LEZİ y B n hi 1 ) eei Taşrin atbuatı İZDÜİ(İ.[ “mak İzi rine Göz tog"afl Dünyada hiç bir ada- diğerininkine * Madrit — gazetelerinin anlattıklarına göre ıınık istemiş, belediyeden ni- cevabını almış, tabil telâya şahkik edilmesi talebinde bulun - ynun Üzerine de ortaya garip bir me- gtr. Meğer belediye kütibi iki se- evlenenlerden harç alıyor, — fakat ; wak'alarını deftere kaydetmiyerek | atıyormuş. Çek - Leh ıışamımızuıı okutulmasının yasak edil- tayyarenin bir parçasımı bulup getirmiş- y f.nı-ıı-:-l-c-uıu tir. '—hu—l'ı-hı-ırı——d- ada Bir Casusun İdamı 26 (A A.) — .ııı-ısı 27-11-35 ğ KIS & DEKLİYENLED. ç Mıldaklhınw_ Yemek Oyoruz ki, ateş yakalım, Paki -| , benim de kursağımıza lok - gi yok... Yemeden, içme - «« Yemek içmek kimin gö- “gını derin nefeslerle çekiyor - bu gece de gelmiye idin, â de alıp size geliyordum. korkmağa başladım. ime baktı, suçlu suçlu sordu: f gvuç olaun kömür dökeyim de, çayım --- bakmaktan vaz geçmişti; i tutukluğu, sarsaklığı git- fağın içinde mekik dokuyor- .k kahvesiz yapamam, doğ- “uııı!ıhııhııııdmü!_ içelim, başımız, beynimiz ::k ayağı basışı; ona, kuv - yeı vermişe benziyordu. U- et korkan ve çaresiz çırpınan h—ııdı-üı SÖON POSTa Sav'a 5 EESIIRIR,; BU GÜN Bizde Yetişseydi Ne Olurdu? Gazeteler Alfved Filips adlı bir İngilizin doksan iki yaşına basmış olmasından do - layı fıkralar yazıyorlar, bu adamın en güç hesapları - kâğıtsız ve kalemsiz - bir çırpıda ©O fıkralara bakılırsa Alfred Filips, kendi- ne verilmiş olan, canlı hesap makinesi adı- ALMANYADA J - Çinde Karışıklıklar Gîf?"â,ğ,'.',’::d. Nankin Nüfuzunu Takvi- ""'Ş"""'ç.ı.".',îh."“ ye İçin Herşeyi Yapacak Merkez Hükümeti Muhtariyeti İlân Eden Kumandanın Yıkılınuııuu Eıınm Nankin 26 (A. - — A.) — Nankin hül- Pai vesnla ĞŞ üYA Xei bümet icra kon - Hirİaer eeei Üa ae saçaları nal sosyalist inkılâbının yıl dönümü o-| — *evi, H-r—“'“ aperasyonlarla en dakikada yapabilecek - leri rakkam işlerini o, beş altı saniyede ya » piyarmuş. Fan akademisi de, vaktile, bu kıvrak zekânın dillerde gezen cilvelerine il- gi göstererek resmi bir şekilde Alfred Fi « Kpsi imtihana çekmiş ve onun canlı hesap larmna pazar günü duğu — Hopei'nin muhtariyetini ilân etmiş olan Yin - 'Berlin Şarbayi Berlin 26 (A. A.) — Berlin birinci şarbayı Sahm, nazi partisinden çıkarıl- mıştır. Bu çıkarılmanm mumaileyhi uraydaki vazifesinden İstifaya mecbur youkeng'i tevkif | makinesi olarak tanılmasına karar vermiş. €etmesi muhtemeldir. etmeleri — emrini | Akademi tarafından ona verilen mesele iştâr gudur: (5) sterlin, (5) gilin ve 11,1-4 pe- İNGİLTEREDE Üetne Gakl nesin 1,000,000 Ja zarbından nasil bir ye- P ı T metin kuzey Çin- kün çıhıı:m—- kaç çeşit operasyona ihtiyaç vi ! gösteren mi i Alfredin ne kadar arlâmento İop- | aei Şöferens | EWİTÜ . el