MAHKEMELERDE CSİDÜİKRİNİZ Çocuğunun Aç Bıraktığı Bir Baba Ak sakallı, belli ki çok gün görmüş, yıllar devirmiş bir ihtiyar, Gözlerinden sızan yaşları silerken: — Ben, diyor, bugünleri gö- recek mi idim ? Ve bu gün görmüş ihtiyar, adliye koridorunda iliştiği bir kanepenin üstüne dizlerini ovar- ken anlatıyor: — Büyüttüm, yetiştirdim, bin bir kabrmı çektim, şimdi beni aç. susuz bırakıp bir yosma İle oynaşıyor. Ihtiyar elinde bir nafaka İstidası var. Bin bir kahrını çek- tiği oğlundan bir lokma ekmek ve bir katra su parası İstiyor. Ben, bir derdi deşmek İçin değil, belki bir yaraya merhem olur ümidile sordum: — Baba.. Oğlun sana hiç mi bakmıyor ? Bu gözü yaşlı, sinesi muztarip baba, benim bu sorgumdan sonra bütün isyanını dışarıya vurdu ve anlatmıya başladı: — Bakmıyor mu, da söz mü evlât Çıkasıca gözleri beni göre- cek gibi değil ki... Kaç zamandır bir sürtüğün peşine takılmış... Onunla gece, gündüz gezip tozuyor. Evden kaçalı iki ay oldu. Ben bu iki ayın birçok günlerinde ekmeksiz kaldım. Komşular, eski dostlar olmasaydı Istanbul (gazeteleri açlıktan ölen, hayır öz çocuğu tarafından açlıktan öldürülen bir sefilin hikâyesini (o yazacaklardı. Bereket versin kara gün dostla- rına, Bu bağrı yanık ihtiyar, elindeki arzuhali adliyeye verdi mi, ver- medi mi, bilmiyorum. Fakat ben, babaların, anaların aç bırakan evlâtlara daha çok O aciyoram. Çünkü ötekiler belki açlık ıztırabı çekiyorlar. Fakat ya o ruhsuz ve kalpsiz çocuklar.. Ya onlar.. Evet onlar gün gelecek ki bu günah- larının okefaretlerini çok O Oağır ödeyecekler. ere Ali Sami Bey böyle ev haya- tına pek düşkün deği, Arw larımı hemen yapiyor. Fakat ben İstiyorum diye. Kendi zerk aldığı yok. O, günün sonrasını dışarıda geçiriyor, Göneve'de bir küçük bar var. Bir defa gittik. Cumartesi akşamı idi, Oldukça kalabalık... Artistler de, müşleri- ler de hepisi ecnebi, Buranın halkı çek ağır başlı ve biraz da papaz ruhlu insanlar. Ali Sami Bey: İsviçre O harpten (önce daha sıkı idi, Şimdi şimdi biraz Uyandı, diyor. Neresi uyanmış. Gece saat onda sokaklarda kimse görün- müyor. Sinemaların salı günleri yarı fiatı halk gösterişleri var. Başta Isviçrenin meşhur zengin doktorları da olmak üzere hemen herkes sinemaya gitmek İçin o geceyi bekliyorlar, Eğer burada ecnebiler çok olmasa bar ve gazinolar iflâs edecek. Sokakta ipek çoraplı kadın görmüyorum. (Kadınlı (erkekli Parayı çok (seviyorlar. O kadar seviyorlar ki bir kere ellerine Geçi mi bırakmesm bilmiyorlar, ir Al Sami Bey: N . ANASININ 10/81/36 KIZI A Yunanistanda Rejim Gürültüleri General Kondilis Eski - Kralı Alkışlı Krallık İçin Gene- rallar Tazyik Mi Edilecek ? Atina, 18 ( Özel ) — Kralcı Aprışık ( muhalif ) gazetelerin, Başbakan Çaldaris Almanyadan buraya gelir gelmez, hava kuvvet- leri kumandanı General Reppirs ve General Demestikas İle Ami- ral Ikonoma taraflarından kral taraftarı olduğunu ilân etmesi hu susunda tazyik edileceğine dair olan yazıların Genersl Kondilis yalanlayarak, bu gibi haber- lerin o gazetecilerin o uydurduğu masallardan başka bir şey olmadığını söylemiş, Başbakanın mesle; rejim şekli hakkındaki fileri e ne olursa olsun bu nun Cumur (Başkanının aley- hinde sayılamıyacağını ve ken- disinin krallıktan yana bulunması Cumur Başkanının makam ve şahsına karşı beslediği sayğıya aykırı bulunmadığını da ilâve etmiştir. Eski Kral Atina, 18 (Özel) — Londraya gitmek üzere yola çıkan Finans Bakam, dün akşam Selânikten geçerken gr Londrada eski kral Yorgi ile görüşeceğini söylemiştir. Kondilisin Bir Yazısı Atina, 18 (A-A.) — Hellenis- mos adındaki gündelik yeri ya- zete, general Kondilisin bir ya zisını yaymaktadır. Kondilis bu yazısında: “Cümhuriyetin e gerçekleştiril mediğini Kıral Jorj başaracaktır.,, Demektedir. Bu yazıda, Jorjun iyilik, ada- let ve doğruluk duygularile dolu olduğu ve bütün