"ı denilecek değil mi? — Tabii bir şey, ben senin parana âş- fim. Sen de benim mevkilme! | , — Br adamın ölmüş, yahut ölmemiş ol- Yuğunu anlıyabilmek için! K K Birinci k Şoför muallimi — Birinci dersimizde Başka şeyler öğretiriz. Sasasassesaa bukadarı kâli; aren ee yazın ikinci derste daha Kapı çoalındi., Alındı, İçeriye Komşunun khızı.. Bazı bazı, Utanarak yüzüme bahan kız, Bir şey demedi; yalnız Öptü elimi.. .>i Bir davul sesi Şaşırttı herkesi.. Bekçi, Bir keçi Derizinden gocuğu arkasında; Davulun ipi yakasında Duruyordu. Dan dan dan vuruyordu.. a. Bir çocuk, İki çocuk, Üç çocuk, Boncuk Gözlerini oynatarak Berrah berrak Güldüler.. Döküldüler Sokaklara! Bir yaygara, Ne olda, dedim, ne var? Çöcuklar Cevap verdiler — Bayram. Mizahçı — Benimle evlenecekti, Fakat çok terbiyesiz bir adam; tabii reddettim. — Ne yaptı? — Daha ne yapsın. Nüfus tezkeremi istedi! Aşk Genç erkek genç kazla beraberdi. — Bizim evlenmemize bir aşk izdivacı Üç saat — Bay Suphiye rastladım. Beni tuttu fam üç saat lâkırdı dinletti: — Neler söyledi? — Tıraşçıları hiç sevmediğinden; — bir İvaşçıya rastlarsa görmemezliğe geldiğin- |— *en uzün azun bahsotti. “Anne, anneye övünüyordu: — Benim çocuğum her yerde birinci - — Naul? — Birinci ilk mektepte, birinci sınıfta, hirinci şubede okuyor. Gölgede mi Doktor hastanm karısına tavsiyelerde bulundu: — Her sabah, her akşam derece ko - YUp hararetini tesbit etmelisiniz. Kadın sordu: — Güneşte mi, yoksa gölgede mi? — Bir genç kız için bayramda evde ... Bir iki satırla — Sirat köprüsünü koyunun sırtında geçmeğe niyetim olmadığı için kurban kesmedim. Ya maazallah köprüyü ge- gerken koyunun ayağı kayıverirse be- nim halim nice olur? * * Bir kadına: — Kurbaniın olayım! Dedim, az kalsın beni kesecekti. K Yılda bir kaç gün geliyor amma bir |kaç aylık harçlığımızı birden alıp gö- |türüyor. * * — Elinizi öpeyim valde!,. Sözüne karşılık olarak: — El öpenlerin çok olsun! Derler. — Elinizi öpeyim şeri!.. Sözüne karşılık olarak ne derler; işte onu bilmiyorum. * * Yazı Adada geçirenleri Cinci mey- danına davet ediyorum. Eşeğe binip bir tur yaparız. n e Doktorlar yine kazanacaklar. Bay- ramda fazla et yiyip midesi bozulanla- N Dü . (Tın sayısı epeydir. Açıkgözmüş — Sizi Sadece isminizle çağırsam hoşunuza gider mi? — Kendi soy adınızla çağırsanız daha çok hoştima giaer. . » Bayramda el öpen çocuklara men- dil verirler. Ne yanlış iş: Mendili ço- cuklara değil, çocukları giydirip kuşa- tan babalarına — vermeli de gözlerinin yaşını silsinler. , « Dil bilginlerine bir sorgum var: ri ayni kökten mi gelir? he Büyük anama: — Bayramda elini öpmeğe gelece- Biml Dedim: — Nafile gelme, dedi, o gün — beni| bulamazsın; — salıncağa — binmek için bayram yerine gidöceğim.. z 'e Bayram biter, tebriki bitmez; bay- ramlık eskir, üstünden bayramlık adı gitmez. n (i - Bayramdan ilhamlar ı z Kadın — Bayrami' ve «Bahşiş kelimeler | kalmış olmak ne fena! — Bayramı bilmem, evde kalmış olmak çok fena şey! Besseeaa AAA İyilik kocasına kızmıştı: — Sen hayatında bir tek iyi iş yapr- a» maşsındır, kimseye bir iyiliğin dokunr a- maştır. S Erkek güldü: — Sana da mı iyiliğim dokunmamıştır. — Tabü. — Nankö: ; seninle evlenmiş olma - min ne büyük bir iyilik olduğunu unutu- — Hastalığı ne? — Büyüklük delisi! Müdafaa Mahkemede kavga çıktı. Müddei müd- desaaleyhe bir tokat attı. Müddeaaleyhin avukatı müddeinin üzerine atıldı. Hâkim bağırdı: — Ne yapıyorsun bay avukat. — Vazifemi yapıyorum. Müekkilimi müdafaa etmek benim borcumdur. Sinek Bayan hizmetçiyi imtihan ediyordu: sın? — Çıkarır atarım. — İki sinek düşerse.. — Gene çıkarır atarım.. — Ya üç dört sinek düşerse.. — Kaşıkla yemeği karıştırırım. Yemeğin Yarasında kaybolurlar. el Bizim Saidin bayramını kutlula- | î z mak için: — İdiniz said olsun.. Diyorlar. Güzel amma bana neye; — İdiniz Nimet olsun! Demiyorlar. Nimet MUSTAFA — İ En üst kettaki — Üçüncü ba>. sızi telefonda arıyorlar. — Yemeğe bir sinek düşerse ne yapare — Kattakl — BAA