Bir Akiris Rahibe Oidu ! Fransanın tanınmış aktirisle- rinden Matmazel Marya o Wondlig sahne hayatından çekilerek (rahibe sıfatile bir manastıra kapanmiya karar vermiştir. Komedi Fravsoz san'atkârla- rından Matmazel Ivon Hoten ve Suzan Delerm ile birikte, hayat tan çekilereli manaalıra kapanan Frax.sız akir'slerin ayısı bununla üçü bulmaktadır. Tabi! her fçü- nün kararına da âmil olan şey, tatmin edilememiş bir aşktır. Manastır güzel kızlar yatağı Fransız gazeteleri buna ba karak: — Manastır güzel kızlar yatağı oluyor, diyorlar. * İngilterenin kara kuvvetlerine tahsis ettiği harp bütçesi 1035 yılı için es- harp ki zamanlara na İ zaran (3) milyon billçesi arttı | fazlösi te 43 mik yon 550,000 İngiliz lirasını buk muştur. Bu para, bizim paramızla (260.010.000) lira eder. Ingilterenin silâh altında bu lunan kuvvetine gelisce (152,000) kişidir. İngiterenin * ansızlar “Güzellik Kırali- çesi,, seçmeyi artık modası geçmiş bir eğlen- bir Venüi ce telâkki etmeye ir Memik | yaşiamış olacak- seçildi lar ki, bu yil fazla olarak birde “ Vents ,, seçmişlerdir. Vöcutler'nin teşkilâtını Venüs heykeli kadar gözel bulan genç kırlar bu seçimde Jüri heyetinin ve seyircilerin huzuruna yarımdan da küçük bir mayo He adeta çıplak olarak çıkmışlardır. Tabi! içlerinde bir tane bile sile kızı bulunmamıştır. » Ges hafta Dublen şebrin- de bütün amele girer yaptığı için nakil Yeni yi vasıtalarından hiç nakil vasıtası) biri işlemedi, Fa- kat bereket versin o hafta çok s- guktu, sokaklar don tutmuştu. Im giliz gazetelerinin anlattıklarıca ba- kı'ırsa halk bu vaziyetten istifade ederek ayaklarına paten geçirmiş ve bu suretle işlerine yorulmadan gitmişlercir. BÜTÜN ULKEYİ Fransada DOL FOKAT ALİon Posta ... . , DAKİ BİRİLAN BürüN ULkEYİ HERGÜN DOLAŞIR aaa Tarihi Müsahabe SON POSTA Makyavelin Şakirdi Machlavel, dört yüz yıldanberi yer yüzünde dolaşan kötü bir addır. Bu adın sahibi (1530)da öldü. Lâkin şöhreti hâlA yaşıyor ve daha asırlarca da yaşayacaktır, Çünkü bu isme bağlı olan bir siyaset yolu, Makyavelizim denk len bir mesek vardır. “Doğru özlmlüğü, doğru sözlülüğü, hak ve adalet » mefbumlarını İnkâr etmek,, esasına dayanan bu mes lek, zaman zaman kiymet bul- maktadır ve kendine bağlanacak insanlar görmektedir. Makyaval, beşer ruhunu çir- kinleştiren akidelerini Prens &dlı bir kitapta (o teşrih eder. Mu- tareke devrinde Dahliye Nazır'ığı yapan biri bu eseri hükümdar adile türkçeye çevirdi. Geçerler- de de Bay Haydar Rifat ayni şeyi yaptı, Prensi yeniden terci- me edip bastırdı. Halbuki kitap, İ öç yüz yıl evvel dilmize çevrik mişti ve son tercümelerini Mek- yavelle Makyavelizmi istek öden lere tanitmak için değil onun kötü öğütlerinden istifade edil- mek fikrile bu iş yapılmıştı. Makyavelin Prensini üç yöz seve evvel dördüncü Suitan Murat tercüme ettirmişti. Bir çayırda kör ebe oyunu oynayan iki dü- züne kadını - gülüşe gülüşe ko- şuşmalarından sinirienerek - suda boğduran, saray duvar'arı dibin- den geçen bir vezr oğlunu, kendi elile öldüren, yine saray duvarlarına yaklaştığı için kadın dolu bir kayığı batırttırrn, düş- man İlân edilmiş