22 Birinci Teşrin Hergün Hüriyetin Zevki H Ekmek Meselesi » Hüriyetin Kıymeti fün bütün Türk milleti esa- ğünü ve hüriyetin niha- Yetsiz zevkini anlatan bir tecrübe ge- Çirdi., Hepimiz on saat için evlerimize hap- #edildik. Hapsedilmiş olmak derhal epimizde bir mahpusun haleti ruhiye- #ini yarattı. İçimize bir sabırsızlık, bir Özüntü çöktü. Ruhumuz karardı. Eli- Mizden hüriyetimizin muvakkaten a- inmiş olması, bir gün için dilediğimiz anda sokağa çıkamamak mahrumiyeti l;h-'lmmül edilmez bir azap gibi görün- Fransa ve İngiltere cihan harbinden yanlar bir müddet sustular. Fakat ses harp düne nişbetle yüz defa, bin defa, yük bir kısmını kendi aralarında paylaşt kuvvetlenince bağırmağa başladılar. Bu bağırma, bir harp doğurdu. Bu harp, eski harplere benzemiyor. Silindir gibi, makineler, önüne gelen sahayı çiğneyip geçiyor. Bugünkü SON POSTA sonra dünyanın bü- r. Pay alamı « çıkaracak kadar mıdır? Bilmiyoruz. mukayese edilemi - Bu harp makinesi Avrupada da yürümeğe başlıyacak Bunun önüne geçmek için her türlü gayretler sarfolunuyor. Biz, yeni bir hayata giren, önünde yapacak işi çok olan genç milletler, sulh taraftarıyız. Harp makinesinin yurdu - muza girmemesi için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz ve yapacağız. Harp bize gelebili kat onu biz getirmiye « ü, yecek kadar fazla tahripkârdır. Akşam hüriyet topu patladığı za- Man, herkes sanki ciğerlerini bol hü-| Tiyet havası ile doldurmak istermiş gibi hemen sokağa fırladı. Hattâ kapıdan firlayıp hüriyetini tattıktan sonra tek- Tar evlerine dönenler bile oldu. Bu ufak bize kıymet biçilmez bahasını ne güzel an- ttr tecrübe hüriyetin .. Ekmek Meselesi Üç dört gün İstanbul halkını heye- tana düşüren ve birbirine katan ekmek buhranı, bizce ortaya halledilmesi lâ- kım gelen bir mesele daha çıkardı. İstanbul ikidebir böyle bir buhranla karşılaşır. Ya buğday Hatları yükselir, ya un stoku azalır. — Bunun cezasını Çekslovakya sefarethanesinin bekle- me salonunun eşyasını tahrip etmişler, İpencerelerini kırmışlar ve Çekslovak- yada Almanlara karşı yapılmakta oldu- Berlin Elçimiz Avusturya Elçisini Kazaen Yaralamış Değildir Berlin 21 (A.A.) — Anadolu a- jansının özel aytarı bildiriyor: Berlin büyük elçimiz Hamdi Apa- ğın bir av partisinde Avusturya Niçin? Çünkü ekmek bir gıda maddesi, ve halkın zaruri ihtiyaçlarındanbiri olduğu halde husust ve fakir sermayelerin e- linde bir kâr mevzuudur. Sermayesi küçük fırıncılar buğday fiatının yükselmesine, un stokunun a- talmasına dayanamazlar. Un alama- | yınca ekmek çıkaramazlar. Bu yüzden Ge halk ıztırap çeker. İstanbulda 360 fırın vardır. Bu fi- Tınlarda günde 3600 çuval un sarfe- dilir, Demek ki fırın başına vasati on Guval düşer. Fırıncı esnafının bu bollu- büyük elçisini kazaen yaraladığına dair Noye Fraye Presse gazetesinin vermiş olduğu haber tamamen asıl- sızdır. ceğiz. lovakyaya söğüp saymışlardır. Alman olduklarını, fakat Çekslovak- |ya tabiiyetinde bulunduklarını söyle- Yeni Arnavut- luk Kabinesi Tiran 2? (A.A.)— Yeni kabine şu suretle teşekkül etmiştir: Başbakan ve Tüze Bakanı vekili: Eski devlet şürası başbakanı Mehdi Fi- raşeri. Dış işleri: Londra elçisi Fuad Aslani. İç işleri: İşkodra ilbayı Etem Todo. Kültür: Saylav Bushali. reteri Gera. Tevkif edilen bu üç delikanlı, aslen| SON TELGRAF HABERLERİ SİYASAL BİR HADlSE_DAHA ÇIKTI Berlinde Çekslovakya Sefarethane- sinin Eşyasını Tahrip Ettiler Berlin 27 (A.A.)— Üç delikanlı, / ğu söylenilen mezalim dolayısile Çeks- | mişlerdir. Sefarethane, açılmış olan |tahkikatın neticesini beklemektedir. Sefarethane, bu gençlörin bakilmten 'Çekoslovık tabiiyetinde olup olmadık- İlarını bilmemektedir. Çiftçilere Kredi Dün Kamutayda Kabul Ecilen Kanunlar I Ankara 27 (A.LA.)— Kamutay bu- günkü toplantısında çiftçiler kredi - ve ziraj satış kooperatifleri hakkındaki ka- nun İâyıhalarile kamutayın 1935 ey- Kâl ayı hesabatı ile tahlisiye idaresinin |931 yılma ait kat'i hesap raporları ka- Sözün Kısası Toprağı Bol Olsun Ek. Ta Mülga silâhları bırakma konferansı başkanı Bay Henderson, sizlere ömür, ölmüş!. Eskiden, bizim neslin okuduğu hukuk bilgisinde bir düstur vardı: Müâ- ni zail olunca memnu avdet eder! Öz türkçesi, engel ortadan kalkınca yesak olan geriye gelir, diye ifade & dilebilen bu düsturun bir de tersi olmak lâzım gelir ki o da mantıkan doğrudur: Memnu ortaya gelince, mâni defolup gider! Toprağı bol olsun, Sayın Bay Hen- derson da tıpkı böyle oldu. Zavallı a- damcağız 73 yıllk ömrünün önemli bir kısmını genel barışın istikrarını sağ- lamağa hasretmişti. Özene bezene kur- duğu silâhları bırakma konferansı bes- lenemeyip öldü. Derken, önce Şili ile Uruguay, arkasından Japonya ile Çin ve en nihayet İtalya ile Habeşistan ka- piştılar... Biçare adamcağız, yumurt- ladığı yumurtanın cılk çıktığını, pişir- diği yemeğin kotarılmadan yandığın! görünce, kafayı yere vurdu ve bir daha |da iflâh olmadı. Onun menetmek istediği harp, böy- le üç defa artarda patlak verince, ona da artık dünyadan el, etek çekmek dü- şüyordu. Bay Henderson da öyle yaptı... Frenkçede - ufak bir imlâ farkından |vazgeçersek - imanla karaciğerin adı |birdir. Zavallı barış düşkünü hem ima- |jnına, hem de karaciğerine kurban gitti!. İncilde, Havariyundan Yahya, İsa- nn ağzından insanlara hitap ederek: «Sizi kurtaracak olan imanınızdır!» der Bu iddianın her zaman doğru olma- dıiğını bize akıbetile isbat eden Bay Hendersöna acımalıyız... Zavallı adam cenneti yer yüzünde görmek sevdasında idi.. Bu ülküye o kadar belbağlamıştı ki, öbür dünyada şayet cennete gitmiş olsa da, zevkini çıkaramıyacağına kaniiz! .Bulga;iiinndı | bul edilmiştir. Bayındırlık: Posta ve telgraf genel Ekonomi: Geçenki kabinede ekono-| direktörü Naraci, İhm;fan Plevnede z İ Dün Londrada Edenin İştirakile Bir Toplantı Yapıldı, Durum Görüşüldü — Yedi haftadan- |Mandin Bakanlarının iştirak ettiği bi Londra 21 (Özel) — Yedi Mbıı _" İiçtimada bulunmuştur. DAT HLondrı 31 (A'?')_' Y_"m I"""". Kongreden sonra, ihtiyat subay- Mecburdur. Bu mecburiyet onu ekme-| beri Cenevrede bulunan yden ba gaa ça a A ecek, cel| * Pes anlaşmazlığını müzakere ede-!ları krala karşı olan sadakatlerini fi bizzat hazırlamağa sevkeder. Bina- | Londraya gelmiştir. Sabahleyin Dış İş- | DÇ PU L CSU L e cekolan parlamentomun toplantısı mü- arzetmek için büyük bir gösteri ya- enaleyh fırıncılık belediyenin inhisari Ter Bakanlığına uğrıyan Eden Başveki | L A İnasebetile Başbakan Baldvin bugün ar. m-cı:kl:îfı üK vellen mı:ıı*ı-ı: altında olmalıdır. Belediye, hattâ kar-| galdvin ile görüşerek Cenevredeki va-| Gzı çöz alacaklardır. Parlamento bir FAdaşlarından bir çokları ile görüşmüş- | pA SASİÇİLERE. Ve MUğir Geman ğ N Ka B * karşı şiddetli tedbirler alınması ve Iğ_n bulacağı bir sermaye ile, şchnıı'ı;,d hakkında malümat vermiştir. — |hafta kadar içtimalarına devam ettik- tür. Bunların arasında bilhassa Mon- müğ,;,ıu edilmesi için kararlar alı- Üyük semtlerinde elli kadar modern Öğleden sonra, Eden, Müdafaa Ba- İten sonra dağılacak ve gelecek ayın 74 seli, Amiral Ernlechatfield, John Si-İnacaktır. lektrikli firm yaptırır ve şehrin bütün Bakanlarile, Ticaret, Hindistan ve ünde yeni seçime başlanacaktır. İmon ve Eden göze çarpıyordu. ö ekmeğini bu fırmlarda temin ederse, — i a. — Türk Hcye“ 'em halk temiz ve ucuz ekmek bulmuş ı S T E R ı N A N ı S T E R Milânoda ©lur, hem de belediye ekmek başına 5) para kazansa, mühim bir gelir kay- Milâno 27 (Özel)— İtalyada tetkik ağı elde etmiş olur. Horhorda Molla Hösev tokağında oturan Heven Ni seyahati yapan Türk heyeti şehrimize dı“ı_îll:;'m“::’îm.d. sabah Sirkeciden saat 11,5 te gelmiş, fabrikaları gezmiştir. Heyet şe iyenin bu işi bir defa tetkik et- Edirnek tramvayına bindim. Biletçi geldi İ B j Mape redirae 'i im e üş li |refine burada bir ziyafet verilmiştir. isi bir gümüş lira ver- we kendisine avcumda tuttuğum yeni Bu hem ekmek fiatını arttırır, hem de &kmek işinin fakir esnaf elinde kalma- finı mucip olur. Fazla olarak ta ek- Meğin gayet pis ve iptidai şartlar al- Toplanıyor Sofya 21 (Özel) — Bu ay sonla- rına doğru Bulgar ihtiyat subayları- nın feykalâde kongresi Plevnede toplanacaktır. Bu münasebetle Plev- nede büyük hazırlıklar yapılmakta- dır. Kongreye iştirak edecek olan murahhas ve misafirlerin sayısı (1500) ü bulmuştur. ngiliz Parlamentosu Bugün Toplanıyor tında hazırlanmasına sebebiyet verir. | hrin ekmeğini temin mecburiyetin- de bulünan belediye, halkın gıda mad: 'esini teşkil eden bir işi husust ticarete irakmamalıdır. Belediye halkin ekmeğini temine İNANMA! — Ayol ben sana 25 lik değil, gümüş lira ledim. ,Dinlemedi, aramızda münakaşa başladı. Fakat — biletçi bir türlü dediğinden şaşmadı. Bizim yepyeni gümüş lirayı kemali âfiyetle yutup, yerine 28 liğin artığını verdi. Son duraktaki kondöktörlerden birine söyledim. Boy - nunu büktü: | — Ne edelim, bayan, vaktinde gerekti. Şimdi hanginize inanalıml.. deyip çıktı. Ne olurdu, tramvay sosyetesinin bu insaflı biletçisi be- nim gibi fakir bir kadının İirasını 25 lik yapıp güneha gire- pi e üti Süey YU aell ceğine, yirmi beşliğini lira yapsaydı sevaba girmez miydi?.» — || İSTER İNAN İSTER INANMA! | ı;____——————'—'_'—___—.——__—__)iyılm.l. ü gür, — verdim!. tirmesini hem halkın, hem de beledi-| enin hesabına kârlı buluruz. Balkan Çocuklarını Himaye | Sofya 21 (Özel) — Gazetelere Böre, Atinada bu ayın 20 - 24 ü ara- Sında toplanacak olan Balkan ço- tukları himaye kurulları kongresi gelecek 936 senesinin nisan ayına almıştır. Gim. Edirsekapıl.. dedim. D ni Z Bilatçi bileti kesti. Sonra gözümün önüne bir 28 lik uza- yirmi beşlik ezik. Geçmez, bir başkasını l kiyet e: Kalkmıyor İ Atina 21 (Özli) — Yunanistanda ._'Buıı, bu - büyük dereceli mülkiyet haklarının verl. dedi. kaldırılacağına dair bazı - gazetele- rin verdikleri haberleri başbakan