B $ 2 Sayla ” Hergür Türkiyede en pahalı şey: Kitap! “Yazan: Muhittin Birgen Geçenlejde cumhuriyetin hallet - mek mecburiyetinde bulunduğu bir meseleden, kâğıt işinden bahset - miştim. O zamandanberi kâğıt, dün - yada biraz daha pahatandı. Pahalılık, harp sonu fiatlarını bulmak üzeredir. Gazete kâğıtlarınm gümrüğü indöril - iniş olmasına rağmen gazeteler için yakında bir kâğıt buhranı başlıyacak - tır. Fakat, bu buhranin gelmesine In * tizaren şimdiden başlamış olan daha mühim bir buhran var: Kitap buhranı. Bugün, mütevassıt formada bir kita - bın, bin beş yüz nüshası için mütevas- sıt fiat 30-35 liradır. Ou beş formalık bir kitap - ki kitapların en küçüğü de- mektir - ancak altı yüz Jiraya mololu- yor. Altı yüz lira, yani, bizim memle- ket için mühimce bir sermaye! 'Türkiyede, bir haml bin nüsha satılacak kitap bulmak güçtür. Şu hal de, böyle bir kitabın fiatı bir lira ve bunun 25 kuruşu da ticaret ve komis - yon hakkı olsa, kitap sahibi, sermaye- sini kitaba yatırdıktan sonra, bunu is- |. tirdat ödebilmek için 750 nüshasını satmayı bekliyecek, ondan sonra da e- ğer bin beş yüz nüshayı bit kaç senede satabilirse - her kitabın - satılabileceği de şüphelidir - o zaman senede 80-100 Hira 'kadar bir kazanç temin etmiş ola - caktır! Bu, yonca mev ini bekliyecek olan zayıf ve biçare eşeğin hikâyesidir ki Türkiyede müellifin vaziyeti, bugün bundan ibaret bulunuyour! * Şu yukarıdaki hesap basit, müellifler sermayesiz, tabiler akıllı ve hesaplı, şu halde Türkiyede kitaps'z kalmıya mah- kümdüur. Kitapsız medeniyet, kitapsız kültür olmaz. Kitapsız bir memleket ilerliyemez, Avrupalılaşemaz ve kitap- sız bir memlekette, mektep açıp okur yazar insan yetiştirmek te beyhude - dir: Okuyup yazmayı öğrenip te oku - yacak bir şey bulamıyan bir-imsan için okuyup yazma elbet lüzumsuzdur. Türkiyeye bol kitap, ucuz kitap lâ - zımdır. Küçük bir Bulgaristana gidip bakınız, okuyacak ne kadar çok ve ne kadar ucuz kitap vardır ve müellifler ne kadar çok kitap yazıyorlar' Türkiye, Avrupanın en az kitap basan, en pa - balı kitap çıkaran ve en az kitap oku - yan memleketidir. Türkiyenin bu der- dine mutlaka bir çare bulmak lâzım - dır, çünkü bu dert, gelen nesli cahil br- rakacak, kültürü yalnız mektep kilâ- bından almıya mahküm- edecek - bir derttir. | Zaten çoktanberi Türkiyede kilap az | basılıyor. Basılanların büyük miktarı, resmi dairelerin bu işlere ayırdıkları tahsisatlarla meydana gelmiş olanlar dir. Bu nevi kitaplârın çoğu i ve faydalı kitaplardır. smma, ek - seriyetle halkın okuyacağı şeyler de - ğildir. Halk kitaba muhtaçtır. Küçük okuyucu kitap ister ve ucuz kita Çoktanberi bizde yokluğunu hissetti ğimiz bu şey, bundan sonra büsbütün| görülmez bir meta olaçaktır. Pahalı ki- tabı hask alamaz, ucuz kitabi da mü -| ellif veya töbi basamazsa, elbet piyasa kitapsız kalır. * İşte bu derde bir deva bulmak lâ- zım, Yeni başlryan kâğıt sanayiimizin himayesi, kâğıdı ucuzlatmamıza şim - dilik mânidir. İptidat macidesinin bü - yük bir kısmını hariçten geliren fab » rTika, bunu gümrüksüz thal ettiği za - man dahi, pahalılık ayni olacaktır; çünkü, bütün dünyada iptidai madde de pahalılanmıştır. Yeni bir. buhran gelip her şeyi bir daha ucuzlatıncıya Pesimli Makale