9 Ağustos 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

9 Ağustos 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Hergün Yazı Çok Olduğu İçin Bugün Konamadı Yunan muhalif Partileri harekete Geçiyorlar (Baş tarafı 1 inci sayfada) parti İiderleri, Kafandaris, Papanas - tasyo, Çaldarisin oğlu ve Gonatastır. Bunlar normal bir hükümet - tesisi- ne hazır olduklarını - söylemişler ve kralhk rejimini kabul ettikleri halde diktatörlüğün bu rejime karşı itimat- larını sarstığını ilâve etmişlerdir. Kralın yanına gitmiyen liberaller lideri Sofulis, kralın Yunanistanda diktatörlük tesisine — aslâ müsaade etmiyeceğini üç gün evvel vadetmiş olmasından dolayı kralın huzuruna çıkmaktan imtina ettiğini gazetecilere söylemiş ve akralın bir mes'uliyet de- rühte etmiş olduğu kanaatindeyiz.» demiştir. Parti liderleri kral ile görüştükten sonra Kafandarisin evinde toplanarak parlâmenter usul dairesinde bir - ka- bine kurulması üzerinde birleşik ol - duklarını görmüşler ve diktatörlüğün derhal kaldırılmasını ve bir - saltanat meclisinin toplanmasını istemişlerdir. Kral derhal cevap vermek isteme - diği için Korfuya hareket etmiştir. İyi bir kaynaktan öğrenildiğine gö- re parti şefleri diktatörlüğün bir aydan fazla devam etmesine kat'i surette muhalif bulunmaktadırlar. Kapatılan gazeteler Atina, 8 (Hususi) Hükümet komünistlerin orgamı olan günlük Ri- zospastis gazetesiyle diğer haftalık komünist —mecmualarının — intişarını daimi surette menetmiştir. Silâh taşımak memnu Atina, 8 (Hususi) — Polis tara - findan silâh taşımak için şimdiye ka - dar verilen ruhsatnamelerin iptal edil. diği hükümet tarafından tebliğ olun- muştur. Kral Korfuda Atina, 8 (Hususi) — Ktal Yorgi, torpido muhribi ile saat 17 de Korfu- ya hareket etmiştir. Eylül ortasına ka- dar Korfuda kalacaktır. Evrak imzalatmak lâzım geldikçe Metaksas Korfuya gidecektir. M. Metaksas 5 nezareti deruhte etti Atina, S(A.A.)— Yeni nazırlar yemin etmişlerdir. Metaksas başvekâleti, ha- YWciye, harbiye, deniz ve hava nezaret- lerini deruhte etmiş, Zavitzianos baş- vwekil muavinliğine, Skylakakis dahi - Jiye nazırlığına tayin edilmiştir. Kiracıların grevl Ameleler, işçiler, her memlekette bir çok defalar grev yapmışlardır. Fa- kat kiracıların grev ilân ettikleri şim- diye kadar ancak bir kere görülmüş - tür. O da şöyle olmuştur: «Bir kaç sene evvel Panamada mal sahipleri kiraları birdenbire yükseltmişlerdir. Bunun ü- zerine kiracılar da kiraları vermeme - ğe karar vermişlerdir. Hükümet — mal sahiplerinin fikrini tervic etmiş, fakat bu kararı tatbik edecek olan kimselerin ekserisi memur ve kiracı oldukları için muvaffak olamamıştır. Bunun üzeri- ne Cemahiri müttehideden yardım is- temiş, ve orası asker göndermiştir. Neticede hükümet kiraları yüzde on indirmiş, kiracılar da paraları vermeğe başlamışlardır. Bunu yazan Fransız gazetesi şu mü- taleayı ileri sürüyor: «Fransadaki gibi köprü altları olsaydı mal sahipleri bu derece ileri gidemezler, halk gidip ya- secak bir yer