2 Temmuz 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 14

2 Temmuz 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İği — SON POSTA Temmuz 2 t 14 Sayfa ü (ürk Denizcisinin Bayramı HK — Atatörk gündüz yarışlarını kotradan seyrederlerken (Baştarafı 1 Inci yüzde) Gündüz yapılan şenlikler top- hanede — denizyolları idaresinin parkından başlamış, burada grup grüp toplanan denizciler önlerinda muzikalar olduğu halde Taksim- deki Cumhuriyet Anıtına doğru yola çıkmışlardır. Taksim antının etrafı bir deniz bölüğü tarafından çevrilmişti. De- niz tecimi oku'u talebesi de anı- tın yanında yer almışlardı ve anıtın etrafına 23 deniz kurulundan gön- derilen 23 çelenk dizilmişti. Anıt | etrafında başlayan türende İstiklâl marşı çalınırken direğe bayrak çekilmiş, bundan sonra deniz yol- lar ndan Sait kaptanla deniz te- cimi okulundan Hayri birer söy- lev söylemişlerdi. : Deniz tecim okulunun korucusu ve en eski denizci Hâ- mit Naci de bir söylev denizci- lerir Atatürke derin saygılarını sunmalarını istemiş ve bu İstek | alkışlarla kabul edilmiştir, Saat 13,30 da deniz yolları, akay, şirketihayriye, vapurculuk şirketi, liman genel direktörlüğü idarelerile kaptanlar cemiyetinden birer mümessilin iştirak ettiği bir heyet de Atatürke Türk denizci- Abhideye çelenk konürken ve kaptanlar cemiyeti reisi Bay Sait söylevini okurken lerinin saygılarını szunmuşlardır. Daniz Yarışları Dün kaputaj bayramı müna- ilk | | gebetile IYukarda ve aşağda: | Denizciler âbideye çelenk koymaya giderlerken Ortada: Dolmabahçe önlünde sandal yarişları yapılan büyük deniz yarışları Dolmabahçe ile Deniz Ticaret Okulu arasında muvaffa- kiyetle yapılmıştır. Inhisarlar Bakanı Âli Rana Tarhanın da bulunduğu musaba- kalara tam saat 15,50 de başlandı. Ilk müsabaka bir tek klâsik teknmeler arasında yapıldı. Bu mü- sabakaya Galatasaray, Fenerbah- çe, Beykor, Haliç, Anadolu ve Güneş kulüpleri iştirak etti, 1200 metrelik mesafeyi daha ilk ham- lede ileri atlayarak &ona kadar devam attiren Galatasaraylı Ka- rakaş en yakın rakibini beş tek- ne boyu kadar açarak mağlüp etti. 1600 Metre 1600 metrelik ikl çifteye beş kulüp iştirak. etti. Beykozla - Ga- latasaray arasındakl heyecanlı çekişme son hadde kadar devam etti. Beykoz birinel - Galatasaray İkincl oldu.. 1600 metre iki çifte dirsekli yarışında Galatasaray kürekcileri ilk hamlede rakiplerini geri bı- raktı. Bu müsabakada Galatasa- ray birinci, Fenerbahçe ikinol, Beykoz kürekçileri Üçüncü oldu.. Atatlirk yarış yerinde Bu yarışın en heyecanlı bir zamanında Büyük Önder Atatürk Ekonomi Bakanı Celâl Bayarın kotrasile yarışı taklp ettiler. 2000 metrelik yarışta Fener- bahçenin teknesi ve sandalcı kü- rekçilerile bu müsabakaya iştirak eden Güneş müsabaka harici addedildi. Galatasaray birinci ol- du. Haliç ikinci, * Fenerbahçe üçüncü oldu. Son müsabaka dört tek tek- neler arasında yapıldi. Birinciliği iki tekne boyu farkla Beykoz, ikinciliği Galatasaray, üçüncülüğü Güneş kaxzandılar. Deniz Ticaret Okulu talebe- leri arasında yapılan flika yarı- şıni ikl numaralı flika körekçileri kazandı. Dünkü müsabakalarda kulüp- lerimizin amatör sporcuların işti- rak ettiği müsabakalara profes- yoönel sandalcıları yarışa sokmak gibi bir hataya düştüklerini te- essürle gördük.. Bununla bera- ber amatör kürekçilerin, sandal- cıları geride bırakmış olmaları bu kötü zihniyeti kolaylıkla öldü- recek şekilde neticelenmiştir. Bu müsabakalarda Galatasaray 21 sayı ile birinci.. Beykoz 13 sayı İle ikinci, Fenerbahçe, 6 sayı ile Üçüncü, Haliç 3 sayi ile dördün- cü, Anadoluhisarı ile Güneş ku« lüpleri de 1 puvan almışlardır. Geceki Şenlikler Gece denizde yapılan genlik- | oldumuydu, Adliye Tiplerinden 69 Davalı ( Baştarafı 1 inel sayfada ) Söylenildiğine göre onda, dava açmak, mahkemeye girmek bıra- kılmaz bir iptilâ haline gelmiş. Bundan mabrum kaldığı gün- ler tıpkı gıdasını alamamış alko- likler gibi âdeta sinir buhranları geçirmiş. : Onunla tanışmazdan evvel bir arkadaş : — Mahkemelerin maaşlı me- | murları bile buraya Üsküdarlı Nuri kadar muntazam devam edememişlerdir!. demişti. Birdenbire, vakti gelmiş bir İşi hatırlamış gibi duraklayan muhatabım : — Hah, dedi, geliyor. Ben konuşayım sen dinle ! Ve yanımızdan ihtiyar bir glim dalgınlığiyle geçen bu garip zata seslendi : — Bay Nuri!... Bay Nuri! Üsküdarlı Nuri dostumu se- lâmlıyarak — yanımıza — sokuldu. Dostum, beni tanıştırmadan söze girişti, ve sordu ; — Yine mi dava hocam ? Üzküdarlı Nuri, hakiki kanaa- tine bir şaka süsü vererek güldu: — İşimiz gücümüz neki? Hem " hayat bir kavgadır ! ,, diye neye demişler? — Iİnsanlar öyle bozulmuşlar ki, davasız kavgasız hak kazanmaya imkân kalmadı ! Davayı olduğu kadar konuş- mayı da sevdiği anlaşılan Üskü- darlı Nurinin çenesi çözülmüştü. Dostumun uzattığı sigara paketine dalıp çıktıktan sonra devam etti : — Barzı kimseler, bir davaları mahkeme korkusile uykudan, yemeden, içmeden ke- silirler. Bazı kimseler mahkemelerde uğraşmayı bir külfet sayarlar, ve bu külfetten kurtulmak için, iki celsede ortaya çıkarılabilecek ka- dar açık haklarından vazgeçerler, Ben ne mahkemeye girmekten korkarım, ne de hakkımdan varz- geçerim! Bunun için de bugln, tam 69 davam var. Dostum tam yerinde bir sual sordu: — Bu kadar dava için epey | _A_dam avukat parası veriyorsunuzdur? Üsküdarlı Nuri, münasebetsiz bir sorguyla karşılaşmış — gibi başını yana kırdı: — Ayvukata para veren kim ki? Bende el eline iş bırakacak göz var mı baksanız a?.. Hem | davaları açan benim. Benim se- netsiz sepetsiz hiçbir işim yok- tur. Senedi sepeti meydanda bir hakkı kurtarmak için avukata na lüzum var ki? Dostum aklıma gelen suali de unutmadı : — Bu davaların mevzuu nedir hocam? — Ne olacak azizim? Herif evine girer oturur, kira vermez. “ Sıkıştım! der sızlanır. İnsanlık gösterir yardım edersin. Borcunu değil selâmını bile vermez. Hak- kını istersin, güler yüz, tatlı dil göstereceğine, Üstelik de hakaret | eder. Böylelerini baş tacı etmezsin a.. Dava edersin tabitl Üsküdarlı Nuri, kısa bir süküt- tan sonra, yaman bir dert yanar gibi eseflendi: — İşin kötü tarafı, buranın asansörsüzlüğül! Bazan aşağı katta iki, bu katta iki davam oldu muydu, zaten darlık çeken göğ- sümün merdivenlerde tıkanmasın- dan korkuyorum. Hattâ geçenlerde... Mübaşirin kazık sesi, garip muhatabımızın sözünü kesti: — Üsküdarlı Nurilü.. — Bize veda bile edemeden mahkemesine koşan, Üsküdarlı Nuride, eğlen- tiye giden bir davetli keyfi vardı. Dostum — gözlerini, — hayretle açılan gözlerime dikerek güldü: — Telâşına mı şaşıyorsun? O ne davaları kaybettiğine kızar, ne de kazandığına keyiflenir. Onu çıldırtabilecek olan ye- “ryeddimuhakeme — gâne şey bir kararı,,dır. Eğer günün birinde fücceten öldüğünü duyarsan inan ki böyle karar yüzündendir! Selim tevfik Bu Adamlar Ne Yapıyorlardı ? ( Baştarafı 1 inci yüzde ) Bu vaziyet karşısında her ikl- si de oldukları gibi yakalanmışlar ve karakola — götürülmüşlerdir. Bunlar, karakolda takma sakal ve bıyıklarını çıkarmağa mecbur olmuşlar, fakat bunları ne İiçin | tıkiıklan hakkındaki — suallere kanaat verlel cevap bulamamış- lardır. Her ikisinin de hüviyetleri araştırılınca, Şişlide oturdukları ve İsak ile Kirkor isimlerinde bir müsevi ve bir de ermeni olduk- ları anlaşılmıştır. Tahkikat de- rinleştirilmektedir. ler çok parlak ve eğlenceli ol- muştur. Geceye alt proğram, radyoda bugünün tarihsel önem ve değe- rini belirtmek Üzere verilen söy- levlerle başlamıştır. Denizde, büyük küçük vapur- ların, motörlerin sandalların işti- rak ettiği muazzam bir fener ala- yı tertip edilmiştir. Fener alayı saat 10,30 da baş- lamış ve alaya katılan gemiler Sarayburnu, Ahırkapı, Mendirek, Kızkulesi, Üsküdar, Kuzguncuk, Beylerbeyi, Ortaköy, — Beşiktaş rotasında ilerlemişler ve Dolma- | bahçe sarayı önünde dizilmişlerdir. Vapurlardan ve bunlara kar- şılık karadan havâl fişekler atıl- mış ve tören saat 2de kadar sürmüş muzikanın çaldığı denizci- lik marşı ile alaya son verilmiştir. Bu münasebetle, Ankara va- purunda bir balo verilmiş ve geç Londra, 1 (A.A.) — B. Eden, saylavlar kurulunda Roma görüş- melerini- anlatarak İngiliz toprak- larından Habeşistana deniz lze«- rine bir çıkıt verilmesini ve Ha« beşistanın İtalyaya bazı ekonomik kolaylıklarda bulunmasını İtalyan hükümetine önergelediğini fakat B. Mussolininin bunu kabul etme- diğini söylemiştir, — Avrupa meselelerine gelince, bu meselelerin öteki devletlerle beraberlikle ve özgür konuşmalar: la düzeltilmesi için Ingiltere, Fran- sa ve İtalyanın anlaşabilecekleri kanaatinde bulunmuştur. İstanbul Birinci İflâs Me- murluğundanı 3 Temmuz 945 çar- şamba günü saat 18 ten itibareni Kuzguncukta vaki Müflis eczayı tıbbi- eye ve kimyeviye şirketine ait damas« canalar derununda gayrti saf Hamızı Avrupa Işleri Ve Ingiltere 1 - el l kibrit, sirke ruhu, Andrit asetik, kilos — rüm döbezil, mümasil mayi eczalar ve damacanalar ikinci artırma ile satılacağından talip olanların o gün ve saaâtte hazır bulun- maları ilân olunur. (12760) Asit formik ve buna

Bu sayıdan diğer sayfalar: