Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
T DAüe gA e — —— — —— — SON POSTA Mart 10" —e Dünya Haâdiseleri 65 Ton Jambon Çürüyecek Mi? Fransız gazetelerinden bazıla- rının havsalaları- na sığdıramadık- ları bir iş; geçen- lerde bir ticaret- hane ecnebi mem- leketlerin birinden, fevkalâde iyi cinsten 85 ton jambon getirtir. Fakat o sırada yeni bir koatenjan jambon ithalini * menaedince. bu mal çıkarılamaz, gümrükle- kalır ve aradan da 6 ay geçer. | Ticarethane - bakar ki bu 85 ton jambon yakında çürüyecektir, bir hayır müessesesine- müracaat ederek der ki: : : — Bu jambonları bana mal olduğu fiatın yarısına size hediye ediyorum, alınız, işsizlere, -açlara dağıtınız, eğer elinizde -naktiniz yoksa parayı sonra verirsiniz, is- terseniz de büsbütün vermezsiniz.,, Buna rağmen bu hayır. müce- gesesi teşebbüslerinde muvaffak olamamış'ır. Gazeteler şimdi ateş püskürmektedirler — ve — Fransa demokratik bir memleket olduğu için hakkın galebe etmesi ihtimal dahilindedir. K ontenjan işlerinin çı- kardığı bir mesele.. * İngiliz hükümeti bir televizyon istasyonu tesis etmeye karar etmiştir. Çünkü İngiliz istasyonu- nun 2 yıl sonra işleyecek olmasına rağmen Fransız istasyonu nihayet bir aya kadar faaliyete geşecek- tir. Şimdiden bütün tesisatı bit- miş'ir. Yalnız verici aletin İngiliz Baird veya Fransız Kompteür sis- temlerinden hangisi olması lâzım- geleceği noktası Üzerinde tered- düt edilmektedir. Bu istasyon — şimdilik — haf- tada — bir — saat — çalışacaktır. Vereceği resimlerin büyüklüğü (35) santlm olacaktır. Dalga uzun- luğu (7) metredir,. * i—giiiz ve Fransız hükümetle- rinin —televyizyon postaları Amaerika si- îosiı_ etmiye ça- aa böri âımmarı k"şm,“' a Ârmerika (â- hazırlanı- | kayt kalmamıştır. yorlar Maamafih — Yeni- dünya ufak tefek pestalar tesisz ile iktifa edecek değildir. Ameri- ka sinema kumpanyalarının neş- rettikleri bir tebliğe bakılırsa, Amerikada 1936 yıcı içinde dağ- rüdan doğruya sinema filimlerini neşreden istasyonlar tes s edilmiş olacaktır. Herkesin bir fimi ev'n- de seyretmasi imkânını bulunca, sinema salonlarının beş kalacağı meselesine gelince, Amerikalılar bu mahzurun Önüne geçecek bir çare bulduklarını ı':î;.çıııoktıdir- ler. Bu çare nedir? Şimdiki hal- dea malüm .uağildir. WUdatanucane n ae ee KY ... ... b ; verdiği zaman bi- ).ranşa.IN' tün dğ’dnya bu ha- | giltereyi ge- | kerle çalkanmıştı. çecek: tele- | Halbuki bu saha- vizyon da Fransa İngil- sahasında tereye tekaddüm Bir sütanan iki edterı bir d Sayfasına göre BiT santi. F min ilân fiatı 3—'Bir santimde - — vasati (8) kelime — vardır. 4—İnce ve kalin yazılar tulacakları — yera — göre santünle ölçülür. “Hayat Ucuzladı Mi? « Mal Ucuz, Giyecek Ucuz.. Fakat Ele Gelen Para Yetmiyor!..,, 110 Kuruşa Yediğimiz Yağlı Kaşarlar Şimdi 60, 100 Kuruşa Yemeğimize Kattığımız Yağlar Şimdi 70 Kuruştur İki yakasını bir araya getire- miyenlerden dinlediğimiz şikâyet malüm: — Hayat çok pahalı efendim, diyorlar. Geçim güçleşti. Bu za- manda irat sahibi olmazsan güç yaşarsın. Bir lirayı bozdun mu elinde bir şey kalmıyor. Ne olu- Bu ücüz mallara verecek paranız varsa hayat sizce ucuzdur yor, nereye gidiyor?, Malüm de- ğil, para para değil ki su olup akıyor, dayanmıyor. Bu şikâyetlerini beni bir hayli düşündürür. Bir zamanlar ticaret odası bu - bilmecenin halli için epice uğraşmış, bir hayli de mü- nakaşalara sebeb — olmuştu. Ha- yatın paha'ılığından şikâyet eden- ler belki ayağını — yorganına göre uzatamayanlardır. Ya kılı kırk yararak aylığı masrafa göre sarfedenlere ne denir?.. Bir mu- amma ki, içinden çıkılmaz şeyl.. Bunu yine bilse bilse esnaf bilir. Hayat eskisine göre ucuz mudur, pahalı mı?.. ü Asmaaltinda bakkal Bay Huü- seyin düşünüyordu: — Eskisine göre hayat?.. Vallâhi ne diyeyim.. Ucuz elbette bayım.. Düşünün bir kere. Ben 6-7 gene evvel iİyi yağı — 100 kurştan verirdim. Ikinci dereca yağlar 85 - 90 kuruştu. Eh, düşe döşe bugün bu fiat 70 şe düştü, 30 kurüş birden sukut ucuzluktan değil midir? Sonra kaşar peynir- leri.. Yarı Yarıya düşmüş vazi- yette.. 120 kuruşa kapışa kapışa alınan yağlı kaşarları şimdi 60 kuruşa kimase almıyor. Değişen yalnız fiat değil. Bu mal belki daha ziyade nefis bir hale gel- miştir. Dükkânın köşelerine, ortala- rına, — kenarlarına dizilen aynı boydaki çuvallarda beyaz fiat yaftaları var: Pirinç 30, fasulya 15, nchut 20, un 15, mercimek 25. Uzun senelerden beri hep bu boy boy çuvallarla uğraşmış olan Bay Hüseyin, devam ediyordu: — Size birkaç misal daha | göstereyim: — Zeytinyağı ile un hiç değişmiyen bir fiat taşırlar. Onun en İyisi eskiden de şimdi de 15 kuruştur. Somra zeytin yağ.. şimdi kilosunu 35€e verdiğlmiz zeytinyağlar, 6-7 sene evvel - ok- kamı 45 kuruştu. Size fiatlardan evvel şunu söy- leyeyim ki: Eskisine göre alıcı çok azalmıştır. Galiba kimsede pera yök bayım. Bu dükkânı siz 5-6 sene evvel gelib de görmelidiniz. Iğns atacak yer yaoktu. Hele böy- le bayram arefesi — günlerinde.. hele ramazandan evvel.. müşterl- ler ile başa çıkamazdık. Hayat şimdi ucuzladı, fakat bolluk, Düzenlik kalmadı bayım. * Balıkpazarında Bay Abdulla- hin dükkânında küçük arkalıksiz bir iskemleye oturmuş, konuşu- yordum. Küçük bir pirinç unu paketini sardıran beyaz sakallı, siyah, eskimiş Redingotlu — bir zat, — bizi dinledi, dinledi. Sonra gözlerini kırparak yüzüme baktı: — Hayatın ucuzluğunu mu arı- yorsunuz efendim, dedi. Müsaade Hayatın ucuzladığına Apti usta da kani.. niyor amma, gelgelelim ki kadın- larımızın küçük — ayacıkları hep dışarıda kalıyor!. Değilmi efendim? Bir nebze olsun haklı değil miyim efendim?. * Sirkecide 30 senedenberi hep kuytu, az karanlık dükkânında alış veriş yapan, İğnesinden ipliğine kadar — herşeyi — satan — Gü0lık ihtiyar, Bay Mehmed Sami bana bir haylı derdini döktü. Fatihde iki evi yanmış, umumi — harpde iki oğlunu kaybetmiş. Tam kenara köşeye birkaç para toplarken, hep yeni bir dertle, hastalıkla, şununla bununla karşılaşmış.. Şim- di ölümü için birkaç para topla- makla meşgülmüş. Sualime karşı uzun uzun düşündü: — Sana kırk senelik bir fark gösteröyim. 310 da yeni ticarete başlamıştım. O zaman bolluk vardı, herşey — Bütün bu yaftalar üç yıl evvel daha ka.b&ılı rakamları taşıyurzdu buyurursanız bendeniz de bir çift söz söyliyeyim. — Estağfurulla, buyurun. — Bendeniz eski Evkaf ml- meyyizlerinden Hidayet. On altı senedenberi işten el eteği çektim. Çok yaşadığım için, umumi harpten evvelki vaziyet müstesna, şimdi hayat bahalı oldu efendim. Amma, inayet buyurun, mMmanayı aslisini — söyliyeyim: — Yaşamak pahalı demek istiyorum. Çalış- mıya göre elde edilen para gün geçtikçe azalıyor. Eh, madamki bu dünyaya geldik, — cümlemiz deveyi gütmek ile mükellefiz. Mal ücüz; giyecek ucuz, fakat ele geleri para yetmiyor. Bende- niz 25 sene evvel Kandillide otururdum. ! O zamanlar her hafta bir ka- ğık dolusu yalıya erzak giderdi. Sonra — efendim, — kadınlarımız, kadın kalmadı. Süs, moda, sarfi- yat, gezmek.. Şimdiki eyyamda erkeğin ayacığı yorgana göre uza- ucuzdu. Büykü zelzele oldu, fiatlar birdenbire fırladı. 325 de bir aralık yine ucuzluk vardı. Hem adamakıllı ucuzluk. Sonra umumt harp patlayınca ortalık karıştı. Mütarekede büsbütün kötüleşti. Meselâ unun okkasını 30-40 ku- ruştan sattığım oldu. G sene evvel bugüne göre hayat daha pahalı idi. Ne derlerse desinler Bayım, şimdi hayat ucuz.. Bir lira ile bir haftalık ev düzenler var. Ekmek ucuz, yağ ucuz, pirinç, fasulye ucuz.. Yalmız on sene evvelkine nazaran et dehşetli pahalhı.. * Asmaaltında küçük, daracık, | hani bir sandık alacak kadar ufak dükkânında 15 senedenberi peynir, pastırma, -sucuk, kaşer- peyniri, yağ, zeytin - satan Bay- Abdi, kırmıziı. bıiyıklarını - şöyle bir 'sivazladı: VaT : — Hayat ucuzladı amma, *es- - İşte O kadar ki bu aletl .satan depolar artık Avrupid"_ -mal getirtmemeye' ve benim yap” T Kari Mektubları J Avrupa Malı Değil, Halis Yerli Malı Ben biçekci — idim. Avrupâ #bıçaklarının - rekabeti kl—-l'!“md. fiatlar emeğimizi korumamayâ başladı, Ben de bıçakçılıktan vaz” geçtim ve dişcilerin kullandı aletleri yapmaya başladım. çok — muvaffak — oldun: tığım aletlöri almaya başladıla?” Fakat bir şart koydular. Yaptı” ğım aletleri Avrupa markaları! i” ve ÂAvrupa malı - diye gatıyo!” lardi. : Bir müddet tahammül ettif” 'Fakat sonra gördüm ki bilfari benden 10 kuruşa alınan bir İA Avrupa malı diye 100 ku ve hatta daha fazlasına satıliy0"! sebep olarak da - gümrüğü farf' ladır, deniliyor, bu nazarı dikk#” timi celbetti. Yerli malı Avrup” malı diye satılıyor, müşteri aldi* tılyor da burada Avrüpa ayf rında yerli mali yapıldı kın!»*d kökleştirilmiyor. — Yerli malif! Avrupa malı ve gümrük verilme” diği halde gümrük verildiği diy? satmak bir ahlak meselesi * maktan çıkıyor da, aşağı yukâ' bir hiyanet şeklini alıyor, bu şekle muttali olur olmaz aletleri yapmaktan da vazgeçtli" Fakat bu Işi de meydana çıkâr” mayı memleketim ve san'atım iç borç bildim. Alâkadarlara icap ederse kendim yaptığım mallar Avrupa malı diye satıldığı dop?” ları da gösteririm, yeter ki sahtekârlığın önüne geçıbilm'u mümkün olsun. Elmadağı Kaya ıputmınl“'“ y İzmizden mektup yazan BS bel d4 | Bursalı İsmail C Cevablar j - — iz a N. A, yak ’.ı Bahsettiğiniz on senelik biz g Husust Muhasebe Idaresine bt h resmi mekteplerden ise tık'bz müddetinize zam edilir, ancak f! müddete. alt tekaüdiyelerniz d" tahsis edilen tekaüt maaşıl iyt kesilir, on sene sizden tekaü(:]', kesilmemiş olmasınin tekalt” müddetinize tesiri "yç!ıtur_.ı w "/T Kurban Bayram! Bayram Namazı ığt nde" Diyanet İşleri Reisliği 7ai 14 Mart 1935 Perşembe günü “ yt 8. D. (| 5 Zevali & K | Ezani Ü Bi | çenin dokuzu olmakla Arife, oıd*’g“ günü de Kurban Bayramı | ilân olunur. / b" nafin kâri da azaldı doğrtl';’ » yım.. 8 sene evvel bize yüz : kâr kalırdı. Şimdi bu, 5€ .,p* 110 dan verdiğimiz peyniri€” M di 50 kuruş. 80 e vırdıl_ çut stırma şimdi 50 - 60 9ıll|' alnız -bizim — sattığımız , , ıej değil, yiyecek giyecek diy'“l ucuzladı. Hayat pabhalı her akşam rakıyı, eğlence) etmeyenlerdir. * - çj BAY Mahmutpaşada t“h.f'y.akl"ı' Akif te hayatın yeuzladığın? lp'ır Sattığı basmalar, lilerin de yüzde 25 ten kum“l':;i old!”