” duğü yere otürdü. “lerle yola çıkardığı, amiral Portondo - TTT N SON POSTA l'ahramlşk, hoecon ve macera KORSANIN KIZI Yazan ; Kadircan Kaflı Sn Posta'nın tarihi tefrikası Küçük Ali yakalanmamak için el -|du. lerini direk parçasından ayırmış, Meh-| — Direğin takılmasını bekliyemezdi. Mmet te onun gibi yapmıştı. Fakat Kü- çük Ali bayılacak derecede kuvvetsiz, Mehmet te yorgun olduğu için yaka- landılar. Hemen bağlanarak sandalın |kürekler denize dalıp dalıp çıkıyordu. bi içine atıldılar. Jan Portondonun gemisi epeyce kü- Bu sırada Amira! Portondonun ge -|çülmüştü. Yelkenlerini iyice şişirmişti Züyordu. misinde sağ kalan yüz elli kadar as -|ve küreklerini alabildiğine çalıştırıyor- ker ve zabitin silâhlarını atarak kol -|du. Bununla beraber İlyas Reis en kü- larını kaldırdıkları ve teslim olduk -| — İlyas Reis Aydın Reisle görüşür -|sük bir yılgınlık göstermiyordu. Zira ları görüldü. ken: Uzun Veli de, Çopur İsmail de, Türk gemilerile çatışan diğer İs -| — Yoldaşlarımı her halde kurtar -İşu yeni leventler de onun için bütün Panyol gemilerinden — ikisi batıyordu.|malıyım. Bir iki saste kalmaz yaka -|şu İspanyol askerlerinin hepsinden de- Beş tanesinin güverteleri de Türk le-|larım onu... gerliydi. (Arkası var) vestlerinin jellerine| göçmlğri İi larK AY N e AAA Panyol gemisi, bordaları parçalanmış| AAvrupadaki gerginliği artıran şayialar ve güverteleri ölülerle, yaralılarla do- (Baştarafı 1 inci sayfada) Nölalirn Sabiyolnairbabal ada Ni olduğu balde kağıyorlağdı. atında aynen şu mütalea yazılmakta -İdeki kuvvet müvazenesini bozmak, Her tarafta Türk topları, Türk tü -| 4.y. Celkililank. koğannik t alnniyülei fekleri ve Türk kılıçları zaferi kazan-| — «Bizim bu haberi öeslkekten maktli| öakmak ietöilni Şti dımız Cenubi Avrupa'da hüküm süren| Makalenin biraz aşağısında da şöy- Jan Portondo - bu bal - karşışında |.. pek garip rivayetlere meydan açan le yazılıdır: Türklere hücum etmenin, hattâ ora - asabiyetin derecesini göstermek için »| *«İspanyada hangi bükümet şeklinin larda kalmanın, bile bile ölüme git -İdi;, Otranto'dan başlıyan 80 kilomet- |iktidar mevkiüne geleceği, kimseyi a- mek olduğunu anlamıştı. Şimdi'viçin-İ,elik geniş bir deniz yoluna ve Arna - lâkadar etmez. Başka devletlerin iç de bulunduğu gemiden daha büyük ©-| yutluk tarafında Sasano adasına “hip'pouuhsma müdahale etmemek, Fran- lan kendi gemisi bile yalnız İlyas Rei- ve Draç harp limani üzerinde de imti- 97 ihtilâlinin en mühim ve en başlıca sin gemisine karşı koyamamıştı. yazlara malik olan İtalya, Adriyatik'in esaslarından biridir. Fakat şimdiye ka- buki şimdi Türk gemilerinden ikisi, Ü-| , ahtarını elinde tuttukça Adriyatik'de (C7 bütün Avrupa ihtilâflarına — karşı çü bizden ona çullanacaklardı. Tagilesir iğğn bi eli hait nelel oi <e a ada İspanyanın, birdenbire, eğletnkin öçina. ölerek ol Si Si -| çarbi Akdenizde en mühim stratejik Başri 'av ei yasal bakımdan sarfınazar, İnoktalara sahib olan, Cebelüttarık bo- bakımından bile pek cüz'p bir emel o- / ğazını kapatabilen