, Hint Denizlerinde N Türkler — vramın Safer Reisin Adamı, Bahâdir Şahın Mektubunu Ayas Paşaya Verdi.. Ayas Paşa, ba- zircevaplık göster- mek istedi : — Öyle — bir gün gelirse — hiç- düşünmem. — Yü. züneli oğluma (Ad- sız ) dörim. Bir — tarihçiye bundan güzel çe- İ vap — verilemezdi, Lâtfi Paşa, sözdeki Inceliği hemen kav- ramış olmakla be- raber cahil bir a- damın kendini yönmlş, yenebilmiş olmasına dayana- madı: — Türk türe- sinde, dedi, adsız N lar orti ço- cuklardır. En kü- çük çocuk O- © | guzlarda Tekia, . Mogullarda Ot- K NX <SN SS ŞERR A çiklindir. İyi bir tarihçi olan Lütlfi Paşa gevrek, gevrek güldü Ayaa Paşa, omuzlarını silktir yükü bizim sırtımıza devirip kendi — Bonim adsırda Osmanlı türe- | uzaktan mi bakar? — Nasıl olur. devletli vezir. Sizl yurdun, 'an bir hükümdarın size dört elle sarilacağında kuşku var mıdır 7 — Oğlum. Hükümdar dediğin de bir adamdır. Bugün var ise yarın yoktur. Bizlm Hint iline gidişimize kadar Bahâdir Şahın sağ kalacağına #linde senet mi var?, Ya ölürse? Elçi birax gşaşırdı, ne diyeceğini birden kestirdi, üzüntülü bir düşünce sonra — kendini — toplayarak di 3 — Allahın takdirine boyun oğmek gerök. Böylü bir şey olursa ne yapı- Tacağını siz düşünürsünüz. — Uçuruma atildıktan sonra kur- tulmiya çalışmak alıklara yakışır, Biz, atacağımız her adımı tartan adamlarız. Yoksa şevketli hünkâriın ekmeği gözümüze dizimize durur. Sizinle de, bir alışveriş yapar gibi, çekişe çekişe pazarlık etmek İsteriz.. Herşeyden önce de Bahâdir Şahin başına bir kaza gülirse onun yerine geçecek adamın bize yar olup olmıyacağını anlamak dileriz. Sen bizi aydınlatabilir imsin ?.. Elçi yine bocaladı, düşünmeyöâ daldı. Kendisi Bahâdir Şahı — temsil eder görünmekle beraber hakikatte Safer Reisin adamı idi. Lâkin bunu açığa vuramazdı, vurursa kubbeallı vezirlerinin büsbütün Işkillenecekleri belli idi. Bununla beraber () yüzünü Gücerat #elçisine çevirdlr — Şimdi sen söyle bakalım. Buraya niçin geldin, — gevketlâ Hünküârdan dileğin nâ? Safer Relsin adamı, Bahâdir Şahın yolladığı mektupta herşüyin yazılı olduğunu söyledikten #sonra kendi fikrini de anlattu — Hint il, ne İrana — benzer, me Turana, oradâ çakıldan çok elmas, kumdan artık altın var, Kuş yuvalında avuç avuç zümrüt bulunur, balıkların karnından fındık kadar incilör çıkar, İşte bu kutlu yurda şimdi Portekiz kralı el uzatıyor. Herifin ajderha gibi gemileri Hlad sularında dolaşıyor. Papasları da samân altından su yü- rütüp duruyor. Çok geçmez, oraları bu kıralın eline geçer. Bizim sultanı- maiz bu tehlikeyi serdi, sizlerin kuca- Biniza atılmayı gerekli buldu. Şevketli hüakârın kolu üzerinden, Isterse Hiat elini de kâfir elinden kurtarır. Ayaspaşa kitap satırları Ürerinde dolaşarak yorulmamış, fakat — çok aşıklı yaradılmış olan gözlerini elçinin Üzerine dikti « — Şevketlâ Hünkârın kolu uzun- dür, kılici kaskindir, atı yüğrüktür. lâkin kulağı da deliktir. Hiut elinde değil Çinmaçinde olan biten geyleri bile duyar, işitir. Onun için biz, İs- tanbulda oturup Hindistanda geşçen vak'aları seyrederiz. Bahâdir. Şahın da sâalt Portekizlilerden değil, Babür oğlundan da Üürktüğünü — biliyoruz. Demek ki oraya ilgilenirsek hem denizde, Büz. Sizin mek için Safer Relsin Gücerat ülke. :ı:ı.u yüksek nüfuzunu anlatmak e gerekleşiyordu. çi bir hayli yutkunduktan « " — Bahâdir Şah, dedi, veziri rumi- nin klavuzluğile bu İşe girişti, onun- la konuşup — anlaşarak beni buraya yolladı. Ru: in sözü de — Gücerat ülkesinde Bahâdir Şah kadar da ge- çer dediğiniz gibl bir. terslik olur da () Adaızlık, eski Türklerte — içtimat Inceliklerinden bir evre ( safha ) dır, Buna *tece miras usulü, de Gdenebilir, bu usule - hükümdar ölürse * onun açtığı — yolu bir babanın mirsen büyük küçük ::'ll.l ıı'ıı:ıı ;ıııı.'ı.ı:ı., ı'.',u.:: Ov, ea vlı_ıl;l ruml ıyııı .çd.k tutar — ve size ki kalıp atlar, büyük kardeşlerli elinden gelen yardımı yapar. ıı'ı'ıı.._ı:ı.::ı :lıı:luıı_ı: ıı.,—ı..:: n- Ayas paşa gözlerini rlnı daha yük kardeşlerin scssizlerine verilirdi. Or- | süzdü, ağır ağır sordu. tancaya veya ortancalara birer atla birer d kılınçtan başka birşey / verilmezdi, işte bu | y . a YÜK H.'?ıî.'kı-nî eftanealer, “slren peylapldılıtda vem ni çi işin gerçeğini artı! aai lattı : #ızlaşarak baba ocağını ve baba yurdumu — Rumi Safer Reistir. Mustafa birakıp kendilerine bir ad ve bir. yurd bulmak içia uzak yerler aşarlardı, — Türk bâyelesklina, destanla wur göre adazluğşan gtnç, at gider, uz gider, dere — tepe düz glder, kendi ulusunun çenberi dışında - İlk, Tastladığı tarla süren kadının yanıma varırı *Anam ol, der, Kadın razı oluran kalır, Akşam Üstü tarla sahibi erkak gelince ona da “Atam ol der, O'da (peki) derse bu yeni ana babadan bir ad ister ve bu adla yenl bir hayata girer, Bu adazlardan birçok kahramanlar ye- tipmiştir, Birçek hükümdarlar ve cenk erle- vi de *adaız, İâkabını kivanç duyarak taşır mışlardır. Harzem Şahlar devletini kuran Kudbilddin Mehmedin oğlu adaur, o hüküm. darlardan birldir, Beyle birlikto üç beş yıl önce Zü. beytten Gücerata geçmişti. Mustafa Bey Surat ülkesla: Rols de vezir Babâdir Şahi kandıran, hazinelerini Mekkeyı beni de buraya yollatan Safer Relstir. O, Güceratı şevketlü hünkâra peşkeş çekmek istiyor. Bar- baros Paşanın Cezayiri rahmetli Ya- vwuz Hana sunduğu gibi ! Ayaspaşa İkinci ve Üçüneli vezir- lerin yüzüne baktı, sonra elç ye cevap verdit — Bi de böyle — oranlamıştık. * Son Posta © İstanbul gölir ve para BORSASI 24 - 7 - 1035 Türk Devlet Borçları Lira N7,5 T.B. 1 27,08 ( *7.6 T.B. M 28,50 47,$ T.B, Hİ 26,70 (| Devlet Demiryolları Borçları Lira Lira | Ergenl 96,00 45,70 SıvasErzuram 95,50 2500 Anadolülveli — 45,05 42,60 Lira | XS Harine B. 57,50 Dahilt tetikra 94,50 Anadolu MU. DALH. & 60 | » HL & 100 | r Eshamı İş. B. Mü, |» » Ha 9,50 « » Name — 950 MerkezB, D 58,00 Tet. Tramvay Bomontt Terkos A, Çimente 10410 | IT L içini 10,01 P. Frangı 1,9382 Krş 43 24,50 20 Leva M 2) Ley 18 1 Mark 20 Drahmi Krk 20 F.Frangı — 159,00 1 .Dalar 126,00 1 İsterlin — 620 20 Liret 184 Borsa L. K Kredi Fonsiya 1886 senesl 126 DS » 85 Altin 9,30 SÖÜ ' ge 82 Mecidiye — 52 Paris Borsası — — F. Fr, 047,5T. borcu 310 İsterlim 7409 | Dışında LK Mübadil Bon. 76 Gayri, —» 1725 R. Fr. | Dolar Böçli Os. Bankası 277 Liretin Vaziyeti Biraz Düzeldi Kambiyo borsasında liret vaziye- tinin düşüklüğü davam etmektedir. İtalya bükümetinin aldığı tedbirler liretin vaziyetini düzeltmek Için biraz faydalı olmuştur, fakat bu, okadar mühim bir değişiklik değildir. Bir gün evvel liretin kapanış - fiatı 10,20 idi. Dün bu Hat 10,056 — yükselmiştir. Aradaki fark 15 santlm gibi ehemmi- yetsiz bir farktır. İtalya hükümeti liret karşılığı olan altınları kaldırmıştır. Bunları İtalya « Habep harbi — masraflarına