuk ve nüfus?, 19,56: Borsa haberleri, 20: Ri- tat ve arkadaşları tarafından 'Türk musikisi ve halk şarkıları, 20,30: Hava raporu, 20,33: Ömer Rıza tarafından arabca söylev, 2045: Belma ve arkadaşları tarafından Türk mü - ikisi ve halk şarkıları (Saat Ayarı!, 21,15: |Radyo fonik temsil, Stüdyo orkestrası refaka |öle: (LAKME), 22,15: Ajans haberleri, 22,30 Plâkla #ololar, opera ve öperet — parçaları 2250: Son haberler ve ertesi günün progra- |a - İkincikânun - 1938 - Pazartesi ANKARA Öğle neşriyatı: 1230: Muhtelif plâk neşriyatı, 1250: Plâk: H ve harici haberler, Akşam meşriyatı: 18.30: Plâk neşriyatı, 18.35: İngilizce ders: Azime İpek, 19: Türk mpsikisi ve halk şar - kıları: (Makbule Çakar ve arkadaşları), 19.30: Sast âyarı ve arabea meşriyat, 1945: 'Türk müsikisi ve halk şarkıları: (Hikmet Rıza Ses- gör ve arkadaşları), 20.15: Spor konuşması: Vildan Âşir, 2035: Kompozitör Ravel'in ölü- mü münasebetile seçilmiş eserlerinden plâk- la neşriyat ve Halil Bedi tatafından konuş- ma, 21: Ajans haberleri, 21.15: Stüdyo salon orkestrası. 1 « Morchetti Ruy « Blas, 2 - P. Tosti Per Morire, 3 - Waldteufel Tout - Paris, 4 - Nos- vadva Paraphrase & la Loreley, 5 - Goüzene You - You 2155: Yarınki program ve İstiklâl marşı. Bursada iki günde üç tifo vak'ası oldu Bursa (Hususi) — Vilâyet Sıhhiye Müdürlüğünün son tebliğine göre iki, gün içinde ancak üç tifo vak'ası tesbit edılmııür. *|kasından gelen binici bir kıl'a askerden ayatının iç yüzünü görmeyi çok me -| |) Lır:hr*e I’ırl:m en kibar eğ -! fakatile, 10,30: Konferans: Çaocuk Esingeme | Türk muzlkisi ve halk şarkiları, 13.15: Dahi- Yunan Veliahdinin düğünü Veliahdin evlend' di 101 pare topla (Baştarafı 1 inci sayfada) ettiği bildirildi. Alayın önünde bir kıt'a bitlici asker bulunuyor, arkasından yirmi otomobil, yirmi araba takıb ediyordu. O- tomobillerde saray erkânı ve misafirlezin mihmandarları, arabalarda Yunan prens- leri, eski Almanya veliahdınin çocukları, eski Almanya imparatorunun oğlu, Prus- | ya prensi Oskar ve karısı, gelinin kardeş- leri, güvey Yunan veliahdi ve kız kardeşi, |Dük de Kent ve karısi, Danimarka veli- | _ı ahdi ve karısı, Romanya veliahdi, Yugos- lavya kral naibi ve karısı, Romanya pren- sesi ve eski Almanya imparatorunun di- ğer oğlu bülunuyorlardı. Bu arabanın ar- sonra Yunan krali ile gelinin anasının feski Almanya imparatorunun kızı) bin- dikleri araba vardı. En son arabaya gelin ile babası binmişlerdi. Bu arabanın önün- de bir müselles teşkil ederek yürüyen üç süslü beyaz at bulunuyordu. Birbirine ben diğer altı at da arabaya koşulmuştu. Düğün alayının kiliseyo varıp nikâh merasimine başlandığı gene toplar atıla- rak, kilise çanları çalınarak - ilân edildi. Kilisede aralarında elçimiz Ruşen Eşref Ünaydın bu kil, bütün na: zırlar, kara, isleri, ordü kumandanları, amirailer. Yüksek memurlar karıları ile birlikte ken dilerine tahsis edilen mevkilerde yer al- mış bulunuyorlardı. Gelia kili: girdi- ğinde tac giyinmişti. Nikâh âyini başpis- kopos tarafından yapılmış, Punan prensi an kor diplomatik, başve- ırlar, eski başvekil ve na- niz, hava erkânıharbiye re- ilân edıldi suretile Yunan veliahdinin evlendiği Tef men ilân edilmiş oldu. Dönüşte içinde gelin ve güvey bulunâf gelin arabası en başta bulunuyor. Arkif sından kralın arabası, daha arkalarit! sıra ile diğer arapalar geliyordu. Gidiş ve dönüşte alayın geçtiği ve bu caddelerde bulunan binalarda bi lerce ahali toplanmış, yeni gelin gü ve dâvetli prensleri hararetli bir sureli? alkışlamışlardır. — Bilhassa — Yugozlav?f kral naibi, Romanya veliahdi ve Dük Kent şiddetle alkışlanmışlardır. Düğün alayı sataya gelince burada Ö Protestan mezhebi üzerine dini nikâh y pildi. Saat 12.30 da yeni evliler tebrike 87 lenleri sarayda kabul ettiler, İlk tebi edenler elçimizle kor diplomatik ve Kaf ları olmuştur, Tebrik merasimi saai buîuaa kadar devam etmiştir. tina sokakları baştanbaşa Yunan V" ecnebi bayraklarile donanmıştı. Gece dÜ" ğün şerefine bütün şehir ve Akropol VWef” vir edilmiştir. Yunanistanın her tarafında düğün mü” nasebetile şenlik yapılmaktadır. Ziyafetler Atina, 9 (Hususi) — Veliahdin düğünü münasebetile sarayda verilmekte olan 3i yafetlerin