helenlerln kralı olacağı söylenmektedir. Ve anlattıklarına göre bu dört milyon nüfuslu memleketin 400 den fazla yerli bankasında yalnız bak kın birikmiş parası dört milyar İsviçre frangı imiş. Bizde, eğer kredi bulsalar halkın bankalara borcu bunun birkaç mislini geçer. Fakat Isviçrelilerin bu halleri onların bedii zevklerden, heyecan- lardan mahrum olduklarını isbat etmez. Dört büyük medeni memleket arasına sıkışan bu küçük cennetin ahalisi ne Fransızlar kadar heye- canlı, ne Almanlar gibi tekni yen, ne Avusturyalılar kadar nazik ne de İtalyanlar gibi çok menfa- atçı,,. Fakat hepsinden biraz ak mışlar. Çok ağır başlı görünüyorlar. Fekat Ali Sami Beyin iddiasına göro bu ağır başlılık altında ok dukça adi gönül müzayedeleri oluyormuş. Bütün bu iddialara rağmen temiz, dörüst ve güvenilir insanlar. Aç gözlü halk değili z Ali Sam Bey acele bir işiçin Yunanistan Başbakan muav ni General Kondilis yor! Arnavutlukta : Ihtilâlin Bilânçosu Tiran, 16 (A.A.) — Arnavutluk basın bürosu General Gilardi'nin ce- mozesinin dön (kaldırıldığını haber vermektedir. Cenaze büyük süsl törenle kal- dırılmıştır. Cenazeye kral namına bir mümes- sil, saylavlar, diplomasi erkânı, sivil ve süel makanılar mümessilleri işti- rak etmişlerdir. Büyük Bir Miras Ferbanks o - Amerikada- 18 — İki gün evvel bir uçuşta ölen meşhur * teyyaröci Vili Post'un biraktığı miras | iki buçuk milyon ile altı milyon do- İar arannda tahmin ediliyor. Amerikada : Harp Eden Devletlere Karşı Durulacak Vaşington, 18 ( A.A. ) — Saylav- lar kurulu dış ileri komisyonu bi kan: Makreynolde birleşik Amı »ın nötrülüğüne dalr bir sistem vücu- de getirilmesini sağlamak Üzere yeni bir proje vermiştir. Bu projede, bilhassa Cumur baş- kanınını 1 — Harp eden ulusların borsa değerlerinin birleşik Amerika toprak» larında alınıp satılmasını: 2 — Bu uluslara cephane gönde- rilmesiniz 3 — Amerika limanlarını yabancı denizaltı gemilerinin girmesini yasak etmesi ve amerika vatındaşlarısı har- (Saint Etienne) e gitti. Büyücek bir harp malzemesi siparış almış. orada işi hallederse Parite gele cek ve bana haber verecek. Ol mazsa dönüp (Prag)a geçecek, o seyahate çıktığı zaman daha rahat odiyorum. Ben kendi ba- şımda, kendi &lemimde, okumak ve düşünmek zevkini kana kana tattığım zamanlar kendimi daha mesut buluyorum. Ali Sami Bey bayat daha başka görüyor. Hayat hareket ir, dalma gülmeli, eğlenmeli, neş'e- lenmeli, gezmeli, diyor. Bütün bu gölmek, reş'elem mek, eğlenmek ve gezmek iyi şeyler. Fakat bunlara bir de bis- setmek, ül ve okumak zevklerini katmak şartilel.. Buraya geldiğinin haftasında Rowssonun mini mini adasını gez“ mek istedim. Ali Sami Bey beş altı yıldır buraya gelip gittiği halde bir kere merak edip adr mını atmamığ. Ben bahsettiğim zaman güldü. Hatta: — Ne kadar olsa şarklılık var. Türbe ziyareti hastalığı! Diye alay da etti, Onun kitap ve yan ile alâ- krs yok. o Ticaret mektuplarım mukavelelerini bana yazdırızor. Fransasaya geçeli bir hafta oldu. Telgraf mektup alıyorum. Daha (o netice yok. (Onda sldığı işin peşini bıraktırmayan basis ve yapışkan bir kazanç beyecamı var. İşin uzaması da onu gösteriyor. Yoksa şimdiye kadar beden Ulusların bayrağını taşıyan gemi lerle yoleuluk etmemeye davet etmesi istenmektedir. Deniz Konferansı Vaşingion, 18 (A. A,) — Hükö- metin toplenscak olan deniz silâhlarını tahdit konferansı için biçbir çağrı almadığı teyit edilmiştir. Birleğik Amerikanın Londra elçisi İngiliz dış işleri baknmı (o tarafından konferansa iştirak etmek üzere bir çağrı aldığı hakkındaki < haberlerin asılsızlığına ve İngiltere hükümetinin başlangıç görüşmelerinin o organize edilmesi Mzumuna kani bulunduğuna dair olarak basına verilen Odiyevi hükümete kildirmiştir. komisyonculuğunu yaptığı başka fabrikalara başvururdu. Makine gibi çalışan ve kazam- bir z