— — DÜNYAMIZA BİR BAKIŞ -2-0 Yazan: el Burhkan Belge 6 Sayfa n kül- © çamij, fına kendi dam, p ni, ergeç, kültürür dal- , şimdiye kadar gittiği düşünülürse, bir inmiyen —ateş var — demektir ki, aleş, tarih —öncesinin karan- klarını — ne kadar mahdut — bir a dahilinde çözüp mağlüp etmiş © ırsa olsun, milletlerin elinden çe sçe, bugün ışığını dünyam <i olan «hükim teknik» an kardeşimdir. oksa ayni varlığın iki ayrı tezahürü yoktur. Çünkü an- laşmışsınızdır. Avk rupa»muayyen bir tarih devresi için ullanılması lâzım bir ekelime» den Mbarettir. İşte, hâdiseleri günlük ölçüler da » ilinde değil de muayyen bir tarih yresinin mafsallaşma noktaları gibi mütalea ve tetkik etmekteki fayda budur. «Avrupa medeniyeti» — adını Ivcrdığivr.ız beş on asırlık hâdiseyi bile daha önceki ve daha sonraki devirler arasında mülalea etmemiz, bizim onu insanlığın hayatında muayyen vasıf - lara malik bir «merhale» olarak tetkik etmemizi mümkün kılmakta ve müta- lealarımıza derhal bir serbesti, istik - ve şahsiyet venmektedir. Böyle yapmayıp ta onu onun içinden tetkik etmeğe kalkışsak, «Avrupa hayranlı - ilen malarya gibi, tifo gibi ma- * ve bulaşık bir hastalığa tütulma- | mamıza imkân yoktur. | Halbbuki, bühassa biz Türkler ve ü? Bunu bilmiyoruz. Muhakkak bir| Türk münevverleri, bu hastalıktan w varsa, o da, muhafazakârlığın hi r defasında tekâmüle mâni olama » ğıdir. Birinin tahakkümü haddini a- nca, öteki kendi bakkını, kanla, ih - lâl ile empoze etmiştir. Roma, medeni idi. Roma, kudretli . Fakat bir gün, kendini orjilerden ışka bir şeye veremiyecek hale ge - >ce, barbarların önünde mağlüp ol- a. Demek çoluyor ki, insanlığın müşte- *k mah ve mensup oldukları irklar milletler kim olursa olsun şimdiye ıdarki insan nesillerinin müstesna » biricik eseri olan «medeniyet» üze- nde hiç kimse, monopol hakkı ilân iemez. Roma gibi bir kudtetli varlık Je, <medeniyets e lâyık olmıyan bir iyat sürecek olürsa, onu onun elin-| n «barbar» da olsalar başkaları a » rlar ve onu daha ileriye götürürler. «Medeniyete üzerinde tasarruf hak- a vonu daha ileri götürebilecek olan- rındır. «Medeniyet» in tapusu kim- de deği Ona ister bir « r bir «bayrake deyiniz ve tari srinliklerine dalınız, göreceeksiniz ki, ne şunun, ne bunun.. O, her defa - nda, kendini daha ileriye götürenin indedir. İşte bu bakımdan, onu bugün Av - ıpalıların sayamayız. Çünkü daha veeleri, Türklerindi, Çinliterindi, A« plarındı, Greklerindi Yarın da ışkalarının olacaktır. Bt ne za » An olursa olsun, o, bütün insanlığın- K Bu hususta da mutabık mıyız? Fakat bugünün ehâkim kültür» ve râkim teknik» ine bir mihrak ara - vak lâzım gelirse, bunu, garpta ara - ağa mecburuz. Bu «Çırağ» henüz c- da dalgalanmaktadır. Dunu, iİster wih, ister coğrafya bakımından b - ralize edelim, dilimizin ucuna gelecek 'an kelimeler, «garp>, «Avrupa» dır. 'akat arlık «eÂvrupa kültürü» ve <Av- upa tekniğir demekte bir mahzur (*) İlk yazı geçen salı günkü sayı « aazdadır. |mütetekkiri yeti korunmağa çalışmalıyız. Çünkü he e |Büz ırkımızın ve milletimizin tarihini | Avrupa tarihine inthak eden nokta - Uarı ölçi ünde olsun tetkik etmiş de - ğiliz. Ortada bu hususta bir tek belli Dbaşlı ve ana kitap yoktur. Bütün stanzimat» hâdisesi, fikri hiç bir ha- zırlik yapılmadan ve Avrupa mede - niyeti İle Osmanlı medeniyeti karşı - llaştırumdnn, Avrupayı taklide doğ - ru şuursuz bir kayıştan ibarettir. Bu- |nun içindir ki, «Tanzimat», bize Av - rupanın esaslarını değil, şekillerini sokmuş ve büyük çapta bir tek Türk rememiş olmak gi- olduğu kadar acı bir netice bi acay vermiştir. Buraya kadarki mütalealarımız! radığımız ekriteryom>» u ele geçi mizi sanıyoruz. Günümüzün hâdisele - rini, «Âvrupa medeniyeti» ve bu me- deniyetin geçen asırki ve bu asırki in- kişaf ve istihalesi bakımından tetkik Iedecı,*;!z Yant ve meselâ: İ. Mançurinin ilhakı ve Çinin isti » lâsı, Japon milletinin yapmakta oldu - Bu bir iş degiklir. Avrupanın geçen a- sırki ve bu asırki müstemleke politi- |kası ile atâkadar bir hâdisedir. 2, Etyopyayı İtalya İstilâ etmemiş - tir. Etyopya istilâsı, Avrupa emperya- lizminin muayyen ve karakteristik bir merhalesidir. 3, Hind yasasını İngiltere vermemiş ve Mısır - İngiliz ittifakı bildiğimiz şe- | kilde bir ittifak değildir. Bunlar, İn - | giliz imparatorluğunun geçen asırki |ile bu asırki müstemleke politikasın » da hâsıl olmuş derin değişikliğe delâ - let © hâdiselerdir. 4. Suriyeye istiklâl verilmemekte dir. Japonya, Almanya ve İtalya gibi devletler müstemleke İstemesinler ve müst ge istemeleri cihan önünde |hakı 'e ayıp bir hareket olarak teş- | bir edilebilsin diye böyle bir manevra | yapılmaktadır. İşte, dünya hâdiselerini ileriki ya - zılarımızda . tetkik ederken, buna ben- zer tahlil usullerinden İstifade edece- Biz. n CÖNÜL İŞLERİ Okuyucularıma Cevaplarım Arkaradan Melâhat imzasile bir nektup aldım. Benden çok geç ka - ınmış bir vaziyette bir derdin ilâ- n soruyor. Söylediği şu: «29 yaşında, talihsiz bir kızım. Başıma gelmiyen felâket kalmadı, hayattan bıkıp usandım, bu vazi » yette iken karşıma bir genç - çıktı, benimle hayat arkadaşlığı yapmak stedi, seviştik. Fakat bir sabah kal- çıp baktım ki yanımda yok, gitmış, aradım, bulmak kabil olmadı, ne rapayım?» Bu genç kız için yapılacak hiç bir ey yoktur. Zira sevdiği erkeği zendisinden uzaklaştırmak için ne apmak lâzımsa yapmış, işlemedik zata bırakmamıştır. Bu hata, mek - fubunun son cümlelerinden anlaşıl- dığı gibi, genç kızın evlenmeden önce sevdiği erkekle birleşmiş ol - masıdır. Eski bir kaidedir: Bir er - kek belki en ahlâksız bir kadınla evlenebilir, fakat kendisine nikâh - tan evvel kol açan bir kızı nikâhı altına âalması ender görülen şeyler- dendir. ... Arikarada Bayan (H. A.) ya: İçinde bulunduğunuz hayatın ta- bil icapları ile karşılaşıyorsunuz, bunda hayret edilecek bir şey yok- tur. Gayri meşru bir hayat yaşıyor- sunuz. Sizi erkeğe bağlıyan meşru hiç bir ryabıla mevcut değil. Kanun- dan istifade edemezsiniz. Adamın hissine hitap etmeniz de imkânsız, o halde ne yapacaksınız? Bence hiç. TEYZE İ SON POSTA , Birincikânun 26 “,Son Posta ,, nın resimli zabıta hikâyeleri Mücrimin şeriki kim? İ- '-T..”â'....u Amelelerin 1 :ı..".’.îıfîı'î müdüre, işçilerin taleplerini biklirdi, Müdür, ameleler içe başlamazlarsı, hiçbir. veçhile mü- zakereye girişmiyeceğini kat'i bir Bsanla söy- kedi. Fild eldukça gerip bir tavurla odadan daşazıya çıktı. b « Kendine gekliği zamaa, möbetci ç emeleden Kuper'in İ ürerir d . Başına rı..ı'.'..-".'.'ı%. Kaper , diğer. arkadaş gağırdı 13 Müdür, 100,000 lira kıyme- * tindeti muazzam maki- nelerden birinin ehemmiyetli S- rette tahrip edilmiş olduğunu usta başıdan Üğrendi. Zarar oldukça Tazla idi. çorap tekine kum doldurmakla meş- güldü. O besabını yapmış, kararını yermişti, -a 9- doğruldu ve ustabaşıyı takibe — — herifin hakkından gelmek üzere idi ki, başına Müdür, amelelerin bir hiddet ka- içinde yüzbinlerce İiralık wllı:(m kh= İrııulıktu greve eyen a lerin için- den, birkaç Hıiâle ıag:îîk onları gece Kapıların ve ce- 3 ga, nılgrin iyice mı:ı- maş olup olmadığı dikkatle gözden geçirildi. Herşey tamamdı. O akşam usta- başı Dods'da nübelte bu- lunuyordu. ,,2- makine dairesin: emeye memur etti. Bunlar Kuper, Arnold ve Brisko isimli üç gençti. Saat dokuzdu. Bu sırada amele Yarım saat sonra, Dodds 4 ustabaşı numaralı — dairede ö'mıııeılli Filâ evinde bir 6' bir ses işitir gibi oldu. O gaatte, orada kimsenin bulunmaması lâzun geliyordu. Ustabaşı ile bu yabancı âarasında müthiş bir çarpışma başladı. Tam gamselâli bir darbe indi ve olduğu yere yıkldı. ıı a-. Nöbetçi ameleden Arnold, alelâcele usta başının yarasını sardı, Brisko da evvelâ müdüre, sonra da polise telefon etti. 12 « Nöbetçi ameleden Ar noki ayni xamanıla, avlu tarafındaki kapılardan biri- zim dişanden Zorlanmış oldu- gumu da gördü. Zorlanmış ve bozulmuş kilit beru yörteri- yorda. Polis ustabaşı: dinledi, herşeyi 14 * müayeno etti vîlunk" kapmin bı: vidası üzerinde bilhassa durdu. Nöbelç. » ameleler, Arnold, Brisko ve Kuper hiçbir şeyi bilmediklerini söylediler. stabaşı Dods'un söyledikler inden bu işle teşhis edemediği iki U kişinin alâkadar olduğu anlaşılıyordu. Polisin bulduğu bir ip ucu, şüpheyi amele mümeasili Fild'in üzerinde topluyor, diğer bir ip- ucu da nöbetçi ameleden birini zan altına alıyordu. Bu ikinci suçla acaba kimdi? Nöbetçi ameleden Arnold mu, Brisko mu, yoksa Ku- per m'? Bulunan ipuçları nelerdi? Bunları bulabilir. misiniz? Bula- mazsanız 12 inci sayfaya bakınız!