: __;I_BMİTqıI_ Ve SEBİKEZ katbuatında a MALLİ GÖRDÜKLERİMİZ Grrmmu— EEE O AAA Yugoslanya Müslümanları Arasında Evlenme Çifle Loubliuya gazetesi Bo:— Kadın —| na — Hersek — müslü- Alanlar | mazları — arasında — bir Eksiliyor | den Yazla kadın alanla- rın sür'utle eksilmeye başladığımı yazıyor- lar. Rastıkları istatistiklere göre — (Bosna) da birden fazla kadın ile evli olan (691) erkek vardır. Bunlardan — (665) tanesinin 2 karım mevcuttur. (26) a ise üç kadınla evlidir. 1933 yılı içinde belediyede (6986) müslüman nikâhı kıyılmıştır. Bunlardan ancak (69) evlenmede evlilerden biri imanlıktan gayri dindendir. Amerikada — yapılan bir besaba göre deniz altın- Ve Balıkçı | dün geçen telgraf kablo- Gemlleri | y her yıl balıkçi gemi- en (500,000) dolar ziyan gör- | Amerika hükümeti bu ziya- | eçebilmek için denizaltı gemi- üt yaptırmış we kabloların panıs vasıtasile deniz dibinin bir metre içine gömülebileceği — neticesine varmıştır. Yalnız bu maksatla yüklenilecek masraf epeyce önemli olduğu için filiyata geçmekte tereddüt edilmektedir. Deniz Kabloları leri yüzünd Kübeda — malinhasean kadınlasdan — mürekkep bir ordu teşkili düşünül- Bir Kadın Ordusu mevcudu — (10,000) olacaktır. (5000) gönüllü kadın adlarını yazdırmış- Memelde: Devletlere Düşen Ödev Alman Gazetelerinin Seçimler Hakkında Düşünceleri Berlin, 10 (A. A.) — Memol diyeti için yapılan — s#eçimlerin — sonuçları hakkında tefsirlerde buluman “Ber- Hner Tegeblatt,, gazetesi, bu sonuç- lartn Memel #slalüsünü İmzt eden devçetlere, Memel işleri İle devamlı surette uğraşmak bususunda manevl bir ödey yüklendiğini söylemektedir. Bundan böyle Hiçbir. hükümet adam; Memel ahelisinin gerçek di- Teklerinin me olduğunu bilmediğini iddia edemiyacektir. * Deutsehe Aligemelne Zeltung , gazetesi, Memel ahalisinin Almanlığa sadık kaldığını ve #eçimlerde çıkarı- Iaa müşkülât mazanitibare alındığı takdirde bu seçimlerin gerçek kıymeti anlaşılabileceğin! yazmaktadır. Japonyada: Aso Volkanı Lâvlar Fışkırıyor Tokyo 10 (A.A.) — Kiyuçu ada- / tedir. Sofya kumandanlığının wer- mektedir. Bu ordunun | “"da bulunan Aso volkanı birden- miş olduğu emir üzerine en geç saat Şimelid bire faaliyete gelerek lâvlar fışkır- | (24) ten sonra burada kahvehane, maya başlamıştır. Pirinç tarlaları- meyhanelerle diğer eğlence yzrla'lı lardır. Mizalay Batista bu kadınlardan ya-| nin büyük bir kısmı harap olmuş- | kapatilmaktadır. pılan 500 kişilik ilk bölüğe bir geçit zesmi | tur. yaptırtınıştır. El.:*ın hükümeti Kâbilde- ki Yahüdileri —hükümet merkezini terkederek (Farak) köyüne çekil- Telerini emretmiştir. Yahudiler bundan #onra bu şehirde oturabileceklerdir. tin İkl Oğlu Kaza Geçirdi , Boston 10 (A.A.) — Bostön ban- Hyösünde bir otomobil gezisi yapan cumur başkanının iki oğlu, Jones ve John Roosevelt, küçük bir trenle Efgenlstan Yahudi Istemiyor Çekoslovakyada: Maden Ocağında Patlama Oldu Sofya, 10 (Özel) — Çekoslorak- yada Topliçeşsanov'un yanında bu- Tunan bir yör altı maden ocağında pallama netlcesinde 6 kişi ölmüştür. Yaralananlar çoktur. Yalaız 13 kişi kurtulablimiştir. Bir iIspanyol Kruvazörü Elcezireye Gitti Cebelüttarık, 10 (ALA.) — Mondoz moz adındaki İspanyol kruwarörü Afrika Bir Ölü Kafa- sını Andı- riyor İalyerı Habeş har« binin Afrika haritasına ha- yallerde ver- mekte oldu- ğu manzara maalesef bu oluyor. PWVelt Vohej Sofya Kumandanlığımn Bir Emri Bulgaristanda Yeniden Bazı Tedbirler Alınıyor Herkesten Hii—vlyot Varakaları Aranıyor Sofya 10 (Özel) — Suikast Zola-| - aç irtilmcnk, yenirevler bu plâmla, yısile ’ll.ıeınlekel dahilinde ıluıııı::;îı "—,:I' Du fevkalâde tedbirler devam etmek- Kabinede 'Değişiklik Yok Sofya 10 (Özel) — Kabine aza- larında değişiklik olacağı şayiaları, Başbakan yalanlamıştır. Milmavyadai Gübbels'in Başkan- hlğında Toplantı Berlin 10 (A.A.) — Propaganda Saat 24 ten sonra *trenden inen yolcular, istasyon kumandanlığın- dan bir kâğit almadan Sofyaya gi- rememektedirler. Herkesten hüviyet varakaları aranmaktadır. Sür'atle giden otomobiller tevak- uf edi ir. Otomobiller için azami sür'at saatte 10 kilometre ola- N sak önebit edilmistiz. Köy Kanunu Sofya 10 (Özel) — Bayındırlık Bakanı Yotofum dediğine göre, Bul- garistanda köylerin imar ve ıslahı için yeni bir kanun yapılmaktadır. Bayındırlık Bakarlığında yapila-| , Xa öldürülmüştür. cak köy evleri için plânlar hazırlan-| — Bu l’lı:ı.qı eaee aai li maktadır. Plânlar köy belediyeleri-| yoktur. — Ama, sen, diyeceksin ki, kim204 komşunun talditlerini yapıyordu: bels'in başkanlığında lardır. Bir İsi ol Tibüyı Madrit, 10 ( A. A.) — Kanarya dularında Tenerif bölgesl Ubayı Fer- | taplanarak sıyasal meselelerle meşgul olmuş- eği. Gi v Dilimizin . peye Zenginliği Eski denizcilerden Macar Ali teisin Tunup bastırilan bir haritasında — Eçe Marmara havzalarındaki — koylardan, manlardan, 'burunlardan, girintilerden, kıntılardan birçoğu, şimdiye kadar duy |Üzumaz, türkçe adlarla gösterdiğini, o ritayı bulanlar, yazdılar ve o türkçe ad mdan 'bir takımını da gösterdiler. Benim arada — dilkkatimi çelen Türk #enize «Girdap» yerine Boğun kelimesini ikul ması öldu. Çünkü girdabın öz türkçe | geliğini, zevkime uygun olarak, bir t bulamıyordura. Lehçe sahibi girdap karşılığı olmak ( re «u çevrintisi ve aylanma diyor. $. S de ondan alıp kamusuna o karşılıkları k muş, klalbuki su çevrintisi girdabı izah ; yor, onun karşılığı alamaz. -Aylanma HBönmek ve dolaşmak anlamına gelen lamanın mütavsat filinden geliyor. Bu yi bir kargilık değil, hatta bonzatme vey. Göçen yil çıkan Tazama Dergisinde HBap kargılığı olarak şu kelimelerin der) diği yazılır Aklağı, aylanmua, bağraç. bu laçı bulağan, burgaç, burlağan, burliş bufluğan, çevlek, çevlik, çevlük, çevre geç, çevrik, çevrim, çevrilü. çöplan, lek, dölembeç, dölenik, 'dönegen, dö yen, dönek, dönekle, dönerga, düden, tek, eğren, eğrik, eğrim, evrim, —eyn Hömbeç, sğrim, âkrik, iwrik, opkun, ayn öyüme, surak, yutkum, buruk, çayk |dalaz, dolamaç, dönelge, esiirgün, han |kasırga, ikoyan, pütürük, Tolkun, yel ç Tintisi, Bunların çoğu girdaba uygun düşü ama içlerinde aykırı olanlar ve o anlı hiç taşımıyanlar da var: Kasırga, yöl ç Hintisi, çaykun gibi. K Tle girdap 4 sında kara iİle su kadar uzaklık sezilr mi?.. Çaykun, eski kitaplarda atların * koşarlığını gösteren ibir kelime olarak | hanılır. Bununla beraber girdap için bu dar çok kargılık bulunması dilimizin » ginliğini gösterdiğinden bize krvanç ve Yeni gikan ikılavız, girdabın kazşılık bakanlığı erkânı bugün bakan Gab- İ ümnli ll lamanları aliyer; Yestada gilmiştir. Lâkin gönül Macar Ali kullandığı boğun kelimesinin de bu ka lıklar arasına girmesini istemekten geri Tamyor. Hele dilimizde bağuntu diye kullan gelen acım, şu gazinolarda filân sızdırıln felüketiri de boğun kelimesinin canlı köke buğladığı, yani o gibi yerlerin gir ba benzediğini arlattığı düşünülünce bu lek öyle kuvvetleniyor ki?.. M. T. Tar) ; Haydi, yarım saatçik ona yüz racak? ı — Eh kadınım, darısı ötekilerin'be- versiriler; © da akşamları yarım Boş elini havada salladı: Şna.. Ezkek enlâdun, yok! diye biç | geç Gükrvenle.: #üabiçüki nöbet — Kimiler sormaz ki? Evvelâ üzülme... Bak, erkeklerden iyi başını | vay parası verilir mi? Bu, neye baş bitişik, karşı komşulardan tut ta, bak-| kurtardı... Zati onun ne celâlli olduğu | tar? 'Elde olsa, gözden çıkarıp verel kala, kasaba, aktara, zerzavatçıya ka-| konuşuşundan belliydi... Allah sana | Birden sesini yavaşlatmıştı: dar, hepsi, herkesler sorar... Öyle ya, | son gürlüğü nasip etti... Kocadan yana | — Hakikaten yetmiş lira alacak Gözlerini hayretle açmıştı: her gün evde oturan, eh evde öğleleri, | talihin gülmediyse, evlât yüzünden gü-| sa, me yapar yapar, bir yerden b — Neden ayol, kız?., Sen misin so-'akşamları sokağa çıkan bir Taz, sabah| leceksin... İnşallah, ötekiler de başları- | para buluruz. #4ma, içi beni yakar, ran? Kaşlarını çattı. * karanlığında evden çıkıyor, akşam ka-/mı kurtarırlar... Artık sen, köşeye ku-/şı herkesi... Dostlar alış verişte gI # e DEKLİYENLER. ; üstü keçe |boş bulunup ta, kırk lira dome.. Kahvesini Parçası kaplı küçük bodur, iskemleyi gekti, bacaklarını gererek olurdu, bir de siğara sardı: — Gençlik... Cahillik... Dümn bilmiyorlar... Hani, a,n,...a_,:: ©, ya! Gevrek bir kahkaha attı: — Ah, söylesem, gülersin... Kah- kahalarla gülersin... İhsan abla da kaşlarını çatmıştı: — Bir hiddet, bir hiddet ki sorma.. | Neveye gidiyor? diye sormazlar mı? Kırk liraya çalışmak, onuruna doku - nurmuş... Kapıcılar, odacılar kırk lira ahyorlarmış! Sinsi sinsi güldü: sanlığında eve giriyor!.. Ne yapıyor? | rulup oturacaksaın... Eh, az mı çektin? | süriler! Kahve fincanını yıkıyordu: Az mı emek verdin? İşte Cenabı Rab-| — Gene caymıştı, kaşlarının arası bim, mükâfatını ihsan etti... Daha, ne-| ruştu: — Yak, şikâyet etmiyeyim, rım... Haydi, herkesin işi gücü yok ta| — Kollarını açmış, göğsünü kabartmış-| gücüne gider. Yetmiş değilse de, bizimle mi uğraşacaklar, herkesin ne | tı: |kırk, neyse, bir paradır alacağız... Bir elinde kahve fincanı, bir elinde sigara, gövdesini bana doğru — Şimdi, bu gittiği yerden —Neredıhh“fw —_ıuiui.hdm.'xı-e&hm — Bunları duydukça, bende koltuk- kâden o da yoktu ya... Ama gel eömişti: |bilmez ki... Kim bilir, kimden duy - sa, sağ olsun, bizimkiler dururlar mı? |lar böyle... Bir keyif, bir keyif ki sor- lim, bu para elimize ükü ay sonra Zekiye-muştur? Her söylenene inanıveriyor.. İlk iptida yayacak onlar... ma, hani değme gitsin... Onlar söyle-| çecek... Üyle ya, birinci ay b Dudaklı e Ha, sen, onun farfaralığına bakma, | — Fincanı yıkayıp kurulüdiktan sonra| dikçe içim bir karipsesin, alt dudağım | onu geçelim, ikinci ayı da, işlemeti gibiydi: esından — fasildiyor içi çok sabtır... Öyle göründüğü mibi yerine koydu, tekrar İskemlesine otur-| titremeğe başladı... Karşımdakilerden| peşin verirler mi? Kızm, iki a; Zi in BK değildir... Peki, ne diyeyim? dedim. |du, bir sigara sardı: utanmasam ağlıyacağım... tramıvay parasını düşünüyoruz. Sesini vereceklermiş... - |Soran olursa, yetmiş lira alıyor, dersin| — Havadis, daha o gece, yatsıya| — Birden kolu kanadı kırılmış gibi ©-| — Kollarını kavuşturmuştu: daha, TASGRRüNe — Peki yavrucuk akşama — Keyfim çak sürmedi... Kızın | aç taksir oturur mu? A, çocucak kay gaedir. gidiyor, .geliyer da, - halâ | bastudır S ölüeee Ku U İ ( Kaenli Gele Tiai sslyüri a Bca alıyor.. O da tamam değil..| — Eh kızım çıldırmış! dedim, içim-| — Sağ yumruğunu dizine vuruyor, ikâ|da kalkıyor, daradar, ayak üntünde ili| — — Gel de çık işin içindeni,., Yer e üü çeşit vergileri varmış... M_ıışın deni.. Yetmiş lira bu? Kim inanır?| yanına sallanıyordu: lokma bir şey yiyor, sokağa fırlıyor... evdan götürecek... Başka çare qu_î:'ü?""'"m—'?"k'?iü çıkarmadım. — Üstelesem, —Ahıidio—ubı—ı-aden,fGîtüiiyuSiiıüiıııi.Gıhh&m.[Heıkeılerneyıpıyw?..ZıH,ıdı hını el“uılı.üılügün adını, — vergi, |perlıyacak... cezireyi anladım... Temin sana, gül! | bilmiyorum, Köprübaşına — yakın Bir na vazı oldu... Onun razı olmasilel oymuşçlar olacak... Neyse efendim... Gözlerini süzdü, b Hdi j.dih'ndehtehiü._xiııiuhiyeıl-şyıdıhte...Oılqıı“ in eve yemek yeme-| bütse, öp te başına koy... Hayır... ye, Bir yudum kahvesinden içiyor, bir 'ladı: nefes sigarasından çekiyordu: y —Zeüye.uhıühmhh&i:A-m'___'*M_ man, anne, bir soran olursa, sakın| Fincanı yerden aldı, kalktı: 'lı.kinıiînınırglıiıön'ındü. Ama, üın-;ğı gelebilir mi? Gelemez... Gidip gel-|lu yemek götüremez, ısıtmak Vü: vi söylediler... paydosu da bir saatmiş... Elindeki sigarayı — savurarak lııuııhıllı-&vıı Olacak —iş — Sana, her zaman derim ya, pek PüN da, inanmıyan da hep ayni şeyle-/me yal, eh, bir snat çekiyor... Öğle Her gün zeytinyağlı da olur mu? Tramvay ru köfte, söğüş yapmağa karar dik,.. e — ÇArkan var