ve nihayet Fransız lamaz.» ve İngiliz bahriyesinin tertibatını bo- Almanya ve İtalya İspamyol âsilerine zabilen bir koalisyon tarafına geçmesi, miçin yardım ediyorlarmış ? herkesi endişeye düşürebilir.» Prag'da çıkan «Prager Presse» bazı Macaristan Almanyadan tayyare alıyor devletlerin İspanyadaki âsilere yardım | Çekoslovak gazetelerinin - verdikleri bir habere göre, Macaristan, ordusu i- hilkasen , |gin Almanyaya 60 tayyare ısmarlamış- hi ğ Almanyaya çatmaktadır; ftır. Bücher - Yungmann fabrikası ma- İ mulâtından alan bu tayyareler, esas i- Nün mağrur olduğu İspanyol A tibarile spor tipinde iseler de, icab et- mahvolmuştu, kalkarak İse-jJTafından yardım görmesindeki sebep, (tiği takdirde, harb panya kıyılarında Türk filosunu arı -|çok vazihtir. Bu devletler «bolşevizm Numara : 70 Demişti. manda yola da çıkılmalıydı. rini kovalamağa başlamışlardı. Gardiyan tokmağı kütüğe vurdukça K Lâkin işler İlyas _Reisin umduğu gi- olmuyordu. Direğin yerine konul- Geminin kaptanı ona sordu: — Ne emredersiniz. kumandan... neıiye mi, geriye mi? — Geriye... Kaptan da, zabitlerle askerler de bu emri sevinçle karşıladılar. Zaten on- dan bunu bekliyorlardı. İmparator Şarlkenin büyük ümit - filosu | — «Âsilerin muayyen bir iki devlet ta- Güzin eldiven mağazası | — Affedersiniz bayan.. — Buyurunuz bay! niz?.. Yazan; İsmet Hulüsi İMSET — — Ne dediniz yalnız bir çift mi? — — Evet maatteessüif öyle. Mağaza Bana bir çift eldiven verir misi -|hibi bütün piyasayı dolaştı. Son gün- lerde bizim mağazadan pek fazla el | Genç satıcı kız, beyaz bir kutuyu gü-|diven satıldığı için piyasadan topla « — Bunu nasıl buldunuz? — Bilmem elime tam gelir mi? — Giydireyim. ak Nitekim diğer Türk gemilerinden 'deri parmaklarile açtı. Bir çift eldiven |mak mecburiyetinde kalmıştık. Fakat Takılma işi devam ederken ayni za-|ikisi de, kaçan diğer İspanyol gemile-| çıkardı: şimdi hiç bir yerde kalmadı. Genç kız içini çekti: — Hem... 4 Bu, hem, deyişinde acıklı bir hal var« mül edemezdi. Satıcı kız eldiveni giydirirken alıcı|dı. Necati onu böyle görmiye tahama « ması ve yelkenlerin çekilmesi biraz u- erkek te, alıcı gözile kıza bakıyordu. Bütün kâinatı yedi günde yaratan Allah, bu kızı yaratabilmek için mu - — Hem ne. ğ — Mağaza sahibi beni bugünden itle bakkak sekiz gün uğraşmıştı. Güzeldi |baren işten çıkarıyor, kız, hem ne kadar güzel, erkek onun hattâ 'kadar güzel bir kızı bütün ömründe görmemişti. — Tamam değil mi? Bir rüyadan uyanır gibi cevap ver- di: — Tamam teşekkür ederim. Fişi aldı, kasaya parayı verdi. Ve dükkândan çıktı. * Genç satıcı kızını yaratan Allah na- sıl ona güzelliği ölçüsüz verdiyse, dük- kândan eldiveni alan Necatiye de para- yı ölçüsüz vermişti. Necati zengindi. Hem çok, pek çok zengin: O istoerse bir çift eldiven değil, genç kızın çalıştığı mafazayı bile satın alabilirdi. Amma buna lüzum var mıydı? Aldığı eldivenler ellerinde, genç ki- zın hayali kafasında sokak sokak do - laştı. Onu görmek, tekrar tekrar gör - mek istiyordu. Düşündü: — Gider, bir