11/3/936 SON POSTA Son Postanın Toefrikası: 5 Mütareke ilân edildiği zaman, İstanbul- da belli başlı * O gün (Mondros) ta mütarekenin im- Ralandığı ilân edilmişti. Herkes, derin bir taşkınlık içinde idi. Beyoğlu dolduran halk üçer, beşer toplanmış; dört buçuk senedenberi devam eden © — kanlı hadeyi durduran bu büyük hâdise hak - kında birbirlerine fikirlerini söylemekte - lerdi. Bu suretle başbaşa veren büyüklü kü - Çüklü halk kümelerinden; kimi memnun, | kimi müteessirdi. Taksim meydanımda bu- lar birdenbire irkilmiş; bütün baş - lar, Sıraserviler caddesine çevrilmişti. Ve bütün ağızlardan : — Bu kim?.. Fısıltısı, bir anda bütün gözleri bir tek fahıs üzerinde toplayıvermişti. Halkı bir saniyede bu kadar alâkadar e- den adam, bir İngiliz binbaşısı idi. Elinde İnce ve kasa bir Bambo baston ve belinde Yovelver, göğsünde rengârenk nişan kor- delâları bulunan resmi elbiseli bu İngiliz ndd:leîni, | | ! binbaşım, dimdik bir tavırla yürüyor, Tak- timden geçip Doğruyola saparak Galata - taraya doğru ilerliyordu. — Yühul.. Mütareke telgrafı, şimdi gel- di. Daha benüz Boğaz kapalı. Marmaraya temi değil, bir sandal bile geçmedi. Pekâ- K, bu adam nereden çıktı?,. — Mutlaka, tayyare ile gelmiş olacak. Hayır.. Herkesin bayretini mucip olan hu İngiliz binbaşısı, ne gemi, ne sandal ve he de tayyare ile gelmemişti. Dört buçuk harp senesini İstanbulun kuytu bir köşe - tinde geçiren, ve bu müddet zarfında da ensup olduğu bükümete pek mühim hiz- Metler ifa eden, binbaşı Mister Kampeldi. Binbaşı Mister Kampel, balkın merak ve yretine biç chemmiyet vermiyerek To - katlıyanı, Galatasarayı geçti. Kendisini al- ak istiyen bir kaç Rum ve Ermeni tencine başını çevirip bakmıya Tüzum bile törmedi. Tünela doğru ilerledi. — Yalmız Felemenk sefarethanesi önünden geçerken, Sahte zabit (Adnan Şevki) yi yakalıyan başçavuş (Z...) saireden mürekkep casuslar, diğeri de Hint- Kler ve Misırlılardan müteşekkil yaban - cılardı. Yerlilerin en başında (Dimitriyadis) is- minde bir Rum bulunuyordu. Aslen Ta - tavlada doağan ve bir kunduracının oğlu o- lan bu adam, oldukça iyi bir tahsil gör - dükten sonra meşrutiyetin ilâmı wralarında |polis mesleğine intisap etmiş; Rum milleti- me mensup hırszların, yankesicilerin ve o | devrin zabıta tâbiri mucibince (mazannei 80') gürubundan bir çoklarını tanıdığı için ufak tefek bir çok muvaffakiyetler güs - kapıdan çikan bir papaza mağrur ve mü-|termiş; bu hizmetlerine mükâfatan da ko- İsbesalin bir eda ile: mizerliğe terfi eylemişti. — Gud Mormizg, Frul... Umumi harpte, polis mesleğinde bulun- Diye selâm- verdi. Ve bu papazla ara -| ması caiz görülmiyerek hizmetine nihayet la şu kısa muhavere geçti: verilmişti. Bir sene kadar şurada burada — Gud Morniş, Kampel... Nereye gi-|ayak işleri ve (Ömer Abid hanı) nda za- diyorsunuz?.. hire simsarlığı ettikten sonra, garip bir te- — Büyükadaya.. sadüfle binbaşı Mister Kampele çatmış; Siyarete. arlık onunla çalışmıya başlamıştı. — Benim selâm ve