5 Ocak 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

5 Ocak 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— Muz burnuna doğru kaçmağa - başla- ğ layarak Karaya Çıkmıştı. Mm Beş delikanlı palalarını birer ,iın—ı şek gibi parlatarak her an bir korsa- mın kafasını, kolunu veya başka tarafı- nı kırıp kesiyorlar, yere — seriyorlardı. Köylüler kendilerine gelen bu beklen- medik yardımcılarla yeniden aslan ke- silmişlerdi. Korsanların bir kısmı kendilerini denize atıyorlardı. Fakat elbiseleri ağır olduğu için yü- zemiyorlar, suyun içinde — çırpınarak yeniden karaya düşüyorlardı. Taş Ve Sopalar Onların ellerinden kurtulmuş olan kadınlar ve hattâ çocuklar bile şimdi savaşa karışıyorlar, düşmanın üzerine Korsanların büyük bir kısmı ise Do- mışlardı. Orada deniz pek - derindi. Herhangi bir gemi kıyıya kadar gele- Veya önlerinde diz çökerek hıçkırıyor- bilir, hattâ bir rıhtıma yanaşır gibi du- İardı. — rabilirdi. Serviya da oraya gidiyordu.| — Durmuş Reisin ardından — geminin Anlaşılan Marçello arkadaşlarına böy- | hem berberi hem — doktoru ve hem le işaret vermişti. |carrahı olan Kabak Mehmet te iki çı- Korsanlar dövüşe dövüşe kaçıyor- rağıyla birlikte karaya çıkmıştı. Bu, lardı . dazlak kafalı, köse bir adamdı. Şişman Lâkin buna imkân var mıydı? |karnına rağmen yaralılara bakmak i- Beş Türk delikanlısı onların hemen şinde, en çevik adamlara taş çıkartır- önlerini kesmişler, yeniden satır atma- dı. K ga başlamışlardı. İki üç saat sonra esirler gemiye a- — Teslim olun!... Atın silâhları!.. lınmış, köyün henüz yanmakta olan ev- Diye bağrıyorlardı. Fakat ya kor- lerinden bazıları kurtarılarak muhtaç- sanlar pek inatçıydılar, yahut bu 8ö-'lara para ve yiyecek dağıtılmıştı. gön manâamı anlamıyorlardı. - Çünkü | — nDonmuş Rek bunların — hepeleden ileri gitmekte devam ediyorlardı. önce ise Pulatı gemisine aldırmış bulu- Ara sira bir piştovun patladığı dü-/yuyordu. Şükür ki kurşun kolunun yal- yalayordu. nız omuz tarafını derince sıyırıp kemi- Bu patlayışlardan birinden — sonra Velinin külâhı havaya uçtu ve ortalık »u kıç kasaradaki geniş ve yumuşak duman içinde kaldı. Fakat Veli çıplak sedirlerden birine yatırmak istemişti. | başıyla dipdiri ve sağlam göründü. Fakat delikanlı: Atılan Cirit ı — Buna yara mı denir?... Bir Pulat'ın karşısındakilerin - silâhları | kalmadı, otururum... arasında en çok çekindiği işte bu piş-| — Demişti. tov idi. Başka birisi bu yaman ıili)ınıw Halbuki oturmuyordu da... /— soğuk namlusunu delikanlıya çevirdiği| — Durmuş Reisin dileği üzerine onun mrada birdenbire eğilmi: " |atını ve köpeklerini alarak (Taş ucu)- sinden aldığı ciridi 6 adamın — alnmın ! , 465ru uzaklaşan arkadaşlarına ba- ortasına yapıştırmıştı. Tabanca patla- y y .o. elini sallıyordu. Eğer — sarsıntıdan mış, fakat Pulat değil, diğeri olduğu yarasının fenalaşacağını Kabak Mah ere ulmaştı. Atılan cirit tabanca-| ö $ VÖŞ ae ü yığdmaştı. Atılan . cirit Jmut söylememiş ve reis te zorlamamış dan :l-'—ı LA düşmanı can- 'Gisaydı onlardan hiç ayrılmıyacaktı. sız olarak yere sermişti. j 3 < . ü süvüpı Margvllo İiigmlldüz bu—: K î""'ı'h_k“' Olaşaık Reis i: dan gülüm: k sey-| — Gemi yoöla ç :':'_i;" KA AY SA OA ) -Pnlet hati İi GtkİğinE hağinen — İçelin delikanlıları aslan gibi dö- Yelkencilerin manevralarına, kürekle- vüşüyorlar. rinin hep birden denize girip çıkışları- Demişti. na, leventlere, toplara ve zeminin — saları Onların kılıkları Sipahiler gibi de- YAYAYak ilerleyişine imrenerek — bakı Hildi. Bunun için kim olduklarını çabak îî.î.".;..,"îî.'"ı.'î'..'.—.ı. ""_7:: ’:" B 6 anlamıştı. K kumanda et- Kotsenlürik büyük'bir kumı 'eilâhla. mekten daha zevkli ve onurlu olacağı- yımı atarak teslim oluyorlardı. Ha Akİi Yatataşı. Marçellö da çoktan onların kurtulma-| — Durmuş reis te: ları ümidini kaybettiği için engine git-| — Haydi seni de, arkadaşlarını da mişti. levent yapalım. Savaşınıza imrendim. Uğursuz Silâh | Diyordu. — Fakat hâlâ karşı duranların — için. —HB" bizim ilk savaşımızdır. Sanı- den iri yarı bir korsan son bir saldırış ""'n ki deniz savaşları daha güçtür. Fa şey — yaptı. Yine o uğursuz silâhı dosdoğru **t bu işler güçleştikçe tatlanır... — . Muşti. [ — saldırdı. Tam vaktinde davranamamış- Pulata çevirdi. Pulat kara namluyu gözlerinin tam karşısında derinleşirken / gördü. Yana doğru eğilerek düşmana —b5— w"h. Çünkü piştov patladıktan biraz son- ra kendiüde bir kesiklik, omuz başın- da derisiyle gömleği arasında bir - caklık duydu. Al İ di yalare GÜ Ateş eden kol ise sessiz Alinin bir lı::ı.ırındıki.h wşl:ıi :ıqhııı ııh'n:l: — pala vurüsüyla omüz başından koöp- Gezil, kıyıda ve kıyıya yakın olan ka- muş, sahibi ile yanyana yere düşerı hâlâ titriyordu. ğa Murat bemen arkadaşının yırdıııu—ı At (D Reis) ma koşmasaydı Pulat az daha yere yu- Övüfülü eluyard varlanacaktı. A-tık teslim olmayan kalmamıstı. Durmuş Reis de gemisini mümkün olduğu kadar k yaklaştırmış, he- men bir sandala atlayarak karaya çık- İncinin Uğruna... Bu haber onlardan çok önce Silif - | leri kahramanlık ise beş on misli bü- yütülerek anlatılıyor, — onların yüzünü ağarttıkları söyleniyordu. İhti: olan Mustafa Bey bile ayaklarının tut- Dezlük Kadöli Adasi /mamasına rağmien alına bindaiş, levent- Orada Türk ve düşman ölüleri kar- leriyle birlikte şehre çağırdığı Durmuş makarışık yatıyorlar, yaralılar ölede Rcisi kale kapısının ilerisinde karşıla- — beride inliyorlar, çoluk çocuk bu ölü- mıştı. lerle yaralıların üstlerine kapanarak| — Gündüz ve gece şehir bayram yap- # ee ililliiinez — < dzai eli 3 ua ae S em Heyecanlı Bir Yılbaşı Gecesi İşıklar Sönünce Bir K_ıgl(agdılar Esma Özger'in Gazeteye Gönderdiği