çift eldiven daha alı - rım. Gitti. Bir çift eldiven daha aldı. Bir tayyaresine -İleri kolaylıkla kabildir. Tayyarelerden| Necatininu aldığı eldivenlerin sayısı " a çıkamazdı. Onu tamir gerekti. yan bu donanma- bula bula belâsım |le» mücadele gibi sudan bir bahane ile /pn ım ;—:î'guurikile Mncıriıw:ık î arttıkça kalbindeki ateş te MMĞ bulmuştu. Pyrene dağlarının eteğinde, Fransanın | Y" - Bu hâdise, Çekoslovakyada |Necati bu kızı sevmişti. Fakat bunu bi On iı': İspanyol gemisinden dokur İcenup hududunda tehlikeli bir mıntaka | Oldükça büyük bir hayretle karştan - İtürlü bir yol bulup kıza söyliyemiyordu. tu esir edilmiş, üçü yanmış veya bat-İvücuda getirmek, Şimalt Afrika'dan rış müshedeleri mücibincz gerek 'a | Yalnız bir gün cesaret edip adını gora- mıiş, kü&hçmıumükmmrwüwmw_kaMA ce, ııw.lıılırlı: K gemilerin parçaları, bu parçalara ya -İmek, nihayet, Balear adalarında bir kuvvetlerine sahip olmaları memınu -| —— Adtuz sormak isterdim. pişan yarah veya sağlam İspanyol as-/üssü bahri tesi etmek, Ceuta ve Me-'dur. — Güzin! —— kerleri çırpınıyorlardı. — Güzel bir isim. — aa — < İlyas Reis son dakikalarda Jan Por- SA EÜ LA PS 3 — Ben de sizin adınızı sorsam! v liğa Reie von dakkalarda ' Po! Sövyetler dördüncü dil kurultayının | — x.- © : dîne_n arkadaşlarını kurtarınak için Moskovada. toplanmaSlnl lstlyorıal' Güzinin çalıştığı mağazanın — sahibi el (Baştarafı 1 inci sayfada) lunmak, ömrümün sayılı şereflerinden |eldiven satışındaki artışa hayret edi - KnaAhonıııtomuzunıelım: cilere, Suvyet konsolod inde bir|biridir. n hssrler - Eaert e Kagyorl. çay ziyafeti, ve bir beyanat vermiştir.| Bu vesileyle, Türk âlimlerile ve e -| Ayın birinde dört çift, ikisinde sekiz Dodi S ea Beyazıt umumi kütüphanesinde, ve|diplerile sıkı temaslarda bulunduk. — İçift, üçünde on altı çift, dördünde o - İlyas Reisin gözleri büyüdü. Ka -İsâbık evkaf müzesinde yaptığı uzun| — Bu temaslar, memleketlerimiz ara -|tuz iki çift.. Günden güne artıyordu. zanmış olduğu zaferin bütün sevinci|tetkikattan çok memnun kaldığını bil-|sındaki ilmi rabıtaların da sıkılaşması | Mağaza sahibi mağazaya satışile teva- sanki o anda silinmişti. diren değerli müsteşrik, demiştir ki: — İiçin çareler bulmamıza yardım etti, — |zün edecek miktarda eldiven almıştı. — Vay tabansızlar... Benim en çok| — Ben, tetkikatın neticesinde,| Burada, Sovyetler Birliğinin kültür Fakat onlar da bitiyordu. Çünkü Neca- korktuğum da buydu zaten... bir çok kıymetli vesikalarla - beraber, |hayatına karşı büyük bir alâka gör - |Hi #rtik ne numaraya bakıyor, ne çe - Hamurdanatak Koca Aliye döndü. |Çağatây edebiyatile Altınordu edebi-|düm. Memleketimdeki mühtelif mü -|" _'";yğı;.ıw' Ona: yatı arasındaki münasebetleri aydınla-| şahedelerim, bana, bu alâkanın müte- Diyik e hmm cins, batği numara — Haydi... Onun arkasından gidi-|tan iki kıymetli eser buldum. kabil olduğunu göstermişti. s eîdivyrîı ollirse ıhyoxdu.ı yoruz. Sonra bir kaç yıl önce, bir Sovyet| Maksadımız, bu mütekabil alâkaya * Diyecekti. müsteşriki, Kur'ânın en eski Türkce|cevap verebilmektir. 56 ! Fd’m baş direk kırıktı. Bu halle yo-|tercümesini ele geçirmişti. Be biz, bul Çıkaracağımız bir mecmuada, Türk| — Fidiyen! — ş $ tercümenin klişelerini, 1934 de, Dillâlim ve ediplerinin makalelerini üü — Yalnız bir çift kaldı. Bundan başka, direk sağlâm olsa bi-| Kurultayına takdim etmiştik. lunduracağız. « Sovyet - Türk İlmi| »— le Aydın Reisten izin almadan ora -| Halbuki, yaptığım tetkikat - bana| Mecmuası» adını taşıyacak, ve ilk sayı- dan ayrılamazdı. gösterdi ki, bugün aslı Leningrad kü -|sı bir aya kadar çıkarılacak olan bu . Koce Alinin omuzuna el attı: tüphanesinde bulunan o Türkce tefsi-|kıymetli tisalede, makalelerin hem (Baştarafı 1 inci sayfada) — Çabuk, direği — değiştireceğiz... rin suretleri İstanbul kütüplanelerin -| Türkceleri, hem Ruscaları bulunduru- | malümat istemiştir. Haydi:.. ü de de bulunmaktadır. lacaktır. Ve bu mecmua, üç ayda bir Deyir Üöretikcre GE cRİr Veğdit Yalnız, ayni tefsir, zaman zaman,|muntazaman neşrolunacaktır. 'Dum“. Kırh Hassnt.. Siz de|ta*hihlere uğramıştır. Atatürkün huzurlarına — çıkmaktan d Ti n ardiyanlara bua <| Fakat buna rağmen, tashih edilmiş | mütevellid sevincini, müzelerimizin ve | !' 'da yağmurun husule getirdi tıunnyş“ı. 1 E:;'î;l,.g;;:îi;nxîğ::?bi- suretlerde, aslındaki lisanın bütün a -| kütüphanelerimizin sonsuz zenginli - |B? 'î:l" :;:ı:h:.::î;:*km"mvrî B tzkn:ş: alın. Ben Aydın Reise gi-|Püsırı zerre kadar kaybolunmamıştır. ğine karşı duyduğu takdiri gizleyemi-| DUT :;. ĞA Öd: m”'" ş diyorum. Çabuk .döııeıim. Bu tefsirlerde bir araya gelen un -|yen Sovyet müsteşriki, memleketi »«|Ber n 'arında yap- Esivler; İspanyol gemisinin ambar- | surlar da, 17 nci asırda kullanılan Kaj- mizde gördükleri dostane hüsnü kabu- larına tıka basa dolduruldu. Direğin .gar Türkcesinden, 13 ve 14 üncü asır-|le açıkca teşekkür etmiş, ve demiştir sökülmesi pek güçtü. Koca Ali: larda kullamılan Altınordu edebi lisa -|ki: ş — Baltalar nerede... Çabuk balta inndan, ve 15 inci asrın Çağatay dilin-| — Ge.leeek' yıl, Ruoy_ıdı._ büyük ve Betirin. den mürekkeptir. Bu itibarladır ki, bu | beynelmilel bir Şııl Dllkn Kongresi Diyğk»iırdı. kıymetli vesâikten mühim hakikatler | toplanacaktır. En büyük arzumuz ı_i_ı. Direği dibinden kestirdi. Türk ka - çıkarılabileceğine kaniim, bütün dl!nyı ilmine hızmet _cden Dör- dirgasına taşıttı. Bunun haricinde, söylemek isterim | düncü D_'l K“f“l")'"f"_'- “b“' !;ıMW Bu iş yarım saat kadar sürmüştü.|ki, yalnız Türkiye kültür tarihinde de-|kovada içtima 'W'.'d'_'- Bizi KÜ a b il, dü ili Shü üyük bi irecek olan hiç|tenin düşm İlyas Reis Aydın Reisin gemiıındznığıl, dünya ilim tarihinde büyük bir rol rîhen arzumuza erişt t iç BHesialse lönmüş, sandaldan kadirgay 'or- oynumış olan Dil Kurultayında bu -|bir teşebbüslen kaçınmıyacağız * ae diyordu. Yağmurlar tahribatı k Ne kadar acı bir neticedir ki müs -|büyük alivre taahhüdüne girişeni tahsil bu yıl fazla verimle ve iyi fiatla 'zararı zannedidiğinden çok büyüktür, geçen yılların zararını tamamen ka -|Üç ibracat firmasının yüz ellişer bin İlk piyatak borçlarını ödiyeceğini ümit e-|yadan fazla zarar gördükleri anlaşıl « Üzüm rekoltesinin elli bin tona ine-|lardan gördüğü zarar orta bir hcııpu. ceği ııııulııkkol: görülmektedir. Rekol-|iki milyon liradan fazladır. Almanya ö esi fiatların başdöndürücü |daki üzüm alıcıları yüksek fiatla tek « yükselmesini temin etmiş- |lifler yapmışlardır 4 t y İA .J.-. e İ n eZ — Sebep? : — Artık eldiven kalmadığı için be nim de işim kalmıyor. Necati düşündü: ü — Benim bir mağazam var, orada ça« hışır mısınız? Güzinin yüzü güldü — Çalışırım! Ş — Adresinizi verin, üç gün sonra &he ze haber gönderirim. Güzin adresini verdi. Necati mağaza- dan çıktı. Ne yapacağını düşünüyordu. Güzine yalan söylemişti. mağaza fi lân yoktu.. Beyoğlu; caddesinde dal « — gın dalgin yürüyordu. Kapalı bir ke « pengin üzerinde bir kâğıt gözüne iliş « ti n «Kiralık mağaza.» 5 Necati sevindi, Kafasının içi birden- bire aydınlandı. Mağazayı hemen gün kiraladı. Lâzım gelen tadilâti gün içinde yaptırdı. Ve evinde birik « miş olan bir şehir halkına bir sene ye- tişecek kadar çok eldiveni mağazay taşıttı. Mağazaya tezgâhtarlar — buldu. çift söz daha etti. Kasadar buldu, Ve akşam evine 4 t Güzin hakika « daendüğü zaman Yarınki nushamızda : ten üç gün sonra elinde dört çift el- n e * Fin Necı(ide:idı bir diven vardı. Çamlan YISI mektup aldı. Mek. Necati artık â - p !upâokkmlı;ii.y det edinmişti; her . «Hemen - pi n B Yazan: Muazzez Tahsin | v anda şu numaz ya bir kaç kere ralı mağazaya uğrıyor, ayni genç kızdan bir kaç çift | müracaat ediniz. ) tebdil- (eldiven alıyordu. Necatir — Güzin, mektubu aldığı gün çu nun ralı mağazaya gitti. Camekânın üze « rindeki itina ile yazılmış yazıyı ol «Güzin eldiven mağazası» Necati kapının önünde duruyordu. İGüzin ona doğru yürüdü. ğ — Teşekkür ederim, mektubunu: aldım. — Fakat geç kaldınız, mağazada bü tün satıcılar tamamdır. Boş yerimiz Güzin şaşırdı. Gözleri bulandı. Ağ « — lıyacak gibi idi. B — Öyleyse beni niye çağırdınız? —— — Sizi niye mi çağırdım söyliyey Ben «Güzin eldiven mağazasır sah I' Bayan Güzinle evlenmek istiyorum da, Bunu söylerken elile de kendini gös- teriyordu. n Güzin: Ü — Ben mi, dedi, «Güzin eldiyen ma« ğazası» sahibi, siz mi benimle evlen « mek istiyorsunuz? 4 — Benimle evlenmek istemez misi « niz? Güzin karşısındaki gence baktı, ço samimi idi. Yavaşça işitilir, işitilmez bir sesle: — İsterim! Diyebildi. Bu âanda o her zamankin- den bin kat daha güzeldi. ğ tir. 7 numara 10 kuruş, 8 numara, 11,25, 9 numara 18, 10 numara 16, J1 numara 19.50, 12 numara 22 ku « — Yağmurlar en fazla Turgudlu ve|ruşa kadar yükselmiştir. Bu fiat yük « Manisa bağlarında zarar yapmıştır, İselişi, elinde mahsul bulunan müstah« Turgudlu'da yağmurun husule getirdi- | gili sevindirmiştir. t Müstahsilin karşılaştığı büyük zarat karşısında maalesef alivre satış yapan büyük tüccarlar da zarara uğramış « lardır. Bilhassa orta ve aşağı fiatlarl B maktadır. Garbi Anadolunun yağmul!