— Radıköyde Muhakkak Bir Deline Var Yazan ; Hatice Hatip SON POSTA 5-8- 935 Bütün Kızlar, Kâmranı Çekemiyorlar, Sevgilisi İçin Ortaya Türlü Dedikodular Çıkarıyorlardı.. Tefrikamızın Hulüsası Bugün de, romamımızın — Başındam buglakil tefrikaya kadar tam bir hulâ- sasını yapıyoruz. Bu suüretle romanı başından takip edememiş olam #kuyu- cularımız bir hraat kazanmış olmakta- dırlar. Kadrl Beyin kızi Kâmranı Ali Va- mukism'nda bir genç sevmektedir. Fakat Kâmran ondan hoşlanma- makta deniz yarışlarında kendisine takdim edilen Osman Feyziyi sev- mektedir. Bir yarış dönüşü gecesi Moda çayırına bakan evimin balko- nunda gözü karanlığın dörinlikle- rinde etrafı seyrediyor, bu sırada akına bir kamyon gelip duruyor. Llndıı birl gişman, diğeri zayıf öbürü de bir Ortodoks rahibi kı- yafetinde olan Üç kişi iaerler. Bir yi Ölçüp biçerler, gibi - yerleri adımlarlar. Bu defa kamyondan Bir de kımıldayan çuval İndirerek genç kızın evinin önünden gü- çerler. Sırtta toşman çuvalda canlı - bir elsim vardı. Karanlık içinde bir kadın feryadı işitiliyordü. Kâm- ran, bu sesia kızkardeşi Handa- na ait — olduğunu hlssetti. O da Babal diya Feryada başladı. Bu sesler içinde kendinden geçmiştir. İi günlük fstirakatten sonra Kâm- tom, epeyce eyileşmiştir. Kardeşi mer, onu seven mütsahhit Ziya Beyin kızı Nadide, Kâmrani seven Ali Vamuk, Falka, Nadide, Lütife hep bir arada Maoada lekelesinde idiler. Geng kızlar, KâAmranın sevdiği Osman Feyziden bahsedi. yorlardı. Kotraya atlıyarak denize yordu ve kız kardeşine muhab- betle bakıyordu. Sokağa, ikinci /gakışlarında ona kotra kullanma- " ya müsaade etmekle hata etmiş 'iıHıığımı hissediyor — ve kendi kendisine fena halde kızıyordu. | — Eğer yeniden asabi bir rahat- (szlık daha geçirirse — ne yapa- | gaklardı. J P — Sen masıl istersen öyle yapahın yavrum. Diyerek o da ayağa kalkmıştı. | Ötekiler de doğruldular. | Tam bu ara otelin rıhtımına | yamaşmış olan bir sandaldan çıkan | birkaç «kişi iskeleden tarasaya İ çıkan — merdivenlere — gelmişlerdi. ! Lhtife göz'erinin içine kadar kı- | gararak gayri ihtiyari: —ANHN Diye hafifçe bağırdı. Naciye He Faika kulak kulağa bir şeyler fısıldaştılar, hatta — Nadide bile Ömeri biraz unutmuş ve süzgün gözlerle gelenlere bakıyordu. Ali Vamık asabi bir kareketler — Evet gidelim. Dedi Kâmran pek yorgun. O artık kendisine adeta Kâm- rana birz. sabip ve ona çok yakın bir insan edası veriyordu. | — Merdivenlerden çıkanları Kâm« urau da — görmüşiü — tea yemin #cllebli rdi kâ o anda beyaz — yatı ve sakallı yabancıyı hiç olmazsa bir ân olsun unutmuştu. Kalbi şiddetli, şiddetli çarptı. Yeni- gelenler üç kişi Idiler Bunlardan ikisi erkek birl kadındı. Falka: — Feyzi yine Ismetle be- raber, Dedi ve Naciye: — Her dakika bernaberler, Osman Feyzi âşık Kerem gibi galiba gidip, gidip dişçi Ismete dişlerini söktürüyor. Diye