Mektup Hakikaten Şayanı Dikkatti... Nefesi durmak üzere olan şişman a-| —— Sen kalk oradan dedi, ben oturup dam: — Bu biziz, dedi, bu biziz. tün gazeteler bunu yazıyor.. — Evet, bütün gazetler bunu yazı- yazımı yazacağım. Necmi sonuna gelmiş olan sigara - — Yalnız biz yazmıyoruz yal Bü -|sından bir yenisini yaktı ve ağır ağır yerinden kalktı. Şişman Mazhar hem alnının terini Durmuş Reis Kıbrıs önlerinde Marçello'nun bir gemisini de yaktıktan sonra Silifkeye dönmüştü gine ilişmemişti. Hemen sardırarak o-| bakı- | saba ve köylere de bu sevinç yayılıyor- adı dî!lerlle, Silifkeli beş — delikanlının — gösterdik -| içelin r, iyi kalpli, eski yiğitlerden &. Ziyafetler verildi. Durmuş Reis bu | ziyafetlerde Pulat ile arkadaşlarını İkendisine yakın oturtuyor: | — Bunlar olmasalardı belki ben bu | kadar iş göremiyecektim. Diyecek kadar tevazu gösteriyor- du. İçelliler, kollar sıvalı, baldırı çıp- lak ve geniş omuzlu, yanık yüzlü le- ventlere bakmaktan — doyamıyorlardı. O zamana kadar Türk denizcilerini ' |hemen hemen hiç görmemişlerdi. kimiti Tvsdmeei Ça ŞehirTiyafrosa — T: M 5/1/938 Pazar u"" gündüz asat 11 de Beyaz Gömleklilar Yazanı — Sidnsy Kingeley 'Türkgeye — çeviren Vecibe, — Zeki Karamfirsel gündüz sani 15 de, akşam saat 20de SAZ CAZ iYuın: Ekrem Reşit Muzik: Cemal Reşit atrosunda 4 l Naşit - Ertuğrul Sadi - Halide Şehzadebaşı TURAN tiyatrosunda Bu gece enat 20,30 da VELİNİN ÇOCUĞU matine 1450 da (Bu Hesapta yoktu) Bugün: Küçükler ve büyükler.. Herkes SÜMER vezumu sSiMONE İ GÜZEL GÜNLER İ gençlik ve neşe filminde görünüz. Güzel bir aşk hiküyesi tasvir eden ve son derece nazik ve hissi olun | JEAN PİERRE AVMONT Üzme> Bügün saat 11 de matine. Bugüa seyredeceğiniz yegâne film SARAY SiNEMASINDA Hergün matinelerde ve suvarede Şimdiye kadar görülmemiş bir- muvaffakiyet'e gösterilmekte olan ALİ BABA ve Tamamen Türkçe sözlü ve şarkılı Şark opereti filmidir. Göz kamaştırıcı dekorlar, Şark dans ve baletleri velhasıl tekrar tekraz görülecek muhteşem bir şaheserdir. Bugün saat 11 de tezzilâtlı matine vardır. Müthiş bir entrika po itika adamlarının iç yüzü İPEER TÜRE sinemasında muhakkak görünüz “BRİGİTTE HELM - HENRY- ROUSSEL - FRANCOİSE ROSAY 1936 UÇURUMA DOĞRU Fransızca sözlü - Wâöveten UFA Dünya Haberleri d Kugün saat (1 de tenzilâtlı matine yor. Polisin bu üç adamın izinde oldu- ' siliyor, hem de hâlâ homurdanıyordu: ğu söyleniyor. — Havadisi ilk verdiğimiz gün ga- — Fakat siz ne ilâve ediyorsunuz? 'zetenin bir nüsha bile fazla satmadığı- — Biz ilâve ediyoruz ki garsonun |nı elbette siz de biliyorsunuz? bu ifadesinden sonra yaptığımız tah -| — Öyle mi?, kikat neticesinde bu işle alâkadar gö- Kaç Sattık? rünen bu üç gencin gazetemiz İ.