19 Temmuz 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

On yedi senedenberi gizli kalan cinayet Amerikadaki Toronta şehri operasının müdürünü karısı öldürtmüş, facianın esrarı bizzat kendisinin itirafile On yedi sene evvel . Smol şöyle bir çek aldı: «Mister A. Smol'un emrine bir milk- yon dolar tediye edin.» Mister Smol bu çeki okurken yirmi dört saat sonra ortadan yok olacağını ve nasıl yok olacağının 17 sene gizli kalacağını bilmiyordu. Çünkü ancak son günlerde onun na- sl yok olduğu karısının bir itirafı ile anlaşıldı. Hâdise şu şekilde cereyan etmişti: 17 sene evvel bir milyon dolarlık | birdenbire kayıplara karışmış, yapılan bütün tahribat neti- ©e vermemişti. Kanada hükümeti ka - tili bulana 50.000 dolar mükâfat vaad- detmişti. Fakat bu da fayda vermemiş- u. gçeki alan Smol O zamandanberi 17 sene geçmiş, hâdise çoktan unutulmuştu. Amerikanın Toronto şehrinde opera müdürü olan Nihayet geçenlerde bu adamın karı- «1 olan Madm Smol ölmüş ve bir va- aydınlandı tedir. Smol'un kızkardeşleri buna itiraz ve mahkemeye bir vesika ibraz etmişlerdir. Bu vesika ölen kadının imzasını ta- şıyan bir itirafnamedir. Kadin, bu ve- sikada kocasının katili olduğunu anlat- makta ve cinayette kendisiyle ortak olanların isimlerini ifşa etmiyeceğini ilâve etmektedir. Bu itirafname, cinayet halledeceğine büsbütün lr. Nihayet hâdisenin şu şekilde vuku- bulduğu meydana çıkmıştır: Smol, çeki aldıktan sonra karısiyle birlikte bankaya gitmiş ve bu parayı hesabına geçirmiştir. Bunun üzerine karısı bir takım adamları para ile elde ederek kocasını öldürtmüştür. Bu adamlar, Smol'u boğarak öldür- müşler, ellerini, kollarını kafasını ke - serek operanın - firinina atiıp yakmış - lar, gövde fırına sıkmadığı için, onu da bir tarafa gömmüşlerdir. meselesini karıştırmış » 'a Kız, sen Sinema yıldızı Olmalısın! ,, Bir arkadaşı bu tavsiyede bulunmasaydı - sinemacılık Röne Sen Sir'in aklından bile geçmiyecekti Röne Sen Sir güzelliği, kabiliyeti ve e- vimliliği ile pek az zamanda sinema yıl - dızları çinde büyük bir göhret kazanmış- tır. Röne Sen Sir iyi bir ailenin kızıdır. Tah- sili cenasında bir hayli seyahatler yapmış - tar. Lisede bulunduğu sıralarda verilen mek- tep temsillerinde çok muvaffak -olmuştur. Liseyi bitirir bitirmez hemen evlenmiştir. Az zaman sonra bir erkek çocuğu ol - muptur. Kocasının geliri ile iktifa eyleme- diğinden çalışma hayatına atılmıştır. Kendisine münasip bir iş ararken atka- daçlarından biri: — Rönel Çok güzelsin! Ben senin ka- dar güzel olsam hiç durmam sinema ar » tisti olurum!.. Demesi kendisinin sinema hayatına a- tılmasına sebep olmuştur. Hemen (Gomon) şirketinin (Nis) şeh- rinde bulunan stüdyolarına giderek mü - #İiyetname bırakmıştır. İtirafnamenin ele geçmesi üzerine Vasiyetname, kadının bütün — ser-|zabıta cinayetle alâkadar olanları ye- vetini kiliseye terkettiğini bildirmek -İniden takibe başlamıştır. GÖNÜL İŞLERİ 14 yaşında Evlenmenin Akıbeti «14 yaşımda evlendim. Bu evlenme annemin ve babamın muvafakatı hari- e€inde oldu. Henüz hayatın ne olduğu- nu anlamadan ve evlenmenin de ne de- mek olduğunu bilmeden bu hayale ka- pıldim. Evlendiğim kız bir köylü kızı- dır. Bir sene beraber yaşadık. Bundan #sonta kendimi diyarı gürbete attım. Ve #ekiz sene ayrı bulundum. Bu zaman da bir de kız çocuğumuz dünyaya — geldi. Nihayet askerliğimi bitirdim. Sonta ha« yatı memuriyete atıldım, ve karımı ya- mnıma getirdim. Bir sene kadar beraber oturduk. Fakat ne çare ki ikinci bir ge- çimaizlik baş gösterdi. Bu vaziyet do« Hayisile tekrar ayrıldım ve — neticede mahkemeye düştük. Üç sene nalfakaya mahkâüm oldum. Mahkemeye müracaat ettim. Kuvvetli esbabı delâil mevcut ol madığından bahisle hâkim bu davamı reddetti. Bunun üzerine tekrar yanıma aldım, ve badema geçimsizliğimizin de- vam etmemesini kendine söyledim. Bu defa da bir sene kadar oturduk. Fakat ne çare... Artık ilelebet bir hayat arka. daşı olamıyacağımız anlaşılınca kendi Arzusu Üzerine validesi ve kardeşi nez- dine gönderdim, ve çocuğu da kendi yanına verdim. Bir senedir her ay mut- tazam olarak iaşelerini temin etmekte - yim. Fakat ne çare ki arada kendim dü- şüyorum. Bu vaziyet karşısında ne ya- pacağımı şaşırdım. Yalnız şurasını da izah edeyim ki; bu hususta karıma karşı hiç bir hiyanetlikte bulunmadım. Daima bir aile yuvası kurmağı ve onu ne kadar bu yuvaya msındırmak istedimse de bü- tün emekler boşa gitti. Bu hususta bana bir akıl vermenizi rica ederim. Ankarada: M. Erdenay Oğlum bu işte ne siz, ne de kadın ka- bahatlidir. Kabahat erken evlenmeniz. dir. Böyle küçük yaşta evlenmenin aki- beti budur. Maanmafih karınıza muayyen bir za- rar ziyan vermeği göze alarak aynl - maktan başka çare görmüyorum. Bu- nu da kadının — rizasile yapabilirsinir. Yoksa mahkeme karar vermedikçe ayrıl- manıza imkân voktur. TEYZE dürle görüşmüş ve arzusunu bildirmiştir. Müdür de ufak bir tecrüba filmi çevir » meğe karar vermiştir. (Röne Sen Sir) e derhal makyaj ya « bi ö © P Franöğiz sinema yıldızlarının en güzeli Röne Sen Sir pilmiş ve «Sünlâyk» ların kızgın ziyaları altında stüdyonun sahnesine çıkarılmıştır. Bu ufak tecrübe büyük bir muvaffakiyet ile neticelenmiştir. > Güzel kadının fevkalâde bir surette fo- tojenik olduğu anlaşılmıştır. Fakat muvaffakiyete yağmen genç kız stüdyoya kabul edilmemiştir. Yalnız çe - wirmiş olduğu filim parçası kendisine ve- rilmiştir. Bir müddet sonra Röne filim ile beraber Paris civarında bulunan Juonoil stüdyola- Tına gitmiş ve müdür ile görüşmüş, müdür: a— Pek mükemmel bir şey değil amma me isel Her halde daha iyi çalışabilirsiniz!» demişti Müdürün ismi Moris Turnördür, Gözünden hiç bir şey kurtulmıyan Mo- ris Tuürnör tam o sıralarda çevirecek ol ğu (İki öksüz kızlar) adındaki filim güzel bir artist aradığı için hemen fırsatı ganimet bilmiş ve Röneyi angaje etmiştir. Röne bu filimde çok muvaffak olmuş, fakat Moris Turnör kendisinin ciddi eser- lerden ziyade komedilerde ve buna mü- masil filimlerde daha çok muvaffak ola - cağını tahmin eylediğinden Röneyi o yola #evketmiştir. Bu tavsiye üzerine Rönenin çevirmiş ol« Genç Amerikan sinema yıldızlarından: Jan Lang deniz — kıyafetiyle Kimler, haftada kaç defa sinemaya gidiyorlar ? Bir Amerikalı sinema meraklıı — sine- malara haftada kaç kere gidilmekte ol- duğu ve sinemalara giden halkın kaç yaş- larında bulunduğu hakkında tetkikat yap- mıştır. Elde etmiş olduğu savanı dikkat ne- ticeler şunlardır: Vasatf 10,000 kişi üzerinden: W 37/92 ai haftada bir defa Y 27/60 haftada iki defa Y 8/19 v haktada üç defa Y 1/53 ü her gün Sinemaya gitmektedir. Sifnemalara en çok gi 22 ile 45 yaşları arasında olanlardır. Bunların yüzdeliği yüzde 59.869 u bulmak- tadır. 15 ile 21 yaşları arasında bulunan de- | Hkanlılar ve genç kızların nisbeti: Yüzde Patinaj kraliçesi Sinema yıldızı oldul.. Bu kış Garmiş'de yapılan — olimpiyat- larda dünya patinaj şampiyonluğunu — ka- zanmış olun Somia Henie adındaki İsveçli kaz bir iki aydanberi Amerikada — bulun- maktadır. Haber alındığına göre Somia (Foks) flm kumpanyasına dahil olmuştur. Çevireceği film başına 100,000 dolar para alacaktır, yani takriben 123,000 Türk lirasit... Genç kız sinema hayatında rekor kazanmıştır. Pek yakında çevirecek olduğu filmin ismi: (Son Spor Nüshan) dır. Somia henüz 26 yaşındadır. dahi bir duğu ilk komedi Toto olmuştur. Partö - nerliğini Alber Prejan yapmıştır... Sonra (Arlet ve babaları) filmini çe « wirmiştir. (Bu çok zarif filim geçen sine - ma mevsiminde şehrimizde gösterilecek iken her nedense vaz geçildi...) Fransız sinema üstatlarından Röne Kler, bu sanatkârı çok beğendiğinden çevirecek olduğu (Son milyarder) filmi için kendi- sini angaje etmiş, Röne Sen Sir bu filim - de de çok muvaffak olmuştur. Bundan sonraki flmi (Kokotlar mek- tebi) olmuştur. Genç kadın bu mütevali muvaffakiyetler neticesinde artık Fransız sinema yıldızları- nın en mühimlerinden bir? olmuştur. Sanatkâr halen Pariste (Kurtlar kendi aralarında) adında büyük bir casusluk fil. minde bir rol yapmaktadır. Röne Sen Sir, geçirmekte olduğu hayat hakkında şunları söylemiştir: «— Her sabah saat beşte kalkarım. (Berlin) de iken stüdyonun otomobili saat altıda kapıma gelir ve beni alırdı... Stüd. 17/33 tür. 45 ile 60 arasında olanlar sinemalar9 © kadar çok gitmemektedirler. Gidenle (rin yüzdeliği: Yüzde 14/60 tır. GÖ0 yaşındıa vlanlarda nkbet 4.03 ü ancak bulmak Sinemalara en çok gidenlerin — hanı meslek erbabından oldukları da çöylece t nif edilmektedir: , — Yüzde 22/40 1 bürolarda çalışan m murlar Yüzde Yüzde Yüzde Yüzde teliler Yüzde 4/40 1 eshabı emlâkten olanl Yüzde 3/82 i askörler Marlen Ditrih nihayet Avrupaya hareket etti! Holivudda Şarl Buaye ile birlikte ( lahın bahçelerinde) adında büyük bir filir| çevirmiş olan meşhur sinema yıldızı Ma! len Ditrih Avrupaya müteveccihen (Ho HEvud) u terkeylemiştir. Yıldızın Avrupada bir müdde!t istirahal eyledikten sonra Londrada büyük bir filri çevireceği söylenmektedir. Şarl Buaye de (Holivud) dan ayrıldı!... (Marlen Ditrih) ile birlikte flm çevli miş olan meşhur san'atkâr Şarl Buaye, bi kaç güne kadar Fransaya avdet edecekti Sene sonuna kadar memleketinde ki lacak olan bu san'atkâr, iki büyük film ç virecektir. yüzdi 17/60 1 hükümet memurları 9/40 1 ameleler 15. — serbest meslek erbabı 6/60 1 mektepliler ve üniversi yoya varır varmaz hemen giyinirim makyaja başlarım. Ondan sonra sıra filmin çevrilmesli gelir... Çok yorucu bir iştir. Bir çeyrek sâ3! kadar filim çevrilir. Sonra yarım saat, bi saat beklenir. Elektrikçiler, — makinistleri mühendisler bu sırada çalışıp — dururla! |Sonra gene başlanır. Bir sahneyi on, on bet defa çevirdiğimiz çok defa vakidir. Akşam makyajımı çıkarmadan stüdyo dan ayrılırım. Hemen evime giderim. Bi banyo yaparım ve az bir şey yedikten soP| ra yatağa girerim. Mutlaka saat anda ya takta bulunmalıyım. yi İnanınız... Sekiz aydanberi sokağa çı kıp gezmeğe gitmedim. Sokağa stüdyoy! gitmek için çıkıyorum. Çok kere bezginli! beni kaplıyor... Güneşi, denizi, dağla! kırları görmek istiyorum, Fakat sinema yatı bizi bu zevklerden mahrum bırakıyo! Muwvaffak olmak için çok çalışma: icap ediyor... ve çalışıyorum... Halk beni rağbeti ile muhabbeti ile mükâfatlı damyor.n