10 “İkinci Teşrin g— — — — Herg_ün Başkaları Ne Diyorlar , « İrticaın Mantığı ——— .. Ulus'tan: Fakat irlicaın mantığı — yokuur. Ilgınlığını geçirmek için bataklık- &r arar, tüneyecek müsait muhitler Arar ve türlü istihaleler yaparak ge- lir kulağımızın dibinde vızıldar. İr- tica, Türk gövdesinin sağlıklı olma- #ına düşmandır. Çünkü bilir ki, bu Rövde sağlamlaştıkça, onun içinde arınamıyacaktır. Onun geçim yolu, bütün mikroplar gibi, hasta gövde- dir, Kamâlizm'e bütün düşmanlığı, Ürk gövdesini gittikçe daha sağ- liklı kılmasıdır. Kamâl'e bütün düş- manlığı da Türk gövdesini sağlam lan «canı olmasıdır. Fakat irtica, hergün daha iyi an- amanın yolunu bulacaktır. Çünkü €rgün, yurdun gövdesini, Atatürk, ir yeni sağlığa kavuşturmaktadır. rtica, her şeyi, ancak geberdiği Bün tam anlıyacaktır. Çünkü onda Mantık, yaşadıkça değil geberdikçe | “ıBunlıçın bir hassadır. Burhan Belge * Mürteci Kimdir ? Bu «ârtica» fikri üzerinde sizinle biraz duralım. İrtica nedir? — İrtica Fanlı değerleri, yaşanan, yaşanması tereken değerleri bırakıp ölü değer- fere saplanmak ve her türlü yoksun- Juklara karşı onları yaşatmaya ça- balamaktır. Mürteci bu ölü değer- leri yalnız yaşıyan değil, bu?ılıı_'ı başkalarına da zorla kabul ettirmi- 'e uğraşan adamdır. n P:I.igirl::ıın apıklığı acaba bir çok- larının sandığı gibi fikir sapıklığı ve bir mantık hastalığı mıdır? Hayır, hiç sanmıyorum. Mürtecide hasta blan yalnız bu kafa değil, b.ı'ı'lü'n oluş, gidiş, şahsiyettir. M_ürln—ı. b_ı_r #ahsiyet hastasıdır. O şıhny"el büyü- yeceğine küçülmüş, büzülmüş, ve ıîl- duğu yerde kalmıştır. Onıfr_ı için Mürteci geri giden adam değil, iler- liyemiyen adamdır. Mürtecie kıııg! yapacak hiç bir şey yoktur, evrimi donmuş olan bu adamları sosyete- den bir türlü uzaklaştırmaktan lNıı-1 ka yapacak bir şey yoktur. Y.PII"! cak iş eğitim ve kültür organizasyo-| hunu sonuna kadar götürüp !Ghll*l Yetlerin büzülmelerine engel ol- Maktır, Bir devrim yalnız gençlere daya- nabilir demenin de anlamı 'bııdıır: Gençler, içinde büyüdükleri yeni| Sosyetenin hayatından başka hayat ve idealinden başka bir ideal tanı- Mıyacaklarından ister istemez on- dan olurlar. Gençliği durmayıp ha- Yat kaynaklarından kandırasıya İçirmek gerektir. 1. H. Baltacıoğlu SA eetasereaasesenceses! Çocuk Esirgeme Kurumunun Balosu | Ankara 9 (A.A.)— Çocuk esirgeme | Urumu genel merkezi tarafından her Yil verilmekte olan ulusal kıyafet balo- Su bu yıl da 7 ilk kânun cumartesi gü- Dü verilecektir. Balo gecesi Bayan ve ——— —7 ; Resimli Makale Kaz ciğeri yapmak için Almanyada kazları .,.u.n?d_n ye | diğ akarlar. Sonra boğazlarından zorla besliyerek — ciğerlerini hei Kızların ciğerleri şişer, tanosi bir iki kilo büyük- | lüğünü bulur, O vakit bu ciğerleri çıkararak kaz ciğeri diye ku- hasta yapı tular içinde aldığımız mezeliği yaparlar. Bu kazlar gibi yere çivilenmiş insanlar da vardır. Bu_nlıldın biri, solda gördüğünüz eski fikirli adamdır. Bu adam daima bil- okur, yeni bir fikri kabul etmez. Dimağı olduğu yere çakı'mış gbidir. İkinci, parasına güvenen zengindir. O, parasile her şeyi ve berkesi satın alabileceğini zanneder, kendi dimagi inkişafını te- mine çalışmaz. Kendi kendini yere çakar. atmasına imkân yoktur. Ü DAHİLİ HABERLER Bir Kültür Anketi Orta Okul Muallimlerine, Kültür Bakanlığı Dört Sual Sordu ) Çültü anlığı, orta okul öğ- © (Özel)— Kültür Bakanlığı, ğ RE SSi anket açarak bütün öğretmen. sorulara karşılık retmenleri arasında bir : lerin 13 ikinci teşrin akşamına kadar vermejerini istemiştir : İ— Orta okul proğramın proğramda deği se öğü nasıl buluyorsunuz; lüzum var ınıdır? ' Bir Ortaklık Kavgası | ** Bir Kişinin Ölümüne, Bir Kişinin Yara- imi bakımından iklik yapılmasına 4— | — 2— Liseöğreniminin. yüksek öğrenime istenildiği ka- | dar küvvetli bir temel olması için başlıca ne gibi tedbir. lere lüzum vardır? 