programında olmıyan bir İş oldu. Ben ikinci bir Paris seyahatini artık Oo muhakkak yordum, çünkü iş uzamıştı, fakat All Sami Beyden uzunca bir mektup aldım. Işin olduğunu, yalnız Pariste çok kalamayıp sk sık fabrika merke- zine gitmek lâzım geldiğini yaz- dıktan sonra bu vaziyette Pariste rahat (o edemiyeceğimi, amma İstersem yine ilâvs ediyor. Ali Sami Beyin benim rahatımı düşünerek (o yazdığı bu mektup benim hiç de (hoşuma gitmedi. Ben Parise gitmek için çırpın muyordum kendi israr etmişti. an böyle sudan bahanelerle eni atlatmasında Pariste bensiz geçirdiği o bir gecenin tekrarına ve devamına fırsat bulmak için olmadığını kim temin edecek! Bu bence böyle. O bana di- yebilirdi ki, Parise gel, ben iş için seni yalnız bırakırsam (kusura bakma... O bunu yapardı. Fakat o bir ün foyasını hissettiğimi anladığı günden beri çok çekin gen davranıyor. Böyle (noktalarda yüz göz olmak istemem. Fakat zorla budala tolü takın- mak da pek hoşuma gitmez. Yalnız NİSLERİ Kadınlar Kocala- rile Niçin Alâka- dar Olurlar? “ Geçende nilece bir kır gezinti sine gittik. Aramızda yeni evliler, es- ki evliler, genç kızlar vardı. Dikkat ettim, evli kadınlar müte- madiyen kocaları 'le meşgi. — Şevket opantalonunun O Gtüsü bozuluyor. — Muammer, kıravatın yana kaç- miş. — Cevdet &stünü kirletiyorsun. — Hamdi, pardesünü üstüne at, Üşüyeceksin. Dikika geçmiyordu ki, kadın'n birl kocasının bir kusurunu düzeltmiye kalkmasın. Evli kadınların bu hali beni korkuttu. Demek ben de evienir- sem, karım benim kıravatımla, elbi- semin Ütüsile, soğuktan müteessir olup olmadığımı anlamakla meşgul olacak. Ben her şeyden çok istiklö- imi reverim. Bu kabil müdahaleler» den hoşlanmam. O halde evlenme- sem, daba mı İyi olur, dersiniz? Viodan Evlenme bir az da hürriyeti- nizden fedakârlık yapmak de- mektir, evlilikte hayatta tek ba- şmıza değilsiniz. Sizi sevenler ve düşünenler, elbette sizinle alâ- kadar olmak İsterler. Bir kadın da alâkasını ancak bu bast şektilerde gösterebilir. Bunu da yapamazsa, Size sevgisini (ve bağlılığı nasıl anlatsın. Ba, onlar için bir ihtiyaçtır. OO- söyler, fakat erkek bir dereceye kadar dinler O yine bildiğini okur. Siz daha buna alığımadığınız için size garip görünür. * “Bir arkadışın nişanında bir gençle tanıştım, o gün bana buluşmayı tek- Uf etti, kabul ettim. Şimdi arada sırada buluşuyoruz. Fakat ben ona karşı bir türlü sevgi duymuyorum. Onun da sevgisinden şüphedeyim. Bu görüşmekte devem edeyim m? Hayriye Bence hayır. Sevmediğiniz bir adamla zaten ne diye görüşür sünüz. Sizi tanıyanlar onunla rüştüğünüzü görürlerse Yi nızda iyi büküm verirler mi? Bir daha görüşmemeye çalışmanız iyi olur. karşımdakinin bana saygı gösler- mesini ve o kabahatini tekrar etmemesini İsterim. Ali Sami bey Zeki bir adam. Şüphe yok. Paristeki o bir gece- lik eğlencenin izini üstünde yakalayışımdan örktü, Şimdi ber ihtimale karşı rahat ve endişesiz kalmak istiyor. O bu ihtiyacı duyduktan, baş- ka kadınların, ak ve eğlence kadınlarının zevkini benim ona vereceğim kadınlık sevgisine de- giştikten sonra ben ne yapabilirim. Bu öyle bir karışık dava ki hemen Okarar vermek (ogüç, Dönüp dolaşıp iki noktada top- lanan bu davanın bir yüzü bırakıp gitmek, öteki yüzü de bilmemez- likten gelmek.. Birinci şekli yap- mak pek kolay. Bunu bir izzeti- nefis meselesi sayarak trene atla- yıp İstanbula gitmek o kadar kolay ki! | Fakat bunu yaptığım takdirde ne olacak? Rabat mı edeceğim. Ben hayata kadın olarak geldi- ğime zaten bunun için kızarım. Kadın ne olsa prenses doğsa, milyoner olsa nihayet hayatını bir erkeğin arzularına bağlıyacaktır. Öyle anler olur ki ne asâlet, ne servet bir kadını erkeğin o mutlak hakimiyetinden kurtaramaz. Gurur benlik hepsi hepsi beyecan kabar- tan şeyler.. Fakat bizim gururu muza Hik tokadı tablat yapıştır 1mış. 4 Arkası var)