Muharriri: Ereeman Wille Orofta Şimdiki Halde Bütün Şüpheler Binbaşı Malkolm'ün Üzerinde İdi — Korkarım ki, fazla bir havadisim yok, dedi ve Londrada yapmış olduğu teh- kikatı anlattı. Bunun üzerine Reymi vaziyeli hulâsa et- tikten sonra: — Her ne kadar vasiyetname ile az çok slâkaları olsa da, şimdilik iki kız kardeşle Viktoru şüpheli telâkki edemeyiz. Zaten onlar hâdisenin cereyan ettiği yerlerden çok uzakta bulunuyorlardı. Bütün Şüphelerin Toplandığı Yer * Şu halde, evvelâ menfaat noktai naza- rından şüphe edebileceğimiz bir adam var- sa, o da binbaşı Malkolm'dur. Sir Con'un ne gibi şerait altında ortadan kaybolduğu- nu da gözden geçirirsek, vaziyeti ve bare- kâtı en ziyade şüpheli olan yegâne adam, gene binbaşıdır. Bunlara mukabil de biz- ler, onun böyle bir cürüm £işliyemiyecek kadar temiz bir mazisi ve sağlam bir seci- yesi olduğunu biliyoruz... O kadar, — Doğru, fakat böyle işlerde bir insanın #eciyesine pek fazla bir mevki vermek doğ- ru olamaz. Bu meslekte, sonradan seciyesi bozulan çok kimselere rast geldik, değil mi? — Hakkınız var, Mister Frenç, ben de o kadar büyük bir ehemmiyet vermiyorum. Fakat onu büsbütün hesaba katmamak ta mümkün değil. Ne ise... Biz binbaşınmn bi- ze verdiği ifadeyi kendi vesaitimizle tahkik ettik. Söylediklerinin hemen hemen hepsi teeyyüt ediyor. Belki hatırlarsınız. Binbaşı babasının akşam saat dokuzdan bir kaç da- kika evvel telefon ettiğini söylemişti. Biz bunu hem telefon edilen yerden, yani Vayt- hed istasyonundan ve hem de telefon san- #ralından tahkik ettik, İki Saat Arasındaki Fark Hakikaten o akşam, saat 8.53 de böy- İe bir telefon muhaveresi yapıldığını tesbit ettik. Bundan başka binbaşının o akşam evinden saat dokuzu beş geçe çıktığını da karısı ile hizmetçiden tahkik ettik. Her iki- si de bunu teyit ettiler. Hatta karısı, bin. başı evden çıkarken o antredeki saate bile baktığını söyledi. Zaten bir kadının bu ha- reketinden daha tabii bir şey olabilir mi? Bu nokta da tamam mı? — Tamam. — Sonra, binbaşı, yolda babasma rast gelmeyince Vaythede kadar gidip istas- yona uğradığını, istasyon müdürünün de 8.47 de Belfasttan gelen trenden bir ib yar adamın çıkıp telefon kulübesine girip telefon ettiğini söylediğini anlatmış ve o za- man saatin 9.45 raddelerinde olduğunu söylemişti değil mi? Bu iki saat arasındaki fark ta binbaşının tam evinden istasyona gelebileceği saattir. Bunu uzun uzadıya he- sapladık. Bundan manda, binbaşı, evine dönerken, babasmın belki de Vaythedde tanıdıkların- dan birisine uğramış olmasını tahmin ede- rek tekrar geri dönmüş ve oradaki iki sile- hin evine uğradığı, fakat bunların da ihti- yarı görmediklerini, buradan daha bazı ev- lere daha telefon ettikleri halde hiç bir ha- ber alamadıklarını ve ancak saat on birde Vaythede hareket ettiğini söylüyordu. Bu Madesini de santleri ve mesafeleri ölçerek ve aynı zamanda mahalli telefon santralı ile uğradıkları evlerden tahkikat yaparak tesbit ettik. Binbaşı, o Vaythedden ayrıldıktan sonra —12— 31/10/935 SON POSTA i MÜSABAKALI HİKÂYELER Ri 5 Bayan Övenin Ölümü oldu. Yi Hali Eşki Babıâli caddesinde bir Acı- Diğer kiracılar da, birer birer geldik-! la beraber, içerisi karanlık çe, aşağı koridordaki levhanın üzerin- Bay Pit bir kibrit çakacak ii ei: ek ie B de, çivilere asılı duran anahtarlarını a-| yarıya karla örtülü taban tahtalar! e Ye e ANE yardır, “ıp, kadının gaybubetinin farkında bile üzerinde, Bayan Oven, gecelik vayfi sokaktan biraz ileride Hocakasım e pap İe ) Köprü sokağı ismile yeni bir sokak olmıyarak her günkü gibi işleri, güç-| tile, çıplak ayak ve yüzükoyun *— başlar. Etrafında üç dört büyük han, lerile meşgul oldular. Filhakika bütün | yordu. iki atelye bulunan ve her gün araba, odalar süprülmüş, bütün sobalar yakıl-| (O Yanıbaşında da, papağanın lefi ye kamyon ve otomobillerin sik sık geç- | mış bulunuyordu. UR, tiği bu sokak çok berbat, harap bir) Gece başlıyan şiddetli soğuk devam mi haldedir. Kışın çamurdan geçilmez etmekte idi. Keskin bir poyraz rüzgâr i ta. olur. Kaymakamlığın bu sokakla a-'ortalığı kasıp kavuruyordu. Sokaklar.) Hekimlerin ihtimamları hiç bir lâkadar olmasını dilerim. daki kar yığınları buz kesilmişti. Öğ- da vermedi, Zavallı kadın, Gedikpaşa Esirci Kemaleddin leden sonra saat beş sularında, koca| ğuktan ölmüştü. Lâkin, yapılan Cami sokak No. 12 de (| koca atelyeleri kömür sobaları bile lâ-| yenede, ense kökünde şiddetli bir ©. Ali Ertürk yıkile ısıtamaz olduğundan, ressamlar| benin izi görüldü. Odabaşı, bu © Kınalıada Vapurlarından Şikâyet |firçalarını atıp yerli yerlerine dönmeyi |nin tesirile sersemlemiş ve açık pen Ediliyor tercih ettiler, relerin önüne yuvarlanmış ola Kınalındada oturan vazifedar bir) İçlerinden, Şarl Pit adındaki biri, da-| Sıfırdan aşağı beş dereceye inen memur bize yazdığı bir mektupta bu be geç vakit oradan geçecek olan bir|ta bilâhare onun işini A mk e a i emanet istedi. ki r Bağdat vapurunun ancak 9,8 de) Kadim ali kibir an pol Bay Hovel, pencerelerden Köprüye yanaşabildiğini, bu yüz -!,. mp dibinde, bakır bir lâmba ayağı yk hiç cevap almadı. Merak edip te tok-İve kadının başındaki yaraya gi vi den vazifesine geç kaldığını söylü - yor. O halde yapılan tarifenin ma- İhtiyar Sir Con istasyondan 10 dakika süren Santral otele ancak yarım saatte gitmiş. on dakikalık olan santral otele ancak 10,30 da gitmiş, Bu yarım saat zarfinda ne yaptı-! ğını bilmiyoruz, Kendisi sokaklarda dolaş-! tum, diyor... Şimdilik onu da kabul etmek- ten başka çaremiz yok. 10.30 dan sonraki harekâtı hakkındaki ifadesini otel müstab- demini tamamile tasdik ediyorlar. Frenç omuzlarını silkti, — Brin'i bertaraf edebilirz, dedi. Sir Con Öldürüldise... Reymni: — Hakkın var. Fakat binbaşı hakkında içim rahat değil doğrusu, Elimizde bulunan bütün deliller onun aleyhinde. Sir Con'un katledilmiş olduğunu farzedersek - hoş, bunu da daha bilmiyoruz ya « neden binba- şı katletmiş olmasın? nası kalır mı? Akayın nazarı dikka. men açılıverdi. tini celbederiz. * mağına dokunur dokunmaz, kapı he-İdince, bunun katil aleti olduğuna Ardına kadar açık duran pencereler- | ca, bu lâmba ayağının, bu izi y “İvelce Dikmene on beş kuruşa gider- den buz gibi soğuk esiyordu. Odan) getirmiş olmasında tereddüt Ankara Otobüs Tarifesi içerisine dolan karlar, yerde âdeta birldu... Ankaradan bir okuyucumuz yazı- beyaz kilim vücüde getirmişti. Bunun- yer: , «— On senedenberi Ankarada seyrüsefer yapan otobüs, kaptıkaçtı- ların pahalılığından, muntazam se - fer yapmadıklarından yana yakıla şikâyet ediyorduk. Bir sene evvel Ankarada seyrüse- fer hakkı kanunen belediyeye veril- diği gün artık tarifelerin ucuzlıya - cağı ve muntazam servisler yapıla - cağını düşünerek seviniyorduk. Fa- kat ne yazık ki bu sevincimiz uzun sürmedi. 27/9/935 tarihli Ulus ga- zetesinde belediyenin neşrettiği üc- ret tarifesine ait ilânı okuduk. Ev - Dikkat! En baff bir soğuk algınlığı insana günlerce ıtırab o çektirir! ken ilânda yirmi kuruşa gideceği anlaşıldı.» Biz bunu mu bekliyorduk? * an, yağmuru, çamur ve soğuğile işte niha- yet kış geliyor. Kış nezle, Okuyucularımıza cevaplarımız Pendik, Bağdat caddesinde |, Ö. ye: — Vazih adressiz ve imzasız olan mektubunuzu neşretmemekte bizi mazur görünüz. Yozgatta Orhan Aliye: — Vazıh adres ve imzanız olma - dığı için mektubunuzu neşredemiye- ceğiz. Beyanı itizar ederiz. TAKVİM Gin © PERŞEMBE (OH 3i31ci TEŞRİN 935 19 soğuk algınlığı, baş, diş, ada- le ağrıları, mevsimi... romatizma, grip Mendiller şimdi - den burunlarda... Vapurlar- bir boyun atkım, bir geli yil da, tramvaylarda, sinemalar- da öksürük sesleri duyulu” yor. Adım başında O soğuk- algınlığından mütevellit baş ve diş ağnlarından müşteki bir dost, bir ahbap... Hep ayni nasihat işitiliyor: GÂ- man kendini üşütme, sıkı gi- yinin o Acaba sıkı giyinmek üşütmemek için kâfi mi? Sr kı giyindiği halde soğuk alan bir insan ne yapsın! oYapıla- İl cak şey hiç şüphesiz sıkı gi- mıya overilen o ehems” bir kaç kaşe GRİPİN aliP öşeye koymaktır. , GRİPİN'in , ehemmiyeti iii faydası soğuk algınlığını? Iamasından sonra ( anitf 48 Baş ve diş ağrilarile “ bütün ağlar mideyi madan, kalbi ve böl : yormadan keser. Nezle?” 5) dale ağnlanna, rı iy ya, gripe, üşütmeden vi vellit hastalıklara kart ğ yinmekle beraber bir fanilâ, hassa müessirdir. doğru evine dönmüş ve buraya geldiğinde | saat on buçuk varmış. Otomobilini garaja koyup bir viski içtikten sonra tekrar Vayt- heddeki dostlarına telefon etmiş. Bu mu- havereleri de saati saatine tesbit ettik. Tahkikatın Uzunluğu Frenç hayretle; — Vallahi Mister Reymi ben daha bu kadar tam bir tahkikat görmemiştim. Bin- Başının bötün harekâtı da, tıpkı Sir Ce: Bunki ibi tamamı tamamına takip ve tesbit : dedi. Reyni, Bikaydane elini salladı: — Şans, arizim, şans... Gelelim hikâye- mize. Kâtip Brin'in ifâdesile harekâlım da karşılaştırdık. Onun söyledikleri de Aoğru- ya benziyor. Liverpol yolite İrlandaya geç- Mmij ve Komber'de oturan kız kardeşine uğ- ramış. Oradan 9.30 da hareket eden tren. le Pel'ast'a gelmiş. Bu tren Belfant'a tam 8.60 de gelir. Halbuki istasyondan ancak ür Denizyolları İŞLETMESİ eri : Karaköy Köprübaşı 362 - S'rk:el Mühürdarrale Han Te, 27740 Mersin Yolu INEBOLU vapuru 1 Ikinci teşr:n CUMA günü saat 11 de MERSİN'e kadar, “6770, Trabzon Yolu GÜLCEMAL vapuru 31 Firinciteşrin PERŞEMBE günü ü saat 20 de HOPA'ya Ka dar. “6771, Trabzon Yolu ERZURUM vapuru 2 İlkla- citeşrin o CUMARTESİ günü sat 20 de HOPA'ya ka dar. “6772,, Rami 1351 GRiPiN' Kaşelerini tecrübe ediniz! iş ii DiŞ MACUNU EMAL , “ÇARPINTIYI NEVROL C Derhal keser. Teesslirle bayılanlara bütün sinir nöbetlerine 20 damla haya. verır. Evlerinisve bulunmus“