2 Sayfa e ” N Hergün Üsküdar Adliye Binası Vel Bakasii'ei . Bu Topraklar Senindir * Üsküdar Adliye Binası D Bürasinı bilmiyordum. U: ün bir iş için Üsküdar Adliyesine gitmişlim. aktan bina- Burası yi gösterdikleri zaman şa: ahşap, eski, harap, yıkılmak üzere bulü- İçinde duvarlar M man viran bir yer. tavanlar dökülmek üzere, odalar perişan. Düşündüm. Üsküdar adliyesine düşen bütün. kaymetli evrak burada bulunüyor. İstanbul adliye yangını henüz hatıralardan silinmemiştir. Bu yangının — millete ne kadar büyük zararlara mal olduğu da u- putulmamıştır. Üsküdar adliyesini bu ah- $ap ve perişan binada bırakmak — evvelâ bu bakımdan tebhlikelidir. Fakat üzerine çok titrediğimiz — hükü- met ve bilhassa mahkeme otoritesi bakı- mından da adliyenin böyle köhne bir bi- mada bülünması acınacak bir haldir. Adliye Vekâletinin biran evvel Üskü- dar adliyesini bu binadan dileriz. kurtarmasını * Yol, Daisma Yol C maktadır. Vilâyetler arasında da şose in- için de devamlı bir faaliyet ümhuriyet tejimi hergün yeni bir şası ve tamiri vardır. Bu faaliyetler ne kadar artırılırsa ©o kadar iyidir. Çünkü bir defa bir cemiyetin terakki. si ancak yollarının çoğalmasiyle mümkün- dür. Saniyen bu sahada mışızdır. Yol ihtiyacımızın anlamak için gu küçük — mukayeseye göz atmak kâfidir: İngilterede 40 kilometre — murabbar sahaya bir kilometre yol düşer. Bizde benüz 1000 kilometre murabbama bir ki- lometre yol düşmez. Aradaki uçurum ©- kadar büyüktür ki bunu doldurmak için de- vamlı ve yılmaz bir faaliyet ister. Binsena- leyh bir taraftan Nafia Veküâletinin, diğer taraftan Vilâyetlerin yol faaliyetine kuvvet | vermeleri çok temenni: olunur. * Bu Topraklar Senind'r Avıupı şehirlerinde dolaştığınız za- amman şurada burada garip Jevhalara biz çok geri kal- büyüklüğünü bir yasgelirsiniz. « Bu sokaklar senindir, tükürüp yerle ti kirletmeo Yahut: «Bu bahçe senindir, çiçekleri kopar. mav Büyükadada çamları kıtan — talebeya Vali Muhiddin Üstündağ beşer lira cera kestirecek yerde şunu söyliyecekti: «Bu çamlar senindir, onları koparma!n Filhakika Türk gencine memleketini, gehrini, sokağını benimsemeği — Üğtetmek | lâzımdır. Ceza o beş gence bir ders ola- bilir, fakat bütün gençliği ancak — onlara bu zihniyeti vermek suretiyle terbiye ede- bil; Gençlik bilmelidir ki, bu vatan o- pun ağaçlar onundur. Kendi malını nasıl koruma, bun- r, bu şehir onundur. ve bu ları da korumalıdır. Amerikadaki çıplaklar cemiyeti Nevyorktaki çıplâklar cemiyetine bir " daktilo lâzim olmuş: gazetelerle ilân mişler, günlerce bekledikleri halde müra. çok Gt- caat eden olmamış. Üçüncü ilânda, girkin bir kız, çıplâk yazı yazmamak ve çıplâk erkeklerle karşı karşıya gelmemek | gartını ileri süreerk bu işe talip olmuş, ve €emiyetin idare bey'eti bu teklifi çarnâçar | kabul etmiş. Erkekler, daktilaya bir — gey| yazdıracakları zaman huzuruna giyinip çı kıyorlarmış. | ... | Sigara tryakisi Idam mahkümu | Amerikada bir haydudu idam ediyor. İarm İskemleye oturttuktan #onra, bir istediği ölup olmadığı sorulmüş, asigara | tryakisiyim, bir sigara verin, ben sigarayı | içerken ve ilumanlarinı seyrederken #elek-| triği açın demiş. Sigara içtiğim zaman her | seyi unuturum. Hattâ idam — edileceğimi bile. ...» kirli, | Resimli Makale | | Kadın analığını ve ev kadınlığını unuttuğu zaman, — tabü vazifesini unutmuş ber canlı mahlük gibi, garipleşiyor. canlı mahllk köndine has uuit içlede yaşımağa mahikirnder. Müuhitinden ayrılan mahlük tabüliğini kaybeder, hattâ âzası bile değişir. Analığını ve ev kadınlığını unutan kadın da böyledir. Ya- Baküiyelanrok söilase soardekmini YA DERL M M Salasente büderi bandiedel katinara, oğlancıya Çıplak insanları Kabul etmeyen adalar Florida'dan hareket ederek Virjin a- dalarında çıplâklar kolonisi tesis — etmeğe İgiden bir kaç ailenin bindikleri Fleetwood yapuru yolda batmıştır. Bundan üÜç sene evvel ayni teşebbüsü yapan başka bir grup ta yine ayni çivarda batımıştı. Rundan bahseden Amerika gazeteleri edemek oluyor ki Allah çıplâklandı Virjin İadalarina gidip ayrı bir âlem yaratmala- mına razı olmuyorm demektedir. ... Hayvanat bahçesine yapılan müracaatlar| Londradaki hayvanat bahçesine son günlarde bazı muzipler telefon — ederek, Vafil ile görüşmek istiyorum, aslanı telefo- İna çağırır mısınız? Ayıya verilecek bir ha- berim varo diye alay ediyorlarmış... İlk zamanlar bu muhav miyet atfedilmemiş, fakat bilâhare o ka- dar sık ve fazla telefon edilmiş ki, müdü- riyet bu işe bir nihayet verilmesi için gaze telere ilân koydurmuş. Bir gün yine tele- fon açılmış. Bir ses, atmaca ile konuşmak elere ehem- isteyince, matmazel kızmış ve telefonu ka- patmış, sex tekrâr atmacayı istemiş ve ak- şama kadar uğraştıktan sonra — meramım anlatabilmiş, meğer meşhur — hayvanatçı- lardan Jorjun say adı Atmaca imiş... Ve telefondaki at onunla görüşmek istiyor- müş. Hayat 70 şinden sonra başlıyor hae yat asıl yetmiş yaşından sonya başlarmış. Bir ecnebi mecmuasına bazaran İnsanlar o zamanu kadar henüz — çocuk i- mişler, leylezoflar, muharrirler, eserlerini daima yetmişlerinden sonra — verirlermis. beşeriyeti ileri götüren ancak bu eserler- miş Hugo 81 inde vefat etmiş, Mikel Anj en güzel eserlerini 70 inden sonra vermiş ve 89 yaşında öl Göte, — vefatında seksten yaşında en keymetli eserlerini yaz- üş, mişlar. İSTER 7 lıştırılmalarına karar verilmiş. SON POSTA Her vallı olur. ve tüvmlete yörir. Gu yöni meşguliyeler onun zihnini, tabiatını ve ahlâkım değiştirir. Analık yapan kadım ne kadar — asilee, konfesyonumu kaybetmiş kadın da o kadar düşkün ve za- Kadm ancak çalışmak, istiklâlini karanmak için ev kadın- bğım ihmal edebilir. Fakat analığını hiç bir zaman. Halbuli Hnutur, kumara, içkiye, tuvalete düşen kadın bu iki vazifesini birden İNAN Devlet Deniz yolları idaresi Vapurculuk Şirketinin malı olan on yedi vapuru evvelce takdir edilmiş olan kıymetlerle satın almış ve şirkete 900 bin lira para vermiştir. Fakat Denizyolları İdaresince satın alınan bu vapurlardan yalnız altı tanesi kullanılır halde bulunmuş ve postalarda ça- İSTER SÖZ ARAS ( HERGÜN BİR FIKRA Bir sual Şair H. F. fevkalâde dalgındır. Ve bu dalgınlığı yüzünden bazan — öyle çamlar devirir ki, sonra — hatırladıkça kendi de güler. Geçenlerde bir gün dostlarından bi- rinin nikâhına davetli idi. Belediyenin evlenme salonunda — alelüsul — yapılan merasimde şahit sfatile bulunduktan sonra, kalabalık dağılırken, zihninde © aralık kim bilir hangi bir misra ta - sarlıyan şair, yanından geçmekte olan bir aşinasının koluna girdi ve: — Azizim, dedi, bir şey danışaca - ğim. — Buyurun! — Acaba, mezarlığa kadar gitmesem, ayıp olur mu?! d Ayni dalgınlık yüzünden kırılmış bir pot daha hatırladım.. Çocuğu olmamasından şikâyet eden bir ahbabına, üstat sormuştu: — Pederinizin çocukları ölmüş mü- dür? — Nasıl? — Öyle ya; belki sizdeki bu kısır- hk irldir! Olur ya? 412 — Buz hayvanı, RULMACA y a 3 4 9 6 9 8 9o Soldan sağa: l Ormanı bol bir memleketimiz. İSTER miştir. şırdik. İNANMA! Fakat diğerleri çürük çarık şeylermiş, © kadar ki bunların tamirlerine de imkân görülemiyerek satılmalarına karar veril- Halbuki biz daha düne kadar bu vapurlara canımızı ve ma- hmızı emanet ederek yolculuğa çıkar, denizler aşmağa çalı- İNAN İSTER İNANMA! ——— INDA | Dünyanın en ihtiyar Kadını Rusyada Rusyanın şarkında Kobarcaçk kasaba- sında 1807 tevellütlü ibtiyar bir kadın vardır. Şu hesaba göre elyavm 129 yaşın. dadır. Kızı ise VİT yaşma yeni — basmış- naklık alâmeti gösteriyorsa da, —anasının melekâtı akliyesi henüz yerindedir. Kadın gazetecilere: dık. Kızım da, ben de şimdiye kadar bir kaç kere ölmeliydik! demiştir. ... Hitlerin ressamlığı Stuttgart'da açılan sulu boya — resim sergisinde Hitlerin eskiden yaptığı resim- ler de teşhir edilmektedir. Alman devlet reisinin Stuttgart'da işsiz dolaştığı zamanlarda yaptığı bu resimler şimdi çok beğenilmektedir. Z — Mah, İrakta ismi çok geçen bir aşi- et 3 — Camilerin tezyinatından biri, duadan tonra söylenir. 4 — Çıkarına, tabıt Ayağın altı, oltanın ucuna takılan. 8 — Sığınacak yer, ced. 9 — Rüzgâr, ilâhirinin İmuhalfefi. 10 — İlâç, başak biçer, nota. Yukarıdan aşağıya: | — Gümrüksüz mal, kaba bir tabir. n. 3 — Kral ve- gi 4 — Takım, kırmızı, üçüncü şahıs, 5 — Asmaktan emri hazır, bir meyva. 6 — Soru edatı, bir renk. 7 — Bir B ilâ- vesile askerler çalar, beyaz. 8 — Yan, işik. 9 — Oturmak. 10 — Heykel, bir renk. Dünkü Bulmacanın Halli: Soldan sağa: | — Deli Petro. 2 — Anibal, oya, 3 — Kaza, muz. 4 — Üç, düm. ana, $ — Lâ, ebed. 6 — Em, ter, t. 7 — Yuvantes. &B — Trenter, ki. 9 — Be, silâh. 10 — Ni- kap. | — Yukarıdan aşağıya : | — Darüleytam. 2 — En, çamur. 3 — Lik, veba. 4 — İbadethane. 5 — Pazu: bent. 6 — Elâ, ertesi. B — Roma, lü. 9 — Oyun, kap. VÜ — Azami, ih. tır. Kadının tormu olmamıştır. Kızı bu-|diğin Osmanlı sikkesi mürettiplerin ©& edat. 5 — Yemekten emri bazır, serbest| <-srmemıc |bırakma. 6 — Uzağı gösteriziz, yan. ? —| Biliyor Musunuz? |dakika sonra nefesi ukanmış, ymadığından ne olduğu Sörenilem bti Sözün Kısası Gazetecinin Derdi, Bir Değil.. Bindir! E. Ekram-Talu ziz meslekdaşım Bürhan Cahitğ Dün, bir gazetede çıkan «Gaze* tecinin de derdi var» başlıklı fıkranl okudum. O gazetenin ayni günkü başe makalesini de daha önce okumuş ol * duğum için birdenbire afalladım. Ne* den sonra biraz kendime gelince: | — Eh, olur a? dedim; dür zünde, bazan iki kardeş bile ayrı ayri kanaatlerde olurlar da, bu ayrılık ge ne de bir arada yaşamalarına mâni dör ğildir. Ayni gazetedeki iki muharririti kanaatleri neden biribirine zıt olma * sın? f Yalnız, Bürhancığım, bu iki yazıyi © bir günde neşretmeyip te biraz ara ve*| — reydiniz bence daha iyi olurdu.. heft ne ise, Meramım bu değil. Ç Sen yazında, gazetecinin bir derdin* den bahsaediyarsım. Dediklerin bir det receye kadar doğrudur. Biz, belki her* kesten daha dertli, daha cefakeş, dar, ha hedrolmuş insanlarız. Bu 5ıibar' dertlerimiz senin saydığın kadarile bilt mez. Bunların ber birine ayrı bir reni_ verecek olsak hokkabaz yahudinin ııâ tındaki basma parçalarından —mam! Ppusata benzerdi. İtalyanların medeniyet namına kutt ,, tarmağa koştukları Habeş kölelerinilt — bile tek birer efendileri vardır. Gaze * — teci ise her günkü yazısında binlerle — efendinin her birine yaranmak, mizaç* larına göre şerbet sunmakla mükelleİ â tir. Zatet sen de galiba dünkü yazın * —| da buna işaret etmek istemişsin. Fa * kat, bu meslekte eskimiş bulunan het pimizin el'ân terkedemediğimiz kötü bir alışkanlık yüzünden, senin ııııll*__- linde şeklini değiştirince, — makalenifi ağzı burnu, yüzü gözü biribirine o yetle bulaşmış ki,'ne demek istediğinl — Allah bizi unuttu. Yeryüzünde kal-|karine ile, güçbelâ çakabildim. Zira, Bürhancığım, unutma ki bin* bir derdimizin arasında bir de tertip VÜ tashih hatası denilen bir Allahın belât — sı vardır ki, yemin ederim ötekilel J | | | | | | | aşağı kalmaz. j Sen de bu fikirde değil misin?. — Ö Baki kafana, bileğine ve sinirlerind © kuvvet dilerim, azizim! $ $ K hrin Tübi 1 — Birinci Guillaum kimdir? 2 — Otomobil sanayü en ileri üç memleket hangileridir? (Cevapları yarın) * : Dünkü Suallerin Cevapları: $ | — Dünyanın en medeni raemleketf lerinden biri Almanyadır. idam hükmüt nün infazında bildiğimiz âdi balta kulli Çinei a “Aa nalir, en geri memleketlerden biri de dir. Bu cezayı vermekte © da ayni vasttüt ya müracaat eder. İki zıd kutbun birleşti leri yegâne nokta budur. 2 — Harpten sonra yoktan vâr edilt” e rek vücuda getirilen en büyük memlekt Filistindeki yahudi yurdu Tel'aviv şehridifi Büu şehir dünyanın dört köşesindeki yaht” diler yığdıkları sermaye ile birinci dt y bir Avrupa şehri kadar mamur, ikinci *” nıf bir sşehir kadar da kalabalık — olmufi — ve burada toprak kiymeti Paristeki t0R' © rak kıymetlinin derecesini bulmuştur. Ölürken tahasalUsatını yazar 25 nisan 1836 senesinde Deal isminlü çarpmarı?, bir Fransız amelesi kömür ölmüş, can çekişirken ilim ve fenne met etmek isteyen bu adam, a.._duxll'k'_' Y Jnr dakikası dakikasına tespit ermeğe mıiş, yazdığı şeyler sunlarmış: $ Birdenbire bir baş ağrısı duymut geçince, gözleri görmez olmuş, J sonra yazdığı harflerin şekilleri