etmiştir. — Borası ın fikrine göre Dret kargılığı olan — altınla erine getirilmedikçe Hiret Parls ve İstanbul borsalarında sski durüumunü bula. mıyacaktır. Liretin kargılığı olan — altınların kaldırılmış olması küdar İtalyan büt. çesindeki 4 milyo liretlik açık ta bu düşüklüğün sebepleri arasındadır. *Öz erl kesildiklerini biliyorduk, yalnız İşin sakat bir tarafı var. Mustafa Safer de kaçak Türklerdir. Şevketlü hünküra karşı gelip sınırımızı aşıp savuşmuşlardır. Yaptıkları işler, boş yere döktükleri kanların hesabını he- nüz vermemişlerdir. Bu hesap görül- medikçe onları sağlam bir ayakkabı sayıp karşımıza almak — elimizden gelmez. Hele onların s#özüne uyup sefer açımak hatırımızdân bile geçmez. Sen, boş bulunup büyük Barbaros kardaşımızla bir ayrılık var. Barbaros Paşa Cezayirl savaş yapıp aldı, şevketli Hünkâra verd. Safer Reli, İçine — sığındığı ülkeyi almak için bizl ayağına çağı- myor. Belki de bu iş olursa oranın Beyliğini kendine verdirmeyi kuruyor. Onunla Barbaros nasıl bir olur, bir tutulur 2. Safer Reisin adamı şimdi sapsarı kesllmişti. Dizi dizl ter döküyordu. Çünkü kendi de Yemenden kaçan ve Güceratta — yaşayan — Türklerdendi. Ayas Paşanın hayli ezkimiş hesapları dile alması, Safer Relain değil, ken- dinin hayatımı tehlikeye koyuyordu. Çünkü ©o Güceratta, kendisi İstan- bulda, hem de kubbealtında bulunu: yordu. Bir küçük işaret, kellesinin kopmasına - yeterdi. Elçi işte bu düşünce İle sarsıldı, için için titredi ve kekeledi 1 — Safer Rels, yapmak İstediği hizmetle suçunu bağışlatacağıni umu- yor. Güceratı gevketli Hünküra ka- zandıramazaa bile Mekkeye yollattığı harineler onun günahını bağışlatma- hdır. Bir değil, Üç savaş yapsanız © bazineler değerinde — ganimet elde edemezalnlı. T AD V n Lozan Günü Dün, Üniversitede Ve | Baştarafı 1 inci yüzde | rine bayram günü olarak aldılar. Her yıl burada bugünü kutlulu- yorlar. Ben ilk olarak, geçen yıl bu türende bulunabildim. Üniver» site Çatısı altında, lik sözlerim zana rastladı. Bunu bir uğur sayarım. O gündenberi uzun ve oldukça verimli bir çalışma yılı geçirdik. Bu yılın sonunda burada buluşmayı bize temin eden genç hukukçularımıza teşekklür ederek bu toplantıyı açıyorum. ,, Bundan sonra Lozanı genel bakımdan tetkik ederek, sekiz ay Büren Lozan konferansını iki saf- hada mütalca etti. Ve dedi ki: Birinci safha Atatürkün Ana- doluya ayak basmasile başlar ve Üç buçuk yıl er. Tarihin en güç safhaları arasında başlıyan bu evre, yine tarihin tanıdığı bü- yük zaferlerden birl ile biter. Ben bu sonucu yaratan Atatürkü, söz- lerimin başında minnet ve saygı ile anıyorum, ,, “ Lozan konferansının sekiz Ay sürmesinin sebebi iki tarafın fikirlerinin taban tabana zıt ok mabıdır. Burada çözülmesi gerekli en önemli iş, şu idi: Yeni Türkiye, Osmanlı imperatorluğunda| olduğu gibi, başkaları için yaşayan bir devlet mi, yokga kendi için yaşı- yan bir devlet mi olacak. Ecnebi devletler, Türkiyedeki hâkimiyetlerini, ne pahasına olur- sa olsun iİdame etmek fikrile gelmişlerdi. Bunlarla — çarpışan Türk fikri ise kayıtsız, şartsız bir ulus hâkimiyetinin elde edilmesi esasına dayanıyordu. Nihayet üstünlüğü İsbat eden Türk fikri memlekete, istenilen şeyi getirmiştir. Bu sözlerimin, bir önemi de şuradan gelirken; Bugün, İlk ka- pitülâsyonun verildiği yılın, tam dört yüzüncü yılıdır. Tarihin bu yoksulluğunu, İn- önünde kılıçla, Lozanda da kafa- aile parçalıyan İsmet İnönüne minnet ve şükranlarımızı tekrar« lamayı borç bilirim, Sözlerime Ismet Inönünün sözile son veri- yorum: (Lozan büyük bir tarihin bir yaprağıdır. Önu yaratana olan bağlılığımız ebedidir.) Rektörden — sonra Profesör Müfettîî —|Halkevlerinde Kutlulandı Şükrü Baban, Lozani ekonomik yönden etüt etmeğe çalışmıştır. Şükrü Babandan sonra Huku- kun bu sene mezunlarından Bayan Muzaffer heyecanlı bazı sözlerf söylemiş ve bu arada ( Biz bura* da yalnız, Lozanı anarak — sevirr miyoruz, o günü hatırlıyarak, d& verim yolundaki İnancımızın kuv" vetini haykırmak İstiyoruz ) de miştir. Bayan Muzafferden sonra, y ne hukukun bu seneki mezunla- rından Halil Rufat Onat söz ala- rak, Lozan hakkında güzel sörze ler söyledi ve Gsözlerini ( Lozan, kılıçla başlayan ulusal savaşın, slyasa ile devamıdır.) Cümlesile formüle etti, Bundan sonra da Bülent Erven, alkışlarla yükselen bir söylev ve-. rerek Lozanın — ehemmiyetinden heyecanla bahsetti. Üniversitede yapılan bu tö- renden sonra gençler, otomobil- lerle Taksim anıtına — giderek, Atatürk heykeline törenle, büyük bir çelenk koydular, Bundan sonra, Hukuk Talebe Birliğinden Kerim Alyot, Halil Rufat, Bülent Ersen ve Nurullah- dan müteşekklii bir heyet Atatürke tazimlerini bildirmek Üzere Dol- mabahçe sarayına gitti. Giden hey'et baş sekreter tarafından kabul edildi. Çok büyük bir içlikle yapılan bu tören bu suretle son buldu. Halkevlerinde : Lozan günü münasebetile düa İstanbul ve Beyoğlu Halkevlerinde de türenler yapılmış ve Lozan günü kutlulanmıştır. Ayrıca saat 21 de Alayköşkünde bir de mü- samere verilmiştir. Akşamüstü radyoda, Nurullah tarafından bir de söylev verik- Kimsesiz Çocuklara Yar- dim İçin Çocuk Esirgeme Kurumu Beyant Nahiyesl Kolu tarafından 10 Ağustos cumartesi günü Gülhane parkında alafranga kısmında yoksul ve yar- dıma muhtaç çocuklar menfaatine bir #ünnet düğünü tertip edilmiştir. Namzetliği ve Şef Namzetliğ' çin Müsabaka İmtihanı Türkiye Ziraat Bankasından: 1 — Bankamıza müsabaka ile (5) müfettiş namzedi ve (5) şef namzedi alınacaktır. 2 — Bu müsabakalar 5, 6 ve 7 ağustos 935 tarihinde An- kara, İstanbul Ziraat Bankalarında yapılacaktır. Tahrir! imtihanda kazananlar geliş ve dönüş yol paraları verilmek suretile Ankaraya getirilerek şifaht bir imtihana tâbi tutulurlar. Bu imtihanda da kazananlardan beşi 140 lira aylıkla müfettiş namzetliğine ve diğer beşi de (130) lira aylıkla şef namzetliğine tayin olunurlar. 3 — Müffettiş namzetleri iki sene stajdan sonra Müfettişlik ehliyet imtihanına girecek ve kazanırlarsa 175 lira aylıkla müfettiş- Hğe geçirileceklerdir. Ankarada Umum Müdürlük servislerinde çalıştırılacak — olan şef namzetleri ise bir senelik stajlarının sonunda ehlivet Imtihanına girecekler ve kazananlar terfi ettirileceklerdir. 4 — Müsabakalara girebilmek — için ( siyasat bilgiler ) veya ( Yüksek Ticaret ve İktisat ) okulasından veyahut Hukuk Fakli'te- sinden veya bunların yabancı memleketlerindeki benzerlerinden diplomalı bulunmak gerektir. 5 — İmtihan ptogramını ve sair şartları gösteren izahnameler Ankara, İstanbul ve İzmir Ziraat Bankalarından elde edilebilir. 6 — İstekliler Aranılan belgeleri bir mektupla birlikte en son 26/7/935 Cuma günü akşamına kadar Ankara Ziraat Bankası Teftiş Heyetli Müdürlüğüne göndermek veya vermek suretile mü- Mmm—'-m.;