26 İinciteşria “Ben bir tımarhane kaçkınıyım!,, SON. POSTA Adli Tıbda kısa boylular Bti hei denlemee nasıl su içebilirler? “Ömrümde ilk defa başka Lirisinin kucağında, ağzımı musluğa yapıştırmış Röportajı yapan: (Tercüme ve iktibas Veremle mücadele cemtyetinin duv -35— | Bir iki lokma alıyorum. Fakat imkân yok, yutâamıyorum. Lokmalar boğazım- dan geçemiyor, boğulacak gibi oluyo- Tum. — Yiyemiyeceğim, Küçük çocuk yaklaşıyor: — Ver bana, ben yiyeyim.. —AL Çemnber sakallı hoca yetişiyor: — Bana ver,,. O çocuk bacak kadar Şey, bana ver, ben doymuyorum. — Hayır bana ver, — Olmaz bana. — Bana! Kime vermeli? Kâni tasları alıyor. — Kafa ütülemeyin. Alimallah ye - Meği pencereden aşağı atarım ha! Çember sakallı: — Zinhar, zinhar atma, günahtır. İkiye pay et.»Yarısı bana, yarısı ona... Kâni, yemeğin yarısını çember sa - kallının, yarısını da çocuğun tasına bo- Şaltıyor. Gardiyan Niyazi tekrar odadan içeri Birdi. Kabları topluyor. Kasketli ko - Nuşmiyan Ahmed, yemeğini bitirme - Miş kabıni vermek istemiyor. Kim din- ler?, Gardiyan çektiği gibi kabı alı - yor. Kalan yemekler dökülüyor. Kıranta rnik yerleri süpürüyor. pencerenin önünde bağırıyor. — Salim ağabey, çıkmıyacak mıyız? — Salim ağabey, susadık! — Salim ağabey, vakit geldi artık. Salim ağabey, biber mi, biber: — Kısın çenenizi! — Patlamadınıza. Sabredin —bir parça, — kızdırırsanız alimallah karışmam ha! Karnik cevab yetiştiriyor. Kâtib bu sefer ona çatıyor: — Sus diyorum sana.. galiba taş o - dada yatmak istiyorsun? — Yatmak istiyorum, ne olacak? Müdahâle ediyorum: — Sus, kızdırırsın sonra bizi büstüü - tün dışarı çıkartmaz. Sonra seni taş o- daya atarlar. — Atarlarsa ne olur sanki? Ben öyle Şerlere alışığım. Elbamdülillâh kapı açıldı. Tahliye kararımı almış mahbuslar sevincile dı-] Şarı fırladık. Hepimiz doğru abdesi henin iki musluğuna. Şimdi bu m: tan nasıl şu içecektim. Mekteb sırala- tmdanberi, yani 15-20 senedir böyle sü içmemiştim. Hepimiz birbirimizi iterek |Fakat ortada ne para var, ne pul. Gön- ik- Musluklara yaklaşmağa çabalıyoruz. Fakat musluğun başını tutan öyle ko- iay kolay ayrılmıyor. Kana kana su içi- Yor. Nöbet bekleşenler söyleniyorlar: — Haydi çabuk ol! — Camım şimdi yıkanmanın — sırası M? Evvelâ su içelim, sonra yıkanırsın, Dilim damağım kurumuş. Bekliyo- Tum, Ab, bana da sıra gelse de- doya doya su içsem. Nihayet asırlar kadar uzun zannetti- ğim bir müddet sonra bana da su iç- Mek sırası geldi. Korka korka musluğa yaklaştım. aaaseneeREErErERErMEaSSSSSE lşssanl y a Cumhariyet gençliğinin kanadlı bir ne- sil olmasını istiyorsak fitrelerimizi Türk Hava Karaumuna vermeliyiz. L yerleri yok ya.. lâzım olan bir genç Manisadan Ha- lid imzasile soru- lan da şudur: — Muvaffak ola. cak mıyım? Baş olâarak mu- vaffak - olamiyan ikinci sınıftâ çalış- makla bunu telâfi edebilir. Yalnız et. rafına — kendisini daha ziyade sevdirmesi lâzımdır, olarak su içiyordum.. Faruk Küçük hakkı mahfuzdur) MA Metin ve cesur bir