3—Liselerin teşkilât ve proğramlarında değişiklik ya- pılması lâzım mıdır? Lise kil lurından eksikleri var mıdır Zehirli Mantar — ocuk Öldü Nazilli (Özel) — Sultanhisara bağlı arının basılış dili ve pedagojik bakım- nelerdir? K geldi. Vaktile, eski Aydın vil Üçüncüsü serseridir. Bu döğuşunda yere çakılmıştır. Bir adım Sıyrla 3 Sözün Kısası Onlar ; Fermanlı Mı? Ek - Ta —« e, rasgele bir gazete aldım. Na zarlarım sütunlar arasında dolapıyor.. Bir haber: «Haydutlar bir tren soy. dular..» Nerede? Amerikada! | — Bir haber daha: Suikastçiler yaka. landı..» Nerede? Amerikada! Gene bir haber: «Bir anarşist teşki- lâtı meydana çıkarıldı..» Nerede? Ame: rikada! Vakit vakit, memleketimize, Ameri: kalı seyyah akını felce uğrar. Sebel sorarsınız, incelersiniz araşlırırsınız, |Anlarsınız ki, bir kaç yüz seyyah gele |cekmiş, hatta hazırlanmışlar, vapur bi |le kiralamışlar da, son dakikada vaz: geçmişler. Çünkü Türkiyede asayişsiz. lik varmış-!, Bu münasebetle, aklıma bir fıkra yeti ta. |raflarında, meşhur eşkiyadan biri ka- sabadaki evinin kapısı önünde duran |birisini hırsız zannile yakaladığı — gibi, |döve döve hâkimin huzuruna sürükle yip kondisinden davacı olmuş. Hâkim, haydudu tanımış ve sormuş: — Sen kendin eşkiya olduğun halde, bu adamdan ne yüzle davacı oluyor- sun?. Buna karşılık, haydut: — Sen bize bakma! Biz kır serdarı- yız, formanlıyız!. Bu adamlar da tıpkı o haydut g Kendi memleketlerinde cinayetin, hır- daniskası ol. duğu, Şikago gibi kalabalık bir şehrin ortasında güpe gündüz adam kaldırıl |dığı, zabıta ve hükümet ororitesi sıfırlı |müsavi bulunduğu, Tanrının günü bi İgünah zencilerin üzerlerine gaz dökie lüp âteşe verildiği halde, bizim burası |kadar sakin, bütün zabıta vukuatı iki |üç âdi vakaya inhisar eden bir memle- kette asayişsizlik tevehhüm etmelerine ne mana verilir? sızlığın, kanunsuzluğun Olsa olsa, bunlar ya kendi kusurları- nı görmiyecek kadar gafil ve yahut ki © bahsettiğim haydud g — Bize bakmayın.. Biz fermanlıyız!. Diyecek derecede küstahdırlar, lanmasına, Bir Diğerinin De Hapise ; Girmesine Sebep Oldu İzmir 8 ( Özel ) — Evvelki gece Kemahlı — kahvehanesinde — mana - sı bir. münakaşanın — sonunda bıçaklar ve tabancalar meydana çıktı. Bi;ıi bir paraya savrulan küfürlerden sonra da bir delikanlı arkadaşlarından birini öldürdü. Bir başkasını da yara- ladı. Şimdi ortada, kanlı eserile kalan ve 3 Seketü e ömrünü hapishane köşelerine teslim « S::ın:iı:kılil yardır. Katil h!uzıl!nm t ifadesini diğer şahit ifadelerile .bır'lc?— tirirken hâdise hakkında şöyle bir fikir ünilebilir: S ae edlîl Kasım ve Rifat adlarında iki kişi ortak olan Kemahlı ve Salepçioğlu kah- " yehanelerini ortaklaşa işletiyorlarmış. bu ortaklığı Kasım son zamanlarda 1 ho.ı'llmk için vesileler ihdas ediyor ve ocakçı Süleymanı iş bozmak hususun- da kendisine yardımcı yerine koyu - YOrBiAŞ.... — 1 Hâdise günü A Malagaç köyünde altı çocuklu bir karı kocadan koca, çift sürmek için tarlaya kadın da buğday öğütmek için değir- me gitmiştir. Evde yalnız kalan çocuk- lar kırda odun toplamıya gitmişlerdir. Bir ara yeni fışkırmıya başlıyan taze taze mantarlkı> görmüşlerdir. Her biri bir miktar mantar toplıyan çocuklar, bunları yaktıkları çalı çırpıda pişirerek lara bir şey olmamış, akşam tabii bir surette yataklarına yatmışlardır. Fakat Ana ile baba tevkif edilmiştir. Bir ib- Çerez Kabilinden —— İki Lüle Daha —H — Tiran elçimiz, değerli muharrir Ya: kub Kadrinin dedesi Kara Osmanoğlı Yakub Paşa bir tarihte İzmire vali ol- muştu. Makamına geçip oturduğu gün, vilâ- yet erkânı ile beraber İzmirin eşrafı da kızartmış ve yemişlerdir. O gün çocuk-/onu kutlulamağa geldiler. Bunların içerisinde, tok sözlülüğü ve tuhaflığı ile şöhret almış bir Mehmed iki oğlanla kız bir daha kalkamamıştır. | Efendi de 'vardı. Kutlulama töreni bittikten — sonra, nin kalbi ve ciğerleri ve beyni burada imiştir. nunun oğlu Muzaffere: ret dersi olur ümidile çocuklardan biri- mahlı kahvehanesine gitmiş “Patro- |Yakub Paşa, zamanın âdetine göre, |misafirlerin ileri gelenlerini oturttu ve kendilerine çubuk ikram etti. Hademe- ler, her biri ikişer, üçer — metrelik çu buklar getirip odanın ortasına kadar uzattılar, Bazı misafirlere de nargile- Katil Muzatfer Rifatin oğlu Mun“erîleleri alıp götürmek istemiş... Muzaf- Kemahlı Kahvehanesinde kasada otu-/fer buna mâni olunca aralarında bir emi — Bana bir plân çal! demiştir. Bu açık küfürbazlık Muzaffere de irayet edince Süleyman bıçağını çek- 4; Muzaffer de tabancasını çıkara- rak Süleymana altı el ataş etmşitir. nın göğsüne rastlıyarak — derhal nezfi dahiliden öldürmüş, bir başka kurşun da Kasımı yaralamıştır. Adliye hâdise:- tanesinin lülesine bastığı gil ye kırdı. Bu kazadan pek ziyade mah- Çıkan kurşunlardan ikisi Süleyma- | cub olup, çubuğun leyim derken, ete; lelerden birine ziyade telâşa düşüp, margileyi kaldır ler getirildi. Mehmed Efendi teşrifata dahil de- #ildi. Oturmadı. Paşanın eteğini öpüp. arka arka çekilirken, çubuklardan bir «çıtle di- nden özür di- u sefer de nargi- , onu devirdi. Daha yi : »| münakaşa baş göstermiş... kçı Süleyman gelmiş ve Sa-| münal ya a ; y ÜzL _ı'“"“."fı“ı_;,"hm,;n. fazla müşteri|"“Bu münakaşalı günün gecesi saat ye el atarak katil hakkında levkif kara- | da kardı. :-.—.:.ceı.ı.ı. Birinciliği kîz_-n"' ER Tz bapçla ;m bahsederek mevcut nargi:| (19) sularında Süleyman tekrar Ke-İrı vermiştir. — A, B. etli hediyeler verilecektir. —a Beeçalas üŞi -— : — ; — — — H İSTER İNAN İSTER İNANMA! gile deviriyor, boyuna lüle kırıyordu. Mehmet Efendinin acıyan mesi mucibince, her sütçünün, sattığı sütün| belerine gönderilmekte ve bunlar da « n dırlar, a savaştı; bir lüleye daba bastı, onu ylar tarafından kıyafet birincisi de vi Gümrüklerde Kontrol Ve Dozenfekte | İzmir 9 (Özel) — Alman müıeh'uıı-' & profesör Gasner'in yaptığı tetkikat- in sonra gümrük antrepoları )"inııxdı.ı * kontrol ve dezenfeksiyon evi yapıt- Masına karar verilitrtir. Kontrol — ve “ezenfeksiyon evi Tarim Bakanlığınca Üç yüz bin lira sarfedilmek suretile ya- Pilacaktır. Bu müessesede İzmir lima- fından giren ve çıkan ziraat maddeleri Tezentekte edilecektir haline Yakub Paşa, onun telâşim ve hicabını ere dağıtmakta - | &idermek maksadile: Yeni Süt talimatnar ' B imie BB — Efendi! Sen zahmet etme.. Otur.. ulu olduğuna göre, süt güğümlerinin üstüne kırmızı, eya t Ağalar golir, düreltirler.. De e, Mehmed Efendi — etrafına bakındıktan sonra, bir temenna edip: - Müsande buyurun, efendim! dedi. |Şuracıkta topu topu iki lüle daha kal: İmış. onları da kırayım da, tamam olsun! Tıflı Şimdiye kadar alınan etiketlerin hepsi kırmızıdır, hiç bir süt- Çü diğer renkli etiket almak islememiştir. Her sütçünün kırmızı renkli etiket kullandığına göre, İstan- bulda karşılık, yağı alınmış süt satılmıyor demektir. INANMA! hâlis vi gil renkte etiket koyması mecburiyeti vardır. yeşil re mavi, İ M tlerden kırmızı renklisi, hâlis hilesiz, yağlı olan süt- ke ö dir. Ctiketler, sağlık bakanlığı tarafından belediye ça. w içindir. Lt , İSTER İNAN İSTER L —