ihtiramlarımı da Tüt-| — Kendisini tanıyanların (Dimitri Efendi) fen kendisine söylersiniz, dedikleri bu adamı Mister Kampele bağlı- — Meranuniyetle. yan tesadül, şöyle bir hâdiseden ileri gel- — Fakat.. Halka bu kıyafette görün -| mişti. Mmek için biraz acele etmiş olmadınız mı?.. — Zannetmiyorum. Artık, zafer bizde. Daha fazla saklanmıya ne lüzüm var. — |. düf ediyordu. O gün İstanbul, pek par- — Dört buçuk sene, en çetin işlerle mü-Üy.k bir surette yapıları (hürriyet bayramı) öadele ettikten sonra, tekrar üniformanıza | ., , vit eyliyordu, O gece Mister Kampelin | tavuştuğunuzdan dolayı sizi tebrik ede -| , hte eylâtlığı olan (Matmasel Kiça) | Tn Beyoğlunun (Caddeikebir) inde dolaşı - tesadüf ettiği tanıdıklarından o gü - mün hissiyat ve intibaatına ait malümat top- luyordu. | —â" teşekkür ederim, Gudbayyy | — Hükümetin ve İttihadü Terakki — ce- Ça YYY .-. miyetinin avuçlar dolusu paralar sarfede- | Binbaşı Mister Kampel, papaz Frudan) o yaptırdığı şenliklere er nti eli Orlmış; gene o dimdik Yürüyüşü ile tünele girmişti. görünmüyordu. Çünkü, gittikçe —ağırlaşan Ve., İstanbulda ilk defa görülen İngiliz |(harbin ıztırabı allında bunalmıya başlıyan İlllarmacının etrafa saçtığı hayretler s00-| Türkler, Çanakkaleden. golen acx hâberler- Aada Tünelle Galataya inmiş; köprüden|den dolayı kalben çok mütcessir bulunu - Yapura binmiş; Büyükadaya giderek - esa- | yordu. tti müddetini bir köşkte geçiren, ( Topladığı malümattan — memnun — olan (General — (Tavn-| (Matmazel Kiça) epeyce geç kalmıştı. Ge- ce yarısına doğru, süratli bir yürüyüşle evi- Başlangıcımız, me dönmiye başlamışi “Takailmden, Sra « Yümdi, esosa giriyoruz. servilere sapmıştı. Caddelerin ve Taksim * meydanının parlak ışıklarına mukabil, cad- | Kat'iyetle bükmetmek ihtimali olma - |de karanlıktı. Gidip gelenler de azalmıştı. | Üln için en kuvvetli tahminlere istinaden | — Matmazel, tam kilisenin duvarile hitam | Verilen malümata göre; mütareke ilân e-|bulan sokağın başına yaklaştığı zaman iki | Üldiği zaman İstanbulda belli başlı dört | Alman askerile karşılaşımıştı. Kör kandil Sanu şebekesi mevcut idi. Ve bunlar, u -| denilecek derecede sarhoş olan bu Al - Tumi harp içindeki faaliyetlerini, derhal | man askerleri, matmazeli — görür görmez, Mütareke devrinin gizli işlerine çevirmiş -| bemen kollarını açmışlar, mestâne kahka - halar savurarak kıza bir şeyler söylemiye | General Tavnshendi 1332) senesi temmuzunun —10 uncu İttihatçıların milli bayramlarına te- — Yarın, siz de arkanızdaki papaz el - isesini atacaksınız. O zaman ben de sizi İebrik edeceğim. burada hitam buldu. Bu dört şebekeden en faal ve en kuv -| başlamışlardı. Yellisi ise - yukarıdaki başlangıçta ismini | — Matmazel, bu sarhoşların tecavüzün - “Üveltiğimiz - binbaşı Mitter Kampelin teş- İden korkmuş; kendisini karşıki kaldırıma idi. atarak: ve mağrar|pazaran Türkler bu bayramdan memnun | — | dört casus şebekesi vardı.. O anda, önüne bir adam atılmış; mat- mazelin