Sureti haktan görünüp hırsızlık yapmış Gişeden bilet alan bir kadın koşup hırsızı yakalamasaydı Yalovalı Fatmanın paketleri sırra kadem basacaktı Büyükderede Ahmet paşa köşkün - de dövmüş, öğretmen izzeti nefsine in- de oturan Fatma isminde 70 yaşların - |dirilen bu ağır darbelerin tesirile delir- da bir kadın, dün çarşıdan 15 - 20 lira kıymetinde bazı eşya alarak, Yalovaya gitmek üzere köprüden geçerken, Gala- — tada kahvecilik eden Ahmet Hamdiye rastgelmiştir. Ellerindeki paketlerle pek yorgun bir halde olan kadıncağız, Ahmet Ham diden yardım istemiş.. o da: — Hay hay! Teyzeciğim, zaten ben de Yalovaya gidiyorum.. ver de, taşıya- yım paketlerini.. Diyerek, nezakette kusur etmemiş - tir. Kadıncağız paketleri emanet etmiş, ikisi birlikte Üsküdar iskelesinden a - — şağıya inerlerken; nazik dost birdenbi- re tabanları yağlamıştır. Ne olduğunu anlayamıyan Fatma: — Amanın dostlar, paketlerimi çal - dılar.. yetişin.. diye çığlığı bastığı sı - — Tada gişeden bilet almakta olan bir baş — ka kadın imdada koşmuş, kaçan hırsizi — Mmerdivende yakalamıştır. t Köprü üzerindeki polis de çığlıklar Üzerine yetişerek, Ahmedi cürmü meş bud halinde tutmuştur. Bunların duruşmasına Sultanah - met 3 üncü sulh ceza hakyerinde dün başlanarak, suçlunun derhal tevkifine karar verildi ve duruşma hâdiseyi gö - ren polisin dinlenilmesi için başka bir güne bırakılmıştır. z İzmir ağır cezasında Bir çiftlik sahibi Muahakeme ediliyyor © ,İzmir | (Husust) — Ağırcezada ha- -— zin bir davanın rüyetine başlanmıştır. İstintak kararnamesine göre Cumavva- 81 nahiyesinde köy muallimliği eden Hüseyin Cahit âteşin bir gençtir. Cu - - Maovasında — toplu bir spor hayalının -— Ganlanması için geceli gündüzlü faali - yet gösteren bu âteşin öğrelmen bir — «Gençler Birliği» tesisine teşebbüs et - / miştir. Cumaovası çiftliği — müsteciri -— Danyal bu teşebbüsü muvafık bulma- dığı için Hüseyin Cahidi herkesin için- “TÖNÜL İSLERİ! miş ve malül kalmıştır. Dünkü celsede suçlu Danyal, mu - allimin delirmesinde sun'u taksiri olma dığını söylemiştir. Şahit sıfatlile dinle - nen Halil ve Süleyman hâdiseyi istin - tak kararnamesinde teşrih edildiği şe- kilde ifade etmişlerdir. Muhakeme gel- n şahitlerin celbi için falik edil - iştir. Salihin tecziyesi istenildi Pangaltı civarında, metresi Bedia « nın odasında bir akşam rakı âlemi ya - pâarken, Ahmet ve Mehmedi yaralamak- tan suçlu Salihin duruşması, Ağırceza mahkemesinde yapılmış, mütalcaya bı- rakılmıştı. Bu davaya dün de devam olundu ve müddeiumumi iddianamesini okuyarak, suçlunun tecziyesini istemiştir. Muha - kemenin devamı başka güne bırakıl - mıştlir. Mangalı kadının kafasına a geçirmiş Kâmuran adında bir kadın dün ak- şam dostu Behçetle görüşürken, ara - larında kavga olmuş ve Behçet Kâmu- rana söverek, orada bulunan bir man - galı da kafasına geçirmiştir. Sultanahmet 3 üncü sulh ceza hak- yerinde dün yapılan duruşma netice - sinde suç sabit olduğundan Behçetin 3 gün hapsine, | lira hafif para cezasına karar verilmiştir. Bir deniz amelesi yaralandı Deniz yolları amelesinden Kadir oğlu Recep, Sirkeci rıhtımında bağlı bulunan İaönü vapuzunun ambarında çalışırken hiç bir alâkası olmıyan komisyoncu Tev- fik oğlu Ahmet vinci işletmiş, Recep, vinçte bağlı yükle ambarın kenarı arasın- da sıkışarak ezilmiş, ağır bir hâlde Beyoğlu belediye hastanesine kaldırıl - mıştır. Süçlü Ahmet yakalanarak hakkın- da takibata başlanmıştır. ğinden kayıp düşen kâğıt parçası da jyere düştü, sonra bir kenarda bekliyen sahibinin eline geçti.. 