onun sözünü tamamladı. Şeytan kızlar bu sözlerin Küm- ranı pek müteessir ettiğini gayetle iyi biliyorlardı. Esasen maksat- ları da bu idi. Garson ayakta çağırılmıştı. Lâtife: — Gitmek Istiyor musun Kâm- ran ? Diye sordu. Bununla “ yine gitmek — istiyor musun ,, demek istiyordu. Kâmran: — Elbette dedi isterseniz kalınız. Ötekiler — yaklaşıyorlardı. Iki grup selâmlaştı. Falkar — Şu Osman Feyzi de ne şeker çocuk, dedi, İsmet yezidi iyi yakaladı çocuğu vallahi, Faika dudaklarını alay eder gibi büzerâkı — Aman, dedi, denizx aygırı mübarek.. Kâmran onlara cevap bile Ömere fakat — giz selâmlaştılar. Ali VAmık Kâmranın kolunu tuttu ve ilerlediler. * ; Onlar -merdivenden İskeleye doğru İnerken, elindeki elgara paketini kuvvetli avuçları içinde buruşturan Osman Feyzi : — Ben şu züppeyi bir gün adamakıllı döveceğim .. Diye âdeta homurdandı. İsmet incecik kaşlarını çatarak: — Kimi? dedi. — Kadrl Beyin kızının gölk- gesinl. A Vâmığı kastediyordu. İsmet güldü : — Senin yavuklu gitti diye yine pek sinirlendin. Oh olsun.. Kız seni beklemiye mecbur değil- ya.. sen geldin onlar kaçtı. — Herif kızı kaçırıyor... rasçıdan mai kaçırır gibi... — Yok canım... Seninki gitti sen delikanlıya hiç te kusur buk- ma... Böyle olduğuna pek mem- hunum ya,.. Peni zorla buraya sürükledin... Hava ruzgürli üşü- yorum ben.. Osman Feyzi aksi, aksi İsme- te baktı. Sonra koltuğun arkam: na dayanarak gözünü yumdu: — Üşlyorsan bana ne?. — Vay baba dostu vay. Siz Kadri Boyin kerimesi hanımefen- diye göz edeceksiniz. diye ben zatürreemi olayım. — Asıl baba dostu sansin... HAalâ Kümranla arkadaşlık ede- medin. — Ne yapayım ben kıza gidip yalvarayım mı... Maşukamın diş- leri sağlam olacak bir kere bana gelmedi. ( Arkası var ) Galatasarylılar |Doktorluk Macar Takımını | Âleminde 2-1 Yendi ( Baştarafı 7 inol yüzde ) bütün kuvvetlerile hücuma geçen Macarlar Ust Üste yaptıkları akın- Tarla oyunun şeklini değiştiriver- diler. Bir tarafta Ibrahimin, diğer tarafta da Lütfinin yerinde ve canlı gayretleri bu tehlikelerin güçlükle atlamasına yardım etti. LÜtfi, ile Ibrahimin tek baş- -arına kalmaları dakikalarca — sü- ren hücumların kırılmasında âmil oldu Ise de hücum hattının gerlden yardım görememisini icap ettir- yordu. Merker muavin Fahirin yokluğu takımın İüzumu kadar işleyebilmesine mani oldu. — Son dakikada Gündüzün — sürükleyip götürdüğü top Macarlar tarafın- dan güçlükle kurtarıldı.. Galatasarayın hakimiyeti ak- tında geçen öoyun iki bir Galata- sarayın galibiyetile bitti.. Galatasaray takımı: Needet, Lütfi, Osman, Ibrahim, — Fahir, Kadri, Necdet, Münevver, Gün- düz, Fadıl, Danyaldan mürekkepti. Maçu Kasımpaşadan Nuri Ida- ra etti.. Ankara'da Bisiklet Yarışı Ankara, 4 (ALA)— Ankara bi- siklet heyetinin, ikinci ve üçüncü sınıf koşucular arasında - tertip ettiği bisiklet yarışını bugün Ak- koplü orman çiftliği yolu Üzerin- da. yapmıştır. —— Teknik neticeler küçükler ara- Bir 1Ihtilâl! ( Baştarah 1 inci yüzde | tuvarma gitmiş, saatlerce süren münakaşalarda bulunmuş, sonra kimyakeri alarak cıvar otellerden birine götürüp orada da konup mıiya devam etmiştir. Ayrılınacağı sırada kimyaker ile meb'us birkaç saniyo yalnız kalmışlardır. Ne konuştukları bek N değildir. Fakat lâkırdiları b tince kucaklaştıkları hayretle gö- rülmüştür. Meb'us arkadaşlarının yanına dündüğü zaman çok heyecanlı idi: — Rüyamı görüyorum bilmem? dedi. Fakat bu adamın — şöhreti yarın Pastörün'kini — geçecektir, bu mütalâaya bir doktor: — Muhakkak bu, tıp Mlemin- do bir Ihtitâldir, cümlesi İle cevap verdi. Kanser yenilmiş midir? Rivayete — bakılacak — olursa Fransız kimyakeri inanılmayacak I Borsada ı Hafta İçinde Neler Duyduk ? Piyasa durumu genel olarak dür- gübdür. Almanyadan — bir — türlü karşılanabilecek derecede oralı is- tek gelmiyor. İtalya ile de kilering bakımından işler daralmıştır. Her modde İçin yedi günün vaSiyetini | açağıdaki — satırlarda — bulacakamızı Afyon — Afyon piyasasında iş yoktur. Bazı alıcı apekülâtör lere tesadlif ediliyorsa da bu yıl mal ax geldiğinden bir İş çıka- mıyor. Ağustosun ilk haftasında olmamıza rağmen şimdiye ka- dar 1935 rekoltesinden piyasamıza gelen afyon miktarı yirmi, yirmi beş sandığı geçmemektedir. Anadoludan piyasamıza gelen haberlere göre Hatların çok di- Şük olması yüründen yetiştirici iç pazarlarada az mal çıkarmak- ta ve Burdur, Isparta gibi iyi mahsül yetiştiren pazarlarda ki- lasu 250 kuruş kadar - ulışlara rastlanmaktadır. Fakat Iç pazar- lara da az afyon arzedilişi bu yıl rokoltesinin ülk aylarda yapılan tahmin kadar bol olmiyacağı ka- naati alâkadarları kuvvetlendir- miştir. Piyasa inhisarın ikl aysonra kararlaştıracağı — fiata — intizaren durgundur, Tiftik — Sovyetler — geçen hafta haber verdiğimiz alışlarına devam ederek bu defa kilosu 62 kuruş etrafında — mübayaatlarını 4500 balyaya çıkardılar bu - alış- lar sırasında Almanya için mal alan bir firmamın da piyasada bu- Tunuşgu — ve mal alış - vaziyetini sağlam bir hale sokmuştar. Fil- hakika Almanya için hafta içinde satın alınan tiftik miktarı 150 balye kadar küçük bir partidir fakat flat aynı olmakla beraber malın cinsi daha aşağıdır. Işte bu yüzden piysea alâkadarlarca kuv" vetli addedilmektedir. Yapağı — Yapağı pliyasasın da Sovyetlerin az olan alışların dan başka bir iş yoktur. Sovyet- ler ince Trakya ve İzmir yapas gılarına alıcı olmakta ve Anadolu malbı almamaktadırlar. Halbukl Anadolu mallarına alıcı azdır ve ihracat için de istek yoktur ve bu vaziyet sıkıntılı bir hal ortaya koymaktadır. Buğday — Buğday piyasası gevşemekte devam — etmektedir. Fiatlar geçen haftaya bakarak on, on beş para daha gerilemiştir. Her mal gelmiye başladığı için bu gev- şeklik yerinde