bulurdu.» Resimli Makale Osmanlı imparatorluğunun yıkıl - masından sonra dağılan parçalarında kimi müstakil, kimi manda altında bir çok memleketler teşekkül etti. Bu memleketlerde yapılan ve hâlâ yapıl « masına devam edilen bir iş, toprakları kazıp eski tarihin bilinmiyen veya az bilinen sayfalarını keşfetmektir. Irak- İ ta, Suriyede, Filistinde bu şekilde ka- zilan, eski tarihi aydınlatan, şimdiye kadar bilmediğimiz bir çok hakikatleri öğreten toprakların verimi çok mebzuldür. veya | Osmanlı devleti bu toprakları ihmal " etmiş, bu toprakların sakladığı defi - nelerin değerini anlayamamıştı. Fakat onun bu topraklardan ayrılmasile ilim adamları derhal koştular ve toprakları kazarak müzeleri dolduran eserler çı- kardılar, unutulan — tarih sayfalarını yeniden canlandırdılar ve bütün in- sanların bilgisine bilgi kattılar. Bir zamanlar bütün bu - topraklar, Osmanlı - devletinin elinde olduğu hakle onun bunları eşmemesi, kazma- — gonra ilim adamlarının bu tarihi saha- ması yalnız cehalet ve ihmal eseri de- gildi. Bundan başka şuursuzluk ve ip- tdailik eseri idi. (söz 1972 olimpiyadında Kadınlar ve erkekler Ne hale gelecekler ? Berlin Olim « piyatlarında ka « dınların — büyük muvaffakıyet ka- zanmaları üzeri- ne bir Amerikan gazetesi şu yazı « ları yazmakta » dir: « 1972 Olim - piyatlarını göz ö- nüne getiriyorum ve hayalimde şu lev- ha canlanıveriyor: Güreşte kadınlar, erkekleri yatırı- yorlar, boksta nakavt ediyorlar, koşu- larda geri bırakıyorlar. O tarihte ev kadını kalmamıştır. Hepsi işinin gü - cünün başındadır. Erkekler evde iş görmekte ve akşama kadar işledikleri müteaddit kabahatlerin hesabını nasıl vereceğiz, diye düşünmektedirler.» e Şampanyaya rakip! Fransızlar şampanyaya toz kon - durmazlar, dünyanın en mükemmel içkisidir, derler. Halbuki Ruslar şimdi Şşampanya Neski ismini verdikleri şampanyaya benzer bir içki yapıyorlarmış. Bu içki- kiyi senede 300.000 litre imal ederler- ken talep üzerine 12 milyon litreya çı- karmak için tertibat almağa' başlamış - lar. Avrupadaki sefarethanelere gön - derdikleri bu içkiler siyasi mahafilde şöhret kazanmağa başlamış, Fiskı Ka (ÜRERGÖN BİR FİKRA Osmanlı devletinin — yıkılmasından lara hemen koşmaları hem şuur, hem medeniyet sevki ile vuku bulmuş bir harckettir. AR * Burada ben öterim! Giritte, Kandiyenin horozları bir vakitler pek ziyade meşhur imiş. Mahmut Celâleddin Paşa Giride va- Ki olup ta, oraya gittiğinin ilk gecesi, geç vakte kadar çalışarak, tam yatağa girip istirahat edeceği sırada mahalle - — Şimdi, emrediyorum: Bu şehirde ne kadar horoz varsa, hepsi kesilecek! Zira buranın valisi benim; ve burada başkası ötemez, ancak ben öterim! demiş. b Saat beş ile yedi arası uğursuzmuş İngilizlerin bir münakalât nazırları varmış. Hoş sahbet bir zat ojan bu a- damın ismi Hore Belish imiş, Bu zat geçenlerde radyoda bir has- bıhal yapmış ve demiş ki: — Dünyada yaptığım tetkiklere istinaden söylüyorum — ki, otomobil kazalarının ekserisi saat 15 ile 7 ara- sında olmaktadır. Ezilenlerin — dörtte üçü ya 18 yaşından aşağıdır, yahut da 60 dan yukarıdır. Bir ölen şoföre mukabil dört motosikletçi, altı bisik- letçi ve on iki yaya yürüyen adam öl- mektedir. Ben şe'amete inanmam, Fakat siz, saat beş ile yedi arasında sokağa çıkmanın uğursuz — olduğuna inanmız! . Ki Eski eserler B İlmt ve medeni şuurun en parlak tezahürlerinden biri bir. memleketin toprak üstü kadar toprak altındaki bütün definelerini bilmek ve bulmak- tır. SINDA Groenlandda Yürüyen bir Balık bulundu Danimarka âlimlerinden Pro. Launge — Hoche Groenlandda il - mi araştırmalar yaparken dört a- yağı üzerinde yü- rüyen bir balığa rast gelmiştir. Meşhur — bir hayvanat müte - hassısı olan profesör şimdiye kadar ne gördüğü, ne de işittiği bu balığı yaka- lamış ve memleketine göndermiştir. Şayanı dikkat olan cihet bu balığın fasilesine mensup diğerleri görüle - memiştir. Balığa bir isim aranmakta- dir. 9 Garip bir yolculuk Paris - Marsilya şimendiferine bir papas binmiş. Doğruca bazı külhan » beylerin bulunduğu bir kompartima- na girmiş, delikanlılar papazı görünce, kaşlarını çatmışlar, papazdan hoşlan- mamışlar ve onun canını sıkmak için, rahiplere ait müstehcen hikâyeler an- latmağa başlamışlar. Papas kızmış, ca- nt sıkılmış, fakat onlar gene bildikle « rinde nşaşmamışlar. Papas Marsilyada trenden inerken: — Tekrar görüşürüz, demiş. Külhanbeyler: — Seni kâfi derecede gördük, artık yüzünü görmek istemiyoruz, cevabını verince, papas: — Ben hapishanenin - rahibiyim, nasıl olsa karşılaşacağız! demiş. İSTER İNAN İSTER İNANMA! Her gün, her gazeteye bir çok okuyucu mektupları — gelir. Bunların ekserisi garip, hayret verici veya hazindir. İşte — size dün gözümüze ilişen üç mektuptan üç muhtelif parçat «— Bir kaç gün evvel, kudurmuş bir manda refikamı ve ço- Guğumu ısırdı. Bu haberi veren bazı gazeteler, çocuğumla karı- mın tedavi altına alındığını yazdılar. Halbuki, bu çok tuhaf bir hâdisedir : Hastaneye gittiğimiz zaman, hastabakıcı, küçüğün yarasını karımın mendili ile sardı. Bir hastanede sargı — bulunmayışına bep şaşlık. Sonra, mandanın beynini İstanbula gönderdiler, Ku- duz olup olmadığını tesbit ettireceklermiş. Çocuğumla karımın sıhhatine karşı manda beynine verilen ehbemmiyetin yarısı kadar bir alâka gösterilmesini terdim. v * u— İki gömlek alayım, dedim. Bir dükkâna girdim. İkisi için sekiz buçuk Hira istediler, Bu parayı tam verecektim. Fa- kat kör şeytan aklıma pazarlık yapmayı getirdi. Dükkâncıya İSTER dedim ki: mahrum etti. — Bu pahalı, biraz ikram et ki alayım. O derhal, bir lira keserok yedi buçuk liraya verebileceğini söyledi. Ben bundan yüz bularak pazarlığa hız verdim ve iki gömleği tamam dört liraya aldım.» * #— Ben Zonguldağın Yörük köyünde doğdum. Felek be- ni bir hocanın önüne diz çöküp bir tek harf öğrenmekten de Bu köyde, Reşit Galip merhumun Maarif Vekilliği zama - nında, Zonguldak Maarif müdürlüğünün de tensibile bir yatı çok is- evi yaptırmağa koyulduk. Bu esnada devletten teşvik ve teş- çiden başka maddi hiç bir isteğimiz olmadı. Bir çok emek ve on bin Tira sarfile müesseseyi meydana getirdik. İki ders yılındanberi köylerimizin istifadesine açılan yatı evi ve mektep azami randımanla çalışmakta olduğu hakle, Zon- guldak Kükür Dirgktörlüğü mektebi bizim köyden kaldır. mağa karar vermiş.» İNAN İSTER İNANMA! Sözün Kısası Kendimizi n;ul Göstermedik ? E Talu tletlerimizle futbokularımızın piyatlara götürülmelerine dahi ceden muarız bulunduğum için, orada * ettiğimiz acıklı neticeden kalben mütef olmakla iktifa ederek dedikodulard zak kalmıştım. Fakat, olimpiyatlarda kendimizi teremedik diyenlere karşı bü: mayı da muvafık görmedim. v gün, spor muhabirimiz Besimin bize FEBap fonla verdiği malâmata göre Derliiği,, pekâlâ kendimizi göstermişiz. İ Kendini göstermek mutlaka spor olmak lâzım gelmez a?. Biz de o muvaffak olamayınca, frenklerin 1skâf dedikleri Tetalet yolunu Shtiyar eti Tahsil ve terbiye(!) sini tekâmül ettiri maksadile Berline gönderilmiş bir yu! gemizın, olimpiyatlardaki komiserimizt B Etikç eavüzü buna delildir. Bu tecavüz iki kişi arasında bir sır k._.. rak kalmış olsaydı, zararı yoktu diyert ceğim, fakat her halde az olurdu. komiser bunu Alman polisine aksetili ve onun müdahalesini davet etmekle W bir hata işlemiş. Öyle bir hata ki b hicabını burada ben hissettim. Yarabbil Niçin biz böyleyiz? N her gittiğimiz yerde - fena manada - dirmizi göstermek, kabadayılık satmak, sele çıkarmak sevdasından kurtulamı ruz? Bu mütecaviz kimdir? Onu oraya göndermiştir? Olimpiyat komitesi neri de Türk otoritesini temsil eden koa tecavüz etmek cesaretini kimden almı Bu hareketinden —sonra, hakkında zai, ne gibi bir tedbir düşünülüyor? Bu istifham işaretleri benim ve b gibi milli haysiyeti her şeyden üstün H milyonlarla Türkün içinde kıvranan © kurttur. Evet, Berlinde, olimpiyatlarda bi mütecavizin sayesinde kendimizi işte le göstermiş oluyoruz. Buna esef etmemek, bundan mwtırap *” mamak için taş yürekli, odun kafalı ve #P'n K duygulardan tamamile mahrum olm#*ğ, eeaali Biliyor Musunuz? 1 — «eDomatese kelimesi hangi hi dan alınmadır? 2 — Misudaki ehramların en bü! kaç metredir? 3 — Mısır ehramlarının önünde yon ile kim harbetmiştir ve harbi kim * zanmıştır? | 4 — Klüsik mitolojiye göre ateş kimdir? 5 — Odyssde nedir? x Dünkü Suallerin Cevapları: 1 — Horodotun şöhreti, kendisinitt tarihçi sayılmasından ileri gelir. 2 — Macaşistanda 8,454,000 3 — Hünler 5 inci asırda Avrupada küm sürmüşlerdir. ” j 4 — Minotor boğa kafalı ve insan VÜ gutlu eski Masırlıların ilâhlarından biri' Mitoloji kahramanlarından Teze tarı gan öldürülmüştür. | 5 — Minostota şehri Amerikada aisipi nehri üzerinde 448,000 nüfuslü şehirdir. Ecdadınızı saydınız mı? — İstatistik merakı Amerikadan A" manlara ve onlardan da — şimdi İf lizlere geçmişe benziyor. Meraklı tistikçilerden biri bir insanın " kaydettiği en eski devirlere kadar * tane ceddi olduğunu — hesapl, kalkmış ve şu rakamı elde etmiş: 139,435,917,489,534,976. Ü mezseniz siz de hesaplaymız!

Bu sayıdan diğer sayfalar: