k Denizcisinin Bayr SON POSTA K9 AM — Atatürk gündüz yarışlarını kotradan seyrederlerken (Boştarafı 1 inci yüzde) Gündüz yapılan şenlikler top- hanede — denizyolları idaresinin parkından başlamış, burada grup grup toplanan denizciler önlerinda muzikalar olduğu halde Taksim- deki Cumhuriyet Amtına doğru yola çıkmışlardır. Taksim antının etrafı bir deniz bölüğü tarafından çevrilmişti. De- niz tecimi oku'u talebesi de anı- tın yanında yer almışlardı ve anıtın etralına 23 deniz kurulundan gön- derilen 23 çelenk dizilmişti. Anıt etrafında başlayan türende İstiklâl marşı çalınırken direğe bayrak çekilmiş, bundan sgonra deniz yol- * Tarndan Sait kaptanla deniz te- cimi okulundar Hayri birer söy- lev söylemişlerdi. Deniz tecim okulunun — ilk korucusu ve en eski denizci Hâ- mit Naci de bir söylev denizci- leri: Atatürke derin saygılarını sunmalarını istemiş ve bu İstek alkışlarla kabul edilmiştir. Saat 13,30 da denliz yolları, akay, şirketihayriye, vapurculuk şirketi, liman genel direktörlüğü idarelerile kaptanlar cemiyetinden birer mümessilin iştirak ettiği bir heyet de Atatürke Türk denizci- Abideye çelenk konurken ve kaptanlar cemiyeti relsi Bay Sait söylevini okurken lerinin saygılarını sunmuşlardır. Döniz Yarışları Dün kaputaj bayramı müna- IYukarda ve aşağda: ) Denlxciler âbideye çelenk koymaya giderlerken Ortadat Dolmabahçe önüzde sandal yarişları sebetile —yapılan büyük deniz yarışları Dolmabahçe ile Deniz Ticaret Okulu arasında muvaffa- kiyetle yapılmıştır. Inbisarlar Bakanı Ali Rana Tarhanın da bulunduğu musaba- kalara tam saat 15,50 de başlandı. lik müsabaka bir tek klâsik tekneler arasında yapıldı. Bu mü- sabakaya Galatasaray, Fenerbah- çe, Beykoz, Haliç, Anadolu ve Güneş kulüpleri iştirak etti. 1200 metrelik mesafeyi daha ilk ham- lede ileri atlayarak sona kadar devam ettiren Galatasaraylı Ka- rakaş en yakın rakibini beş tek- ne boyu kadar açarak mağlüp etti. 1600 Metre 1600 metrelik iki çifteye beş kulüp iştirak. etti. Beykozla - Ga- latasaray — arasındakl — heyecanlı çekişme son hadde kadar devam etti. Beykoz birinel - Galatasaray Ikinel oldu.. 1600 metre iki çifte dirsekli yarışında Galatasaray kürekcileri ilk hamlede rakiplerini geri br raktı. Bu müsabakada Galatasa- ray birinci, Fenerbahçe ikinel, Beykoz kürekçileri üçüncü oldu.. Atatlürk yarış yerinde Bu yarışın en heyecanlı bir zamanında Büyük Önder Atatürk Ekonom! Bakamı Celâl Bayarın kotraoile yarışı takip ettiler. 2000 metrelik yarışta Fener- bahçenin teknesi ve sandalcı kü- rekçilerile bu müsabakaya iştirak eden Güneş müsabaka harici addedildi. Galatasaray birinci ol- dü. Haliç ikinci, * Fenerbahçe fiçüncü oldu. Son müsabaka dört tek tek- neler arasında yapıldi. Birinciliği iki tekne boyu îırldı Beykoz, fkinciliği Galatasaray, üçüncülüğü Güneş kazandılar. Deniz Ticaret Okulu talebe- leri arasında yapılan flika yan- şını iki mumaralı flika körekçileri kazandı. Dünkü müsabakalarda kulüp- lerimizin amatör sporcuların işti- rak ettiği mösabakalara profes- yönel sandalcıları yarışa sokmak gibi bir hataya düştüklerini te- essürle gördük.. Bununla bera- ber amatör kürekçilerin, sandal- cıları geride bırakmış olmaları bu kötü zihniyeti kolaylıkla öldü- recek şekilde neticelenmiştir. Bu müsabakalarda Galatasaray 21 sayı ile birineci.. Beykoz 13 sayı İle ikinci, Fenerbahçe, 6 sayı Ile Üçünecü, Haliç 3 sayl ile dördün- oö, Anadoluhisarı ile Güneş ku- lüpleri de 1 puvan almışlardır. Adliye Tipler_inden 69 Davalı Temmuz 2 n aa Adam —— .— ( Baştarafı 1 inel sayfada ) Söylenildiğine göre onda, dava açmak, mahkemeye girmek bıra- kılmaz bir iptilâ haline gelmiş. Bundan mabrum kaldığı gün- ler tıpkı gıdasını alamamış alko- likler gibi âdeta sinir buhranları geçirmiş. Onunla tanışmazdan evvel bir arkadaş : — Mahkemelerin maaşlı me- murları — bile buraya Üsküdarlı Nuri kadar muntazam devam edememişlerdir!. demişti. Birdenbire, vakti gelmiş bir işi hatırlamış gibi duraklayan muhatabım : — Hah, dedi, geliyor. Ben konuşayım sen dinle ! Ve yanımızdan ihtiyar bir ğglim dalgınlığiyle geçen bu garip zata seslendi : — Bay Nuri!... Bay Nuri! Üsküdarlı Nuri dostumu se- lâmlıyarak — yanımıza — sokuldu. Dostum, beni tanıştırmadan söze girişti, ve sordu : — Yine mi dava hocam ? Üzsküdarlı Nuri, hakiki kanaa- tine bir şaka süsü vererek güldu: — İşimiz gücümüz — ne ki? Hem “ hayat bir kavgadır ! ,, diye neye demişler? — Insanlar öyle bozulmuşlar ki, davasız kavgasız hak kazanmaya imkân kalmadı ! Davayı olduğu kadar konuş- mayı da sevdiği anlaşılan Üskü- darlı Nurinin çenesi çözülmüştü. Dostumun uzattığı sigara paketine dalıp çıktıktan sonra devam etti: — Bazı kimseler, bir davaları oldumaydu, mahkeme korkusile uykudan, yemeden, içmeden ke- gilirler. Bazı kimseler mahkemelerde uğraşmayı bir külfet sayarlar, ve bu külfetten kurtulmak için, iki gelsede ortaya çıkarılabilecek ka- dar açık haklarından vazgeçerler. Ben ne mahkemeyo girmekten korkarım, ne de hakkımdan var- geçerimi! Bunun için de bugün, tam 69 davam var, Dostum tam yerinde bir sual sordur: — Bu kadar dava için epey avukat parası veriyorsunuzdur? Üsküdarlı Nuri, münasebetsiz bir sorguyla karşılaşmış — gibl başını yana kırdı: — Ayvukata para veren kim ki? Bende el eline iş bırakacak göz var mı baksanız a?.. Hem davalârı açan benim. Benim se- nets'iz sepetsiz hiçbir İşim yok- tur. Senedi sepeti meydanda bir hakkı kurtarmak için avukata na lüzum var ki? Dostum aklıma gelen suali de unutmadı : — Bu davaların mevzuu nedir hocam? — Ne olacak azizim? Herif evine girar oturur, kira vermez, * Sıkıştım! der sızlanır. İnsanlık gösterir yardım edersin. Borcunu değil selâmını blle vermez. Hake kını istersin, güler yüz, tatlı dil göstereceğine, Üstelik de hakaret eder. Böylelerini baş tacı etmezsin a.. Dava edersin tabiil Üzsküdarlı Nuri, kısa bir süküt- tan sonra, yaman bir dert yanar gibi eseflendi: — İşin kötü tarafı, buranın asansörsüzlüğü! Bazan aşağı katta iki, bu katta iki davam oldu muydu, zaten darlık çeken göğ- #ümün merdivenlerde tıkanmasın- dan korkuyorum. Hattâ geçenlerde... Mübaşirin kazık sesi, mubatabımızın sözünü kesti: — Üzsküdarlı Nuriüil.. — Bize veda bile edemeden mahkemesine koşan, Üzküdarlı Nuride, eğlen- tiye giden bir davetli keyfi vardı. Dostum — gözlerini, hayretle açılan gözlerime dikerek güldü: — Telâşma mı şaşıyorsun? O ne davaları kaybettiğine kırar, ne de kazandığına keyiflenir. Onu çıldırtabilecek olan ye- gâne şey bir “reddimuhakeme kararı,,dır. Eğer günün birinde filcceten öldüğünü duyarsan inan ki böyle karar yüzündendir! Selim tevfik garlp Bu Adamlar Ne Yapıyorlardı ? ( Baştarafı 1 inel yüzde ) Bu vaziyet karşısında her ikl- si de oldukları gibi yakalanmışlar ve karakola — götürülmüşlerdir. Bunlar, karakolda takma sakal ve bıyıklarını çıkarmağa mecbur olmuşlar, fakat bunları ne için ler çok parlak ve eğlenceli ol- muştur. Geteye alt proğram, radyoda bugünün tarihsel önem ve değe- rini belirtmek Üzere verilen söy- levlerle başlamıştır. Denizde, büyük küçük vapur- ların, motörlerin sandalların İşti- rak ettiği muazzam bir fener ala- yı tertip edilmiştir. Fener alayı saat 10,30 da baş- lamış ve alaya katılan gemiler Sarayburnu, Ahırkapı, Mendirek, Kızkulesi, Üsküdar, Kuzguncuk, Boylerbeyi, Ortaköy, Beşiktaş rotasında ilerlemişler ve Dolma« bahçe sarayı önünde dizilmişlerdir. Vapurlardan ve bunlara kar- gılik karadan havâl fişekler atı- mış ve tören saat 2de kadar sürmüş muzikanın çaldığı denizci- lik marşı ile alaya son verlimiştir. Bu münasebetle, Ankara va- purunda bir balo verilmiş ve geç vakte kadar eğlenilmiştir. taktıkları — hakkindaki — suallere kanaat verici cevap bulamamış- lardır. Her ikisinin de hüviyetleri araştırılınca, Şişlide oturdukları ve İsak ile Kirkor isimlerinde bir müsevi ve bir de ermeni olduk- ları anlaşılmıştır. Tahkikat de- rinleştirilmektedir. Avrupa Işleri Ve Ingiltere Londra, 1 (A.A.) — B. Eden, saylavlar kurulunda Roma görüş- melerini anlatarak İogiliz toprak- larından Habeşistana deniz üze- rine bir çıkıt verilmesini ve Hae beşistanın İtalyaya bazı ekonomik kolaylıklarda bulunmasını İtalyan hükümetine önergelediğini fakat B. Mussolininin bunu kabul etme- diğini söylemiştir, Avrupa meselelerine gelince, bu meselelerin öteki devletlerle beraberlikle ve özgür konuşmalar: la düzeltilmesi için İngiltere, Fran- sa ve İtalyanın anlaşabilecekleri kanaatinde bulunmuştur. ” İstanbul Birinci İflâs Me- murluğundanı 3 Temmuz 95 çar- şamba günü saat 18 ten itibarenı Kuzguncukta vaki Müflia eozayı tbbi- eye ve kimyeviye şirketine ait dama- oanalar derununda gaym aaf Hamızı kibrit, airke ruhu, Andrit asetik, kilo- rüm döbezil, Asit İormik ve buna mümasil mayi eczalar ve damacanalar ikinci artırma ile satılacağından talip olanların o gün ve saatte bazır bulun- gmaları ilân olunur. (32760)