önüne gerildikten sonra, — sarhoş Alman neferlerine öfke ile bağırıp çağır - mıya başlamıştı. Alman neferlerinin matmazele karşı al. dıkları vaziyet, sadece sarhoşluğun verdiği düşüncesizce bir hareketten ibaretti. Ve bir hâdise çıkarmak fikrinde olmadıkları için, derbal çekilip gitmişlerdi. Fakat, bir anda matmazelin hâmisi kesilmiş adam, bunların arkasından ağız dolusu bir küfür savurduktan sonra: — Edepsizleri.. Terbiyesizler... Yakın- da, görürüz sizi.. Fransızlarla İngilizler de Berlin soakaklarında sizin karılarınızı, kız - larınızı böyle kucaklıyacaklar. Dedi, Ve sonra başımı matmazele çevi - rerek: — Düşün önüme, matmazel. İkinci bir tecavüze maruz kalmamanız için, sizi evi- nize kadar götüreyim, Matmazelin yanında koltuklarını kabar- ta kabarta yürüyen bu adam kendi mille - tinden olan «Kirya Kiça) ya içinin derdi- | ni dökmekte gecikmemişti. Kalbinde ren - gürenk bir yılan gibi şahlanan derdi de şandan ibaretti: — Eh.. Artık çoğu gitti, azı kaldı. Ça- nakkaleyi zorhyan Fransız ve İngiliz do - nanmaları, bir kaç güne kadar İstanbula girecek. O zaman (magalo idea ) tahak - kuk edecek. Ve kral Yorgiyos — hazretleri de, Averof zırhlısına binerek büyük — bir haşmetle İstanbula gelecek. (Ayasofya) jda Bizans tacını giyecek. Allah, hemen İn- gilizlere, Fransızlara yardım etsin. Mukad- des kilisenin bütün meleklerini Çanakkale- ye göndersin. Amımaas.. İş yalnız bu me- leklerle bitmez. (Elen) milleti de - biraz silkinmeli. Kendilerine hâmilik eden dev- İlet ve milletlere ellerinden gelen yardımı diriğ eylememeli. Fakat, milleti bir uyu- şuklak kaplamış, Herkesi garip bir korku almış, Eğer, Mister Kampelin oturduğu küçük evin önüne gelmemiş olsalardı; — ihtimalki bu adam, daha bir haşli şeyler söyliyecek- t. Fakat matmazel: — Ben, bu evde oturuyarum. Der demez; derhal sözü kesti. bir kahramanlıkla elini uzatarak: — Eh, matmazel. Benim vazifem hitam buldu. Seni, selâmetle evine getirdim. Hadi bakalım, kal sağlıcakla.. Kalinihta.. Dedi. Fakat matmazel, kendisine uzatılan eli koyvermedi. Bir taraftan — çantasından ç- kardığı anahtarla, kapıyı açarken, diğer ta- vaftan da: — Yocok.. Böylece kapının önünden Büyük konyağımızı içmelisin. Cevabını verdi. Bu mermin elin teması, ve bu Afrodit kadar güzel kızın ricası; bu kaldırım kah- ramanını heyecana getirmişti. — Canım.. Ne zahmet.. Başka bir za » man olsa, olmaz mı?.. ( Arkam var ) Ye Neşriyat Yeni Türk — Eminönü Halkevi tara- fından her ay çıkarılmakta — olan — (Yeni Türk) ün 39 uncu sayısı çıkmıştır. Bu sa- yıda: Agâh Sırrı Levend, — Jale Aziz Ogan, |Cemil Sana Ongun, Hikmet Turhan Dağlı, Salih Münir Çorlu, Şüküle Nihal, Haşim Özgen, Ali Fuat, Meliha Avni Sözen ve Feridun Ankara gibi tanınmış — imzaların yazıları vardır. Havacılık ve Spor — Hava Kurumu ta- rafından çıkarılan bu on beş günlük mee- muanın 162 inci sayısı çıkmıştır. Canveren Sultan — Rahmi Duman ta- tafından yazılan bu manzum elsaneler za- Tif bir cilt içinde intişar etmişlir. | Kadın — Cenap Muhittin Kozan oğlu |tarafından bu isim altında toplanan şiir mecmurs muallim Ahmet Halit kitap evi — İmdat... Can kurtaran yok mu?... idi. Mister Kampel, bu teşkilâtını iki züm - "eye ayırmıştı. Biri, yerli Rum, Ermeni ve| — Diye bağırmıya mecbur olmuştu. tarafından basılmış ve kitap halinde çık - mıştır. İçinde bir çok güzel şürler vardır. HİKÂYE BİRİNKILÂP ” Bazı kimseler anadan kör, sağır, ap-'evlerinden işlerine, işlerinden de ev- tal doğdukları gibi, Hamdi Aksüt te lerine taşıtıyordu. Bu «hayrat aruba» yı anasından, âleme | iyilik etmek | için İtanımıyan yoktu. Ondan herkes istifas doğmuştu. İde ediyor ve sahibine bol bol dua edi. Hayatta en büyük zevki, tanıdığı -[yordu. na._ıımmadıiıına yaranmaktan iba -| — Bu, aylarca böyle devam etti. retti. İ Derken, günün birinde - aksi şey < Daha mektep sıralarında iken arkar | tan - Hamdi Aksüt tesadüfen otomobis daşlarına derslerini fıslar, onların vazi-|lin içinde iken, yolda, genç ve güzel İfelerine yazdım eder, yemeğini, yemi- |bir kadın şoföre işaret etti;arabayı dur- İsini, oyuncaklarını onlarla paylaşırdı. |(durdu ve başka boş yer- bulamadığı | Büyüdü... Sokakta, rüzgârın şunun |için, mal şahibinin yanına oturdu bunun başından uçurduğu şapkaların | Arkasında sade, zarif - bir elbise, arkasından koştu... Tramvayda, Tü - şapkasının altında lüle lüle, kıvırcık, nelde, ayakta kalan yaşlı insanlara ye-İsarı saçl rini verdi.. Sendeleyip yerlere kapa - nanlara el uzattı. Oturduğu mahalle-iran ri. vardı. Yolda, Hamdi ile ayni semtte otue ir akrabasına misafir gitmekte ol- |de onu sevmiyen yoktu. Kendisine her | duğunu söyledi. Mahalleye geldikleri ne zaman, hes nc için müracaat edilse jkat'iyyen boş dönülmezdi. Nasihat is-| İsiyene nasihat iveriz. akık damşana «- kıl. öğretir, elinden: geldiği, gücünün yettiği kadar herkese, her türlü yar - |dımda bulunurdu. Bir çoklarının nankörlüğü bile onu | T iyilik etmekten yıldırmamıştı. Kendi | zaman, Hamdi Aksüte olanlar olmuş; aşk, tatlı zehirini onun gönlüne akıt « mişti. Ertesi günü, bir bahane ile;, Hamdi Kendisile görüştü. anıştılar.. Anlaştılar.. Sözleştiler.. Artık Hamdi Aksütün aklı, fikri bu PAksüt kızın misafir bulunduğu eve kendisine tayin etmiş olduğu sosyal va- zifeden kıl kadar inhiraf etmiyordu. Böylece nikbin ve mes'ut yaşayıp gi diyordu. Günün birinde Hamdi Aksütün e-| lindeki bir piyango biletine büyük ik- ramiye vurdu: Elli bin lira kazandı. Böyle mühim bir servet en kızil ih- tilâlciyi muhafazakâr, en cömert bir adamı cimri yapabilir. Fakat Hamdi Aksüt o çeşit insanlardan değildi. İlk | işi, kazandığı ikramiyeden hemcinsle- | rini nasıl istifade ettireceğini düşün - mek oldu. Evinin bulunduğu semt şehrin mer- kezinden epek uzaktı. Mahalleli, tık- hbm tıklim tramvay arabalarının için de, işlerinin başına gidip gelmek için çok zahmet çekiyor, ayni zamanda va- kit te kaybediyorlardı. Hamdi Aksüt otobüs büyüklüğün- de bir otomobil satın aldı ve bedava - gdan komşularının emrine tahsis etti. Günde üç dört sefer yaptırıyor, onları 1 — İdaremiz tuzlaları için şartnaı lira muhammen bedelli iki a İkızda idi. Bazı müracaatları reddetme- ğe başladı. Kapısını - çalanlardan, eli boş dönenler oluyordu. Fakat o, bunların farkında bile de- ğildi. Evlendiler... * İnsanlardaki htrt nankörlükle, birs denbire başa konan devlet kuşunun yapamadığı inkılâbı, aşk kolayca ba < şarıverdi. , Herkese iyilik etmeyi şiar edinen a4 dam, sevince, birdenbire değişti, hode gâm oldu. Bu inkılâbın devamlı olmaz sını Bayan Aksüt kendi üzerine aldı. , karı koca son derece bahtid yar yaşıyorlar; hiç kimsenin derdile, alâkadar oldukları yoktur. | Satılan «hayrat araba» nin yerine; Şimd iki kişilik, minimini bir otomobilleri var. Bununla, geçenlerde çiğnediler de, arkalarına dönüp bak « İmadılar.. zz İnhisarlar U. Müdürlüğünden: me ve resimleri mucibince 8000 det Elevatör 3/4/936 tarihine rast- layan Cuma günü saat 16 da pazarlıkla satın alınacaktır. 2 — İsteklilerin şartnameleri almak Üzere her gün ve pazarlık için de tayin olunan gün ve saatte * 7,5 güvenme paralariyle Kabataşta Levazım ve Müba, puna gelmeleri lâzımdır. yaat Şubesindeki Alım Komisyo- dönmek olmaz. Hiç olmazsa, bir kadeh | 3 — Fiatsız teklif ve kataloklar, fonni şartname mucibince pazarlık gününden beş gün evvel İdaremiz Fen Şubesi Müdüriüğüne *1246,, verileceklir. telefon santralı sokağ.nda bir ka tamir amelesi kul ibi mesi levazım müdürlüğünde görll 375 kuruşluk muvakkat teminat 12/Mart/936 Perşembe günü buuumalıdır. — (4) - (1064) aat —HKHKRME th üstü kiremitd kâgir mütemadi akazı açık artırmaya konulmuştur. Şartna- lür. Artırmaya girmek iste,enler makbaz veya mektubile beraber 15 de daimi —encümende Ga'atada Ye icami maha lesi No için pazarlıkla salılacaktır. İstei İstanbul ikinci iflâs memuruna: Borçlu Zare Kuçumyana ait Boto di; macunu ve suyu evveİce müşterilerine sa- 'lılnıı Bir kısım malların bedelleri ve - rilmediğinden yeniden artırmaya çıkanıl - maş ve 21/3/936 cumartesi günü saat on birde Taksimde Sıraselvilerde Jistiyenlerin maballinde hazır Jöka olunuz. — (21007) İstanbul Milk Emlâk Müdürlüğünden : Hiristo- ve Leni apartmanı karşısında satılacağından bulunmaları nin Ayazma sokağında Osmanlı Banka.ı arkas nda altında bir dükkâmı bulunan sekiz odalı 11, 13 ev bin atı yüz kırk Ira muhammen bedel Üzerinden bir ay klilerin 30/3/936 Pazartesi günü saat on dörde kadar yüzde 7,5 pey akçalarile müracaatları. M. (1217) Eyüp sulh icra memurluğundan: Mahcuz olup paraya çevrilmesi mu «j iki adet sağmal — inelli karrer — bulunan adam bile — I İstanbul Belediyesi İlânları l ğ ESKSLİDARRE Z ll dördeatneerürkrele ĞNMN Hepsine 50 lira değer biçilen Göztepede Bağdat cadde.inde 4 19/3/936 perşembe günü Alibey köyün « â de açık artırma suretile paraya çevrilecde, üinden talip olanların yüzde iki buçuk lâliye müşteriye ait olmak Üzere sözü ge « — çen gün ve saatta hazır bulunmaları ilâa olunur. (20998)