16 - İkincikânun TÜ RRLER ROMA KAPILARINDA 16/1/936 -i # Yazan: Gerhart Ellert Aetiüs itaat etmeğe mecbur oldu. Peskopos oradan uzaklaşmıştı. - Biraz sonra elinde yanan bir çıralı ağaçla ge- ri geldi. Hün prensi, onun yalnız ba - şına geri döndüğüne kanaat getirdik- | ten sonra Attilânın mektubunu çıka- | np verdi. Aetiüs hemen mektubu ala- | rak acele ile okumağa başladı. Mektup büyük harflerle yazılı iki satırdan iba- retti. Her halde Attilânın kâtiplerin - den biri tarafından değil, bizzat ken- di el yazısile yazılmıştı. Yalnız iki sa - tır. Bu iki satırda Roma başkuman - danın bilmediği bir şey değildi. Aetiüs bir müddet düşündükten sonra o iki satirin, bir kaç sene evvel Attilâya yaz- miş olduğu bir mektupltan çıkarılmış 'yafta idi? | olduğunu birdenbire hatırladı: 4Ara -| — Aetiüs, istikbalin hallini onlardan | mızdaki dostluğu hatırlamayı çok ister- / bekliyormuş gibi gözlerini Tuna neh- dim! Fakat talihin bir gün bizi ha -| rinin karanlık dalgalarına dikti. Şark sım olarak karşı karşıya getirmesi ih - tarafta bölükler birikiyordu. Uzaklar- timalini gözönünde bulundurmağa da çakan şimşekler sonbaharın - son Mmecburuz.» günlerinde kopan bir veda fırtınasını Bundan başka hiç bir şey yazılı de- haber veriyordu, tek tük yağmur dam- ğildi. Esasen Attilâ daha ne yazabilir- laları da düşüyordu. Aetiüs kendine di? O iki satır kâfiydi. Pek vazıhtı. O itimat edemiyordu; — vazifemin beni| mektup namuskârane bir harp iü"'i(lnly;ıy;ı çağırdığını düşünerek yanı - idi. Bundan fazla bir şey istenilebilir hrim, diyordu. Çünkü o memleketi miydi? Evet, bu mektup başka bir şey 'çok sevdiğimden ve mükerreren mü - daha ifade ediyordu: Tuna nehrinin dafaa ettiğimden eski itiyadın sevkile sağ tarafında olup biten şeylerden At- / belki gene oranın müdafaasına kosarak tlâ tamamile haberdardı. Demek ki' yanlış bir harekette bulunurum. Hal - ber tarafta Attilânın casusları büyük / buki tehlike burada, Panonyada.. Atti- bir faaliyetle çalışıyorlardı. Öyle ol - 'lanın plânı ne olursa olsun, onu bura - masaydı, Aetiüsün orada bulunduğu- da alakoymak lâzımdır. nu bilebilir miydi? Aetiüs bunları düşündükten sonra Bir de Attilânın oğlu Dengezikin kat'i kararını veren Blemlannemnnnn e darnezdine gittiği anlaşıhyor: | p.skoposa döndü : du. Bu ziyaret Hünlerle R?mı'hf | — «Lüpüs, elimizde mevcut bütün Tasında bir ittifak yapıldığına 4""“"& vvetlerimiz Panonyaya nakledilme - Şasee miydi) Kuşiyahlar ne istiyor -İlk, Ben fikrimi değiştirdim. “Yazn lardı? Ne istiyeceklerdi, Rama hududu- p. A Siğ.ceğim, Ne yapmak kabilse na hücum edeceklerdi. Demek ki Pa - yapılacaktır. Sonbahar çıkmadan ge - :mıyıı tehlike içinde idi, tehlike 'ıçiııııne buradayırn.v C.. * * Uzun müddet bekledikten sonra h tor Ve Başkumandan Hün prensi: Aetiüs yalnız başına Romaya dön « dü. Treka peskoposu Tunayı takiben |Galyaya gitti ve kumandan Promotüs- | 'te Aetiüisün gösterdiği şiddetli arzu ü-| |zerine Garnüntüme hareket etti. D İmparator: - Attilâ mı?, Attilânın — «Okudun mu? Ne cevap vere « teksin?» diye sordu. Aetiüs kendine gelmeğe ve beynine bücum eden bin türlü düşünceleri defetmeğe çalışarak: Aetiüs Romada İmparator tarafın - —e «Cevap mı? dedi. Anladım. At-| ., b rit bir tavırla hüzüra kabul olun-| tilânın ne demek istediğini anladım Ü W Kanığrda Könyemnle ada slde ” :'ııu:şıu. İmparator kaşlarını çatarak sor- ğumu krala söyle.» Hün prensi cevap verdi: — «Galyada Arilerle dostluk akdet. prensi tiğin doğru mu? A Z Tpt BN OT İ SDasikak vanaronlerle mücülecek Bunu dedikten sonra ıl;m çevirdi işlerim vardı; onların hepsi " German | eee nd Ki maefadari yırkına mensuptur, hıristiyandırlar.» TUPPİD | — «Burgonyalılar da öyle mi?» :;::îlu"mı. gibi bir anda kaybolup Aetiü, İnari gl a ü Peskopos, yarıdan fazlası yanmış o- öyle—ııu[w“. dedi. Burgonyalılar - da gaç dalını Tı hri K 4 :::fl"h a08ç üurineu:ı—v a ":: ::_W Başkumandanın maksadı şimali şar- NŞ l w"“'“_d_ ndü, |K hududundaki harp tehlikesinden bir Actiüs peskoposa hitap ederek heya - (8P evvel bahsetmekti. Hıristiyan ka- canlı bir tavırla sordu: bileler hakkında açılan münakaşa ken -| ürlün d baladın dari Teklkü v"!ıdiııîııi alâkadar edemezdi. ıı'Huıgi kabi Mevcut ne kadar kuvvetlerimiz varsa | ** ile B0 edereşen “k.’ım' bata ği hepsini Panonyaya göndermeliyiz. Ax_iın.nılar bem'ım katolikliğimi boza « tilâ buradan hücum etmek istiyor! Ben | PaZ!.» geîı EKAĞEÇ M Z ile bi .| — #«#Öyle olması ümit ederim, ;:"n çaıyîab:ıbEZİ.;;ü»aüer z Antakyada Ari ırkına mensup bir Dia- 'U":î; p'(';_ cadiğa eküder, konun da senin gibi Aetiüs ismini ta- ŞEM «Acetiüsl dedi, Bagodları unut -|#diüinı ""Tbi':îf:m;_ W ü una Actiüs, İmparatorun bu sözlerin - Başkı dan kabkaha ile güldü; B> v ; | ö lı.—:lı;::)înbîr GElr aö ai? d.en. kefıdmne düşman olan kimsele- Hü Aöğ bunürdeğ A rin tahrikât yapmakta olduklarını an- | D TLübür. kabil olsaydı. mövent İlamış göründüğü halde gülmekten bütün askerlerimizi, senin Galyanda Kendini alamadı. Müstehziyane bir ta- ü | kî bulundururduk. Fakat...» vır takınaral aK ğ Burada Romalı başkumandan bir ı — “Antakyadaki bir "',“"""I;a';"' denbire şüpheye düştü. Acaba - Attilâ tefrik edeceğini ümit ederim.. Yalnız | onu aldatmak mi - istiyordu? Acaba Aetiüs isminin dinsiz sayılmağa kâfi | Galya mı daha ziyade tehlikeye ma - gelmiyeceğine şüphe yoktur. Fakat. Tuzdu?. Görülecek vazife hangi ta -İbenden bahsetmiyelim, konuıuhnıııl zannediyor musunuz? Dedi SON POSTA Sayfa 9 |Et Mi, Ot Mu? İnsana, Bu Iki Maddeden Hangisi Yarar? (Baş tarafı, | inci yüzde) Et yemeyenlerde etin süle — getirdiği zehirler, sinir — rahatsızlıkları Arif Cemil Romalı Kumandan; Attilânın Kendini Aldattığını Zannediyordu |benzemeyişimiz en yemememize sex vücutta hu- bep teşkil etmez. kabız, görülmez Ve et yiyen insanlar daha atak, daha kav-| lıkları Mütehassısı Dokter Ya- * Mide, Barsak, Ciğer FHasta- î ! | İ a | | gacı, daha gergin sinirli olurlar. Mü-| kup Asımın Cevabı: İ li yiyen i ların i- Dü j :"ı'f.::zy Citiği terde bile bir meyva ko.| — — Etin insanlara zararlı bir — gıdal İ issedilir. Cötleri — yuzu öĞ olduğu söyleniyor. Bu husustaki Fik« SAA M LEKİE DA Hİ Laz neydir parlar. Meyva sinirler üzerinde o ka-| Et a iskağ ğ e ki . Melean ınığn ra muhal suretti İ;h':ıük;:kt:kü bile değişir: Ha | âzım olan bir gıdadır. Yalnız ” yenik Km, selim, uslu kimseler olurlar. :;nhm:::nm;mid“î;:"jiü.ıl;—r' 'î: ti x Ş etleri hemı Faket;. bürün bunlara rağmen e€0 her gün etle tegaddi ederler, Bizde sebze ve et karışıktır. Et bazı kimsex lerde böbrek, nekris ve daha başka hastalıklar yaratabilir, Tansiyonu yük« selir. Ve bilhassa ihtiyarlarda bir çoli hastalıklara yol açabilir. Bununla bes raber etten vazgeçilemez ve geçilmee melidir. ünüül e. kıymeti hiç bir zaman küçültülemez. Ve sade meyva sebze ile yaşayan bir insan tam gıda almamış sayılır. Et ye- meyenlerin tansiyonları düşük — olur. Kemikleri zayıflar. Et fazla olmamak şartiyle yenilme- lidir. Ve bilhassa kızartmalardan zi- yade haşlanmış olarak — yenmelidir. Balık etleri, av etleri, umumiyetle Ibeyaz etler şayanı tavsiyedir. Etteki |pitomain zehri çok et yiyenlerde da- mar sertliği, baş ağrıları, böbrek san- cıları, kum yapma gibi hastalıklar hu- sule getirir. — İnsanların teşekkülât — itibariyle İmparator bunu söylerken — güzel, | et yiyen hayvanlara uymadığı iddinsı- yumuşak siması buruşmuştu. Aetiüs: 'pa ne dersiniz? — «Biraz hüsnü niyet gösterilirse| — — 15şanları hayvanlarla mukaye- belki bir veya iki Roma lejyonu sefer- seye hakkımız yoktur. Ve bizim te- ber hale konulabilir» dedi. şekkülât itibariyle aslan veya km'daW (Arkası var) ıbc"zemcyişimiz et yemememize se- Yunanistanın Durumu Eski Başbakan M. Miha- lakopulos'a Göre... (Baş tarafı | inci yüzde) |buki ben tam üç senedir milli müda - Bu ihtilâf ise şimdilik —nisbi u- faamızın tensiki için bağırıyorum .» sulle" yapılacak — seçimden — sonra| M. Mibhalakopulos bu bahis üzerin - ekseriyet esasına istinaden yapılacak de biraz daha konuştuktan sonra sözü ikinci bir seçim neticesinde - şiddetini Türk - Yunan dostluğuna getirdi. De- kaybederek alelâde bir siyasi parti re-'di ki: kabetine inkılâp edecektir. Bu ikinci ' — Türk Yunan dostluğunu temelk seçimin icrasını da pek yakın görüyo- | leştirmek, kuvvetlendirmek için baş- TUM. bakan olduğum 1925 - senesindenberi Yunanistanda ve yabancı memle - büyük bir gayretle ve hararetle çalış - ketlerde gördüğüm tecrübelere istinat tım. 1930 da Atinada bu dostluk mi- Vücut bir çok hastalıklara marua ederek — sâyleyebilirm — ki — nisbi 'sakı imza edilirken dostum Tevfik dur. Sari ve entani hastalıklardan her bir üsülle yapılan — bir seçimden Rüştü Aras bir nutuk söylemiş, ınlaş—'vücul mukavemeti nisbetinde kurtu sonra meydana gelen leânıcıılnlırîma temellerinin 1927 senesinde ben lur. « kuvvetli kabineler teşkil edemezler. — |bir ameliyat neticesinde Cenevrede | Yunan milletini meşgul eden çok e'ihaıuhânede bulunduğum zaman be- tür; hemmiyetli ve hayati iç ve dış siyasa» nj ziyareti esnasında hazırlanmı: sını Yunanistanın hal ve tasfiye ede - duğunu hatırlatmıştı. bilmesi için bugün her zamankinden | — Ben her iki milletin dostluğunu ve fazla muktedir ve büyük bir kudreti teşriki mesaisini Yakm Şark sulhu haiz bir kabineye ihtiyaç vardır. İnün siperi ve Balkan anlaşmasının | Ben de bunu hissetmiş bulunduğum 'mebdei sayıyorum.». | için, müsaid bir zamanda , Mütenasip | bir proğram ile yeni bir siyasi parti teşkil edeceğim. Bilhassa partimin bü- bize hakikaten hücum edeceğini müstacel ve mühim olan şeylerden konuşalım. Panonyaya gönderilmek üzere as - kere ihtiyacım var» dedi. Kral endişe içinde sordu: — «Ücretle tutulacak asker mi? Senato asker için para vermeyi kabul etmiyecektir», | * ı Dahilt Hastatıklar Mütehas- Ahmet Süheyi Şu Mütalea- unmuşlur: — Et insanlara zararlı mıdır, zarate — sız mıdır? diye şimdiye kadar bir çok mütalealar yürütülmüştür, Zararlı ok duğundan bahsedenler etten uzviyes tin ancak dörtte bir nisbetinde istifa« de ettiğini, diğer kısımların ise bir tas kım zehirli maddelere inkılâp ederek vücudu yıprattığını ileri sürerler, Far kat etin de insana faydalı bir gıda ok duğunda ittifak edenler çoktur. Bu güc ne kadar yazılan bir çok tıbbi eserlere de et daima kuvvetli ve kıymetil bir gıda olarak — gösterilmiştir. Et yemer yenler az değildir. Biz de hastalarımı- za et yememelerini ve yahut hususf şartlar dahilinde yemelerini tavsiye &« deriz, Fakat gu muhakkaktır ki et ön iı:ıfta bir gıdadır. Her zihayat yine |kendine uygun zihayattan gıida — alır, Binaenaleyh etten mürekkep olan ine san vücudüne et, zararlı olamaz, El yemediklerini iddia edenler vücutlerir ne lâzım olan âlbominli - gıdayı — süt yoğurt gibi gıdalarla alırlar ki bu ci« hetle et yememiş sayılmazlar. Ai E ŞÜRDA Meselâ etle beslenen bir insan za: Tee ve tifo gibi hastalıklardan ko- * O faylıkla kurtulabilir. Fakat sade sebze — |ve meyva ile beslenenler bu hastalık« |Hardan birisine yakalandıkları takdir- “|de yüzde doksan ölüme sürüklenirler. — İnsan teşekkülâtinin et yemeğe müsait bulunmadığı söyleniyor? $| A, V. Memurlar Hakkında Kararname — İnsanları muayyen hayvan 8- Çıktı mıfına sokmak ve o şekilde !ııiltall: tün hedefi memleket "'“'!"“'"“" Atina, 15 (Özel) — Mart isyanın- etmek doğîu olamaz. Çiin.lın insanlar mükemmel bir surette tensiki olacak -| 40 Sonra azledilen ve yahut tasfiye ı aşağı (300.000) senelik b:ı dzvıı tır. Bir çok memeleketlerin siyasi ye uğrayan parti taraftarlarının tek -| geçirmişlerdir. ve bu uzun müddet i- parti proğramları söz bolluğu ve tanta-'yar yerlerine tayinleri için hazırlanan çinde hem et, hem ot yemek ve bun- na ile doludur. Fakat esas vadetmek' iki kararnasine dün akşam resmi ları hazmetmek kabiliyeti vücutta yer- B l 4 e ) ÜR değil, verilen vaatları yapmaktır. Hal- gazete ile neşredilmiştir. leşmiştir. 60 , MARTHA EĞGERTE AKŞAM Bugü-e kadar yaratlığı en güz | filmi olan SARİŞİN KÂRME İekeali d Aşk - Göüzellik - Nefis musiki ve dunsar - Çok eğlenceli bir mevzu Ö BU AKŞAM gala müsameresi olarak M E L E K sinemasında Numaralı biletler satılmaktadır. Telefon: 40868