Sı, fa —— BÜ yllk Deoniz Romanı En Geniş Ufukları Kavrayan Bakışlar, Gök Gürültüsünü Andıran Bır Ses ei e 1486 yılı ikinci teşrin ıonhrın&ıı ü idi. z Batıdan esen rüzgâr bütün yelkan- leri slabildiğine şişirmişti. Vardiyan, önündeki kocaman — kü- tüğe tokmağını ağır ağır vuruyor, her vuruşta kürekler yeniden denize dalı- Yordu. Türk gemisi bu halile denize sürü- nerek ağır ağır uçan bir kartalı andırı- yordu. Bu kartal-gene başından sonuna ka- dar zaferlerle dolu bir akından dönlü- yordu. Kemal reis geminin kiç kasarasin- da ayakta duruyordu. Otuz beş, kırk yaşlarında, uzunca boylu; çok yakışıklı bir adamdı. Gür ve kara kaşlarının altında Anadolu cuklarının o güzel elâ gözlerinden çift, parlıyordu. En engin ufuklari bile bir anda ku- caklıyan, kavrıyan bakışlari vardi. Geniş Omuzlar Düzgün Bir Vücut: Burnu biraz kemerleniyor, ucu yir- tıcı kuşların gagalarını andıracak şe- | vılçımları yanıyordu. kilde azıcık kıvrılıyordu. İnce bir ağız, BU.MMHM geniş ve kuvyetli bir çene, sinirli Hı Ka ae ll Gdleğde. ve &ğ Garnatadaki rım gibi bir vücut... Son Hükümdar : Başında beyaz keçekülâh üzeri-| — İspanyollar, Kastil krali Ferdinant me sarılmış olan hafif bir sarık bulu-|ile kraliçe İzabelin kumandasında En- nuyordu. dülüs araplarına karşı çoktanberi sa Sırtında bir cepken, bacaklarında | vaş yapıyorlardı. Hatta son günlere kenarları işlemeli bir şalvar ve ayakla- kadar bütün İspanyayi ele geçirmiş - rında uçları kalkık yemeniler vardı. — |Jerdi. Garnatadaki (Beni Ahmer) sü- Geniş ve kırmızı bir kuşak, karin |lâlesinin son hükümdarı da çepçevre başlangıcından kalçalara kadar bütün kuşatılmış bir balde son yıllarını yaşı- gövdesini çepeçevre sarmışti. Bu ku- | yordu. şağın arasında iki piştovla, bir kama-| — İspanyollar ellerine geçen arapları nin işlemeli sapları görünüyordu. kılıştan geçiriyorlar, küçük, büyük Geniş ağızlı ağır ve iğri bir kılıç sağ' dinlemiyorlardı. omuzdan geçerek sol kalçanin üstünde| — Anducarda zengin bir çiftçi olan E- uçları birleşen bir kayışa asılmiştı. — |bu Husanın ailesi de bu İspanyol akı- Kemal reis bir elini belindeki hançe-/nı önünde mahvolmuştu. rin sapına dayadı ve yanındakilerin du-| — Bunların arasından yedi yaşlarında- yabilecekleri bir sesle: ki Cafer hentiz ölmemişti. İspanyollar — Burası bana eskisinden daha gü-|onun sağ kaşının üstünden çenesine zelleşmiş görünüyor... Dedi. kadar uzıyan derin yarasını, bütün Bodrumlu Ahmet cevap verdi: yüzünü kaplıyan kan pıhtılarını göre- — İzmir her zaman güzeldir, reis.İrek öldüğünü sanmışlar, bırakmışlar- Fakat bu seferki ayrılık daha uzunldı. sürdü de... tı. Küçük kara gözlerinde zekânın kı- Küçük Cafer kendine ğeldiği zaman olduğu yerden bir adım bile uzaklaş - Aslan Levent mak İstememişti. Çünkü annesi, baba- Koca Muslih! sı ve kardeşlerini bırakamıyordu. Za- Bu levent, denizciler arasında pek|ten artik ne yapabilirdi? meşhur olan Bodrum kasabasındandı. Yıllardanberi Kemal reisin yanınday- oeu'ğ-. 0!”"’“" dı. Yuvarlak yüzlü, orta boylu, kuk| M tferina: yaşlarında bir yiğitti. Akıllı, tedbirli,| İspanyada jitano denilen bir çesit alılgan ve açık yürekli idi. Bunun için| çingeneler vardı. Şehirden şehre, kasa- Kemal reisten sonra o geliyordu. badan kasabaya dolaşırlar; cambazlık | Kemal reisinin solunda duran le -| ve hırsızlıkla geçinirlerdi. O yıllarda vendin adı Koca Muslih idi. İri yarı, ge-| İspanyol ordularının arkalarından gi- mi direği gibi bir adamdı. Yüzünü çev-|derek ölüleri soymayı daha kârlı bu- reliyen kara sakalile - karşısındakilece|lanlar çoktu. ilk bakışta korku veriyordu. Hele o-| Pavlo da bunlardan biriydi. Karısı nün sesini de duyduktan sonra düş- |Katrina ve kızı Tereza ile birlikte ge- man ise kaçmak, dostsa hayran olma-|ne ava çıkmışlardı. mak elden gelmiyordu. andıran sesile Ahmedin sözlerini ta-|karşı bir sevgi duymuştu. Onu yanına mamladı: aldı. Baba buna razı olmıyacaktı ama, — Hem de daha uzaklara gittik.. — |on iki, on üç yaşındaki güzel Tereza — Sanırım ki, hiç bir Türk deniz-| da annesinin tarafından çıkınca kar- cisi oralara kadar gitmemiştir. Uzak-|şı duramamıştı. ıan size Maltayı gösterdiğim zaman| Küçük Cafer şimdi jano olmuştu. inanmak istemediniz... Pavlodan iğreniyordu. Son sözler bir yabancı şivesile söy-| — Onun hele arap ölülerini, yağma e- da bir delikanlıydı. Uzunca yüzlü, es-|kadar gücüne gidiyordu ki... Korsanın Aşkı Yazanı Kadircan Kaflı Akdenizde borda bordaya, tüyler Ürperilci tarihi bir çarpışma söhnesi sürmedi. Çünkü çingene Pavlo yükü- nü tutmuştu. Valensiyaya geldi. Burası deniz kenarında büyük bir şehir ve lmandı. Eski çingene artık te- miz giyinmişti. Rastero diye amılan bit pazarında büyücek bir dükkân açtı ve| yerleşti. Soy Ve Din Bilmiyen Çingene: Cafer — onun işlerini görüyor, sa- bahtan akşama kadar canı çıkıyordu. | Ayni zamanda babasile, annesine ve| kardeşlerine yapılan fenalıkları da u- nutamıyor, şurada burada gördüğü İs-- panyol eskerlerine diş bileyordu. Zıı- lııPıvlnHobunokluhçnkv“ıHeı İspanyolcada Garebato denilen kül- | hanbeylerile düşüp kalktı. İ Pavlo ve Katrina ile kızı da nnı; karşı günden güne sevgi besliyorlardı. Onu kurtardıklarındanberi — işleri çok iyi yürümüş, bayağı zengin olmuşlar. dı. Şimdi Pavlonun en büyük mağa - zası onundu. Bunların hepsini Caferin uğurlu ayaklarına borçlu sayıyorlar » di, Cafer bir gece meyhanede arkadaş- larile beraber içiyordu. Oraya İspanyol deniz askerleri de geldiler. Onlar da içtiler. Bakıştılar, atıştılar, birbirlerile alay ettiler. Bir kavga koptu. İspanyol askerleri iki ölü bırakarak kaçtılar. Cafer de ortadan kayboldu. Caferin Canı Sıkılmıştı: Fakat donanma amiralı Dan Anri- kez ertesi gün şehirde sıkı bir tarama yapmış, bütün Galabatoları toplamış: tı. Hepsini de kürek başlarına ve ge- milerin omurgalarına zincirlerle bağla.- miştıi. Anlaşılan o kavga, kendisinin kürekçi eksiğini tamamlamak için iyi bir bahane olmuştu. Caferin canı sıkılmıştı. Fakat bu gösterilen günde Kuruma hqvurıılııı 63831 .. — eee aaar Birinci Teşr'n MAGDA SCHNEDE WOLF ALBACH RE THEO LİNGEN tarafından yearatı'an Bu akşam SUMER Sinemasında AŞEK KADRİL Eğ'enceli ve ne'ts komedi müzikalin ilk irae:l Paramocunt Jurnaide : Haboeşistanda sefeb cephelerde hazırlıklar vesalre... Dikkat : Bu akşamdan tibaren biletinizi alırken, gelecek © tenzilüt'i bilet almak imkânını verecek kuponu inte Telefon : 42851 BU TARIHI UNUTMAYINIZ! 21iLKTEŞRİN PAZARTESİ Y ı L D ı z sineması hazırlandığı birinci büyük ve rakipsiz sezonunu, dünyayı heyecan ve zovkde kuşatan muazzam ve muhteşelii © filmle açacaktır : ROBERTA: Bugün matinelerden itıbuzı TÜRK'te 2 BÜYÜK FiLlM BiRDEN: 1—KATE DE NAGY - PİERRE BLANOCOHAR'ın çok bej Fransızca #sözlü gürzel opereti PRENSES TÜRANDOT filmine ilâveten : $ — Umumt arru Üzerine : GECE BÜLBÜLÜ Fevkalâde Fransız komedisi HENRY GARAT - MONİGUVE ROLLAND Bilr Snpoffilıı SİYAH GÖZLER BiR HEDiYE Bu akşamdan itibaren SUMER sinomasında ;v'ıır N .[ııı uwı biletlerinizi alırken gelecek Tepebaşi Tiyatro 11-10-985 | defa zirdeki fiyatlarla tenzi- lâtlı bilet almak imkânını verecek kuponu İsteyiniz. ikinci balkon ! 25 kuruş Birinci mevki : 40 ,, Hususi balkon: 50 ,, Koltuk lüks : 60 ,, gze Yarın çıkacak olan resimli © HERŞEY 3 ncü sayısının yazıları AKA GÜNDÜZ.. * DANGARA DUNGA SABİHA ZEKERİYA . ADUADA BİR EVDE ORHAN SELİM .............. İFTİRA ABİDİN DAVER .... » MARİ NOSTRA EN PADİŞAH vt M TURHAN .. ; EN HALAW KLEOPATRA İLK SI HİKMET FERİDUN MAHMUT YESARİ .. SÜLEYMAN KÂNİ Dr. FUAT SABİT . HÜSEYİN AVNİ . , KÖYLÜ ve ŞEHİRLİ Bu Üçüncü sayı Türkiye mecmuacılığ bir tekâmül noktasıdır. İstanbul Erkek Lisesi Satınal Kurumundan: Oku'umuz için 491 liralık keşif içinde 4I tane dersant pazarlıkla yaptırılacaktır, Pazarlık Birinciteşrinin 14 üncü P günü saat 14 de Is'anbul Kültür Direktörlüğünde toplanan KUf yapılacaktır. llk teminat 36 lira 90 kuruştur. Keşif ve şar” ve sıraların bir örneği İstanbul Erkek Lisesindedir, Iet EVGİLİLER , * GÖLGEDE KAHRAMAN — tu Çünkü meyhanede ışık söndürül -| kendisi olduğunu pek iyi batırlıyordu. ' yor, seviniyordu. mer idi. Sakalını ve bıyığını kazıtmış-| Ondan sonra bu soygunculuk çok|dükten sonra her iki İspanyol askeri-| Hatta şimdi yıllardanberi kalbini lenmişti. Bu adam yirmi beş yaşlarm-| dilmiş olan arap evlerini soyması ©0| cezayı kendisi için haksız bulmamış-|nin göğüslerine hançeri .d":'ılhmm hafiflediği”