2 — Gözlerimin önünde kız mı, er- kek mi pek iyi farkedemediğim küçük hir çocuğun hayali var. Dirseğini pen- cerenin kenarına dayamış, başını kolu- - Bir genç kadın, Uçurumun — Kenarında..düşecek.. Bir kadın okuyucumun yolladığı bir mektuptan bir kaç satır nakledeyim. -— Diyor ki: BCf pimdiya kadar hayatı kbü- TWA üzerine koymuş ağlıyor. Annesi yütmek, ev işleri ile meşgul olmak ve Yöktur, babası da hayata küsmüş, evi- ne geç gelecektir ve çocuk yalnız, kim- sesiz, anası ve babası varken yetim kalmış, yapayalnızdır. Hıçkırıkları ku- lağıma geliyor, dudaklarından dökülen kelimeleri işitir gibi oluyorum ve anlı- yorum kı ilk tabloyu yanlış görmü - Şüm: Kadın kucağına bir”kâğıt parça- S1 düşünce kalkıp yürümemiş, alıp ©- kumuş. Sonra kim bilir belki kozma- tikli ve pudralı bir., erkekciğin... yanı- na gitmiş, bir müddet sonra kocası ta- tafından görülmüş, terkedilmiş, iki günlük hevesini tatmin ettiği o erkek- gçik tarafından bir kenara bırakılınca.. © da yapayalnız kalmıştır. Şimdi » da ağlamaktadır, fakat niye yarar? Günün birinde çocuğu için.. — Ha... Şu züppeye kaçan kadının çocuğudur, dedirtecek olduktan sonra.. * Kızım hayır. kocanın şerefi henüz temizlenmiyecek kadar kirlenmedi. Fakat sen uçurumun kenarındasın, düşeceksin. Bir müddet sonra, uzun bir müddet kocam gelince sıcak yemeğini önüne — koymaktan ibaret biliyordum. Keşki — gene öyle bilseydim. Fakat.. — &İki seredir buranın umumi yerle- — tinde yakışıklı bir gence Tastgeliyor- düm.- Bakışlarım kendisine - cesaret “wermiş olacak ki bundan üç ay evvel bir toplantıda kimseye hissettirmeden — kucağıma bir kâğıt attı. Bu kâğıtta aş- kını ilân ediyordu. Görüşmek için bir saAt tayir ediyordu. Nasıl oldu bilmi- /Jyorum, tayin ettiği saat geldiği zaman /— ani bir kararla gittim, o zamandanberi bir çok defalar buluşuyoruz, bir arka- daş gibi geziyoruz, kaç defa beni evine gağırdı, gitmedim.. Henüz kocamın şe- /-refine bir leke getirmiş değilim, fakat - Teyzeciğim korkuyorum.. korkuyo « TüUM. . * — Mavi kâğıda kurşun kalemle yazılan mektubu okurken gözlerimin önün- hayali iki levha canlandı. — İ — Genç kadın eteğine bir kâğıt parçasının düştüğünü duydu. Birden- bire irkildi, hayreti ve kararı bir sani- sonra bu hükmümde yanıldığımı bana ye sürdü mü, sürmedi mi bilmiyorum. — hatırlatırsan beni ne çok sevindirecek- Ayağa kalktı, yürümiye başladı. Ete- — sin, bilemezsin? "TEYZE ” HADİSECER KARSISINDA Sıcaklar ve Tifo Yazı yazacağım.. Gazeteleri açıyorum.. «Tifo salgını». «Dün hararet 32 dereceyi buldu». Gazeteleri kapıyorum. Arkadaşlara s0- ruyorum: — Ne var ne yok? — Sıcaktan yandım. — Bizim mahaliede dört kiş! tifodan yatıyor. — Aşılandım, göğsüm ağrıyor. Tramvaya biniyorum: Önümde Iki genç kız konuşuyorlar.. İçimden