Büyük Deniz Romanı -— (Korsanın Aşkı| ”- SON POSTA 2212035 Kemal Reis, Şeyhin Bütün Alçaklık- larını Birer Bire Onun şeyh Ebu Yahyadan bir gece kaçtığını, şehirde gizlendiğini, yahut - gehirden çıkıp gittiğini bir çok kişiler biliyordu. Saraydaki en gizli şeylerin bi- le kalın ve yüksek duvarlardan aşarak halkın diline düştüğü her zaman olu - yordu. Hele şeyhin göz kırpmasını da görün- ce artık şüphesi kalmamış gibiydi. Üm- mü Gülsümün Bu Faruk'a gittiğini, sa- rayda belli başlı cariye kalmadığı da bi- Tiniyordu. Abdullah birdenbire doğruldu. — Yalan... Bu da yalan... O Zeynep- tir. Zeynep ölmedi, Şeyh onu ele geçir- mek istedi, o da kaçtı... Şimdi size ge- Hrekn — yakaladılar... Gözümle görmüş gibi kestiriyorum... Abdullah daha söyliyecekti. Fakat şeyh Ebu Yahya birdenbire hançerini çekmiş, onun üstüne yürüye- rek kalbine saplamıştı. — Bu deliyi daha çok - söyletemem. Aramızı bozuyar... Dedi. Kemal reis buna hepsinden çok kız - mıştı. Şeyhin üstüne yürüdü. Hançerli eli bileğinden tuttu ve sıktı. Hançer düştü. Şeyh kılıcına davranmak istedi. Adamları da öyle yaptılar. Fakat le- veniler çoktan onları önlemişti. Ayni zamanda sokakta coşkun bir alkış baş- Jadı. Gemilerden çıkan leventler Koca Muslihin kumandasında saraya giriyor- Tardı. Tutun Bu Adamıl. Kemal reis şeyhi bıraktı. — Kimse yerinden kımıldamıyacak... Kımıldıyan kendisini ölmüş bilsin!.. Abdullah yerde son nefesini veriyor ve inliyordu: — Alçak İki yüzlü alçak... Ebu Ey- men artık rahat etsin, onun öcünü al- dım... Kemal reis, bu bir. alçaktır... Kendini sakın... Bu... İki yüzlü... Bir alçaktır... Yere upuzun yıkılırken İbni Hüzey « meyi göstererek ilâve etti: — Bu da... Bu da alçağın biridir... : Ve öldü. İbni Hüzeyme geriledi. Kaçmağa ha- zırlanıyordu. Kemal rcis farkına vardı: — Tutun bu adamı? Dedi. İki levent kıskıvrak bağladılar. İbni Hüzeyme zangır zangır titri « yordu. Valansiya Valisinin Kızı Pola garmışlar, birer İkişer sıvışmağa başlamı; - lardı. Kemal reis her şeyden önce Zeynebin nerede olduğunu öğrenmek istiyordu, Bü-| tün bunları herkesten çok bilen de hiç şüp- hesiz şu köse herifti. Kılıcımı onun göğrüne dayadı ve sordun — Zeynep nerede?.. Çabuk söylel. — Burada... Konakta... Konağın altın- Kemal rcis Çolak Aliye döndü: — Yanıma dört beş kişi al, bununla be - raber zindana git te bak.. Buraya getirin o- sözlerini dinledikten sonra olup — bitenleri :;—kı Börmüş gibi inanacağım,.. Ça - Şeyh Ebu Yabya hâlâ söyleniyordu: — Yalandır... Hepsi yalan... Bu da bir alçaktır. Ah,.. Sarayın altında zindan Filân Yalvarıyordu. Fakat dinliyen yoktu. Halk ortada bir şeylerin olup bittiğini se- ziyor, fakat aslını bir türlü anlıyamıyordu. Merak ediyorlardı: Her halde, şeyh Ebu |Yahyanın o amansız kuvvetinin birdenbire yok olduğunu da görüyorlardı. Çünkü or - r Meydana Çıkarmıştı tada onun askerlerinden kimseler kalmamış Zindanında Üç dakika sonra Çolak Ali arkadaşlarile Ondülâsyon (Baş tarafı 1 inci yüzde) mekte ve saçları yatırmak — için fazla miktarda Pervazil mayü kullanılması- ni icap etlirmektedir. Bu mayi, elektrik cereyanı altında fazlaca ısıtılarak saçlara renk ve şekil vermek için kullanılan bir zehirdir . Belediye, bu zehrin berberler tara- fından kat'iyen kullanılmasını men - etmiştir. Bunu kullananlar derhal ad- liyeye verilecektir. Ondülâsyon yapılırken vukua gelen beraber döndü. En önde Zeynep vardı. kazaların çoğumun, beceriksizlik tesi - Kemal reisi görünce yaşlı gözlerile koştu, ellerine sarıldı. Sevinçten yerinde duramı - yorda. Dört tarafa bakıyordu, Boğa Hü - seyini arıyordu. Arkadan da Güllüyü bay- gin bir balde getiriyorlardı. Zavallıyı sedi- re yatırdılar. Zeynep bir taraftan onun yüzünü, gözü- nü okşıyarak: — Bu kurtardı beni,.. Ah sevgili Güllü... Sen ölmiyeceksin!.. İ Diyor, ayni zamanda Kemal reise soru - | yordu. | — Hüseyin nerede?.. Nerede 0? Göre- | d Kemal reis Güllüyü o zamana kadar u- | nutmuş gibiydi. Ne lâzımsa yapılması için emirler verdi. Zeynep, sorgusunu tekrarla- | yınca bir an durakladı. Fakat kendisini ça- buk toparladı: — Hüseyin şimdi burada değil ... — Nerede?... — Gemide... Oraya gideriz... Şimdi bize yardım et... Biz gittikten sonra burada Zaynip kesik kesik ve gabok çabuk sm- latıyordu. Sözlerini bir an önce bitirmek, li- mana inmek ve sevgilisine kavuşmak isti - yordu. Ayni zamanda Güllüye su içiriyor, ağzına süt akıtıyor, alnını ve bileklerini o - valıyordu. Artık Kemal reisin hiç bir şüphesi kal- mamıştı. Şeyh Ebu Yahya şimdi de bütün kabahati İbni Hüzeymenin üstüne yıkmak için uğra- şıyor, yalvarıyordu. | Kemal reis bu alçak adamın bu zavallı halinden iğreniyordu. İkisini de göstererek: — Bağlayın bunları da gemiye götürün... Cezalarını orada düşünürüz. Diye adamlarına emir verdi. (Arkası var) Büyük Faşizm Meclisi Yeni Kararlar Aldı! Yeni Sulh Teklifleri Yapılırsa Italya; Ehemmiyltlg etkik Edecekmiş!, Etraftaki geniş ağızlı yalın kılıçların | — Roma, 21 (A. A.) — Stefani ajansı bil-|faydasız hale getirmiştir. hepsi birden onun boynuna inecek ve diriyor: Paris ve Londra hükümetleri başka tek- kafasını uçuracak sanıyordu. Kurnaz| Büyük faşizm meclisi Duçenin başkan- 'lifler yaptıkları takdirde, bu teklifler dik- olduğu kadar korkak olan bu adam |lığında toplanarak, Fransanm teşebbüsiy- | katle tetkik edilecektir. Fakat İtalya ileri hemen diz çökmüş: le yapılar ve büyük komseyin 18 ikinci k&e | yürüyüşte her halde devam etmektedir. - | İtalyanın Cevabı Ne Olacak? — | — Ben emir kuluyum.. Emrettiler va.. |nun toplantısında — geniş bir tetkike tâbi Diye mırıldanmağa başladı. Şeyh Ebu | tutulan Paris tekliflerinin İngiltere tarafın- Yahyanın ölüden farkı yoktu. dan reddedilmesinden sonra hasıl olan si- Kendisini son bir kuvvetle toparladı. yasal durumu tetkik etmiştir. Meclis bun - — Sus... Aptal!... Sen de mi delirdin?.. |dan sonra aşağıdaki karar suretini alkış - Diye üstüne yürümek istedi. Fakat Kemal reis onu çekmiş: — Uslu dur... Yoksal.. larla kabul etmiştir: «Büyük meclis, İtalyan ulusunun, zecri tedbir memleketlerinin — hattı hareketinde Cenevre, 21 (A. A.) — Cenevre'de ve Avam kamarasında geçen son müzakerele-| rini üstünde artık İtalya'dan, Laval - Hoar tekliflerine resmi bir cevap beklenmemek- tedir. İtalya, olsa olsaa, büyük faşist meclisinin bildiriği ile cevap verecektir. Bu bildirik- Ticaret Odasında.. Bütçe Ve Kadro İşleri Hararetlendi ı Evvelki gün yapılan Oda Meclisi |içtimaı meclis azaları arasında müna- kaşalara sebep olmuştur. İçtimada büt- çe ve kadro görüşülürken — bunların kalem, kalem okunması ve ayrı ayrı müzakere edilmesi nizamname iktıza- | sındandır. Halbuki böyle yapılmadığı, kadrola- rın okunup müzakere edilmeden kabul edildiği iddiaları ortaya atılmıştır. Oda İsandığı işinde de meelize izahat veril - mediği, 43 imzalı bir müracaatın mec- Nsten gizlendiği ileri sürülmektedir. Bu suretle meclisin son toplantısının ni- zamsız olduğunda israr edilerek yeni ir toplantı yapılması etrafında çalışıl- maktadır. Bir Çocuk Haşlandı Bir Kadın Da Yandı Ikh_'dnıiıü Dcrdi sirile olduğu anlaşıldığı için, ondülâs - |yon işiyle meşgul olan berber kalfa - wl." belediyece imtihana tâbi tutula - cak, muvaffak olamayanlar ondülâs - yon ve kadın berberi olamıyacaktır. Ondülâsyonun saçlara yaptığı za - İrarlar, bazı hâdiselerle meydana çık -. tıktan sonra İzmir kadınları ondülâs - lyoıı yaptırmaktan — kaçınmaktadırlar. Bu yüzden kadın berberlerinin işleri azalmıştır. Ad. Bil. ——— Acıklı Bir Ölüm Mütekait müşür Kâzımın torunu, İs yonilin kızı Muallâ, dört — senedenberi çekmekte — olduğu hastalıktan kurtu - lamıyarak — rahmeti yahmana — kavuş - muştur. Muallâ, henüz yirmi yaşım doldurmamış — çok kiymetli bir genç kızdı. Cenazesi bu- ğ Çocuk Küçük bahçe soka- İğında Karlo apar « ftımanının 5 numa- yasından saat 11 de kaldırılacak ve cena - ze namazı Teşvikiye camiinde kılındıktan sonra Maçka kabristanında nile makbere- sine defnedilecektir. Hukukçuların Kongresi Bu sabah Hukuk Fakültesi talebe bir - Fatihde, Türbe caddesinde 73 numa- | Hİ senelik kongrelerini üniversite konfe - ralı evde oturan Yakubun bir yaşında- ki çocuğu Vedada annesi Nazmiye süt veriyormuş. Çocuk bu sırada eliyle man- galdaki su dolu tencereye dokunmuş, tencere yuvarlanınca çocuğun üzeri- ne ve annesinin kollarına dökülmüştür. "i Yavru tedavisi yapılmak üzere Gülha- ne hastahanesine yatırılmışsa da kur - tarılamamış, vefat etmiştir. * Firuzağada Süngü sokağı sakinlerin- rana salonunda tophyacaklardır. Mühendis Mektebi Talebesinin Kongresi Mühendis mektebi talebe birliği senelik kongresini bugün 14 te Halkevinde akte - decektir. Hukuk Talebesinin Çayı Dün snat 15 te Hukuk — talebe - birliği, Park otelde bir tanıştırma çayı tertip et - miştle. Çayda bazı profesörler ve hukukun es- ki mezunları da bulunmuş ve eğlenceli va- h“mh&ı—wh—ulw yo dairesinde mangal düşmüş, muhte- Kf yerlerinden yanmıştır. Kazalar, Çarpışmalar Kızılayın Balosu .d Kızılay kurumunun m- — <a balosu, dün akşam Perapalas salonlarında veril - miştir. Davetlilerin iyi vakit geçirmeleri — için tertip heyeti tarafından bir çok sürprizler hazırlanmış ve balo çok eğlenceli geçmiş- Evvelki akşam bir motosiklet köprü "” üÜstünde Beşiktaşlı Narin adında bir kadına çarpmış ve kaçmıştır. * (755) sayılı tramvay Fatih Saraç- hane caddesinde 1274 sayılı faytonla çarpışmıştır. Araba kısmen — kırılmış, sürücü Kâzım ve müşteri Nuri muhte - Kf yerlerinden yaralanmışlardır. * Bir tramva: ası Millet bahçesi durak yerinde çöpçü Taşköprülü Tevfi- |iğe çarpmıştır. * (174) sayılı tramvay Bahçekapı durağında şoför İhsanın (2289) sayılı otomobiliyle çarpışmış, otomobilin ön kısmı parçalanmıştır. Diye yanı başında duran Koca Mushihi ve 'tebarüz eden ve cephesizlik ve mütearrız- HYAĞ Güzilkü çök Kati seella Şeyh Ebu Yalya birdenbire — geriledi. | müdafaasında sarsılmaz bir halde mutabık Korkusuz olduğu zaman pek kurnaz, kork- | kaldığını ve genel altın teborrüünde mu - tuğu zaman da aptal olan Hüzeyme her şe-| kavemet ve zafor armini vekarlı bir surette yi mahvetmişti. isbat etmiş olduğunu müşahede ve tosbit Zeynep eder. Nerede?. Meclis, uzak doğuda medeniyet davacı Komal reis te onun bir kaç sözünde bü -| ve ulusun emniyet ve istikbalinin yüksek —.Anı.c._,n.&m.ı,ı,..