genç di n Corludasi Osman Gürer imzasile so- Tuluyyor: Muvaffak ola- cak miyım? Muvaffakiyetin çetin — safhalarına karşı hazırlanmak- la, daha metin ve cesur olmakla mak $ada trişmek müm- kün olabilir. arının içindekilerle muhavere Yaklaştım ama, su içmek kabil değil. Boyum bosum musluğa yetişmiyor. Al- lah bana da boy bos vermemiş ki. Bo- #AAA İntizam kayıtlarına bağlı işlerde muvaffakiyet İzmir okuyucu- > yumun kısalığından şimdiye kadar şi-| larımızdan — Said kâyet edecek bir sebeb bulamamıştım. | Soruyor: Nihayet ona da fırsat düştü. — Muvaffak ola- Allahın bana boy bos - vermediğine | tak meayım? içerledim. Başkalarının di- Fakat şimdi nasıl su içmeli? İki elimi| Tektifi altında, ve birleştirdim. Musluğun altına tuttum. | intizam kayıdları- Kabil olduğu kadar doldurdur na bağlı — işlerde ağzıma getirinceye kadar su dü, | muvaffakiyet ihti. Yalnız elimin nemi dudaklarımı ıslat- | Malleri — çoğalmış tı. Kâni boyumun musluğa yetişmedi.| ©lur. Bini görmüş, işti: asr — Dur; Farük; dedi, i kaldı N v PaC sexi kaldirayım| Muyaffakiyet ihtimalleri — çok da' ç. Ve beni kucakladığı gibi kakdırdı. olan bir tip Ankaradan - Ni- Ömrümde ilk defa, birisinin kuta- hağ imzasile soru. Bında, ağzım muslukta su içiyorum. Ama nasıl içiş, kana kana, doya doya. S Tuyor: Kabil olsa sular idaresinin tekmil sula-| * rini içeceğim. Üm iyım? Ne-ise, suyumuzu içtik, ellerimizi Zıkâ.:l:r:: inti- koridora çıktık, : zam — kayıdlarına uğum yerin yanında ve karşı- sında iki koğuş âdaha var. Buralarda karyolalar,. Yyataklar çok muntazam, Hastalara pijama da verilmiş. Acaba yer yok da mı bizleri koymadılar?. Aklımdan geçeni kıranta adama S0 - uyorum! vok kardeş'm, diyor. Yer olmaz o- lur mu? Fakat oralara ancak husust hastalar girerler. Meselâ şu ipek pija- malı adam, bir.müesseseden 25,000 Ji. ra aşırmıştır. Herif papeller; mış, iş meydana çıkınca riayet etmesi ilâve edilirse muvaffa- kiyet — ihtimalleri çoğalır. oraya Son Posta Fotoğraf tahlili İsim » * kuponu j Adres i deve yap- sıkıştırılmış. DİKKAT Potograf tahlili için bu kmııı.ııq.. B adedinin gönderilmesi çarttır, lünden başka nesi varsa hepsinin kari- sına aid olduğuna dalr bir noter senedi göstermiş. Tabii bir şey alımamamış, | vesesesası Di K celnek Üzere tevkif edil- Düngyanın en ihtiyar içeri.| Kralı 79 ya!ulda enene ee eeR ea sekasesse — Sön Füruk, haydi bâkalım kalabalik etme burada . Dört gün kaldığım müddetce kulak zarlarımı patlatan Salim ağabeyin sesi idi bu. Cevab veriyorum; — * — Neye içeri girecekmişim? Daha herkes burada,, — Onlar siğara içiyorlar. Sen içmi- — Eysi meysi yok. Sigara içmeyenler burada duramazlar, — Allah ANah, demek hava alınıya- vağız.. — Çok söyleme, hava alacaksan 0- danın penceresine çık, Kâni bir siğara uzatıyor: — Al Farük, yak, başka çare yok.. Ne yaparsınız, bir sigara yakıyorum, Bizim odadakiler hepsi grup, grup ko- ridorun köşelerinde gigara içiyorlar. İç- lerinde en şayanı dikkâti, Çember sa- kallının sigara içmesi. Sigarayı hiç dur- madan çekiyor, çekiyor. Üç dört nefes- 3 © derhal yeni bir sigara yakıyor. Onu da bitiriyor, bir daha ya-| Dünyanın en ihtiyar kralı İsveç kralı kıyor. Onu or, bir daha yakıyor.| Gustavdır. Son zamanlara kadar — tenis Sizin anlıyacağınız, mübalâğa olmasım| oyniyan 79 luk devlet reisi, şimdi daha ama, dakikada 3 sigara İçiyor. ziyade istirahatle vakit geçirmekte ve Öbürlerihin de ondan aşağı kalır| her vesile ile bira İçmeği tercih etmek- (Arkası var) tedir. Kıbrıs mektubu : Muhtariyet projesi Türk unsurunun aleyhindedir Bu projeye göre teşri kuvvetini temsil edecek 15 müntehâbdan 3 ü Türk 12 si Rum olacaktır. Kabinede de Türkler için ktir tek âzalık ayrılmak isteniyor Kıbrış Nikosiya dan bir manzara Lefkoşa (Hususi) — Kıbrıs Rum mat- buatı Ve Rum halkı arasında Kıbrisa ida- ri muhtariyet verilmesi lâzım geldiği şeklindeki cereyan ve propagandaları, Kıbrıs Türkleri taâsvib etmemekle, karşılamamaktadırlar. Rum matbuatının ve münevverlerinin tasarladıkları, Kıb- rıs muhtariyet idaresi kanunu esasisine göre 11 nazırlığın ihdası mutasavverdir. Bunlardan emniyet, defterdarlık ve ad- liye nezaretlerinin İngilizlere, maarif ve evkaf müdüriyetleri birleştirilerek def- terihakani nezarelinin Türklere, diğer pezaretlerin de Rumlara tahsisi derpiş edilmektedir. 15 müntehap azadan teşekkül edecek o- lan teşri kuvvetini 12 Rum, 3 Türk aza temsil edecektir. Resmi lisan rumca ola- caktır, Ada beş idari mıntakaya taksim edile- cek, bunlardan birinde İngiliz, birinde Türk, üçünde Rum komiseri büluna« caktır. Bu muhayyel ve mutasavver kanunu esasi, daha bazı mevad ve ahkâmı da ih- tiva etmekledir. ğ İdart muhtariyet bahsini ve kanunu e- sasiyi, Kıbris Türkleri, kendileri için esi- yasi bir darağacı» olarak tavsif etmekte ve zaman zaman protesto ederek beyan- nameler neşreylemektedirler, Lefkoşa İddihar bankasında açık çıktı Kıbrısta Lefkoşa İslâm İddihar Banka- sında yapılan bir teftişte on sekiz bin li. ra on beş şilinlik bir açık olduğu görül. müştür. Birkaç sene evvel de, bundan daha fazla mikdarda bir açık meydana çıkarılmıştı. Mes'uller hakkında tahkikat ve takibat yapılmaktadır. Kıbrıs başpapaslığı Kıbrıs başpapazlığı intihabı hakkında- ki dini mutad tebliğ yakında neşredile- cektir. Başpapaz vekili, intihab hususun. da, Atinada, sürgün Kirine 'Trabzon despotu, Atina Ü fesörlerinden Ral Tüşmüştür. Bu görüşmeler sonunda, baş- papaz vekilile Trabzon ve Suriye despot lara, Kirine ve Lârnaka (Kition) mandiritlerinden mürekkeb bir sinod teş. kil edilerek intihab protokolunun lanmasına karar verilmiştir. Trabzon despotunun bu ay sonlarında Kıbrı mesi beklenmektedir. 18â gite Kıbrıs mahkemelerinde stenografi Kıbrıis ağırceza mahkemelerinde ste- nografi ile zabit tutulmasına başlanmış- tır. Kıbrısta bir kadın çocuğunu öldürdü Kıbrısta Lefkoşa yakınlarında bir köy- den Kezban, Veli Ahmed isminde biri sile gayrı meşru münasebetten kazandi- Bi çocuğunu doğurduktan sonra dör laç derinliğinde bir lâğıma atarak öld müştür. Polis, tahkikatını ikmal etmiş, Kezban müddelumumlliğe verilmiştir. Kıbrista bir ötümobil kazası oldu Kıbrısta bir otomobil. kazası olmuş, Lefkoşa haricinde sür'atle giden iki oto- mobil şiddetle çarpışmış, ikisi de parça- lanmıştır. Yolculardan bir kişi ölmüş, bir kişinin iki âayağı birden kopmuş, dört yolcu da ağır surette yaralanarak hasta- neye kaldırılmışlardır. Edirne kurtuluş bayramı kutlulandı (Baştarafı 1 inci sayfada) yük bayrağımız çekilerek kurbanlar ke- fabrikaları, Karaağaç istasyon - önlerine | silmiş ve mızıka İstiklâl marşı ve müte- taklar kuruldu. Bütün minâteler, saat ku- |akiben hep bir ağızdan Cumhuriyet mat- lesi elektriklerle tenvirlendi. Merasime tam saat 10 buçukda başlan- dı. Asker, Jandarma, polis, izciler, mı: liler, sporcular ve halk, esnaf ce! 'leri, Parti ve Halkevi mensubları, köy- lüler ve atlılar sabahleyin merasim mey- danında toplandılar. Belediye relisi Şerifin başkanlığında bir heyet Ayşekadına inerek halâskâr ordumuzu temsilen Edirneye giren kıt'a- lara hoş geldiniz, diyerek kurbanlar ke- sildi. Dokuz buçukta mülkti ve askeri bilü- mum memurin, cemiyetler ve müessese- ler, halk mümessilleri belediyede topla- narak Edirnemizin kurtuluşunu kutlu'a- dılar. Buradan Parti kurağına gidilmiş- tir. Kahraman ordumuzu temsilen Edir- neye giden askeri krtaat lise ve muallim mektebi izcileri ve atlı köylüler önlerin- de mızıka ve trampetler bulunduğu hal- de Cumhuriyet Halk Partisi önüne gel- mişlerdir, Buradan toplu bir halde yürüyen Ytifal heyeti Cumhuriyet meydanı- na gelmiş ve atılan bir top işaretile kur- tuluş saadetine aziz kanları bahasına öri- şilen şehidlerimize hürmeten şapkaları- ru çıkararak bir süküt ve saygı dakikası geçirilmiştir. Bu sırada Selimiye minarelerine bü- $ı söylenmiştir. Lise ve muallim okulları muallim ve talebeleri tarafından söylevler verilmiş-— ve merasimden 20 dakika sonra Selimi. ye belediye yolunda geçid resmi yapıl. Mıaştır. Geçid resminde, selâmlayıp — geçenler Atarürk heykelini de selâmlıyarak Batık: pazarına kadar yürümüşlerdir, Geçid resmini müteakib Belediye, Halk Partisi, Halkevi, Muallim mektebleri, se ve orta, bölge san'at mektebi ve (l mektebler namına Atatürk heykeline çes lenkler konmuş ve öğleden sonra Seli- miye cam! nâ sayglı tör zeni yapılmıştır. Geceleyin her tarafta şenlik fişekleri atılmış, meş'aleler, mızıka ve davullarla fener alayları yapılmıştır. Belediyede ba- lo dövam etmektedir. Saat 8,30 da Haike- vinde mektebliler tarafından bir temsil ve konferans verilmiştir. General Şükrü Naili'nin hatırasına hürmet Edirne 25 (Hususi) — Bugün yapılan merasim esnasında umumi müfettiş Ge- neral Kâzım Dirikin teklifi üzerine : hum General Şükrü Nailinin hatırasın. hürmeten bir dakika süküt edilmiştir. Merasimde umumi mi! şavıri Sabri. General Ce ne ve Kırklareli valileri bulunmuşlardır. a de şehidlerin temiz ruhları: . dünl