ıeyeliw Ali Vasfi gülüyordu: tahririyesinden Rasim, Necmi ve şiş-| — Üzsküdar bayiinden öğrendim . man Mazbhar olduklarını anladık. Dur. Üsküdarda tam beş gazete fazla sat- okuyayım, Altını da dinle! miş.. Kızı Kaçıranlar Kim? | — Necmi bir kahkaha attı: « Kızı gazetemizin muharrileri ım; — Büyük muvaffakıyet!.. kaçırmış?.» | — Ya Şişlide, ya Beyoğlu tarafın - Henüz polis tarafından isticvap e- da ne kadar biliyor musunuz? dilmemiş olan arkadaşlarımızı huıııı! — Yirmi beş.. gazetenin istihbarat müdürü ııoınuyıf — Tam kırk sekiz.. Fakat asıl yarın, çekmiştir. Beyoğlu muhbiri olan Ra - yarın mesele ehemmiyet kesbedecek.. sim şunları söylemiştir: |Yarın kaç satacağımızı göreceksiniz? «O gece barda idik. Genç kız kaçır- | Masasının başına geçmiş olan deli- lır kaçırılmaz oradaki vaziyeti tesbit kanlı büyük bir kâğıdı yan çevirdi ve ederek matbaaya koştum. Arkadaşları- iri harflerle şunu yazdı: mızdan Necmi genç kızın evinde ve «Esma Özger nasıl kaçırıldığını an- Mazhar da poliste tahkikat yapmak ü- İatıyor!» zere barı terkettiler. ! a«Kaçırılan genç kız gazetemize bir Bar garsonuna şüpheli gelen müı—wmtlttup yolladı.» udkıbizi&Owıh—hmmö&:yn-ı Kalemin bir ucunu dudaklarına gö- meden barı terke mecbur olduk. Gaze- türdü. İri mavi gözlerini bir noktaya tede garsonun hesap puslasiyle matba- dikerek bir müddet düşündü, sonra a- amıza müracaat etmesini rica ediniz.» cele ,acele yazmağa başladı: İşin İçinden Nasıl Çıkacağız ? Genç Kızım Mektubu İkisi kahkahalarla gülüyorlardı. | Dün gece geç vakit gazetemiz ma- Yalnız şişman Mazhar gülmüyordu.: 'kineye Veril_e:eğf saatte — gazetemiz «Bu iş başımıza müthiş bir belâ geti- Bece sekreteri Arif Emine bir mektup recekn diyedüıündüvewnnuh&nmlm_ İmiş ve müstacel c olduğu da ilâve larına dönerek: :dılmıılır G:nî!a:m 'fk"'mn:î:m B v açınca büyük bir sürpriz şİ- a DECEa ti vevrl Yiteağel İ.ışmıgğr. Çünkü bu mı:; ı.:;ı:,. Ş i | Binı gündür gazetemizde yazdığı- Ali V"hMyNî.sm_'ı M._lııuı ve henüz izi bulunmamış olan sanın başında oturan Necmiye: — | kızdan gelmektedir. Mektubu ol- "duğu gibi neşrediyoroz: «lsmim Esma Özgerdir. Genç ve gü- 'zel bir kızım hassas, ince duygulu bir kalbim ve romantik, zengin bir mu - hayyelem vardır. Yirmi yaşındayım. - Yirmi yaşındaki gençlerin hamen ek- werim, Ayrıca da kalbimi bir erkeğe verme- |ğe hak kazanmış bir yaşta olduğumu da unutmayınız.. Yakışıklı, Çalışkan Bir Genç Sözün kısası ben bir erkek sevdim. Yakışıklı, çalışkan, namuslu, dürüst ve çok istidatlı bir erkek.. Ebeveynim İzengin oldukları için beni tuttuğu işte henüz muvaffakıyet kazanmamış olan bu gençle evlendirmek istemediler .. (Arkası var) TAKViİM İKİNCİKÂNUN 5 Resmi sen sSıMON'u bu güzel filmin diğer artistleri * ve RAYMOND ROULEAN | Umuml! dühuliye 35 kuruş HARUN REŞİD Arabi sene 1354 — T inci kânun 23 Rutat sene 13S1 Kasım fovkalâde lüks güzel ıldızlar neş'e - genç- ik - z - heyecan GYNT

Bu sayıdan diğer sayfalar: