EAEE Lıyuk Deniz Romanı Geniş Bir Çadırda Belli Başlı Reisler |Korsanın Aşkı SON POSTA Yazanı Kadircan Kofle Toplanmış Konuşuyorlardı üA Fakat Rüstem Bey hemen bunun farkına varmış, yüzü fırtınalı bir deniz GÖi karışmıştı. Ö zaman genç kız kaybolmuştu. Rüstem Beyin bu hali delikanlının hiç te hoşuna gitmemişti. Demek ki onu beğenmiyordu. Daha dün onları karşılamak için deniz kıyısına kadar atla gelen genç kızı şimdi dışarı çıkarmaması da mâna- h idi. Üç dört hafta sonra Akçama gelen- lerden duyduğuna göre Rüstem Bey| kızını artık evinden dışarıya hiç bırak-| mıyormuş. Hatta önceden Zeynebin bir erkek gibi atla gezintiler yapma - sını, babasile öteye beriye gitmesini gçekemiyen softalar şimdi sancak beyi-| ni alkışlıyorlar: — Geç oldu ama tam oldu. Diyorlarmış. Fakat Hüseyin bunu hoş görmüyor- | du. — ©O beni seviyor... Diye başlıyan kuruntu, gittikçe bü- yüyor, hakikat oluyordu. Aradan sekiz on hafta daha geçmiş- ti ki Rüstem Beyin, kızını sipahi Öme- re vermek istediği ve bunun için zor- ladığı duyuldu. O zamana kadar kızı- mna karşı bir kuzu gibi olan bu adamın birdenbire arslan kesilişine herkes te şaşmıştı. Bir Bayram Arifesi Son defa İzmire uğradıkları zaman bayram arifesi idi. Ertesi gün Okmey- danında koşular, oyunlar yapılacaktı. Oraya Kemal reisle diğer kaptanlar ve leventler de çağrılmışlardı. Halk arasında -günlerdenberi bir lâf dolaşıyordu: Rüstem Bey, kızını sipa- hi Ömere verecekmiş. Kız, Kemal rei- sin leventlerinden Boğa Hüseyini sevi- yormuş ama, babası istemiyormuş. Bir korsana vermezmiş... Bayram günü sipahi Ömer, ciritte ve diğer o- yunnlarda ortaya çıkacak, bu ilin en usta binici ve savaşçısı olduğunu gös- terecekmiş. Zalen Rüstem Bey asıl bunun için kızını ona vermeğe karar vermiş. Çün- kü onun üstüne başka bir yiğit yok- - muş. Son sözlere diğer leventler aldırmı- yorlardı. Çünkü kendilerini deniz ada- mi sayıyorlar, buradaki yiğitlerle ilgi- leri olmadığını düşünüyorlardı. Fakat Boğa Hüseyin böyle değildi. Onun gücüne gidiyordu. O arada Zeynep olmasa belici o da diğerleri gibi olacaktı ama, bu kızı git- tikçe artan bir aşkla seviyor ve ona | sahip olmağa kalkışacak olan herkesi| yok etmek arzusunu güçlükle yatıştı- | rTıyordu. — Reis... — Ne var Boğa?.. — İzin ver de şu kabadayılara bir levendin ne olduğunu göstereyim. , Kemal reis gülmüş: Bis Haydi vaz'geç bu sevdadan... | Seni tanırız. Yetmez mi? Demişti. — Doğru söylersin ama, böyle ge- ile Zeynebi yere atmak h ’ahlamııı Ara binin elinde hiç için kısrağı şimdi bir sipa- ildanmadan duru- yordu. O zamandanberi uslandığı an- Taşılıyordu. Çadırda Bir Tonlontı Rüstem Beyle Kemal reis ve başlı-, |ca leventler üç tarafı kapalı ve mey-|söylenen zorlu bir yayı ancak pnhı dana gelen tarafı açık olan geniş bir| Ömer gerebilmiş; okunu, onunla yüz çadırda idiler. Onların ilerisindeki ça-|elli kulaç atmıştı. Fakat Boğa Hüseyi- dırlarda da subaşı, sipahi ağası, kadı nin elinde bu korkunç yay bir oyunca- gibi tanınmış adamların ve zenginlerin | ğa benzemişti. Ok ta üç yüz kulaç ka- aileleri bulunuyorlardı. Boğa Husc_vıı-ı dar ileriye fırlamıştı. onların arasında Zeynebi çoktan ıı(nı-i Bayram yeri - çılgın bir alkış içinde mış, yüzü kızarmıştı. Genç kız ise sa- | idi., rardı. Yerinden doğrulur gibi yaptı. Fakat yanı başındaki yaşlıca bir kadın onu hemen tuttu ve oturttu. Boğa Hüseyin dıktan sonra şunları söyledi: Kimsenin bir diyeceği kalmamıştı. Boğa Hüseyin bunların hiç birini jne görüyor, ne de işitiyordu. reisten izini kopar- | Beye: — Gördün mü? Ben böyleyim işte!. Der gibi yerine döndü. Dönerken kadınlar tarafına göz attı. Orada ellerini Rüstem — Ben Rüstem Beyin yağız kısra- iina biziyorum. Kusura başkamn l Bir kaplan çevikliğile koştu. Kısrağa biribirine kenetliyen, ıslak ve sevinçli gözlerle ona bakan Zeynebi gördü. | Bir kaç saat sonra gemiye dönmüş- i. Akşama doğru Rüstem Bey asık bir yüzle Kemal reisi ziyarete geldi. Kıç e SŞ Z li |kasarada yalnız olarak konuştular. Döm kendisinde cirit olmadığı için bap Sancak beyi gittikten sonra Kemal re- kalarının attıklarını havada yakalayor; * öi iz Hükürlii ea | Tzi eti yerükk blarele ıem:î üseyini çağırmış şunları söy- O, ciritte birinci gelmişti. — Bugün gösterdiğin Meydanın ortasına kalın bir kazi- karşılığını çabucak görüyorsun.. Hay- ğın üstüne keçeden bir adam yapılmış-| di bakalım, düğüne hazırlan. Sen bü- tı. Her atlı onun yanından — dört nal yada kalıyorsun. Daha çok kalip düğü- jgeçerken — kılıcmı savuracak ve onu nünü göremiyeceğiz ama, kusura bak- ikiye bölecekti. Boğa Hüseyin onun üs- ma! tüne iki kat keçe daha sardırdı. Sipahi- e |lerin kılıçları ona çarptıkça geri tepi-| —— Anlamadın mı? Tevekkeli |yordu. Ömer de onların arasında idi. aylarda sana bir dalgınlık çökmüştü. Fakat Boğa,Hüseyinin geniş ağızlı pa- | Zeynebi seviyor musun, O da... lası bir vuruşta ikiye ayırmıştı. ! Timar Zamanından Kalma bir Yay! Aksak Timur zamanından kaldığı | Meydanda, ileri geri, sağa sola ko- şan, birbirlerine örit atan arasına karıştı. Şimdi yağız kısrakla süvarisi mey- |danı kasıp kavuruyordu. Boğa Hüse- sipahilerin ustalıkların — Şimdi, onunla mı olacak?... — Evet ama, Rüstem Beyin dedik- lerini beğenmedim doğrusu... (Arkası var) — - -— -— Çorlu icra memurlağundan: Açık arttırma ile satılan gayri menkulün ne ol de nisan 336 tarihli tapu kaydının 71-96 nada kayıtlı yirmi dört parçada (5253) dönüm tarlanın bir parçada 449 dönüm çayırın ve on dönümlük çiftlik yerinin beşte dört bisseleri. Gayri menkulün bulunduğu mevki: Çorlunun Çengerli çiftliği; kıymet:tarlanın beher tam dönümüne bir buçuk ve çayırın beher tam dönümüne beş lira ve çiftlik yeri ile binalarına du sekiz yüz lira kiymet konmuştur. Arttırmanın yapılacağı yer, gün, saat: 25 ikinci teşrin 935 pazar nü anat 14-16 da Çorlu icra di inde; | — İşbu gayri menkulün arttırma ramesi | kesin görebilmesi için açıktır. 2 — Ağtırmıya iştirak için kiymetin veya milli bir bankanın teminat mektubu 3 — İpotek sa alacaklılarla diğ gayri menkul üzerindeki haklarını hı | ilân tarihindan itibaten yirmi gü | düğünümüz * Çorlunun Çengerli çiktliğin- na; binalı takdir olunan 11/935 tarihinden itibaren her- yüzde yedi buçuğu nmisbetinde tediye edilecektir. pey akçesi ifak hakkı — sahiplerinin dair olan iddialarını işbu ikle memuriyetimi- olmadıkça le bir eleri icap ede!l & hakları tapu sicili ile sabit paylaşma: | terilen | lüz Arttırma şartn ni okumuş ve u malümatı sonra en ç | dilir” Ancak x d sen k yüzde ni bulmaz ve ye ger alacaklılar bulunu bedel bul ma on beş gün daha n salı günü — ayni miktarda olmak şartile en çok €a son edilmezse ihale yapılmaz ve 2280 numa satış geri bırakılır. olunan kim saatte yapılacak arttırmada gene ayni nisbet Böyle bir bedel eldi rakı kanun hükü; atbik. edilmek 6 — Gayri menkul ken parayı vermezse ihale ka sholunarak kendisinden evvel en yüksek bulunan kimse arzetmiş olduğu bedelle aİmağa yazı olursa ona razı olmaz — veya bulunmazsa hemen on beş gün müddetle arttırmaya çıkanlıp en çok arttırana — ihale edilir. İki ihale arasındaki fark ve yeç günler için yüzde beşten hesap adilecek faiz ve diğer zararlar ayrıca hükme hacet kalmaksızın “memuriyetimizce — alıcıdan hsil olunur. Mezkâr gayri menkul yukarıda yazılı 25/11/935 tarihinde Çorlu icra emurluğu odasında işbu ilân ve gösterile arttırma şartnamesi dairesinde satılacağı ilân olunur. ne ihüle derhal veya verilen müblet içinde teklilte İhracat Tüccarlarına Çek Mühim ilân İstanbul Ticaret ve Sanayi Odasından: 1 — Türkiyeden ecnebi memleketlere sevkolunacak her mal için menşe şebadetnamesi almak lâzımdır. Sevkiyattan sonra hiçbir suretle şehadetname verilmiyeceği son defa ola- rak ilân olunur. 2 — Şimdiye kadar bu yolda vaki olan ilânlardan haberdar - olamamış bulunan tacirler bu sene ilkteşrinin sonuna kadar Odaya müracaatle ihracat- larını ispat ettikleri takdirde bir defaya mahsus olarak şehadetname alabi- lirler. son | satış | nın mecmuundan fazlaya ——— - Nüfus Sayımına Hanırlandınız Mi Blrlnu Tcşfn B 1 5l Sayım İçin Yeni Tedbirler Alındı Istatistik Genel Müdürü Bu Akşam Radyoda Bir Konferans Verecek Nüfus sayımı hazırlıkları yarın ta- |mamile sona ermiş bulunacaktır. Yarın |bütün sayım memurları kendi mınta- kalarını son defa olmak üzere bir kera daha gözden geçirecekler ve ellerindes ki bina cetvellerini mıntakalarına tat- bik edeceklerdir. Dün de ilçe ve kamunbaylıklara gi- den memurlara lâzım gelen — talimat verilmiştir. Yolda bulunanların sayım- Tarının nasıl yapılacağı tesbit edilmiş- tir. Vapurlar — saat sekizde oldukla- rı limanlarda kalacaklar ve sayım bi- tinciye kadar hareket etmiyeceklerdir. |Sayım başladığı sırada yolda bulunan vapurlar da sayımın devam ettiği müd- det zarfında ilk vasıl olacakları liman- da bekliyecekler, sayım bitmeden yol- cularını çıkarmıyacaklardır. “Sabahle- yin saat yedide gelen Semplon ekspre- sinin yolcuları sayım — bitinciye kadar |trende kalacaklardır. Saat 10,20 de İs- tanbula vâsıl olan tren de zant sekizde hangi istasyonda bulunursa sayım bitin- ciye kadar orada bulunacaktır. Sayım günü sabahleyin sekizde hareket ede- cek olan Toros eksprosi hareket etmi- yecektir. Vapur ve trenlerde nüfusun yazılması için lâzum gelen ted- birler alınmıştır. Sayım esnasında mezhepler de kay- dedilecektir. Nüfusun ana dili yazıldık- tan sonra ana dilinden başka hangi dil- lerle konuştuğu da kaydedilecektir. Sa- yımın bitliği, top atılmak suretile ilân edilecektir. bulunan | | Nütus Sayımı Günü Redy0o & b FN E CN v ) z Sayım işlerile uğraşan istr tistik genel müdürü Celâl Aybar Belediye ekonomi direktörü —Asılff Süreyya ile Fatih kaymakamı Ha Pepeyi de radyoda birer konferans z rerek nüfus sayımını anlatacaklardır — ve | Çalışamaz Mı? Bazı okuyucularımız, üzerinde durü? lur bir ikazda bulundular. Bunlar, nü; Sayım günü uzak mıntakalara giden | fus sayımı günü herkes evinde oturaca” memurların sür'atle işlerini bitirmeleri ve sayım defterlerini ilçe ve kamunbay- lıklara getirip teslim edebilemeleri için kâfi miktarda otobüs ve otomobil de “|tedarik edilmiştir. Genel istatistik direktörü Celâl Ay- bar ile İsviçreli mütehassıs bugün ge- |leceklerdir. Bugün saat 14 te Celâl Ay- İ|bar radyoda bir konferans verecek, bu konferans bütün ilçebaylıklarda ve kamonbaylıklarda — dinlenecektir. Bu- nun için bütün nahiye ve kaymakamlık- |lara radyo ve hoparlörler tır. P Yarın Heyecen - Tecssür Aşk - çlik Güzellik ihtişem ve sevdiğiniz arlisler BRIGİTTE HELM PAUL VEGENER WİLLY EİCHBERGER BEN SENiNiM İlâveteni POX JURNAL. Habeşistanda harp saha- sında çekilmiş sahneler, MONTE KRİSİU ' Alexandre' Dumas,, nın eberi ’ harem dairesi, bahçe, dağıtılmış- | İ Iıde edebilirlerdi. kşam T ÜR K'le*İ 1 — Mevlevihane kapısı dışarısında Merkezefendide in için İstanbul radyosunun o gün nef” riyat yapmasının muvafık olacağıtf © |söylüyorlar. Biz bu hususta radyo idâ” resine müracaat ettik ve öğrendik (İstanbul radyosu © gün, diğer pazarlaf olduğu gibi saat yarımdan on üç buçur © üa kadar neşriyat yapacaktır. Fakaf bu neşriyat plâk çalmak suretile olar caktır. Halbuki radyo o gün orkestrasi" le ve devamlı olarak neşriyatta bulur — nabilirdi. Böyle bir müsaade mümküf olduğu takdirde evlerinde kalacak olatf radyo sahipleri de bu neşriyattan istit —— —— 7 R O BERTA 21 ILKTEŞRİN YILDIZ sinemasında KARYOKAYI oyoyau artistler GİNGER ROGERS - FRED ASTARE ve iİRENE DUNNE Tebul Betedişesi — Tepebaşı Şehir Şlhif"mlöf"u Tiyatrosunda 12/10/935 — Perşembi n İ Hl l ee S OU örçüye mımu Ölçü Mevlevihanenin 2 — Kadıköy, Kızıltoprak, Tuğlacı Mustafaağa, Feneryolu 7 No. h ev. 3 — Kadıköy, Kızıltoprak, Tuğlacı Mustafaağa, Feneryolu 9 No, h ev. 4 — Kesmekaya, Tercümanyunus, Drağman C. 73 No. li baraka maa 8 — Çarşı, Kavukçular So. 72 No. l dükkân, 6 — Kadıköy, Caferağa 38 No. lı dükkân. 7 — Kadıköy, Caferağa Moda 40 No, lı dükkân. 8 — Çarşı, Hacıhasan So. £9 No. l1 dükkân. 9 — Çarşı, Cevahir bedesten solda 2 nci adada 43 No. l dolap 10 — Kadirga, Bostaniâli, Cami nında 29 No. lı oda. 11 — Kasımipaşa, Camükebir, Türabibaba 7 No. h dükkân. Kira uzu: 936 senesi mayıs bitimine denlu. 12 — Eminönü, Valde hanında 23/12 No. h oda. Kira uzu: 936 senesi mart bitimine denlu. Yukarıda yazılı mahaller kiraya verilmek üzere açık arttırmaya kon- muştur. İstekliler 28 teşrinievvel 935 pazartesi günü saat 75 e denlu Ev- kaf müdiriyetinde varidat kalemine gelmeleri -(6507)