22 Ekim 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

22 Ekim 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

22 Birinel Teşrin - - G0 e | 6üyük ı Deniz | Romanı e-ar |KorsanınAşkı Düşman Koalyonu Malların Yağmasın- SON POSTA Yazan: Kadircan Kuaflı dan Sonra Tamamen Tahrip Edilmişti — 1 — İki kumandan Karşı karşıya Kemel Reis geminin kıç kuıruuıdı: kaptanla karşı karşıya idi. Ona oldukça güzel bir İtalyanca ile sordu: “Neteye Bdiycsdm? - İskenderiyeye... — Ne götürüyordun? Kadife, çuha... — Başka... — Camdan ve porslenden kapka- Gak ta var... Bana saldırdın, eğer sağ yakala- saydın ne yapardın? — Söyle!... Boynuma zincir vura - rak Venediğe götürürdün, değil mi? Sonra orada beni asarlardı... Kaptan susuyor, boynunu bükmüş, ellerini oğuşturarak yere bakıyordu. Kemal Reis devam etti: — Doğrusunu söyle... Seni bıraka- cağım. Adamcağızın gözlerinde ne de olsa bir ışık yandı. Kemal Reisin her ne ba- basina olursa olsun sözünü tutan bir adam olduğunu herkes gibi o da bili- yordu. — Evet... Dediğiniz gibi... olacaktı. diye kekeledi. Kemal Reis gülümsedi: — Fakat ben sana böyle yapmıya- cağım. Seni sahiden bırakacağım. Çün- ü aptalın birisinl.. Eğer amcık aklın olsaydı bu kadar kolay tuzağa düşmez- din. Fakat hoşuma gittin. Umarım ki kaptanlığı bırakmazsın ve gene başka gemilerle, yahut bu kalyonu yeniliye- vek Akdenize açılır, karşıma çıkarsın!.. Yağmadan Sonra Tahrip Gemideki Türk kürekçileri kurtarıl- dı. 'Top top çuhalar, kristal ve porselen eşya, kadifeler ve yiyeceklerle bulduk-| lam para Türk gemilerine taşındı. Tay- faların içinden genç ve güçlüler de se- çilerek yedek forsa olmak üzere ala - kondu. Toplarından bir kısmı alındı, Giğerleri düzüen atikdi. Türk filosu kalyondan ayrıldı. ©O sırada Kemal reis kaptan Moran- diye seslendi: — Provaya çekilin, provaya... Kıç kasarayı uçuracağım... Venedik kalyonunda kalanlar can korkusile geminin baş tarafına koştu- | | kasarasından bir kısmı havaya uçtu, sonra denize yuvarlandı. — İkinci top... At... ş!. Üçüncü gülleden sonra Venedik ge- misinin üstü provadan dümene kadar dümdüz olmuştu. Onu Venediğe kadar götürüp tamir etmek, arada yenisini yapmaktan da- ha pahahya mal olacaktı. İçindekileri ise birkaç gün sonraya kadar her halde buralardan geçecek o- lan Venedile gemilerinden birisi kur- taracak, gütürecekti. Leventler büyük bir sevinç içindey- diler. Koca Muslih yırtılan yelkeni hemen i IZıtcıı bu geminin yürüyüşüne zarar İsesler yayılıyor, aralıksız top gümbür yedekle değiştirmişti. Kıç kasara al- kın bir kızıllık bırakarak kayboldu. tındaki yarayı da onarmaya başlamıştı. karardı ve gece çöktü. vermiyen önemsiz bir şeydi. Türk filosundan Akdenizin artık alabildiğine genişliyen ufuklarına gür Şimdi üç gemi birbirinin dümen su- yunda, ancak ikişer yüz kulaç aralıkla gidiyorlardı. Amiral gemisinin kıç kasarası üstün- deki fenerden başka hiç bir ışık yoktu. Bu da, diğer iki gemiye yol göster- mek ve birbirlerini kaybetmemek için- tülerini andırıyordu: Kazandik gene savaşı... Varan bir... Haydi ilerit.. Başka düşmanlara karşı, Yürüyün Türk leventleri!.. Gemilerin provaları dotdoğru Malta ve Sicilya adaları arasındaki geniş ka- öebd ..... -T7 ranlıktı. Vardiyalar güvertede ve kamara - ların önlerinde dolaşıyorlar, serenlerin direklere bağlı oldukları yerlerde ileriyi iörüğüle Leventler, prova boşluğuna, kıç ka- saranın önüne ve rambalalara serih mişlerdi. Baş başa, yahut yan yana u- yuyorlardı. Bir JInilti Akşam olmuştu, güneş, Türk filosu- nun gittiği batı ufuklarında bol ve taş- — Etibba Odasında | (Arkası var) —. a Odasında Dün Seçiv_m Yapıldı ; Dün Seçim Yapılırken Dün, etibba odasında, yeni devreOrhan Tahsin, Riza Rüstem, Munime idare heyetinin seçimi yapılmıştır. |merden yedekler ise Etem Akif, Kudsi, Saat 13 den 15 e kadar bütün dek-|Ziya Nuri, Diş tabibi Galip Abdiden torlar reylerini vermişler ve netice- müteşekkildir. Haysiyet divanına da hTüMM—k——-lMFMMMM&ıHiOr nun tesbit ettiği namzet listesi ay- man Orhan ve eczacı Hüseyin Hüsnü Yeni idare heyeti rey sırasile: | " Yeni idare heyetinde, cskilerden Niyazi Gözcü, İhsan Sami, Niyazi İsmet ve İhsan Sami vardır. Şayım Gönü — (FGGYÜK İRTİLÂL Y.dı Ki'i Büyük, kuvvetli ve ev mükemmel k A dünya filmlerile kabili kiyas Evvelki gün dışarı çıkmak sureti- K le sayım kanununa aykırı hareket Öne uh"bh SAD ettikleri görülen Vasıf, Mehmet, | y A NABELLA < JEAN GABİN Necip, Mustafa, Emin, Nesim, İs. Pok â mail Hakkı adlarında yedi kişi ya- yakadi kalanarak haklarında zabıt varaka- SUMER sinemasında | 'l | Naşit - Ertuğrul Sadi Şehzadebaşı TURAN tiyatrosunda 20,15 te 6 imc: dela — olarak OTELLO Büyük Halle $ perde 1 Tablo | Süreyya Opereti Fransız tiyatsosundu 2015 de Emir Seviyor Üperet 3 perde H H 4 | H ı:ıııı İ i|l) Kİ G ni DOLAŞA SAA Potln BürÜN ÜLKeYİ HERGÜN DOLAŞIRİ CÇok geçmeden bü kanllk'ta gitlüçe| ıü.Yohııemihrinidaiöıifırib—l v — sem B 'Türk Gencinin Ve Talet besinin Dünkü Heyecanli -Mitingi (Öze'tecali Timüi yüzdü) göre göre karanlık mezarlarına sürük- |lenmelidirler. Biz Akitürkün gürilcenin hy, ayları nın yal, yıllarının asır olmasını candan |dileriz! | İkinci Nutuk | Hayrünnisa Gürkanın heyecanla alk- |kışlanan nurkundan sonra — söz alan Millt Türk Talebe Birliği , ikinci veisi Lebit Fehmi, alçakları istihkar eden bir eli e ol bülğeekki n umumiyesi bulandı. Bütün gözler; gazeteleri dolduran havadis kalabalığı | Jarasında tek mevzua takildı: Atatürke| 'suikaste niyetlenenler de varmış. Lebit Fehminin sözü: — Kahrolsunlar! nidalarile kesildi. Ve o, nutkuna şöyle devam etti: — Bu işte, Çerkes Etemin parmağı varmış. O Çerkes Etem ki, İnönünde canımı dişine takarak çarpışan Türkü sırtından vurmak istemişti. Ö ve onun gibi sülükler, şimdi, dokduğunu gör dükleri damarlarımıza saklırıyorlar. Fakat Osmanlı pazarı çoktan geçti. Onlara, eşeklerini başka diyarlara sür- melerini öğütleriz. Hem bilmem, bütün dünyanın tak- dirle baktığı Türkiyeye, çıkasıca göz- lerini biraz açsalar iyi etmezler miydi? | Dinleyiciler, bu cümleyi: — Açamaz olsunlar! Kör olsunlar! avazlarile boğdular. Genç hatip, bütün duyguları coştu” ran kuvvetli sözlerini, Atatürke hitap- la sona erdirdi ve: — Sen, dedi, Türk gençliğinin, Türk devriminden aldığı emanetlerin en büyüğüsün! Adil Ve Sadıkın Nutukları Lebit Fehmiden sonra kürsüye ge- len Birlik azalarından Adil ve Sadık, Atatürke yapılmak istenilen suikastın iğrençliğini, kuvvetle ifadeleştirdiler. Denilebilir ki, ilhamı en geniş kari- halar bile, bir nefretin, bir isyanın ve bir içten andın edebiyatını, kuvvetle- rini coşgun yüreklerinden alan gençler kadar kudretle, belâğatla yapamazlardı. Birlik Relsl Kürsllde Her cümlede sözleri alkışlarla kesi- len bu sonuncu hatiplerin arkasından |kürsiye çıkan Birlik Reisi Rükneddin: — Arkadaşlar, dedi. aramızda kö- |pekler dolaşıyor. Ve kısa bir süküttan sonra nutkuna şöyle devam etti: — Hayır! Sözümü geri ahıyorum. Köpeklor; yürlürmü ”ai hiplerine saklırmazlar. Bu &lçakça kastın mel'un müteşeb- Bisleri,'höpükder d öçağir mahlökler dir. Onlara Hinet diye haykırıyorum. Atatürk, yirmisini aşkın delikanlıların emuzları üstündedir. Ona saldırmak is- tiyenlerin evvelâ, milyonları aşan bu çelik omuzları aşmaları lâzımdır. Biz, sinir tadile yatakta ölmek iste-| miyoruz. Çünkü yataklarda değil, top sesleri altında ve savaş sınırlarında doğduk. Fani dünyanın vüfus kütüği femizi kaparken, kaydımızı: — Nezleden öldü! diye düşemez!. Biz, Çanakkale, Dumlupınar şehit- lerinin çocukları, memleket için, dev- rim için, Atatürk için çarpışa çarpışa ölmek istiyoruz ve dostlar da düşman- lar da bilsinler ki, Atatürk yaşıyor, ebede kadar yaşıyacaktır. Ve onun uğrunda, onun devrimi uğ- ü sahi> alkışlanan bu sözlerinden sonra, — Bir kaç gündür, dedi, Türk efkâ-| |Onuncu yıl marşı söylendi. Duyulan heyecanın Atatürke tırılmasına karar verildi. Ve onu Ü 'teakıp okunan gençlik marşile tofi 'nihayet buldu. Toplantının büyük bir heye çinde dağılışından sonra bir müm€tE grupu Taksim abidesine gitmiş, w zırlanan çelengi koymuştur. Endüstri Birliğinde | Dün Endüstri birliğinde genel |toplantı yapılmış, Büyük Şefimiz # türke tasavvur edilen suikast işi © edilmiş ve Atatürke şu telgraf $ miştir: Cumhur Başkam Yüce «Türk ulusunu esirlikten — kurtarâli varlığınız canımızdan üştündür. GÖZ #imiz gibi sakındığımız yüksek kıymak iatiyen hainler bu suikastlarilt dumuzun kurtuluşunda hâkim kıymeti f mağı göze alan akçaklardır. L Cumhuriyet devrinin feyzile mel gelen ulusal Endüstri de kuruluşunu #f (sana borçludur. Şahsiyetinize dedet ” inlerin bu alçaklığını bütün Endüstri -| tekmil işçilerile beraber telin eder.» * Bütün Memleket Bergama 21 (Özel)— Atatürki |mak istiyenleri lânetlemek için 2 iBer:unıh toplanmış, büyük öndet ıriııı: olan derin bağlılıklarını bir ©& * | Ereğli 21 (A.A.)— Büyük Ö İkarşı yapılmak istenilen suikasttan layı halkın geçirdiği ıztırap ve bi İnın derecesi ölçülemez. Halk bu (unların derhal en ağır cezalara imlmalarını görmek istiyor. | * Balıkesir 21 (A.A.)— Bazı meli ların Büyük ve Ulusal Şefimiz Türl gözbebeği Atatürke alçakca suiki rini Balıkesirliler büyük bir ,ve mefretle — karşılamışlardır. ş Kent alanımda binlerce kişinin iştire? büyük bir toplantı yapılmıştır. Bu lantıda verilen ateşli ve heyecanlı levlerle Atatürkün açtığı ışıklı de Yaluna inanla ve sevgi ile katılan P kesirlilerin Ulu Öndere candan b İğı açığa vurulmuş ve alçaklar anılmıştır. * Denizli 21 (A.A.) — Atatürke |düşünülen suikaat haberi burada d? |lanca herkeste hainlere karşı derin " nefret uyanmıştır. Hainleri tel'in * yarın büyük bir miting yapılacaktif? ” Bursa 27 (A.A.)— Atatürke yaf' mak istenen suikastı haber aları saya bağlı yakım ve uzak bütün lerden gece yarıları yollara dökü vü Bursaya gelen köylüler, bugün saaf ğ |da Cumburiyet Halk Partisi önütü toplanarak — bu suikastı 6 Bundan başka saat 77 de |alanında ulusal bir miting |lusal Şefimize el uzatanlara miştir. . * Edirne, Bandırma, İnegöl, |Tokat, Ton, Mucur, Burnova, — | ha. Bürhaniye, Kuladan. aldığımızı * / graflarda bu yerlerde bütün ahalisit * — ltiıık ettiği heyecanlı büyük # yapılarak suikasiçılar telin edilmitt — İzmir Türk Kültür Birliği, Kut? va Türk gençliği, Türkiye Madencilt” rını bildirmişlerdir. : Üniversite Rasathanasi —— — Üniversite bahçesinde yaptırılan T — ni rasathane binasınm mül! -V Iı:uAlmınymııM":. İkyacaktır. ğ , lanet

Bu sayıdan diğer sayfalar: