oraz ee a nan Ziraat Bilgisi (*) PT Yem Nebatları Yetiştirmeliyiz Ziraatin — bayvancılıkla olan sarsılmaz ilişiğini bilmeyen köylü yok gibidir. Toprağa işçlik eden her köylü mutlaka bLirkaç hay- van beslemek zaruretini de duy- muştur. Ö derece ki bi'zde hay- olmayan çiftçi dönümlerle bahçesi — içinde eli kolu bağlı bir zavallıya döner. Çünküü yurdumuzün zirantinde her iş hay- vanın yardımına muhtaçtır. Hay- vansız çiftçi — tarlasını süremez, ekinini ekemez. Demetini taşiya- maz, harmanını yapamaz. Üstelik köyde oturmanın icap ettiİrdiği yaşamada da tamamen kolsuxz kanatsız — kalır. ra hayvan; köylünün birçok İşler'ni başar- dıktan sonra — sülü eti ile, postü ile de onu besler, giydirir, geçind'rir. — Hulâsa — ziraat ile h_ı.yvı'ıın alâkası okadar köklüdür ki bir karış toprakla da çalışan köylü mutlaka bir çift hayvazı da ba- rındırmak — ihtiyacını duyar. Şu kadar var ki bugün şaşmaz bir kaide halinde yerleşen bu gidişte olabilen iki görünüş vardır ; A — Birincis'nde köylü, hay- van bes'emektedir. Fakat ne ziraati ondan yardım görmekte, ne de kendisi faydalanmaktadır. B — İkincisinde ise köylü, beslediği — bayvanlardan — azami derecede faydalandığı gibi ziraati de o nisbette fazla yardım gör- mektedir. Bu iki görünüşten evvelkisi köylüyü hem zirşatinde geri ve gelirsiz bırakır, heih de hayvandan umduğu faydadan yoksul eder. Sonuncusunda Ziraat işi olan- ca gayretile ileri gittiğinden o yüzden kazancı arttıktan başka hayvanları da kuvvetlerile faxz!a iş. besiliklerile fazla süt ve et vere- rek köylüyü bir kat daha ileri gölürürler. Görülüyor ki bu iki vaziyette köylü için dalma ikinci şekli meydana getirmiye İstek vardır. Yoksa köylünün kapısındaki bir sürü hayvan baş tacı olacak yer- de baş belâsı olup çıkar. İşte hayvanı ziraate benimsetecek tek yol; otların çok faydalı bir hale getirilmesine çalışmakdır. Bu da soylarını artırmakla beraber besi- lerine ilina etmekle başlar. Besi- siz bir hayvanın cılız ve kuvvet- siz gövdesi me köylünün İşini bas şarabilir, ne de karnını doyurabi- lir. Onun süreceği tarlanın vere- ceği ekin, belki kendisine saman yeliştirir. Sütünün, yavrularının geliri belki yalnız çobanı deyurabilir. Ha!buki beslenen hayvanların görecekleri iş fazla ve temiz ve bu yüzden de gelirecekleri hasılat artık olur. Ayni suretle besli bir İneğin bol sütü, gemiz yavruları köylünün bülün çoluğunu çocuğunu geçin- direbilir, Elhasıl besli hayvanların bu Üstünlüğünü hemen hepimiz görmüş, düv—'nıdııı. Fakat her nedense bizde be- sileme işine © kadar ehemmiyet verilmeyor. — Ömürlerini saman yemekle, geçiren öküzlerden, inek'erden, yemyeşil çayır gör miyen bey; irlerden ne beklene. bilir? Anadolunun kıraç ve kurak ikliminde zaval'ı hayvancıkların kırlarda bulabildikleri de bir nevi samandan fazla olmuyor. Halbuki onların bakımsız. ka- lış'arı ziraat'miz için büyük bir öksüz'ük, kendi varlığımız için de Bir Hastane Yapılacak SON POSTA Alanvada Her Mevsimde Yaz Sebze- leri Alanya (Hw susi ) — Havalar ısınmıya baş'adı. Ukbahar kendi- ni gösterdi. Bu- ranın — ilkbaharı pek erken gelir. On beş günden: beridir bademler ve erikler çiçek açmıya başladı. Zaten — burada kış için kiç blr tedarik — görül- mez, buna lüzum da yoktur. Kırk bin küsür ni- faslu bir kaza dakilinde mümune olarak beş ta- ge soba yoktur. Şoğuk olmaz ki mınmıya ihtiyaç olsun. Burası -turfandacılığın arayap ta bulamadığı bir yerdir. Bakla, bezelyo gibl sebzeler şimdiden çıktı. Marul ve hiyar da nerede ise çıkmak Üzeredir. Bu turfan- dalar fenni bir çalışma ile değil, tabiatin yardımile yetiştirilmekte- dir, Eğer anlayışlı ve başarıcı bir Kütahyada Bir Moiteb — Kuütahya (Hususi) — Bu sene seçilen Vilâyet Umumi Meclisi yelerinden dördü kadm- dır. Bunlardan Bayan Fatma Dural eski mu- allimlerdendir. Fatma Dur- al Umum! mec- liste — memler leket — işlerin- den hiçbirinin diğerine — ter- Kütahya umum! meolie byesi Bayan — Sihinin doğru Fatma Dural olmadığını, an- cak Kütahya maarifinin mall va- ziyetinin aslahı sahasında fazla uğraşacağını, bu hususta arka- daşlarile mutabık kaldığını, güzel bir mektep bizası ve konforu denk bir hastane binası yaptırı- lacağını söylemiştir. büyük bir yoksuzluktur. Hayvanına bakan köylü, bu öksüzlüğü ve yi rir, İleri memleketlerde — bayvan bakımına çok ehemmiyet ver.İdiği için onların yiyecekleri sade ekin- den artacak samana bırakılma- mıştır. Onlar İçin ayrıca yem olacak çayır ve nebatlar da ekç- rek bir taraftan onları besleyip yetiştirirler bir taraftan da ziran- tin yüzüne değişik bir çeşal katarlar. Bizimde artık hayvanlarımız- dan en çok faydalanmamız, ziraa- timize yeni yeni nebatlar ekleme- miz. zamanı gelmiştir. Bufn sulak kurak, ıoîı acak her çeşit toprak ve iklim için türlü yem nmebatları yetiştirilmektedir, bunlardan bize uygun olanlarını seçip hemen İçe girişmek her köylünün kendi menfaatidir. ( Böyle yem mebatlarından bitisini gelecek yazumda yazacağım. | Çiytçi Bostancıda Bay M. Şükrüyet Sorduğunuz nebatın nasıl ye- llı'.:ızlıııııl cek — yazımda yaracağım. — ç' — V/ Trsat hususundakl müş' Wlerinlil socunuz. Sen Fosta'nın (Çultçi) el alas Cevab verecektir ulunur, B Alanyadan bir manzaca şekilde yapı!'sa bütün sene burada hiçbir sebze eksik olmaz. Daha geçen senenin sebzele- rinden domates, biber çarşı ve îîııırlırdı satılıp durmaktadır. atı da mevsimindeki gibi ucuz- dur. Alanya — seneden — seneye sebze ve meyvacılığa ehemmiyet vermişlir. Het sene için ihracatı artmaktadır. Iki senedir. pamukçuluk tec- Aksarayda Sıtma Mücadelesi 4 urada Kış Bilmezler b zübe edildi ve eyi > neticeler alındı, şimdiye — kadar kazanın ihtiyacı olan pamuk hariç ten gelirken bu sene İzmire 100 150 balye pamuk bile ihraç edildi. Alanyadan bir sene içinde da- hile 666728 kilo portakal, 146,684 kilo limon, 47712 kilo mandalina, 2215 kilo muz, 274,398 kilo seb- ze, 150,593 kilo susamı, 22,878 kilo fıstık, 25,805 kilo badem içi, 9700 kilo ham koza, 83,185 kilo keçiboynuzu ihraç edilmiştir. Yabancı — memleketlere de 1,689,367 kilo kereste, 1,299,T00 kilo ham kereste, 312,500 kilo kömür, 4521 tane keçi, 2113 tane koyun, 273 tane gığır, 537 tane kuzu, susam satılmıştır. Aksaray sıtma mücadele heyeti Aksaray ( Hususi) — Sıtma mücadele heyeti geçen yıl orta- sında başladığı bataklık kurutma işine yeni sene Içinde çoök geniş şeki'de devama karer vermiştir. Kaza çevresinde sıtma yuvası olan bütün — bataklıklar tetkik edilmiş yaplacak işler — tesbit olunmuş ve mıntaka mıntaka mü- kellefiyot —ilânına — başlanmıştır. Havalar müsait gütiği cihetle Gelegün köyündeki bataklığın kuretulmasına — başlanmıştır. Bu aa a aa ae gaa Adapazarında Zabıta Vak'aları Adapazarı (Hususi) — Semer- eller mahallesinde oturan sabıkalı Adem oğlu Fehmi, Emine adlı hafif meşrep bir kadını altı ye- rinden, —Eminenin — annesini de ayağından :ırılınışlır. Eminenin yaraları çok ağırdır. Fehmi yaka- lanmış, Adliyeye verilmiştir. 4 Lahna köyünden Hamdi oğlu Hüse;İni yaralamaktan yedi aya mahküm olan Kaya köyünden Ordulu Cafer mahkümiyetini bi- tirerek hastaneden çıkmış, fakat iki gün sonra köyde — Hüseyini tekrar başından ve iki yerinden ağır sürelte yaralamıştır. Hüseyin Umilsiz bir halde haslaneye kal- dırılmış, Cafoy yakalanarak adi- yeye tes'im olunmuş!ur. »4 Değirmendere köyündeki ke- veste hizarlarında çalışan ameleden Ahmed kendin! desteraye kaptı- rarak ölmüş, İbrahim de ağır surette yaralanmıştır. bataklığın genişliği 40 hektar, açılmıya başlanan kanalın uzun- luğu da 2500 metredir. Bunlardan başka Girenzol çiflliğinde helva- dere, Sinasesultan han, Eşmekaya Acemköy, Kazımık köyleri önün- deki geniş bataklıkların kurutul- masına da başlanmak üzeredir. Köylüler hükümetin bu çok hayırlı iczaatından şükranla bah- sederken mücadele doktoru Fer- ruh Niyaziye de teşekkür etmek- tedirler. aa eiziidne Muş Çocuk Esirgams Kurumunda Muş (Hususi) Çocuk esirgeme kurumu senelik kongresini yapmış, kurum başkanlığına köylü Celâl Güngör, kâtipliğe Kültür müfettişi Siyret, veznedarlığa hususi muha- sebeden Sait, azalıklara tüccar- dan Ziya ve Vahap seçilmişlerdir. Aksaray Hilâliahmar Heyeti Aksaray (Hususi) — Hi âiah- mer idare heyeti reisliğine doktor Şahap, ikinci — reisiğe — doklor Vasfi, muhasebeciliğe bankadan Nail, veznedarlığa Hikmet, ver- | nedarlığa muallim Bayan Raika seçilmİşlerdir. Karamanda Müsamora Karaman (Hususi) — Idman Yurdu temsil kolu tarafından Hiâlahmer menfaaline bir mü- &amere verilmiş, Has bahçe isimli €ser temsil olunmuştur. Tarihi Fıkra Alkışa Değer Tarihte tüyler Ürperten, - ilile lere titreme veren, bununla be* raber adamın içine imrenti getir ren işler vardır. Söz gellmi bir ananın bir sözünü —okuruz analık duygusuna apaçık aykıri düşer, öyle iken İmrenti V Eski — Peleponez muharebeleri sırasında Atinalı bir kadının barp” ten salık almak için yanına tiği bir askerden: — Başın sağ olsun analık Üç oğlun da öldül Sözlerini duyması Üzerine: — EBen sana onların y düşman mı? d oynak yerlerini birer birer b küçük bir of bile çekmeyertl! yaşamadıklarını sormuyorum. vaşı kim kazandı? Atina ' Demesi gibil... : Dördüncü — Muradın, rarak öldürttüğü Sakaryalı Türkün o ağır işkence altındi küçük bir yalvarışa yanaşmıyari? yalnız cellâdına: — İvme yoldaş, işini yı'd gör! y Demesi gibi !. Bunlar, sarsılmaz Iıııııçlllz yarattığı bü,ük iç güçleridir. ana, yurdunu çocuklarından çok sevmeği borç tanıyordu. Sakaryalı Türk, — kılıç altında Gözünden — dönmemeği en y erlik sayıyordu. “Sar,, da yapılan son severlik denemesinin sonu da ledir, ulusal sevgi yolunda € olacak kadar büyük - bir Onbeş yıl süren bir yamrik yaşayışından sonra - oradaki manların gösterdiği gönül ve * birliği, eski günlerdeki behadir! leri andırıyor. Bu, her yurt için alkışa değer bir görünüf gösteriş olduğu — giki düşünceler, duygular taşıyan Tij yüreğe imrenti veren parlak ,' Bugün gazetelerde tatlı okunan Sar savaşını l!ınnııı tarf, leri değerli bir örnek diye koy?” Jarında yaşatacaklardır. ” M, T. TEf Konya Valisi Karaman Gençlerin€ Yardım Vadetti Karaman, (Hususi) — K i Bay Cemal kasabamızâ şerefine Idmanyurdu tar dan bir çay xiyafeti veril Vali yurdun çalışma! nun olmuş, yurt binası ya| üzere bin, bir bando t de 300 liralık tahslsat a çalışacağını vadederek sevindirmiştir. B