ı..nı'uıı.smwmu itimat — selâmlarını laverelerin döndüğünde şöphesi kalmamış. | sönderir. — a & Mechis, faşist İlalya icraatının, düçe 'ta- Şeyh Ebu Yahya kılıcma davrandı ve|rafından vatanın mukaddetatı — için tesbit baykırdı: Hırsızlıklar te, ihtimal ki, İngiliz - Fransız barış tek - liflerinin geri alındığı zikredilecek ve ba-| — İsak ve Haydar adlarında iki sabı- rış müzakerelerinin — inkıtaa — uğramasının |kalı Asmalımesçitte tütüncü Yaninin mes'uliyeti diğer devletlerin üstlerine atı -| dükkânından birer kiloluk iki şişe rakı lacaktır. İyi haber alan çevenler, İtalya büküme- tince önceden hazırlanmış — olaa cevabın Laval - Hoar plânına karşı gayri müşak ol madığını, fakat — içinde bir takum — önemli | ihliyat kayıtları bulunduğunu söylüyorlar. NIŞAN aşırırlarken yakalanmışlardır. * Beyoğlunda, Balcıyan apartımanı Galip Arcan Sahnede Yirmi Beşinci San'at Yılı İstanbul Şehir tiyatrosunun değerli san'atkân İ Galip Arcan'ın sahne haya - tının yirmi beşinci yıldönümü önümüzdeki ikinci kânunun on birinci günü kutlulana- caktır. O gün (cumartesi) gündüz Eminö- nü Halkevinde toplanılarak san'atkâr için merasim yapılacaktır. Goce Tepebaşı - tiyatrosunda kısa bir konferans verilecek, konservatuvar munl- Kmlerinden Nimet Vahit ile Nurullah Sev- ket şan konseri verecekler. Ferdi Steatser piyano ile Muhittin Sadık viyolonsel e konsere iştirak edecektir. Seniha Bedrinin Meterling'den tercüme ettiği Evin İçi isimli Bir perdelik dram, Calip Arcan'ın Molyerden dilimize çevire diği Cülünç Kibarlar isimli bir perdelik komedi ve Yarasa operetinin bir perdesi kapıcısı Kirkor, bu apartımanda oturan ailelerden birinin kırk kile kömürünü kaçırırken tutulmuştur. * Mercanda oturan arabacı Nuri; arabacı Mustafa ve üvey oğlu Hüsa - meddin ile beygir alış verişiyle uğraşır- ken cebindeki (25) lira beygir parasını edilmiş olan amaçlara erişmek için sarsıl. | Âsir kumandan ve mutasarrıfı ,, Dtıymış, Mustafa ile Hüsameddin suç- — Ya İbni Câbirl.. Daha duruyor mu- | maz kararla devam edec&ğini teyit eder, |merhum general Rifat Turalinin to-|/ |u görülerek yakalanmışlardır. öt İtalyanların Fikri Ortada İbni Cübirden iz bile yoktu. O,| —Roma, 21 (A. A.) — İtalya; Franuz - çoktan kaçıp gitmişti. İngiliz tekliflerine diplomasi yolundan res- Koca Muzlih Şeyh Eba Yahyanın kıltca|men cevap vermiyecektir. Yarı vesmi bir davrandığını görür görmez ensesine yapış -| surette — bildirildiğine — göre, mışti. Meclis, — hökümetin vermeye — hazır « Büyük | runu ve doktor Kemal Somerin kızı tayyare mühendislerimizden Bay Necdet Eraslanın nişan töreni her Onu uyuz bir kedi imiş gibi kenara çek «|landığı cevabı tetkik etmip ve fakat Sir İki tarafın dostlarının işitirakile miş, kılıcını elinden almıştı. Şeyhin adamları da ne yapacaklarını ya- | liflerden v’gwnwııi D v isdiğ her türlü Hoarın istifası ile İngilir kabinesinin tek -| Tokatlıyanda icra edilmiştir. İki ta- teşebbüsü | ; rafa saadet dileriz. *& Sabıkalı Şükrü Marika adında bir |Bayan Fahire ile profesör kimyager | kadının el çantasını kapıp kaçarken |Albay Faikin oğlu genç makine ve tutulmuştur. * Beşiktaşlı bakkal Nuri Yalovadan namına gelen malları Karaköyde arka- daşı Hasana teslim etmiş; biraz sonra avdet edince dolu bir bal tenekesinin yerinde yeller estiğini görmüştür. Ha - san da yakalanmıştır. oynanacaktır. Naşit - Erti Şehzadebaşı TÜ tiyatrosunda Bu gece »aat 20,30 da - HAMLET Bugün 15 te (Bir Avuç Ateş) Sadi - Halide nni [ı*'—, a| Fransız Tiyairosuada Ji A Halk Opereti YSTA AA A Bugün 16 da maline a intiçiş akşam 20,30 da P TELLİ TU ğodAlAğ © URNA Büyük qpc.al