niz?.. Sekiz saniyedel.. den geleni yap - Ben bu fıkraları akurken şu adamın bu Londra 26 (A.A.) — Kral parlâmen-| — mak tasavwurun - Meriyetinden ne suretle istifade ettiğini, na- toyu birinci kânunun (3) ünde açacak-| — da olduğu sanıl - e 5 sıl bir işe sarılıp yaşadığını merak ettim araş tır. Açılma nutku hakkında avam ka -| — maktadır. Huhtariyet ilân edilmesi istenen KuzeyÇini gösteren harita tedım, büyük bir çuha ticarethanesinde he- | Yingyukeng, Çin davasına ihanet etmiş. *ap kalemi şefliği yaptığını anladım. İyi, o Tokio 26 (A-A.) — Umumiyetle sa- | tİr- Hükümet icabeden tedbirleri almak- | makineye ancak böyle bir yer yaraşırdı. nıldığına göre, Japon zarnizonları muh- | ©4 Secikmiyecektir. Şimal Çinin muhta- | — Sonra bizim yurdumuzda - seyrek te ol- tariyet hareketinin adım adım genişle- | "İYeti burada milli hükümet için taham | sa - yetişen bu gibi anadan doğma hesap - İn Seel S ller ü mül edilmez bir durum addedilmekte- | çıları hatırladım. Sözgelimi Bursa köylüsü Japonların Durumu Kabinede seçimlerden biri ilk defa yarın toplanacaktır. Bilhassa görüşme- Terin Tngiliz - Habeş mesclesi Üzerinde olacağı sanılıyor. Bir Tayyare Kayıp Kopenhag 26 (A. A.) — Deniz Ba- | Çinde Dahili Harp Başlamak Üzere Gazeteler, muhtariyet taraftarları | plânının hali hazırda Tchahar ve Hupıı ülleri ile Pekin ve Ticatsin şehirlerini tihdaf etmekte olduğunu yazmakta: lar. Nankin 26 (A, A.) — lcra kamitesi İdün Pekin Süci meclisinin dağıtılması-| İna ve Yimyunkeng'in azlime karar ver- g nü.hhvıîıyııç—ı—-ıı—hn ldir. Staviski Davasında Yeni Bir Safha Şaban. Bu adam da bir Alfred Filipa idi, Bundan otuz yül kadar önce İstanbula ge- lerek - o devirde sayım üçü aşmıyan - ga - zete idarehanelerini dolaşmıştı, galiba Te - pebaşı bahçesinde açık bir imtihana da gi - rerek sekiz on haneli takamları bir iki sa « niye içinde zarp ve taksim edebilmekteki kudretile herkese parmak isirtmişti Şaban, çobandı, onu nasıİsa tanıyan bir yurttaş İstanbula getirip kapı kapı dolaştır- mıştı ve sonunda gene koyunlarının başına Sülel sırlarını ifşa- | mecburi hizmet, ihdas edilecektir. İş golayı ölüm cezasıma mahküm' servisi ile süel hizmete tekaddüm cde- g” 59 yaşında Albrent Spier bu ... 'cek olan terbiye merhalesi için oğlan ve kumandanı Sungğenyuan, Hopei ve Ça-| — Paris 26 (A.A.) — Cinayet mahke - har vilâyetlerinde bir anlaşma tesisine mesi, bugün Staviski meselesinde şahit, | Yollamıst. Şu örneğe bakılırsa Alfred Fi - memur edilmiştir. Sü Bakanı Pekin ko-|lerin dinlenmesine başlamıştır. Eski | İP*in arımızda yetişmiş olması halinde el- mizeri tayin edilmiştir. Bütün bu tedbir- | kısını adli komiseri Paşo o zaman yar- | ©* edeceği yeri oranlamak güç olmasa ge - ler hükümetin muhtariyet hareketini zutay müşavirlerinden Preus'un idare- '©k: Kaval çala çala rakkam hesaplamak bastırmaya azmetmiş olduğunu göster- sinde bulunan müddetumumilik Finans | “e-- Yarı aç yaşamak!.. aati |işleri dairesine Staviskinin ı..nkeum Milli Hükümet Müşkül Bir Durumda | »i bildirmiş olduğunu, Fakat bu daire - t Jorjun Bintnli Narkin 26 (A.A.) — Gazeleler, gay- nin ihbarlarını nazarı itibara ılmıdıh Londra 26 (A.A.) — Lloyd Jerj, ha- ri askeri mıntakada muhtelif yerlerin B1 eöylemiştir. Paşo, Preus'un bu hare- tratını tamamlamak üzere iki ay me - muhtariyetini ilân etmiş olan Yiagyu- ketini çok kuvvetli siyazi tesirler altın- | zuniyat alacak ve ihtimal Tanca'da otu- keng'i güğdetle tenkât ctmektedirler. da kalmış olmasına atfetmektedir. İm.ımı Koynundaki paketine saldırmıştı: — |bir tilki, bir kurt bilgiçliğile yorgun| —— Çiçeklik, Necdetin başında par - : İnsanın alıştığı başka oluyor... vorauuüıı:uyuüh iça[nıırn az mı? incecik sigarasını sararkan, başını ö- |— — Rarı ile koca kavgasına girmek, d s nüne eğmiş anlatıyordu: hiç yakışık almaz. Henüz daha karı ko-| M ;ı)aîmd:' :::'L n — Sana, evveliyatından başlıyayım. | S& değiller, sayılmazlar ama, sonunda | _:hm SAĞ li v cğlk hei Hani bir gün gelmiştin de, Pakizenin | evlenecekler... Eninde sonunda karı| P hw’;:" ;ı:*d'* nişanlısı Necdetten hahsetmiştim! Se -| koca; demektirler... Karı ile koca arası-ı "ONA3 yere yığılımerdi. Den, olluğum sini de duydundu... Hem duyunca da| B& girmek, etle tırnak arasına girmek ** enö beşilaf 5i balliyi gölerendklil jdem. Öyle ya, eğer kafası, yaril- İki öile yi BN Bınk:ı kaşları çatıldı, ciddileşti: dı ise, ne yaparız? Pakizeciğimin hid- —'Al aüi veek örusut| —— Bağrışma arttı, nihayet dayana- 'det halile elinden bir kaza çıkmış. Kan- Demek, © gün, yüzünü bile görmeden, | madım, ber şeyi göze aldım, yukarı fır- h katiller gibi, karakallara düşsün, ha- sesinden, bir şeyler sezinleyiverdin... |ladım, pislere mi girsin? Hemen, Necdetin ya- Kafasını yumrukluyordu: Omuzları düşmüş, sesi karlıvermiş- Tona koşacak oldum. A! — Abh, alık Raziye... Onum, seni sı- | ti: | İhsan abla, elile ağzını kapamıştı: kilasam, sorguya çeksem, ucundan kes| — Onlar, beni görecek haldeler mi? ' — — Pakize, kolumdan tutmaz mı? narından anlayıversem ya... Nocdet, bir söylüyorsa, Pakize de pa - Kaşlarını bir çatış çattı! Sigarasını sardı, çakmağile ya pay cevap veriyor... Bağırdıkça su- — Kızımım taklidini yapıyormuş — gibi Almanyada Geaçilğin Mecburl Hizmeti — Gençlik — için! MTTııı Berlin 26 (A. A.) kı*ı hydıdılo:ok'lnlı' MET”“cA | vakit biraz gecikip te, sen de gelmi - yecek olsaydın, o, buraya gelip, beni alacak, dağruca size gidecektik... E - vimden, yurdumdan ayrılacağım, di - ye üzümseyorum değil... Celdiğin, çok iyi aldu. Ocağın altındaki kömürlüğe küreği daldırmıştı, bana döndü: — Sakın alınma hal Sizin ev, ya - bancımız dağil... Eh, me kadar olsa, in- sanın kendi evi, gene başkadır. Sen, yaktı, | buralarını, pek güzel bilirsin. dudaklarına yerleştirdi sacaklarına, sanki bağırmak nefesle - kaşlarını çattı: - Kürekle aldığı kömürleri ecağa dök-) — — |ie 9, Necdet... Ne çiçekmiş, a-| rini kızıştırıyormuş gibi, ikisi de kame- | —— Yüzüme dik dik baktı. tü; tel dolaba döndü, iki zap çıra çakar-| na, ne çiçek .. Pakizeciğimle ben, pek |ti azdırdıkça azdırıyordu... | BZT belene A d akaşeblil : hayra yorup duralım. - Nikâh, bugün| — İhsan abla, iki elile yözünü kapa -| / | S — Pakizeciğim, benden fazla kork- tu. Ben, nihayet, ihtiyar bir kadımım... maştız oldu, yarın olur, diye bekliyelim, Bir — Necdet, geriledi. geriledi de, olan- — Sol dedi, bili; ? gün, ben, gene buracıkta eturuyorum; VERE ĞN Bana doğru eğilmişti; ağzını, bana, O, genç kız... Körpecik taze... Kork-| yukarıda, bir bağırtı, bir kavga... Ara-|ca hızile Pılı.izııı'i'ııe bir tokat ılvııııi DU maz mı ya?.. Ödü koptu, zavallıcığın.. | sıra, ufak tefekten kavgalar oluyordu.. |t? Pakizeciğim, bir çığlık — kopardı. yaklaştırdı: 4 ş Çıraları yaktı, kömürlerin üstüne| Ama bu seferki, hepsinden baskındı! |Ben, o anda, düşüp bayılacak sandım.| — Bırak, hergeleyi... Ona, bir şey - Dudaklarını ısırarak bakıyordu: — |Doğrusu, kendi korkumu filân unut - cik olmaz. Kaşarlanmış ittir, o! — Necdet bağıryardu ama, Paki-| muştum. Kızının söylediğinden utanmış gibi ze de, ondan aşağı kalmayordu. Bu kar-| — Gözleri, hâlâ gideremediği bir şaş - R"l'"'m kapadı: şılikli bağırış, hepsinden fena... Şaka-|kınlıkla açılmıştı: | — Neler duyuyoruml.. — Meğer, bildiğim gibilerden değil-! koydu, saç boruyu da yerleştirdi: — Şimdi o, kendi kendine yana dur- sun, sana anlatayım. Geldi, bodur iskemleyi çekerek kar- şıma oturdu: sı yok, mahalleli ayaklanacak... Za - | Gene kızının aleyhinde bulunmuş ol- — Evvelki gece idi... Yatsıyı biraz|ten, pek hoş gören de yok... Sonra,|miş... maktan caymıştı: — — geçiyordu galiba... halimiz, neye varır? Cöğsünü gerdi ve doğruldu: — Hiddet hali... Hiddet, insana söy- Çok gün görmüş, geçirmiş ve gör-| — Pakizeciğim de bir gerileyiş ge - letir... Hani, bunu söyleyişi yüreğime, düğü günlerin, gecelerin tadını, acım- nHı şaştım. Sonra, bir dönüş döndü; su serpmemiş te değildi. Öyle ya, he - ı denemiş, dünyanın zevklerini, hııı-'lomolun üzerinde duran çiçekliği al - rife, bir hal olsa, bizim için, daha mi Ağzındaki benim verdiğim sigarayı WpıımıHıımııııı:ilıı&iı:ılı:lı. kuru kuru öksürdü: — Amıı. bu hazırlar da beni, fenajlarını, kederlerini ve insanların zaaf - dıgı gibi fırlattı Necdetin başına... iyiydi? larını, küçüklüklerini tartmış, elemiş, | — İhsan abla, ellerile başmı unınuyıu:j (Arkası var) n