bir komşu mir let dilile şarkı okuduğduğundan dolayi omüezzin başının başı kesen bu adam, Makyaveli dik- katle okudu, idare ve siyasette ona lâyık bir şakirt olmaya çalıştı, Dördüncü Murad bu emeline erdi mi dersiniz?.. Bol bol ve dile- diğinden fazla. Çünkü Makyaveli; istipdadı yaşatmak ve milli hak- ları çiğnemek için ancak yollar gösteriyordu, öğütler veriyordu, söylemekle © yapmak © arasında uzun mesafeler vardır. Dördüncü Murad bu mesafeleri kandan bir bulut olarak aştı, Makyavelizme Dördüncü Murat, Onun Prens Adlı Eserini İlkin Tercüme EttirenAdamdır. >> Sokakta gürültü yaptığında ve kollukçu neferlere karşı koy- mak istediğinden dolayı elçi oğlu çeri kâhyası | Harbiye nazırı müs teşarı demektir); yirmi meşhur sergerde; İki yeniçeri kâlibi; Üç büyük mel memuru; bir Hekim- başı; üç ünlü şeyh; bir dürzü be- yi; bir dürzü prensi; iki Nogay beyi; bir patrik; bir Kırımhanı; bir gürel prensi; bir Moldavya prensi; iki Fransız tercümüni; bir ulak Venaikli tacirl.. Makyavelin bu yaman şakirdi yalnız kendi yurtdaşlarının kanını içmekle İktifn edecek yaradılışta deği'di. Kesilebilecek bir baş ta- ker insanın onun İçin eli bir voyvadası; pyar büye, İSTANBUL — Gazetemizde — çıkan »e reslinleria bütün mahluz ve gazetemize ciktik ABONE FIATLARI A bedeli peşindir. Adres rai rtytie, Gelen evrak geri verlime& Hânlerden mos'uliyot alınmaz, Cevap için mektuplara 10 kuruşluk pul ilâvesi lâzımdır. kutusu: 741 İstanbul ; gr? 1Sonposta 32 3 hapsedilmişti vücud verebilmek için bir riva- yette elli bin, bir rivayette yüz bin adam öldürdü. Bu yüz bin kurban içinde yüz sayılı sima vardır ve şoniardırı Üç prens; beş sadrazam; altı maliye nazırı; beş yeniçeri ağası; bir sipahi ağası; bir şeyhüllelâm; bir şeir (Nef'i); on altı vezir; yedi sancak beyi; on kadı; dört Yeni- bağlı bir kurban demekti. Ne din, ne miliiyet farkı Makyavek den kuvetli ibamlar almış olan katil ruhlu hünkârin kan dökmek iştiyakını gölgeliyemezdi. O ye- mekte çeşni arar gibi kan dök- mekte yenilik gözetirdi. Arasıra fırsatlar yaratarak frenklerden de kurban seçerdi. Dördüncü Muradın öldürttüğü yabancılar arasında iki Fransız tercümanı, bir Venedik taciri var- dı. Tercümanlardan biri sokakta gürültü yaptığından ve kullukcu neferlere karşı koymak istediğin den dolayı (o hapsedilmiş Elçi oğlunun serbest bırakılmasını İsterken biraz sert dil kullanmıştı. Murat, münakaşayı duyunca son derece sinirlendi, O tercümanın oOkazığa vurulmasını emretti, Şimdi Fransız Elçisi Mösyö Marşovil, oğlunun hapishaneden bırakılmasından vazgeçerek tercümanı kuftarmıya savaşıyordu, konağından Babıdliye ve oradan Saraya koşuyordu. Murat, Elçinin yalvarışlarına karşı şu emri verdi; — Kazıklanan mel'unu gü zümle görmek İsterim | Ve Üsküdar bahçesine gider iken bu arzusuna da erdi, Mak- yaveli henüz okumadığı anlaşılan, bu cehlinin de cezasını çeken tercümanı kazık üstünde bir lâhza seyretti, Elçi Marşovil, bu muamele özetine biraz sertleşmek, homurdanmak İstedi. Bunun Gre- rine (oOMurat, © Sefareihanedeki ikinci tercüman da ASIRI istedi, Herif, bu emrin verilme- sinden iki sast sonra bir darağa- cmda sallanıyordu. Makyave'in aman bilmez ça- kirdi, eehenzemi bir istihza ka- biliyeti de taşırdı. İlkin semeri döver gibi görünürdü, lâkin o semeri sırtında taşıyan mahlükun canını acıtmak maksadını güder idi, Mösyö Marşovllin oğlu hapis olunmuş ve İki tercümanı asılmış olmasına rağmen, hâlâ başını dik tutmıya çalıştığını görünce hare- ketini değiştirdi, doğrudan doğ- ruya Elçiye hücum etti ve eli syağı yere değdirilmeden onun olan | Babıâlide cereyan eden Pazarlının Dilekleri Pazar kazası Karadenizin 88” ları bol havası güzel yeşil kazasıdır. Fakat arazinin yama ve dağlık olması itibarile An hayvancılığa müsaittir, bunun İ eskiden buralarda binlerce bayv#? bakılırdı ve bu köylü için gözel. bir gelir teşkil ederdi o zama” larda bir inek otuz liradan fa” laya satılabilirdi, koyün ve keçilt” altı liradan aşağı satılmazdı şi bir inek beş ve keçi, koyunl!f birer liraya satılabilmektedir. © Ziraatin mühimini mısır teşkil eder. Fukat yetiştirilen mısır ibik yaca kâfi gelmediğinden diğ” vilâyetlerden tedarik edilmektedifi Arazisi müsait olmadığı için zirai” yapmıyan köylü fiatlar düşük a duğu içla hayvancılık ta yapamf” maktadır. Köy erkekleri şimdi ekmek parası kazanmak İçin gurbet? çıkmakta, fakat tahsili az ol Itibarile işsiz güçsüz kalarak bi emelinde de muvaffak olamamak” tadır. Dertierimizden biri de çocuk larımızın tahsilde güçlük çekmi” sindedir. Aralarında üç saatli mesafe bulunan iki köyde anca bir mektep bulunmakta ve uzun mesafede kışın karla kaps dığı için çocuklarımız gidemem! tedir. Zirai sahada gelirli kaybeden Pazar köylüler hiç marsa tahsil sahasında varlıklı olurlarsa dışarıda İş bulmıya suretle hayatlarını karanmıyç vaffat olacaklardır. Rizenin Pazar kazasından; “Tstanbuldan © kovulmasına i verdi. Yapılan işleri protesto içi saraya gelmiş olan Mösyö Mart govil, evine dönemedi, çoli i çocuğunu göremedi, Üstüne pit manto alamadı, resmi kostümilt hemen bir gemiye atıldı, meni h ketine sörüldül.. m Dördüncü Muradın gazabisi uğrayan Venedikli tacir, Maky* velin kitabın İstanbula geti” saraya sunmuş olan adam ©”. gerek. Bu alış veriş eri, pu örebilen bir evde oturuyord” ir gön evin yüksek bir yeri çıktı, uzakları yakınlaştıran y zllikle sarayı seyre girişti o renk tarihçisi: “Evinin balkon. eğ oldu n Sani 2 dilber larını küstabça gözden le ittiham olundu,, diyor. Bir kadi A müvverrih te bu hâdise için | nedikli tacir - belki merak j kile - sarayın içini görmek © i Ii dürbinle (Obakı;şordu, | kullanıyor. Halbuki Sağred0 tarihçinin dediği gibi “kendisine (hiçbir şey kalmamak için her yerde. köşede casusları vardı, - beple Venediklinin dürbinle e tığı temaşadan Makyavelii kirdi hemen haber aldı ve “de” aptığı günün güneşi batı g0 kendisi ecelik gömle; bot gl asıldı. Murat, sarayında”. edi görmeyi arzu ettiğinden Ci üstüne kırmızı bir bez ko” ete tu vöğimdi dürbinle ". uf sırası Dördüncü Muratis ordu. ai “İşte Makyavelin Preii eserini ilkin tercüme getir yayi dündü © Murat, o KÖR, oldi ütçüsüne J4yık bir #5. e etti unu bu gibi işlerle isP* pöyi! le bir ustaya Y bir çıraktıl.. Tan M. T: