8 Birinci Teşri Matbuatında GÖRDÜKLERİMİZ Uçan Pire Çok Rağbet Kazandı Mignet isminde bir Fransız tayyarecisi — bum dan bir müddet evvel herkesin kendi evinde ya- pabileceği küçük ve sade bir tayyare icat etmiş ve ismini de “Uçan pire,, koy- muştu. — Herkesin havacılığa ve hava —sporuna merak - sardığı Şşu zamanda, Mignetin icadı bütün Avrupada ve bilhassa Ingilterede büyük bir alâka uyandırmış ve her — taraftan — yapılan — ricalar Üzerine Mignet bu — tayyarenin nasıl imal olunabileceğini herke- sİn anlayabileceği bir lisanla tarif edan bir kitap yazmıştır. Bu kitap “Britanya imparatorluğu hava bir- liği,, tarafında tercüme edilerek satılığa çıkarılmış ve derhal me- rakhları ve bilhassa gençler tara- fından kapişilmiştir. Bugün — bir ;:,k., ldd::ol;'::lırlıdı bu “uçan " tane yapma meşguldür. VAO Ta Bu küçük tayyarenin her ak- samı evde yapılabilmekte ise de yalnız motörü fabrikadan alı- maktadır. Her şeyi dahil olduğu halde böyle bir tayyare 80 Ingi- Hiz lirasına yani bizim - paramızla 500 liraya mal olmaktadır. Bu “uçan pireler,, 100 met- veden havalanmakta ve 60- 70 mil sür'atle uçabilmektedirler. ae ea eRam n ee mnene. D veremamen Fransada : Komünistlerle Afteşten Haçlılar Çarpıştılar Paris, 7 (A. A.) — Pontlaz yakıe nında — Villepintede toplantı y’ıpıı 5ü9 komünlet tle 1.000 “Ateştenhaç,,» hlar arasında bir döğüş olmuştur. Birçok — #silâhlar atılmış, polis “raya girmiştir. Bir polls komlseri lobutla, iki " Ateştenhaç » b da — kurşumla yaralanmışlardır. Kavga baatırılmıştır. bir de kitap yoazdı Bulgaristanda ; Sofyada Yakala- nanlar 153 ü Buldu Sofya 7 (Özel) — Yapılan İInce- lemelerin sonucunda, kırala ve hü. kümat erkânına kargşı suikasti hazır- lyan Damyân Velçef, ayın birlaci ge- cesi Slivnitsa köyüne geldiği raman sulkastçil: mdilerinin ele verildik- mışlar ve hemen çefleri Damlün Velçefin tekrar Yugoslavyaya dönmesini istemişlerdir. Birkaç defa sorguya çekilen Dam- yan Velçef'in isticvabı daha devam edecektir. Tevkif edilen eski Başba- kan Kimon Georglef İle eski Finans Bakanı Petar Todorof'un soruşturul. maları henüz bitmemiştir. Bunların ifadeleri gizli tutulmaktadır. Bugüne — kadar Sofyada — tevkif edilenlerin sayısı 153 dür. —Mavkut bulunan sübaylar da S0 dir. Suikastta ilgileri olan Ruscüuk garinzonundan Üç sübay da Romanyaya kaçmışlar- dır. Nevrokep belediye Başkanı da tevkif edilmiştir. Hürplerden zarar görenlerin Birlik Başkanı Gizdof, gezetecilere diyevinde t 4 ti ten derhal temizlenmesini istemiştir. Sulkast hâdisesi, mümlâkette eko. nomi vaziyetini de çokk bozmuştur. Amele Birliğinin Kongresi Sofya, 7 ( Özel ) — Çıkam suiknst hâdisesi yüzünden geri birakılan Bulgar ulusal amela birliğinin kongresi ayın 20 sinde veya 87 sinde topla. nacaklır. Çeokoslovak Rejisi Bulgarla- tandan Tütün Alhyor Sofya, 7 ( Özel ) — Çekoslovak tütün rejisi, Bulgar tütünlerinin 984 mahsulâtından — ( 800,000 ) — kiloğram Bulger tütünü alımıya karar vermiştir. Avusturyada: Yağ Buhranı Başgösterdi Viyana, 7 (A A.) — Politisehe KorresPondenr, bir beyaunama neşre« derek halkı fazla miktarda yağ satın almamağa davet etmektedir. Halkın Ihtiyaçlarından fazla — yağ almaları Hatları arttırmıştır. Resmi bir bildicikte halkın yağsız kalmaması makandile domuz giretinin arttırılması için hükümetça her türlü tedbirin alındığı bildirilmektedir. SON POSTA Selânikten bir görünlüş, kenarda Generel Kondilis Yunanistanda Taçlı Demokrasi Kondilis, Selânikte Ver- diği Söylevde Diyor Ki: “Krallığın Yeniden Kurulması Her Der- de Şifa Olmaktan Çok Uzaktır...,, arzusu olmayan milsellâh kuvvetlerin Amerikada Boşanmalar ! Gazeteler Amerikada boşanmaların ina. mılmıyacak kadar çoğaldığını — yazıyorlar. Bu yazılışa ve ortaya konan rakamlara bas kılırsa aştık eskimiş olan yeni dünyada her evin temelini çürük tanıimak lâzim gele- cek. Çünkü yılda hakyerlerine düşen bo- şanma davalarınım sayım on binleri aşıyot. İşin dikkate değer tarafı bir. kocadan boşanan kadının hamen başka bir koca- ya, ondan da boşandıktan sonra — üçüneli, dördüncü ve beşinci kocaya varması va yeni dünyuda beş kocadan arta kulanları alanların bulunmasıdır! Bu bol boşanmıma bana eski Buğdan Voyvadalarından Yani Vasilikosu hatır » lattı. Bu adam Giritli bir serseri idi, akla sığmaz entrikalar çevirdi, Avusturya sara- yına yanaştı, oradan aldığı yardımla Buğ- dan diyarına geldi, Voyvada Aleksandrı kaçırdı, yerine geçip oturdu. Bu adam, papaslardan kendine uydur. duğu yardakçıların ağzile tarihsel bir de düş masalı uydurmuştu. Güya ona uyku- sünda üç melek görünüyor ve her bici tarafından başma ayrı ayrı birer taç ko- nuyordu. Bu taçlar Efak, Buğdan, Tran- silvanya Ülkelerinin bir elde bulunacağını müjdeliyordu. O günün yalanı bugün ger- gek oldu, onun bugünkü mevzuumuza il- gisi yok. İşte bu Yani Vasilikos, halka hoş gö- rünmek için Ulahların pek sevdiği — İvan adını da aldıktan sonra bir sürü yenilikler yapmıya, kanunlar düzmeğe koyuldu. O- Atina, 7 — Atina ajandı E ..ı: gı:':h:ı muavini el münhesıran sücl işlerle uğraşmalarına |UN ortaya koyduğu sayısız - kanunlardan ğ' bakanı ııunıl' ıca';ıd&ıı. yardım edecek ve hükümetlerin nor- “"odz Mv;mu; kanunudur. elânik'de büyük bir kalabahk önüme | » l L l D y Un geçebil- evirde Buğdanlılar yılda bir karı ga ze saşler. aranada Tei e gar Üa için siyasal - alanda bir uyuşul- | Poteyorlardı. Üç besili domuz, bir teneke mmı-ııı yine sü bakanı | ma temin ;ıı-ı;-ku; L ::Lığîgî,,:'î,mıî v;;:ıcbı:ü kbıınıılıl:— d ttikke LA unani n h e ee n ç TaNm lay boşama yüzünden nüfus azalıyordu, görmek istiyorsamız Kral Jorj'u he- ten sonra demiştir. ki: men tahta dayet ediniz.,, * İmanlı bir cümhuriyetçi ve vak- tile cümhuriyetin müdafil olan, ha- | Papanastasyunun — Protestosu :ıdıı We hiçbir ilgisi bı:ı--aıh-- Atina, 7 (Özel) — Lideri bulun- aşka onun en âmanaz bir düşman- duğu işci ve çiftçi partisi merke- hğını yapmış olan ben, ne için bugün krılçılı?ıın yüniden kurulmasını İstl- Çünkü cümhuriyet başka yerlerde anlaşıldığı gibi Yunanlıtanda hiç bir taman kuru'amadıştır. Dikta- zinin — kıraleaılar tarafından baskına uğraması üÜzerine Papanastasyu Baş- bakana bir protesto mektutu güne dermiştir ve Başbakan Çaldaris bu :3;:2 :ı'uıı:uı uluşu — tabintine LiNtalekka sğğidüi. dökdü u tasaiüeü 'Ortada başka bir rejim ve | izhar etmiştir. Avukatların Bir Kararı taçlı demokrasiye dönmek mecburi- Atina, T (Ön!) — Avukatlar Hdi kü bu mi tecrübe Ü e l bunu Yunanla- "'ııııı—ıwuıu. HUAGA tan İçln İcat et K rındaa dolayı takip edileceklerin müdafaaalarını meccanen kabul #etmeye karar vermiştir. Dinafnitli Kapsliller Atina, 7 (Özel) — Birinci Kı- ral Yorginin müzesinin balke- derde — gifa olmaktan çok — uzaktır. Ancak İkinei Jorjan ğöztermiş olduğu demokrat devlet başkanı vasıfları nos mal siyasal hayatın geri gelmes'ne ve vatana hizmet etmekten — başka bir fuhuş çoğalıyordu, yuva kurmak imkânı or» tadan kalkıyordu. Yani Vasilikos bu durumu — düzeltmek için kestirme yürüdü, karısını boşayıp ta başka bir karı alanları ölüme mahkâüm et- ti. Bu ceza, o ülkede başanma davaları- nın köküne kıran getirdi. bütün eşler ara- sında parlak bir geçim başladı. Amarikada — boşanma istiyen kadın; lardır. Yani Vasilikosvari davranmıya im: 'kân yokaa bile onların ikinci, hele üçüncü bir kocaya varmaları yasak edilirse hakı yerlerinin - kapısını, -boşanmak için, çala cak kadım kalmaz sanıyorum. M. T. Tan nundan dinamitli kapsüller atık- mıştır. Bu yüzden o civar ahalisi heyecana düşmüştür. Polis bu hâdiseyt —komünistlerin — yaptığı kanaatindedir. — Ey, korktuğun, düşündüğün bu mu? Zekiye kadar - bilgici, akıllısını, mumla arasalar bulamazlar. Sen, o yandan hiç merak etme... — Başka da var, İhsan abla, neticeden emin Bir tae- — Gazetede neler yazıyor? Zeki-| vırla gülümsedi: “"HİSMET DEKLİYENLER. Müwınmmhpı.l , ğını şiddetle kapattı: ye, bana, doğru dürüst anlatmadı ki..| — Onu da söyle, — Ne zaman, nerede öğrenmişler? | — Bana, pek kolay gibi gösterdi de... | — Gideceği yer, hesab, para işlerile Alı!ıdııâiıiuııyıyıyıyııö,. Başımı geriye ittim: uğraşan bir yer... Hesab bilmek lâzım. a. — Pek kolay değil, İhsan ablacı-| İhsan abla, ocaktaki ızgaralara kö- — Ne zaman, nerede Öğrenmişler! ğım.. Yazı makinesinde yazmasını bi-|mür döküyordu: | Okıduıaııııüuhenlçmıllîlıîldhuyuh — Zekiyenin hesaba aklı erer, He- Oyun oynamak, boy göstermek için | İhsan abla, kovayı almış, ocak ke-|le para hesablarına... Sütçünün, — ele-| ın?Nınıı-ı.mılı:öinııı:*krîınıımı bıraktığı büyük tencereye su mekçinin, bakkalır defterlerine hep o, | W'MWHW dııdoldıınıyordu. hıhr.Kıçkenu'ilçGnünymh.ım,ç.i konuşuyorlar ki duysan, | — Zeki; ilmiyor | kardı, kere ini b Ai :_Ü iye, yazı yazmasını bilmiyor | kaç ekmekçinin — hesabını Boynumu bükmekten başka çaresi " — Öyle yazı değil.. Yazı makine- ""_“_"-P_H ğ İ sinde yazmak başkadır. O, ayrı bir Buna, ben deserikdin. Yapa Di — l d dişlemez yarmnı h'b""ü'ı'—h*;oıdu: vıhv—:& ; — Yalnız, ne var? Haydi, gene bir — İhsan ablacığım, sonra bu işi is- tediğini, yüzüne çarptı... — Bunlar, öyle hesap değil... maşa ile aldığı bir ellemeyi borunun içine atlı: , pürüz çıkar bakayım. temeğe gelecekler arasında imtihan — — Yetişir... Sen, bugün ter: OngmA a - Bki, Çi : ni 8 lara. bi sesimi alçalttım: İhsan abla, koyayı tekrar yerine bı-| sürüyorsun.. Ağzında eğip — Pürüz çıkarmıyorum, İhsan ab./ rakmıştı: hnııııı Pürüz çıkarmakta, W.;._—Al Bunu da yeni işitiyorum. hrmfııd—wm?lümilll&'wwmimı?hühndındw tıp da, yerine bir tanıdığımı kayıracak yormuş? değilim yal ; »»— Usul öyledir, İhsan ablacığım... Zekiyenin işe girmesini, elbet ben Gelenlerin arasında hangileri daha bil. de isterim. Yalnız, gezetede okuduk- gili, daha okumuş, daha ileri ise, onu larımı söylüyorum. ,seçip alacaklar., Cevabım, İhsan ablayı şaşırtmışti | — İhsan abla, acıyarak güldü: | |Ne sen üzül, ne de biz üzülelim! rum... — Peki, ne diyorsun ya? Eransız bilir mi? Hesap bilir mi? - ü — Bunları, ben sormuyorum Gazetedeki ilânda yazılı! — Yazılı olsun, ne çıkar? Aradık- larının kepsi, kırk bir buçuk maşallah, çocucağımda var... Ondan iyisini mi bulacaklar?... Benim, seni aratışım Başka... Geldi, küçük bodur iskemelyi çek- &, karşıma oturdu: — Beni iyi dinle.. Kaç gündür, bu yüzden... Hoş, sade bu yüzden değil ya, daha başkaları da var!. Neyse... Onları, sana sonra anlatırım... Kaç gündür, Zekiye, vır vır, başımın etini yiyor... Arlık eskisi gibi değilim... Hıni.l)uıııı'ınirlcıixot,ıiıöıüy—l lediği oluyor amma, haklısına haklı, haksızına haksız! İğri oturup dağru konuşalım. Zekiye, evde oturmaktan iüiııhi.hçkmühhhhfuhi— sıkılıyor. Sonra: ” Anne, biz, daha ne| vakte kadar senin başma yük olup - KŞ ae 5 turacağız! diyor. İhsan abla, ocağa döktüğü kömürün İhsan ablanın gözleri dolu dolu ol gene bir tanıdık olmalı arada... Bir ö« üstüne boruyu koydu ve mangaldan muştu, yenile gözlerinin yaşını sildi: . böcük lâzım... Tanıdıkla girmenin ha- — Ab, bu sözler, pek yüreğime analarına hıkmık istiyorlar... Ah, hen, fından kalkmışsın... yorgunu yokuşa bekâr çamaşarı yıkamağa, el kapıların- * M'üwwmüp—h ne, şunu yapmıyacağım de, kurtul...'larım, üzülmesinler, sıkılmasınlar... Amma, bunu onlara açamam ki... U- — Hayır, yapmıyacağım, demiyo- 'nurlarına dokunur... -Üçü de, pek u- nurludurlar... Hani, bana baksınlar, diye değil, kendilerine cep harçlığı o- zanmalarını istiyorum. Ne yapayım, giydirip gezdiremiyorum... Genç ço « cuklar, akranlarında görüyorlar.. Can. ları çekmez mi? Elim erdiği kadar ünlemek, giyindirip | ESİRTYE gıbıhywu. ma... Amma, gene olmuyor.. dim ya, nenin nesidir? Bilmiyoruz ki.. |lik aklıma gelen sen oldun... Bilirim, dalgınsındır, müseyyipsindir, ihmalci- sindir, ama, gönlün iyidir. İyiliği sever- sin... Sen, gazetelerde çalışıyorsun... Bilirim, tanıdıkların çoktur. Zekiye: ye güveniyorum, güveniyorum ama, |li başka... Sen, önce gider, bir iyica sorar, anlarsın... İstersen pekâlâ, yo. lanu, kulbunu, kolayını — bulursun... Bunu, senden bekliyorum. , İhsan ablaya ne cevap verebilirdim — Peki... Bu gazete bende kalsın.; Gidip bir anlıyayım... İhsan ablanın yüzü gülmüştü:. — Bir kahve daha içer misin? — Teşekkür ederim, fazla vaktim frenkçesi bilir mi? Yazma makinesi |lur, diye, bir işe girmelerini, para ka-| YOk, gideyim... — Aman, sen de hep böylesindir.. ki...|elim yufka... Onları istedikleri gibi| Hep ilişik oturursun.... Daha erken ganım... | (Arkası var) /