16 - Birinci Teşrin u SON POSTA Sayfa 7 ların. Yapılmasın 'Aduadan: BeRa Mietnmlikmeeelirieküei. KĞ | 2000 murabba mil Habeş arazisi iş- | g, Üyzerleri otla örtülü yerli kulübele- Bal etmekte bulunan İtalyanlar 400 Mil uzakta, şimdiye kadar geçilen âra-| Oya, yehrin yukarlarına kadar çık- ziden dağlardan daha sarp, ve aşılan daha yüksek dağların arkasında bulu- han Adisababa üzerine henüz yürü- mek niyetinde değillerdir. Buğgün keşif uçuşları yapan tayyare- » Adua ve Adigratın cenul e tak perakende bazı Habeşlilere tesa- düf etmiştir. Bunların ancak 2000 ki- ti kadar olduğu söyleniyor. Bunlar İtalyan mevzilerine mukabil bir hücum Yapacak kadar kuvvetli olmuyan gay- M muntazam Habeş efradı olup İtal- Palamak maksadile buralarda dolaşı- Yorlar, * Bir Ay Sonra * İtalyan istihbarat şubesi Habeşlile- rin Gondar ile Aduanın 80 mil cenu- bunda bulunan Tagadda arasındaki bir hat üzerinde tahşidat yaptıklarını tesbit iştir. Hırmıf ta birbirile temas halin- de değildirler ve bu şerait dahilinde her iki ordu arasında bir aydan evvel b?- Yük bir çarpışma olmıyacağını tahmin ediyorum. Ti İtalyanlar kazandıkları araziyi ve Mmüdafaa mevzilerini tahkim etmekle, Mevcut yolları genişletmek ve yenile- rini yapmakla, kuyular kazmakla, te-| lefon ve telgraf hatları tesis edip kış- hlar yapmakla ve erzak için soğuk ha- Ya vazifesini görecek derim çukurlar akla meşguldürler. * 100 Bin Muhafız İşgal edilen muntakaların mühim hoktalarını 100,000 İtalyan askeri mu- hafaza etmektedir. : Habeşlilerin şiddetli mukabil hü- tumlarda bulunduklarına ve İtalyan- ; HŞ;.) M_uhîl_)_ıî_e—rı latıyorlar: Italyanlar Aduaya Gi- rerken Şehir Bomboştu İtalya Kuv-v_;t—lı;î,—Bât;nmek İçin Yol- a İntizar Ediyorlar Daha Gerilerde Adisababadan : birkaç hafta evvel Ras Seyum'a misafir olmuş ve on beş gün kadar yanında kalmıştım. Bugün, birbirini takip eden hâdiseler karşısında, bu ziyaretin hâ- tıralarını canlandırmak — için hafızamı yokluyorum. Vaktile Ras Seyum'a mülâki olmak için bugün İtalyan ordusunun Aduaya kadar katetmiye mecbur kaldığı mesa- feyi katettim. İtalyan - Habeş hudut- ları arasındaki yani Mareb nehrinden Şehir bu çukurun yamaçlarından yu- karıya, kenarlara kadar - yükselmekte- rin, ahırların arasından kıvranan dar 'da Ihtıkâr Aduanın beş yüze yakın sivil ahali- Tigrenin merkezi olan Aduaya kadar si İtalyan işgalinden önce kaçmışlar ve Başladı olan mesafeyi bir defa katetmelidir ki öyde ancak bir kaç yüz ihtiyarla bir y İtalyan ordusunun karşılaştığı zorluk- :ztw bakniğti Roma Mektubu: lar hakkında bir fikir edinilebilsin, Hiç maktadır. Bütün kasabada damı saçla kaplanmış ancak on ev vardır. tmaldeki Habeş kuvvetlerine ku-| Cenevreden gelen ve uluslar kuru- ınışndı eden ve bu havalinin valisi 0- munda aza bulunan elli devletin İtal. lup İtalyan taarruzu karşısında l'înıl' yaya karşı «zecri tedbirler harbi» ıç_nk.' eden Ras Seyumun sarayı, şehire na- larını, İtalyaya harp levazımı "Yh!" örtülü olınuçunımlıımlw tav- zır bir tepe üzerindedir. Saray dııvır-[unı durdurup Habeşlilere silâh gönder- şan patikaları hakkında bir fikir vere- la çevrilmiş büyük bir avludan ve bu meğe karar verdiklerini bildiren baber | mez. avlunun içinde müteaddit taş ve ça- burada oldukça sükünetle karşılandı. murdan yapılmış bir katlı binalardan Salâhiyettar bir İtalyan memuru bana: ibarettir. « — Uluslar kurumunun bu kararı Bu binaların hiç birinde bomba isa- / Habeşistana çok faydalı olm,klı ben beti görülmemektedir. Yerlere atılmış befbtıe de çok zarar vermiyecektir» | öte beriden, yırtılmış kâğıt parçaların-| dedi. vel T dan, burada oturanların hepsinin ale-| Romada bulunan harici ticaret mü- lâcele kaçtıkları anlaşılmaktadır. tehassısları, Musolininin elinde, hariç: e | ten getirtmeğe ihtiyaç h!mıl:hn üçay kifayet edecek kadar petrol, kömür, Pi Şyam demir, çelik, kurşun ve bakır bulundu- Sarayda buluman şarap - şişelerile, ğunu söylemektedirler, İtalyan mobilyelerinden, İtalyan kon- soloshanesinin yağma edilmiş olduğu İhtikâr istidlâl edilmektedir. Fakat ihtikâr şimdiden başlamıştır. Saray avlusundaki en büyük bina, | Ve yiyecek fiyatları sür'atle yüksel- Ras Seyumun adalet tevzi ettiği mah-! mektedir. Buna karşı koymak igiıııılu.ı kemedir. Bu bina etrafı açık ve üstü/,olini dün bir «sanayi harbi k»ııiteı.ini çinko ile kaplanmış bir sundurmadan tesis etmiştir. Yüksek faşist memurla- başka bir şey değildir. İçinde hâkimle- ' yından mürekkep olıın bu komiteye rin oturmasına mahsus çamurdan ya- zaruri ihtiyaç maddelerini hı'ııunlk dim. Çünkü Dara Takle dağı her ne pılmış setler vardır. BM'“#WMEW%WWHrMHb&M Taç salonunun duvarında Juda ars- yd.la,idvîl bir diktatörlük venlı.ııııııı-. vasıtaları çok zayıftı. Çünkü - bunlar, lanının uzun bıyıklı bir resmi — vardı.| - Bu komluq!lfîydhrm tesbit ede- (sadece, buğday başaklarından yapılmış Tesadüf edilen yegâne mefruşat eşya- cek, harp sanayiini idare edecek, amc-| çitlerden ibaretti. sı yayları kopmuş, kumaşı çatlamış ve le işlerini kontrol edecek ve askere gi- Aduada arı kof Ş | ÜLüük velel nümek bi ç içi dökülmeğe başlamış bır_»h- î;';eu:;ngî::rmı:sak ıî:ı’ :: Zannediyorum ki Aduayı, Habeş- bir şey, her biri iki bin, iki bin beş yüz metro yükseklikteki dağların etrafına sarılan ve dipleri sipsivri kayalıklarla Habeşin Moeşhur Datakle Dağında.. Çok defa yol denilen şey, kurumuş ırmakların yatağıdır. Şimdi, burada, geçmiş seyahatimin bütün safhalarını anlatmıya lüzum yok. Fakat Aduaya varmadan Adua ile Mareb arasında, |yarıyolda İtalyanların yenmeye mec - bur oldukları Dara Takle dağındaki |müdafan mevziinden bahsetmek lâ - İzam. Kaidesi geniş bir taş sütun gibi yükselen bu dağın eteğine vardığım zaman, biç bir suretle yukarıya vüsıl olamıyacağımı sanmıştım. Maamafih, bir saat sonra, kafilemi teşkil eden Ha- beşliler, bu sivri tepeye yerleşmiş bu- lunuyorlardı. Yukarıda, mahalli rüesa, buranın ilk müdafaa mevzii olduğunu söylediler. Bu söz karşısında gülümse- DT a * den amelelerin yerine kadın amele mi.| İi 0'_'"'; :ö;nüıı. o'lııı son Amı;gıeî imi Tahti” yoksa erkek amele mi alınacağı tasrih benim. aç hafta evvel, Ras Y RE A edilmemektedir. yuümun ordusuna mensup bir kıt'a, başında mızıka olduğu halde şehrin Anlaşıları bu, imparatorun tahtı idi. | Halka Tavıiye kapılarına kadar gelmiş ve altın sır- Hıı-lııklefulıvohoıkullınılmıqbir harı katliâm ettiklerine dair dönen şa- Yiaların aslı yoktur. ENASE Aul Yo kaleğv! kumanda eden General - Vinma riçten bir harekete geçmiyecektir. Fa- tı :îî:;w du:.g:]ny::u,_ katır n.k—îı;:::.' üstü çinko kaplı kiliseye rahip- Kat halka, kemerini sıkması ve erzakı- , liye kolları da cephane taşıyorlar. . Yiyecek azalmaktadır ve Hgal kuvvetleri ancak sefer Zeçinmektedir. Fakat inşaat - kolları, | *ski kervan yollarını düzeltip genişlet- için gece gündüz bir kaç güne kadar buraya bol erzak Bakli kabil olacağı ümit edilmektedir. Makineli tüfeklerle ateş 3 İki taraf arasında tekti edilen bu ateş i| vermiş ve bu meyanda balkın geri aet | kedya Büiykn'öle Şeyliş uluslar | gidasile mesi için nasihatte bulunmalarını tav- ü -dbii »| malarla süslü takım vurulmuş bir Aaiyi ETĞAA ÖGÜREİee *elgi'llr katıra bindirerek beni kasabaya götürmüştü, Bana, memleketin hu- susiyetleri gösterildi. Evvelâ mek- tebi gezdim, Sonra, kiliseden başka gösterilecek bir şey olmadığından kurumunda mAdmw dt;h rden, dolayı özür dilediler. iye etmiştir. yani Almanya, Avusturya, Macaristan |— Prens Seyum, kral Johannesin to- “’;ıı Seyum şu sırada 2000 Habeş ve Brezilyadan ve belki de Japonya "!nıundur. Kral Johannes, 1872 de askerile Aduanım cenubundaki dağlar. wm&a&nww'wme olan harpde -öldürülmüş, tahta benziyordu. Aduya ilk giren fır- leri topliyarak kendilerine bazı ı.liıııık:,.. saklaması tavsiye olunmaktadır. ü —mevzilerde bulun- etmektedir. vaziyetten istifade eden Menelik te da gayet kııvvd_ll Deyli z — Deyli Ekspres — — |(ortalığı karıştırarak prens Seyum maktadır. Ekepres — z —S—X— bir eat kadar devam etmiş ve mesafe Uzak oldüğundan her iki tarafın zayiâ- b da pek ehemmiyetsiz olmuştur. * Ottan Evler Adua yeşil bir çukurun kandeği) | Habeş - İtalyan harbi hıçlımı&n* Habeâ kadmları İ—ş_LBaşında Onlar Kocalarına Asker Elbisesi Dikiyorlar Ras Seyum Diyor Ki: “Biz Harbi Kabul Edeceğiz.,, (ailesi zararına olarak kendisini im- parator ilân ettirmişti. Prens Seyum Neler Anlatıyor ? Prens Seyumun babası, İtalyın | Generalı Baratyeri bozgunundan e -- (vel Aduada İtalyan bayrağının dıl- galandığını gören prenstir, Prens Seyum, dün olduğu gibi bugün Je sarayından- çıkarılmış bulunuyor. Prens Seyumun sarayı, bütün Adı. aya bir bakışta gören bir tepeciğin (üzerine oturtulmuş bir kulübeden ibarettir. Çok defa, bu güzel manza- rayı Ras Seyumla beraber seyret- miştik. Prens bana: — İtalyanları durduracak - olan dağlarımızdır; diyordu. Biz hazırlık yapmıyoruz. Çünkü her Habeşli |fitraten bir asker olduğundan hazır- lığa lüzum olmadığı kanaatindeyiz. | Hakiki Harp | Meselâ benim rolüm muayyen« dir: Düşmanın ileri hareketini yas vaşlatmak. Bu müddet gzarfında «Choame» ordusu arkadan yetişe- cek ve harp ancak o zaman başlıya- caktır. Eğer Aduanın zaptına mâni olabilirsem, febiha, olmazsa şehrin sukutu bizim için ehemmiyeti haiz değildir. Çünkü mukavemet nokta- larımız çok geride, memleket dahi- lindedir. »«.Ve sonra prens Seyum beni sor- guya çekmeye teşebbüs etti: — Asmaradaki İtalyanların sayı- mmnı biliyor musunuz? Sükütum karşısında Prens Seyum güldü. Ben de güldüm. Dedi ki: — Herhalde #sizin malümatınız benden fazladır. Bu sefer ben sordum: — Casusluk teşkilâtınız var m? Prens, biraz şüphe ile yüzüme baktı ve sonra: — Unutmamalı ki, dedi. Eritre- nin siyahi askerleri eski Habeşliler- dir. Bu (Askeri) ler arasında dost- larımız vardır. Asmarada Göruçurllzl_ Hatırlıyorum ki, bir gün prensin sarayından içeri girerken İtalyan konsolosu ile karşılaşmıştık. Kon- solos, ben geçerken: — Asmarada görüşürüz! demiş ve uzaklaşmıştı. Biçarenin akıbeti hâlâ meçhul. Muharebe patlak ver- meden evvel prens Seyumun hayatı karısı ile yedi yaşındaki oğlu Man- gaşanın arasında geçiyor ve hâdisat ile pek az meşgul oluyordu: — Her şey Allahın elindedir; der ve büyük bir tevekkül gösterirdi. Bu arada, harp hazırlığına dair gördi'- ğüm yegâne tezahür, Adyaro mınt: - jhıı şefi Saik Salhabe Rilene veri- len büyük Habeş nişanı idi. Prens 'Seyumun bütün ümidi bu adamda lidi. Çünkü şimdiye kadar otuz iki 'harp kazanmıştı. Bugün, onun da |mitralyöz kumandanı ile beraber |hırp|ı maktul düştüğünü gazeteler. ğ ! den öğrendim. Kadınlar Asker Kocalarına Üniforma Dikiyorlar Bu mitralyöz kumandanının ac'ı Adera idi. Tahsilini Almanyada yapmıştı. Şefi, onunla iftihar edi- yordu. Bu arada dikkatime en çok çarpan şey, gece gündüz Adua ku- lübelerinden yükselmekte olan dikiş makineleri gürültüsü idi. Bunun se- bebini, öğrenmek istediğim zaman kadınların, muharebe günü için ko- calarına üniformalar dikmekte ol- duklarını öğrendim. Demek Ras Se- yumun tevekkülü, zahiri idi. — Marsel Prat-, Parl Suvaz » a $P A FOT N,