SON POSTA | H Cemiyet hayatının icapları W Cemiyet hayatında ferdin vazilesi cemiyetin umum? Umumun nreş'elendiği günde kederini saklamasını bil - âhengine uymaktır: Bugün bayram mı var, neş'eleneceksi- miyen insan, keder karşısında kahkahasını zaptedemiyen niz, hiç değilse neş'eli görüneceksiniz. Bir keder karşısın - insan — iptidal terbiyeden de mahrum bir mahlük sayılır. da mısınız, gülmekten ictinab edi Portakal çekirdeği Yüzünden çıkan Garip bir dava Hiç şüphe yok ki çekirdeksiz porta- kal makbuldür. Fakat Amerikalılar çe- kirdeksiz portakalı herkesten fazla sev- dikleri için, bu çeşit portakaliarın üze- rine bir de açekirdeksiz» levhasını koy maktadırlar. Geçenlerde bir Amerikalı biraz faz- la para vererek bu portakallardan bir tane almış. Fakat felâkete bakın ki i- çinden tek bir tane çekirdek çıkmış. Bunun üzerine adam mahkemeye müracaat ederek, fiat farkını istemiş- tir, Mahkeme adamın hakkını teslim (etmiş ve portakalın çekirdekli olması yüzünden verdiği fazla parayı istirdat etmiştir. 65 Yaşındaki ihtiyarın hırsı İtalyada Navara cinayet mahkeme- inde kardeşi ve kardeşinin karısını öl- dürmeğe teşebbüs eden Avanto is- minde altmış başlik bir ihtiyarın dava- 81 rüyet edilmektedir. Kardeşinin bir piyangodan bir kaç bin liret kazanma- ına dayanamamış ve onu öldürmeğe karar vermiştir. Avanto'nun kardeşi — kendisinden yirmi yaş küçük imiş ve bu tarihten (on sekiz sene evvel ölen babalar. kü- ük oğluna daha fazla miras bıraktığı in Avanto o vakittenberi kardeşine ,kin besliyormuş. Bu defa da ufak bir ikramiye kazanması onun kinini fazla- laştırmış, iki hafta evvel bir gece a- yaklarına lâstikten kunduralar geçire- rek kardeşinin karısile — beraber yat- makta olduğu odaya girip elindeki bal 'tayı ansızın kafalarına indirimneğe baş- İamıştır. Küçük kardeşi yaralanmasına ve yaralarından kan boşanmasına rağ- RER GUN BİR FAKRA | Ralı;t— rahat [ uyuyabilir.er || —Eski Darülbedayide bir heyeti e- debiye vardı. Gelen piyeslerin oy - |İ namp oynanmıyacağına bu heyet || karar verirdi, bir gün bir piyes oku- nuyordu. Heyet âzasından biri piyesin ya- rısında uyudu. Piyesin okunması bitti. Kabul e- dilip edilmemek hakkında bir karar verilecekti. Uyuyan âzayı da uyan- dırdılar, Fikrini sordular.. — Ben buzı kısımlarını dinleme- dim; dedi. Gök gürültüsü. tabanca patlatmak filân yok ya! — Hayır yok! leyse oynansın. Tiyatroda- ki seyirtiler piyesi rahat rahat wuyuyal Eserlerini yakan ukalâ muharrir Pek 'de ukalk değil, dünyanın ma- vüf mubarrirlerinden biri, (Kanünuü a- zim) namında muğlak, karışık, felse- 'fe ile kozmoğrafya ve metafiziği bir- |birine karıştıran kendince, mühmm bir eser yazmiış. Eseri kimse almamış, o da arkadaş- larıma bedava dağıtmış. Bu sefer ken- isine teşekkür yazan dostları ekseri- yetle: «Kitabım alkdık, fakat bilgimiz dir» diye cevap yazmışlar. Meşhur ve ukalâ muharrir de: «Bu insanlara iyilik yaramaz!» diye eseris ni yakmış. Yüksek irtifa uçuşları için elbise Sovyet mühendislerinden Çertovs- ki, irtifa uçuşları için yeni sistemde bir elbise vücuda getirmiştir. Bu yeni elbisenin şimdiye kadar mevcut olan- larından farkı, yeni modelin kat'iyen |pilotun harekâtına mani teşki! eyleme- mesi ve hantallık vermemesidir, Pilo- tun bittabi başını da içeri alın bu elbi- se, ince bir kauçuk bezden imal edil. miş bulunmakta ve mütemadi surette İ7 ilâ 8 saat çalışabilmektedir. | — Pilotun teneffüs ettiği hava, daha evvel bir rejeneratörden geçmekte ve böyle bir eseri anlamağa müsait değil-| Karşımızdakinin hissine ğı_rmıt €etmek vazifemizdir. SÖZ ARASI Bir kadın düşmanının 26 saat süren Konferansı Lehistandaki Lublin şehri de son zamanlarda garabetler merkezi oldu. Şimdi anlatacağımız vak'a Amerikada bile nadir tesadüf edilen hâdiselerden biridir. Lublin'de şarkı dersi veren profesör Antoni Skubiak isminde bir adam müt hiş bir kadın düşmanı imiş. Bu müna- sebetle hitabet kabiliyetini de ortaya dökmek istemiş ve akadınların fenalı- #a hakkında bir konferans vermek to- sebbüsünde bulunmuş. Lublin'de bir İsalon tutmuş ve böyle dedikodulu bir mevzu etrafında konferans vereceğini duyan herkes konferansa gelmiş. An- toni Skubiak bir akşam saat 19 da sö- ze başlamış, ve konferansını bitirdiği zaman ertesi günü akşam 21 imiş. 26 saat mütemadiyen konuşan bu adam, karşısında ancak dört kişinin kal dığımı görünce: ” ğ — Caliba biraz uzun söyledim, de- miş... Grip hastalığının mikrobu Beşeriyet için mühlik bir hastalık olan gribin mikrobunu Ruslar keşfet- meğe müuvaffak olmuşlardır. Lenin gradda yapılan araştırmalar neticesin- |de bir mikrop bulunmuş, bu mikrop |sıçanlara şırınga edildiği zaman hay - vanlar hastalanmış, şimdi — tecrübeler insanların üzerine yapılıyormuş. kadar bu halin böyle devam etmesi mu-|men Avanto'yu yakalayıp polise tes- orada temizlenerek oksijenle dolmak- senin yardımına ihtiyacı kalmadan, çı- hakkaktır. Tim etmişir. tadır. Pilot, bu elbiseyi kolıky[ıldn. kim karabilmektedir. ——— Şu halde, kitap derdi halledilemiye - cek mi? Bence, bunun wegüâne çaresi, ambalâj kâğıdını ve lürs kâğıdı paha- | hlandırıp yalnız bir Üp kitap I:Ağıdıml ueuzlatacak bir usul kullanmaktan ve eğer bu da kâfi gelmiyecek olursa kâ - Bit fabrikasına ve yahut müellife höy—! le bir tip kâğıt için devletçe prim ver-; mekten büşka çare yoktur. Memleket okumıya Muhtaçsa' ve memlekete » 1- ellif yetiştirmek bir ihtiyaçsa, eğer ilim ile edebiyat ile uöraşanlara, ilim ve edebivatla uöraşmakta bir fayda ©- (Devamı 1? imci sayfada) — man nn ae r——————-— ISTE gitti: — Şu yumurtaları 4l da bana çu reçeteyi yapıver, de- : Z & ee . R İNAN İSTER İNANMA! Silivri kazasına bağlı Sekban köyünden Hüseyin hasta- lanmıştı, teflişe pelen vilâyet doktorundan bir reçete aldı. Fakat yaptırtmak için parası yoktu. Bir sepete 20 tane yumurta doldurarak köyüne en yakın eczancye di Fakat reçeteni — Ben bu 20 v in bedeli 60 kuruş tutuyordu, eczacı bunu 20 yumurta mukabilinde yapmayınca Hüseyin kızdı ve eczaneden çıkarken: umurtayı sabahları birer birer içeyim, senin vereceğin ilâçtan daha fazla istifade ederim, dedi, İSTER İNAN İSTER İNANMA! Nisan , 260005 Sözün Kısası | Yazı Çok Olduğu için Bugün Konamadı x Kaçan iki katilin Si İzleri bulundu mu? — (Baştarafı 1 inci sayfada) j katillerin saklanmalarından şüphe & * dilen bütün yerler aranmıştır ve aran * maktadır, Katillerin Üsküdara geçerek Anadü' lu içerisine gitlikleri veya bir taka İl Karadenizde civar memleketlere aç * tekları sanılmakla beraber şehir içinde saklanmış olmaları kuvvetli bir Shti “ EğE mal dahilinde daha varjd görülmek tedir, Polis, icab edenlerin ifadeleri! almaktadır. 1 Abdullah yakalandı mı? | Dün öğle üzeri Abdullahın yakalamı —f dığı hakkında bazı şaylaiar dolaşmış * tır. Bunu duyunca biz.de alâkadar rçs” mi makamlara sorduk. Doğru olmadi Banı; fakat bazı izler bulunduğunu öğ rendik. ö Bir taraftan katiller şiddetli bir sUr tette aranılırken aynı zamanda bun © ların tevkifhaneden nasıl kaçtıkları CİY heti de derinden derine tahkik edil ” mektedir. 4 Abdullah ile Tavfik kestikleri söy * lenen parmaklıktan nasıl çıkabilerelk kaçmışlardir. Burası yerden altı met * reden fazla yüksektir. Atlamış olsalâf yaralanmaları muhtemel olduğu gibh — atladıkları de hiç bir âyak izi VE Ğ toprakta vücuda gelmesi iktiza edelit biç bir eser görülmemiştir. Bu itibarl dahilde bazı ellerin medhaldar olduğu sanılmaktadır. Bütün memur ve mü$” tahdeminin ifadeleri alınmaktadır. Hâ* disenin esrarı kaldırılmak üzeredir. * İstanbul zabıtası, bütün kuyvetlerini s€ © ferber otti. Bir çok ahvalde semeresini ve* — Ten takip fikri ve derin gürüşü Ne mesele Ü” zerinde Çalışmyor. Bu gibl hâdiselerde üç Döf günün ehemmiyeti yoktur. Neticeye bakılıf, — İ Heticede de İstanbul zabıtasının muvaffak | olacağından emin olabiliriz. S Fakat zabitâ halkin koruyucusu, — hall | dstinatgâhıdır. Bizzat halktan da yardıri görmelidir. Binmenaleyh bütün İstanbulla < İ darı vazifeye davet ediyoruz. Mesele hak © kında uzaktan yakından işittiklerini, katil- derin yakalanmasmda faydası dokunabtlif İ zannında bulunanları her türlü matümat İ İstanbul zabıtasına bildirmelidirler. «Bon Posta» bu münasebetle büyük Avrü* pa gazetelerinin eserini küçük mikyasta İAt kip ederek, katilleri bulmakta en fazla faY” Ş dası görülecek malümatı zabrtaya haber ve“ İ rTen zala 25 lira hediye verecektir. Hediyeye hak kazanacak olan okuyucu ” muzdan katilleri tutmakta faydası görülek | malümatı bilâhara gazetemize yazmasını Fİ” ca edeceğiz. Dedikodulu bir Maceranın sonu (Baştarafı 1 inci sayfada) 4 Papa burada kaldığı müddetce muh” telif sosyetelere girmiş, muhtelif kilif selerle muarefe peyda etmiş, bu aradü İstanbulun ianınmış zenginlerinden M Şor'un kızı Madmazel Şar ile de ta 'a nışmıştır. Aradan bir hafta geçmedel — bir gün birdenbire ortalıkta büyük hlf" dedikodu uyandıran bir haber çalkal” di: : Yunanlı artist Papa Madmazel goes ile birlikte bir tayyareye binerek Atir | naya kaçmışlar... Bu hâdise İstanbulda, bilhassa RUf vatandaşlar arasında günlerce dedik? duyu mücib olmuş, her hâdise gibi ? müddet mevzuu bahsedildikten son ra unutulup gitmişti. Dün Atinadan aldığımız bir hab bu hâdiseyi yeniden tazelemiştir: Gelen haber şudur: h Atina, (Hususi) — Bir kaç sene € vel İstanbuldan tayyare ile kaçart” buraya gelen ve birbirlerile evlenmP” isteyen artist Papa ile Madmazel 9075 un evlenmeleri artık tamamen i sız bir hale gelmiştir. Senelerd 1_ | mahkemeye akseden bu meselede g| na sulh hâkimliği artist Papanın € | ve iki çocuk babası olmasını ve Mad ” n * Küi K g e ) ınazel Şor'un da henüz sinni rüşde ";ı sil olmadığını nazarı dikkate alarf Papanın cezalandırılmasını kararlâğ Ç tırmış ve Yunanlı artist cn ay haR mahküm olmuştur b a