ikincisi dün akşam verilmif tir. Yarın akşam buradaki İngiltere ©7 çiliğinde yeni evliler şerefine bir ziyafe' verilecektir.. Almanya hükümet reisi V& Mahdin evlenmesi münasebetile krala çof gamimi bir tebrik tolgrafı göndermiştir. n : Atina, 9 (Hususi) — Türkiye elçisi Rü j' Jorj, Romanya veliahdi ve Prusya prensi Oskar sağdıçlık vazifesini yapmışlardır. Âyin biter bitmez 101 pare top atılmak (Baş tarafı 1 inci sayfada) Yakında meclis umumi heyetinin mü- | zakeresine sunulacak lâyihanın ihtiva et- tiği hükümler şunlardır: Âli karar beyeline ve”bilâhare çıkan 2589 numaralı kanun mucibince devlet | Şürasına müracaât edemiyenle-ile bun- lardan ölmüş olanların mirasojıları aşa- gıdaki esaslar dahilinde devlet şürasına yazı ile müracaat ederek itirazda bulu- | nabileceklerdir: A — Heyeti mahsusalarca aleyhlerine verilen kararlar 2589 numaralı kanunla | kâbul edilen altı aylık müddetin hitamın- dan sonra ve bu kanünün neşrinden ev- vel tebliğ-redilenler bu kanuunn neşri ta- | rihinden itibaren altmış gün zarfında l Filistinde yeni a ). hâdiseler Kudüs 9 (A-A.) — İki günlük bir sükündan sonra Şimmali Filistinde ye - niden bir takım hâdiseler vukua gel - miş olduğu Haber verilmektedir." Illar jkasabasında âsiler, silâh saklamış ol - |düklarından idama mahküm edilmiş 0- Işn kasabalıları haber vermiş olmasın- dan şüphe etmekte oldukları bir arabı öldürmüşlerdir. Asker kıyâletine gir - miş olan haydutlar, taharriyat — icrası bahanesile, köylülerin evlerine girmek Ve paralarını çalmak suretile şakavet icra etmektedirler. 'Tulu Kerim mıntakasında bir aske- ri otomobil ile bir polis merkezine ta- arruz edilmiştir. Fakat nüfusca telefat yoktur. Zabıta, şiddetli yağmurlara rağ Tmen her taraftan araştırmalarına de - vam etmekte ve bir çok tevkifat yap - maktadır. Petrol borusunun ve telefon | hatlarının tahribi sebebile bir çok ka- sabalara para cezaları verilmiştir. Kudüs divanıharbi, mühimmat nak- lettiğinden dolayı 15 yaşında bir arabı üç ay hapse mahküm etmiştir. Kardan kapanan Samsun - Sıvas Yolu açıldı (Baş tarafı 1 inci sayfada) Birkaç gün evvel kardan kapanan Sam- sün. yolu. açılmıştır. Erzurüm, 9 (AA) — — İki gündür de- şen Eşref sarayda Yugoslavya kral naib” ve diğer yüksek misafirler için açılan dek teri imzalamıştır. 3 Heyeti mahsusaların kazarları hakkındaki lâyiha Meclise veriliyor raz edebileceklerdir. B — Heyeti mahsusalarca aleyhlerini — verilen kararlar bu kanunun neşri tarihili den sonra tebliğ edilenler kendilerine y" — pulan tebliğ tarihinden itibaren 60 güğ zarfında itiraz edeb'leceklerdir. Bu yolda — yapılacak itirazlar şürayi devlet mülkie ye dairesince müracaat tarihinden itibö” ren en çok bir yıl içinde 1289 numarali kanuna göre tedkik edilerek karara bağ” Panacaktır, Bu kararlar kat'i olacaktır. Şik kadar ki bu kabil kimseletden hakların” daki karar tarihindenberi ulusal sınırlaf dışında yaşamakta olanlarla bu gibilef* den ölenlerin mirascıları birinci fıkradâ yazılı itiraz haklarını kullanamıyacaklar” — dır. İktısad Vekili Bugün limanda Tedkikat yapacak (Baş tarafı Tinci sayfada) Vekil kendisini karşılayanlar arasınd — bulunan gazetecilere kısaca şunları söyle" # miştir: 2 — Bu ziyaretimden istifade ederek İt tanbuldaki deniz müceseselerinde tetkik” ler yapacak ve yakından temaslarda bü” lunacağım, İstanbula gelişimin bir sebebi de şahsi işlerim olduğundan yarın akşafl (bu akşam) Ankaraya döneceğim. Şakir Kesebir rahatsız bulunan refikâ* sını tedavi için Avrupaya gönderecektir" İktısad Vekâletini der'uhde ettiktef sonra şehrimizi ilk defa olarak ziyaret ©” den Şakir Kesebir bugün saat o0 buçuk” ta liman İşleri idaresine giderek tedkikâl yapacak, muhtelif Hman işleri hakkındâ müdürden izahat alacaktır. İktısad Vekilinin bugün vakit bulduğ” takdirde İktışad Vekâletine bağlı diğef müesseselerde de tedkiklerde bulunmasi muhtemeldir. Vekil, bu akşam Ankaray* dönecektir. ee rrrarererereeeeseeneneneanaaaaA vam eden ve tipiden Zigana Ve Kop dağları kapanmiş ve bu yüzden bire çok kamyonlar yolda kalmıştır. Takviy? —| edilmiş amele postaları yolu açmağa çö” lışmaktadır. Münakalâtın durmaması P çin azami gayret sarledi!mektedir. — ö di d Bd ei Dü