ROMA KAPILA Gerhart Ellert'in eserinden Attil alle Bled Döğüşe ,—— wPlânları altüst eden ve seni te- siri altında bulunduran hep © adam. unan kedisidir.» bi Ortalık artık iyice kararmıştı. At en cevabi karanlık içinde işitildi. ui cevap ciddi, adetâ tehditkârdı: k — uHayır, fakat sen dilenci Bagot- IX namına söz söyliyen Odoksiyüs € apılarak hareket etmek” istiyorsun. Ben ise istemiyorum. Mesele bundan İbaret, » a, $ MEY 7 Milletin Sevgisi — uOdoksiyüs nerede? sabah göremedim.» — «Gitti» — «Buna kim müsaade etti? Kim emir verdi?» — «Ben.» Deni bir süküt... Sonra hiddetten ğuk çıkan Bleda'nın sesi: ZE «Miletin sevgisini benden gat“ ediyorsun. Bütün kuvvet ve küdreti |: gimden alıyorsun. Bütün bunlara gö- ümü yumacağımı mı zannediyorrün, Atila? Kral Ruhanm külü üzerine); — nım akıttığın için burada yalnız ba- z Genç bir çocu ğ büküm sürebileceğini mi zann€- bulunduğum zaman Şrlrağ i j N İlahları için bir kilise ram ile döğüşmek üzere |duklarını görmüştüm. Bina e tuttu, kolundaki yaranın İZİ pejeri çok yükse a e Oradan akan kanın balam olup-olmadığını kim mu: d ası Bleda'da yeni bir kin hissi UYAN | der diye edim brdı. Attilâ kolunu sıyardı, cev2ğ e Bleda mırıldandı mek istedi, Fakat bu esnada Suomi| Bizans kili zı Vard geldi, tahta bir tepsi üzerin” Başı e üe tarap lü iki gümüş bardak 895) gesi ninni, gibi geliyordu. > * Kadın Gülüşmeleri sizide il Onu bu 77 Açık elbiseli iki kız, mn ayene Suomi Kut Suomi kızı bir halâyığın korkak adımlariyle prenslere yaklaştı ve bar- kları masanın üstüne koydu. Son Ya geri döndü ve bir kandil getirerek e da masanın üstüne bıraktı. O 2 an, Vardın yüzünü bir dehşet kap “öm olduğu görüldü. Kızın dudaklar titriyor ve ağlamamak için son de öl nefsine cebrettiği anlaşılıyor” etli: —N yapan mimar yaptığı taşların üstüste konu; muayene eder, ve ondan son lerin kaldırılması için emir verir, diler. Ben tekrer sordum: Demek her binadan yalnız bir mii dür? Evet, cevabi ii Bleda, ne çirkin kadın diye düşün-|den daima bir mimarın dü. Attilâ son seferinde bunden gözel |lâzzmesir” ke alam bulamamış mıydı? Garp *©|. -B ep olda 3 erine çıkarsa Galyadan güzel Klm * İ getireceğini hayalinde tecessüm et . a kadının yüzüne bile bakmis | riyel gözleri ve düşünceleri önün- mi iki gümüş bardağa dikilip. kal- iti. Bir aralık: b «Neden içmiyorsun?» diye kısık ME Bledaya sordu. Bledada bir e hasıl olmuştu: — «Sana mensup kadınlar tarafın- n doldurulan bardaklara elimi bile Bana verilen cevapta, retle dinliyordu. Avludan güldükleri işitiliyord. iki kız, Alan atlılarının kurtulmak için harem dairesine tü, Merdivenlerin önün Maliye Eski gümüs mecidiye ve her hangi bir kıym İki Bardak Şarap Ülede beri oder Deli ri ape a itle eline aldı, Attilâ da hemen di) rini kavradı. Attilânın elindeki bar- Eı son damlasına kadar içtiğini Ble- mdye Kö 2. ci Keşide önündeki kandilin üzerinden dik- sü emniyetsizlikle bakıp gördü. | tün, itilâ bardağını tekrar masanın Üs” < koyduğu zaman yüzünde bir onla kan bile kalmamış, simas ölü | “zü gibi sönmüştü. ! — «Haydi, sen de bardağını be | Si Attilâ, rikkatli ve değişik bir sesle ÜK P dar binlere nn e 0.000 10.000 liralık ikramiyelerle bir mükâfat vardır. Paltb» dedi. k niye ame susayan bir adamin iştiha- | güyük ikramiy&: > ga dk e gi Ayrıca 15000) "ürek Alan atlılarından kurtulmak için harem da iresine kaçtılar. k iken Bizansda/liyen Gepitler Bizanslıların Ak inşa etmekte ol kub- kti, Kubbelerin sağ-| erinden bana ne?n| ırlaşıyor, Attilâ'nın na he Attilâ aldırmadan sözüne devam binayı anlaşamıyorlarmış. hesaplara göre mışlai p konmadığını içmiş.» ra destek- le- ki imar mes'uk ıı verdiler, bir bina-!yüzü mes'ul olması 'dehşet edi. O, başını İde biraderinin mutad harici gevezelik etmesini bay-!gi du kadınların Beyaz elbiseli de nöbet bekl. “eği ekâlet aksamının etle mübadele vasi et edenler hakkında İYANGOS e kişyi zengin etmiştir. 3/12/4935 arapları İçmişler düküta bağırışanları ke ler derhal davet ettiler. Gülüşme sildi. Attilâ fısıldayarak sordu: Kardesim, bu gümüş bardakla rı tanıdın mı?» — «Onları hiç görmemiştim.» Krallık Ve Ölüm Babamız işte şunleri tmişti. Bu bardaklar kaç yüz senelikmiş. Bu bardaklardan ilkönce içenlerin isimleri Hu - han - ya ile Çi - Çi imiş. Onlar da bizim gibi bir tin kralları olacaklarmış, fakat Bardakları boşalt- diğeri de ölümü bir devlei r; birisi krallığı, Bleda: il — «Attilâ diye bağırdı. / Attilâ kandili kaldırarak baktı. Kandilin titrek ziyası kendi uçuk ben- zini ve Bledanın ölüm alâimi görülen nü tenvir etti. Bledanın gözleri içinde Attilâya dikilmişti. Alnından iri ter damlaları akıyordu. — «İntihabı sen yaptın. Zehirin İhangi bardakta olduğunu ben de senin bi bilmiyordum.» dedi ve kandili in- dirdi. k araştirdı. Morarari' dudakları ar- ük kelime teşki (Arkası var) nden: - . 1 şubat 936 tarihinden itibaren ıtası olarak kullanılamayacağı ve Şiyve Attilâ» bilâfında ttilâ hafifce güldü. Parmaklariy- bunun hilâtın e ilmişti. e Biedaya değe eliz gec kan mai ann ei olmasına mebni halkımızın. — «İkisinden birini intih t. Dil o Müddetin Rİ i jsğelerinin rini Ken tük e edi. elinde mevcut bulunar. ai gm Bimde tedi Z «Benden evvel sen içer misin?»| tediye edilmek ve ; ak etmeleri ilân olunur. sanılır. e İntihap etm mek için mal sandıklarına m «3524» «7627» “ İ geçmiş ol mypa EE : im İ (Akaşa) sözlerinin etimolojik şekillerinin i Kânun 935 dedir. Liradır. ba l Bledanın kuvvetten düşen elleri bir, line muktedir değildi. | da takibat yapılacağı 2257| Sayfa 9 Dil Tetkikleri Türk Dilinin Orijinalitesini Gösteren Bir Analiz . Güneş-Dil Teorisi, “Akşam,, Sözünün Analizi | İle, Zaman Ve Cihet Anlatan Türlü Sözlerin Türk Jenisinden Çıktığını Nasıl Ortaya Koyuyor «Akşamı sözünün analizi, önümüze dilimizi: gösterir bir saha açtı. «Akşam» ile beral ce, geçit, kaçak, koşu, gark, garp» sözleri ö sözünün uyandırdığı düşünce «şark, cenup, şimal sözlerini lattı, Bunların analizinden de «gün, gündüz, düz, ün, ön, Yön, sağ, sol, süt, nort, siyah, saha, nur,onör..» kelimeleri, içlerinde sakladık- ları dil sırlarını dökmek üzere meydana çıktılar. Türk dilinin kuruluşunâski ana orijinaliteyi gösteren bu analizleri, bir kâç yazı halinde, bugünden başlıyarak, bu sütunlarda göste- n engin orijinalitesini arka, kara, geri, ge müze çıktı, «Garp» hatır receğiz: e A altına, manalarını söylemeksizin, bazı Türk M sözlerinin etimolojik şekillerini yazalım: Kelimenin etimolojik şekli şudur: 02 a © © 1 — Cağ 4 ve X ağ) (ak 4. aş -- am) MN — (ak Ş aş -- a) (1) Ak: Güneşi işaret eder köktür. mi — Çak aç 5 ak) (2) aş (. 1 ş), (op xe gibi) bir obje IV — (ok 5 oş - wö) veya süjeye nazaran güneşin oldukça ge -| Vee keş i Vi — Çek ve İt) niş ve uzak bir sahada vücut ve hareketini | gösterir ektir. | (3) am: (s) sahasının ait olduğu obje * dir. O obje bizim üstünde bulunduğumuz sahadır, Demek oluyor ki: Ak la am — akaşam — sözü, güneşin bizim sahamızdan uzaklaşır” ken, yani ondan mahrum olacağımız sırada, | bizim sahamızın halini ifade eder. Kelime «bir noksan, bir yokluk » anla mına işaret etmekledir. Bu kelimelerin kökleri birdir. Hepsi, «güneşi ve onun hareketini» fade ederi j Bundan başka güneşin bu anlamının zihin ilerde yarattığı mananın her hangi bir süje akşam | ve objede görülmesile o süje ve objenin güneş yerinde tasavvur edilmesi nelices” hâsıl olmuştur. i Kelimelerin (1) inci eki olan (Y. s-ş-e- ç) de birdir. KAÇAK, KOŞU GECE, GEÇİT f İ Akasam, Aksam: - oş#» tebadülile eyni manayi ifade eder. Meselâ uakasa mak — aksnmakv: «eksik olmak, noksan 1 — Ağmağ o ağasa — geçti, kaybol olmalı demektir. (1). du. i : | Bir insanın ber hangi bir pelin ia) 1 Ale akaşa — İdem (eri * başından uzaklaşıp (5, ş) sahasına gidene, | <1) yani mestolursa, onun © hal ve veziyetine 1 — Akeçak — kaçak — uzaklaşın, kaybolan. İ (aksum), yahut (Aksum) derler. (2) IV — Okoşuğ — koşu — “uzaklaş * Bu kelime ile güneşlen mahrum olan pk | saharmrzın halini ifade eden kelime, orijin- Şiz Eps ifadesi, , İ 'de tamamile aynadır. — Egeceğ — gece «güneşin ue İ z saklaşıp kaybolmuş» bulmduğunun İfa * AKAŞ, AĞAS desi, Not: 1 — Güneşi hareket mefhumile bir- VI — Egeçit — geçit — geçilip uzak- laşılacak yer. 1 Görülüyor ki bütün bu kelimeler, güne - : çin bizden uzaklaşıp kaybolması halinden çıkmış sözlerdir. likte mütalen edersek (Akaş) sözü, «sü» neşin uzaklaşması, kaybolması, bitmesin ifade eder. Son ekle, yani beraber bu mefhumu haiz saha l (am) ile, olur. (Akaş) sözünün Yakutçada (Ağas) şek» Li 4 Wi vardır. (3) Not: 2 — Yukarıda gördük ki (Akaş) Bu söz, şu anlamlara delâlet eder: İ sözünün bir manası da «bitmek» demektir 1 — Gelip geçmek; bir şey yanından Güneş, (Akaş) vaziyetinden sonra görün * geçmek, yürümek; geçmek, koşmak; bir |müyor, kayboluyor, bitiyor. (Akaş), gü * olarak geçmek (4); neşin görülmesine mâni olan âdeta bir sad, : İşeyin yanından binek İ uzaklaşmak; bitmek; kayi volmak. (5) bir mânim, bir duvar gibi bir anlam veri ğ yor. İşte bu anlamladır ki gözümüzün üs * tünde bulunup alnımızı görmeğe mâni olan bolmak; mah «Bu siri ağasa baran isteğine — © bU| yüksekliğe de (Akağı — kaş) deriz. İyerden geçtiği zamani? Büyük bir ırmağın ve yahut denizin yüke — açık kapidan) ek kenarına, yüksek sahillere de (kaş) de uAsağas ânınan ağas hir. Kelimenin Yakutçada şekli (hağs) tr ve «kaş, kıyın (6) demektir. 2 HUŞUG Not: 3 — (Hağs - hağş - başağ- haşağ * j huşuğ) sözlerinden sonuncunun manas kendinden geçmek, kendinden uzaklaş j geçi İ vAğasa arğa barbıt gelip geçtir. Bu misaldeki iki kelime üzerine dikkati celbetmek isteriz: 1 «Geçitu manasını ifade eden (Ağasa) — o garba doğru sözümün ne olduğunu Türk dilinin oriğinini; | mak tır. (7) lehçelerini bilmiyen bir zata sorsak, büyük ama übtümalle bize vereceği cevap $0 olur: Ke) « 4((6) Pekürki: Yakut Dili Lügati. X lime sülâsil mücerrettir; ( feale) vezninde) O (7) «Akşam» sözünün analizinden *“ gösteren ve «garp» sözünün nasıl çıktığını sakşamı in etüdünü de daha ileriye ki sayımızdadır. "mazii şuhudi'dir*. Hiç şüphe etmemek lâzımdır ki arap di- linde kurulmuş olan kalıpların kâffesi, tıp-İren kısım, yarın kı bu Cağasa) sözünde © gibi, Türk)... PiYASAMIZDA PARİS ETİKETLİ ITRIYAT YA TAKLİTTIR. VEYA YERLİDİR Hükümetin emrile Avruj itrıyatı Türkiye; e giremez. Er kiden kalma bazı ıtrıyat varsa da bun eri tefrik etmek zordur. Ald. nmayınız. Kolonya, losyon lavanta, krem, briyantin, pudra ve ber türlü ıtrıyat ve mösti zratta mutlaka Hasan mar kasını arayınız. götü ineşin uzaklaşmış, kaybolmuş, gelip Iduğunu» ifade eden (Ağa) ve —— (1) Kamusu Türki (2) Radlof; 1, «Çağatay lebçerini Bü - İyük Türk Lüzeti 4Çağatay ve Uygur leh - İgelerin: Pavet de Courteille: Şark Türk- gesi Löjati. | | (3) Yakutçada sp» yoktur; eş» ler asn| ile ifade olunur. (4) Yunan esatirinde günesin «Apollon» n sevk ve idare edilen ve muayyen | len bir araba olarak temsil tarafında İ seyrini takip edi edilmesi keyfiyeti, »Ağa şeyin yanından binek olarak geşmekö an - değer. se kelimesinin bir lamile mukayese edilmeğe (5) sAğns kelimesinin Live Ml.oma bala, bu yazının son parçasındadır. sh Müzi ya”