bulunmaktadır. Arpa — Piyasada Rumeli ve Mersin malları üzerine (Ş olmaktadır. Fiatlar çuvallı mallar için üç buçuk, Üç kuruş otuz paraş dökme mallar İçin de üç kuruş beş para ile üç kuruş on para erasındadır.. Anadoludan arpa henüiz gelmemekte ve bu geç geliş rekoltenin noksan ola- cağı yolundaki haberleri kuvvet- londirmektedir. Findik — Fındık piyasasında alivre satışlar devam etmektedir. Alıcı olarak Almanya ve Çekos- lovakya hesabına mal alan - fir- malar görülmektedir. Flatlar cin- Bİne ve yükleme mevsimine göre 42 kuruşla 48 kuruş arasında sağlam — bulunmaktadır. — Fakat bazı alıcılar bir. müddet sonra fiatlarda bir gerileme olacağını tahmin ediyorlar. Mevsimin İkinci At Yarış- ları | Baştarafı 7 inci yüzde karı yaştaki yerli haliskan İngiliz #t ve kısraklarının iştirakile, Mosafe; 1800 M. Koşuya giren hayvanlar; 1- Conk, 2- Tomru, 38 - Erol. Birinci; F. atlının ( Tomra ) &ı (2), Al at binicisi; Yano. Ikraml- ye; (280) lira. Ikinci; Rüstemin (Conk) u (1) kır at. Binicisi Abdullah. Ikramiye (55) llra, Üçüncü; F. Atlının (Erol) u (3) binicisi: Davut. Ikramiye; (20) lira. Üçüncü koşu; - Saat; 15,45 te Dört ve daha yukarı yaştaki yerli, yarım kan Arap ve halis kan Arap at ve kısrakların iştirakile, Moesafe; (2400) M. Koşuya giren hayvanlar; 1-Sada, 2- Necip, 3- Ak ceylan, 4 - Alderviş. Birinci * Emin — (Yüzbaşı) mın, (Necip) (2) si. Doru at. Binicisi Hayri, Ikramiye (120) lira İkinel : Tevfik(Manisa) nın (Sa- da) (i) L Doru at. Binicisi: Zeki, Ikramiye (50) Ilra. Üçüncü : Kemalin - al Dervişi (4. Al at binlelsi. Pol Ikramiye (20) lira, Dördüncü koşu: Sant * 16. Üç ve daha yukarı yaştaki balis kan ingilir at ve kısraklarır vi İştirakile. Dün Yapıldı Mesafe 2000 M. Koşuya giren hayvanlar: 1 — Romeflon, 2 - Şorbara, 3-Nanson,4 makiz,5 Bekâr 6 Barks 7 - Surampo, 8 - Gazbadalya. Birinci gelen: Akif ( Istan- bul) un (5) bekârı. Doru at. Binl- elsi * Davut. Ikramiye: (245) lira. ( Bu Ikramiyeden başka ayrıca koşuya giren hayvanların duhu- liye ücretlerinin mecmuu). Ikinci: Bayan ( Binns ) in (6) (Bates) 1. Al at. Biniclak: Arkadi. Ikramiyoe: (55) Ulra, Üçüncüsü Akif ( Istanbul ) ua (Gezbadalya) (8) i1. Doru kısrak. Binicisi: Şandor. Ikramiye: (20)llara Beşinci koşu: Saat : 16,15. Üç yaşındak yerli, yarım kan Ingiliz erkek ve dişi tayların İştirakile. Mesafe : (1400) M. Koşuya giren hayvanlar: 1- Semiramis, 2 - Alemdar, 3- Güler, 4- Ayhan, 5- Yüksel, 6- Olga, 7- Bora, 8- Erten, Birinet: Salih (Ankara) nın (Alemdar) 2 si. Alerkek. Binicisir Pol, Ikramiyo: (180) lira. « İkinci: Salih (Ankara) nın (Se> miramis) V 1. Durudişi. Binlcisiz: Baycam. İkramiye: (55) Ilra. Üçüncü: Mehmet (M. K. Pş.) nin (Bora) 7 el, Kırerkek. Bink cisi: Mustafa. Ikramiye: (20) lira. 'Yarışlarda (bahis piyangoları) da Ugl uyandırmıştır. n v Skendi eeei di d ee aai Bd di ü li eÜ ea K