geçiyor: — Her halde, diyorum, plâjdan, sevgi- liden, tuvaletten bahsediyorlardır. Kulak veriyorum. Biri söylüyor. —« — Sıcaklarla nasılsın? a Öteki cevap veriyor: — Piştim, piştim. — Aşılandın mı? — Korkuyorum. İz! kalırsa cildim bo- zulur. İki erkek tramvaya biniyorlar, Halle- tinden ikisinin de tücca rolduğu belli: — Bu mükemmel, diyorum, şimdi ko- nuşurlar piyasada ne var ne yok öğre- nirim.. Umduğum gibi konuşuyorlar, fakat is- tediğim gibi konuşmuyorlar. Şunları duyuyorum: — Mağaza nasıl? — Müthiş sıcak, cayır cayır yanıyor. — Müstahdemin çalışıyorlar ya.. — İkisi tifolu, örekiler de aşılandılar. Tramvaydan iniyorum. Bir eczaneye giriyorum. Niyetim bir diş macunu al- mak, Eczacı ben istemeden elime bir şey sıkıştırıyor* — Bu ne Lu? — Tifo için hap almaya mi? Eczaneden çıkıyotum. Tanıdığım — bir bayan yanımdan geçiyor, Selümlıyorum.. Elini sıkacağım.. Elini vermiyor: — Şehirde tifo var, Hem de çok sıcak. Ellerim tes içinde. Allaha ısmatladık. Şehrin büyüklerinden birine — gidiyo- rum.. Bir mülâkat yapmak niyetinde- yim.. Dakkibâb edip içeri girer girmez: — Tifo hakkında sual soracaksın değil mi? Diyor. — Hayır! Diyorum, — Anladım, anladım. Gene şehrin ss eaklığı meselesi.. Mathaaya dönüyorum. — Ne yazacaksın? Cevap veriyorum: — Herkes neden bahsediyorsa onu ya- zacağım! İMSET gelmediniz : Kız atletler Erkek azaları için atletizm, basketbol, voleybol, ve jimnastik faaliyetleri yapan Beyoğlu Halkevi spor kolu kız azaları için de atletizm ve su sporları faaliyeti programı hazırlamıştır. Atletizm çalış- maları Taksim stadyomunda, su sporları hareketleri de Bebekte Galatasaray klü- bü lokalında yapılacaktır. Kızıltoprakta yangın başlangıcı Kızıltoprakta Bağdat caddesinde Ö- mer efendi çıkmazında Selânik müba- gin çıkmış, baraka kâmilen — yandığı halde itfaiye tarafından söndürülmüş- tür, Yangının Salihin kulübede bırak - tığı mangaldan sıçrayan kıvılcımla yor traş Roberi İrvin, yaşadığı maceralı ha- yatile büt! cuğunun öldürülmesi hâdisesinden sonra, en fazla heyecana düşüren bir canidir. lâde insanlarden bambaşka görüşlü olan heykeltraşın kendisine göre bir «ulvileş- me> felsefesi vardır. Facla Nevyorkta Gedean soyadını ta- şıyan bir atlenin evinde cereyan etmiş- tir. Cinayetlerini işledikten bir hafta sön- ra Nevyorktan sıvışan ve üç ay gizlenen rahat bir adam imiş gibi memnun ve mesud çalışırken, müşterilerden birinin kendisini tanıması üzerine, orada da di- kiş tutturamamı ni bekliyen polisleri atlatan heykeltraş dosdoğru, Universal Press idarehanesine girmiş ve orada 5000 kelimç tulan itiraf- pamesini yazmıştır. İrvin itirafmamesinde ben onları öldür- medim, Onların canlarını borç aldım.. de- mekte ve şunları ilâve etmektedir: ni öldürmeği tasarlamıştım. Çünkü o be- nim için dünyada bulunan her şeyden daha kıymetli, aziz idi. Ben onu hem se- viyor, hem de fena halde ondan nefret #diyordum » İtirafnamesinin başıma: (Benim hikâ- yem: Yazan Robert İ: lk koyan katilin hikâyesini kendi ağzın- dan dinliyelim: xGünlerden pazardı. Gedeon'lara git- tim. Etheli görmek istiyordum. Bu kıza deli gibi âşık olmuştum. Veronikanın da- ha güzel göründüğünü, başkalarının ağ- zının suyunu akıttığını pek iyi biliyor- dum, amma, Ethel'den daha fazla hoşla- mıyordum. Evde kimseyi bulamadım. Ak- 'ıma geliverdi birdenbire! Acaba dedim, Ethel, Kudner denilen herifle evlenmiş olmasın.. Böyle abes bir fikre nereden saplan- dım diye düşüne düşüne salona girdim. Oturdum. Biraz sonra Ethel'in “annesi çı- ka geldi. Nevyorkta tüyler ürpertici bir facia Genç bir heykeltraş üç kişiyi birden öldürdü Katil: “İnsanlar beni anlayamazlar, ben onlazı öldürmedim, hıyıtlımıı.ödinç ılğn. dlşor Kurbanlardan Veronika » Oturduk. Dereden tepeden konuştuli, Ufak bir resmini yaptım cadalozun.. Bile snem nasıl oldu? Canı mı sıkıldı, nedir?., Düpedüz beni istiskal etti. (Yeter, artıll dedi. Defolup gitsen, iyi odersin.) Beği hiç ses çıkarmayınca, birden - üzerimd' hücum etti. (Buradan sıvış, cehennem ol.. Yoksa, haykıracağım. Konu komşuyu çağıracağım) diye söylendi. E.. Artık dae ganamadım, elime ne geçtiyse indirdim kafasına. Yere yuvarlandı. Hemen üzeri- ne atıldım. boğazını yakaladım ve boğ- dum onu... Cadaloz amma da kedi canlı imiş.. 20 dakikada lokırdadı.. Saatlar ilerliyordu. Ben sakinleşmiştim amma, kafam mütemadiyen işliyor, ve vira (Ethel'i de öldürmeliyim. Öldürme« liyim.. Diğerlerinin ehemmiyeti "yok..) diye mırıldanıyordum. Sabahın soat dördü idi. Veronika eve geldi ve beni farketmeden doğru banya odasına gitt!. Hemen orada, onun da he« sabını temizlemeyi düşündüm ve bir hi« le tasarladım. Kendimi bell! etmeden 0« nu öldürmek istiyordum. Bunun için de, bir sabun aldım. Etrafıma bez sardım, Veronika banyodan çıkar çıkmaz eline tutuşturdum ve kemen'boynunu yakalat yakalamaz. sıkmaya başladım. Kızcağız, (Yapma Bob. Anladım sensin. Canımı yakıyorsun amma..) diye debeleniyordu. İşimi çabuk bitirmeli Idim. Avluda bir herif geziriyordu. Sonradan anladım, bir İngilizmiş. Yapılacak yegâne şey, bu genç Ve güzel kızı Allahına kavuştür- maktı. Onu da boğdum. Geride 0 İngiliz mel'unu kalıyordu. O- nu da temizlemek lâzımdı. An! bir ka- rarla, avluys indim, ve arkadan elimde. ki baltayı herifin kafasına belki on beş Jefa indirdim. Sanki uykuda imiş gibi #ik demeden gürledi gitti. Artık rahat bir nefes alabilirdim.. Hemen yukarıya çıktım. Bir yatağı uzanarak deliksiz bir uykuya daldım. Benim bu yazımı okuyacaklar, beni vahşi deli sanacaklar, Kazın ayağı öyle değildir. A'elâde faniler benl anlıyamaz. lar. Ben yavatılış itibarile, heyecan dae Buran işlevin ârkasında ne gibi — şeyler gizlendiğini bilen bir fevkalbeşerim.. Bes nim felsefem ulvileşme felsefesidir. Bus nu sizler anlıyamazsınız..> * Bu satırları okuyan gazeteciler bu dü- pedüz itiraf karşısında katili polise tes- Him etmişlerdir. Katil Robert İrvin Üç kişinin canına kıyan genç heykel- Amerikayı Lindbergin ço- Aszabi. bütün hal ve hareketlerile, ale- yet Cleveland otellerinden bi- akçı diye girmiş, sanki” viedanı ş, bir otobüse atladığı gi- nmış. Şikagoda kendisi- «Ben Veronika Gedeon'un kız kardeşi- ) diye bir baş- & Tayfa — Ne yapıyorsunuz, olamaz! Birinci sınıf yalcularının tahlisiye simidi, üçüncü sınıf yolcularına atılamaz!... — İngiliz karikatürü — *