Dünya Hâdiseleri 85 Ton Jambon Çürüyecek Mi? Fransız gazetelerinden bazıla- rının havsalalar na sığdıramadık- ları bir iş; geçen- lerde bir ticaret- , eee O) hane ecnebi mem- leketlerin birinden, fevkalâde iyi cinsten 85 ton jambon getirtir. Fakat o rada yeni bir kontenjan jambon “ithalini mennedince bu mal çıkarılamaz, gümrükie- kalır ve aradan da 6 ay geçer, Ticarethane bakar ki bu 85 ton jambon yakında çürüyecektir, bir hayır müessesesine müracaat ederek der ki: ? — Bu jambonları bana, mal olduğu fiatın yarısına size hediye ediyorum, alınız, işsizlere, -açlara dağıtınız, eğer elinizde naktiniz yoksa parayı sonra verirsiniz, is- terseriz de büsbütün vermezsinir.,, Buna rağmen bu hayır müce gecesi teşebbüslerinde muvaffak olamamıştır. Gazeteler şimdi ateş püskürmektedirler (ve (Fransa demokratik bir memleket olduğu için hakkın galebe etmesi ihtimal dahiiludedir. Kontenjan işlerinin çı- kardığı bir messle.. * İngiliz hökümeti bir televizyon istasyonu tesis etmeye karar verdiği zaman bis İrapse LR kağ dünya bu ba- giitereyi ge“ çecek: tele- vizyon sahasında Halbuki bu saha- da Fransa İngik tereye tekaddüm etmiştir. Çünkü İngiliz istasyonu- nun 2 yıl sonra işleyecek olmasına rağmen Fransız istasyonu nihayet bir aya kadar fnaliyete geçecek” tir. Şimdiden bütün tesisatı bit miş ir. Yalnız verici aletin İngiliz | den enli Baird veya Fransız Kompteur sis temlerinden hangisi olması lârım- geleceği noktası Üzerinde tered- düt edilmektedir. Bu istasyon şimdilik hak tada bir saat çalışacaktır. Vereceği resimlerin o büyüklüğü (35) santim olacaktır. Dalga uzum luğu (7) metredir. * giliz ve Fransız hükümetle- rinin televizyon (postaları Amerika si- pan re ça ışmaları karşısın» nemaciları | de Amerika |& hazırlanı- in kayt kalmamıştır. Maamafih o Yeni- dünya ufak tefek postalar tesis ile iktifa edecek değildir. Ameri- ka sinema kumpanşalarının neş- rettikleri bir tebliğe bakılırsa, Amerikada 1936 yı içinde doğ» | İ yalnız fiat değil. Bu mai belki rüdan doğruya sinema filimlerini neşreden istasyonlar tes s edilmiş olacaktır. Herkesin bir filmi ev.m de seyretmasi imkânını bulunca, sinema salonlarının beş kalacağı meselesine gelince, Amerikalılar bu mahzurun önüne geçecek bir çare bulduklarını sö; emektedir- ler, Bu çare nedir? Şımdiki hal de malüm .usğildir. 3—'Bir santimde . vasati K (8) kelime vardır. 4— ince ve kalın yazılar tutzcakları “ yere göre sanliyile ölçülür. berle çalkanmıştı. | SON POSTA e” Hayat Ucuzladı Mı?.. i “— Mal Ucaz, Giyecek Ucuz.. Fakat Ele Gelen Para Yetmiyor!..,, 110 Kuruşa Yediğimiz Yağlı Kaşarlar Şimdi 60, 100 ' Kuruşa Yemeğimize Kattığımız Yağlar Şimdi 70 Kuruştur İ yaşarsın. İki yakasını bir araya getire- miyenlerden dinlediğimiz şikâyet malüm: — Hayat çok pahalı efendim, diyorlar. Geçim güçleşti. Bu za- manda İrat sahibi olmazsan güç Bir lirayı bozdun mu elinde bir şey kalmıyor. Ne olu- Bu ücuz mallara verecek paranız varsa hayat siz08 ucuzdur yor, nereye gidiyor?, Malüm de- ğil, para para değil ki su olup akıyor, dayanmıyor. Bu şikâyetlerini beni bir hayli düştindürür. Bir zamanlar ticaret odam bu . bilmecenin halli için epice uğraşmış, bir hayli de mü- nakaşalara sebeb olmuşlu. Ha- yatın paha'ılığından şikâyet eden ler belki (Oayağını yorganma göre uzatamayanlardır. Ya kılı kırk yararak aylığı masrafa göre sarfedenlere ne denir?.. Bir mu- Bunu yine bilse bilse esnaf bilir. Hayat eskisine göre ucuz mudur, pahalı mı? * Asmaaltnda bakkal Bay Hü- seyin düşünüyordu: — Eskisine göre hayat?.. Vellâhi ne diyeyim.. Ucuz elbette bayım.. Düşünün bir kere. Ben GT sene evvel iyi yağı 100 kurştan verirdim. Ikinci derece yağlar 85 - 90 kuruştu. Eh, düşe döşe bugün bu fiat 70 şe düştü, 30 kuruş birden sukut ucuzluktan değil midir? Sonra kaşar peynir- lerl.. Yarı Yarıya düşmüş vazi- İ yette.. 120 kuruşa kapışa kapışa alınan yağlı kaşarları şimdi 60 kuruşa kimse almıyor, Değişen daha riyade nefis bir hale gek miştir. Dükkânın köşelerine, ortala- rına, o kenarlarına dizilen aynı boydaki çuvallarda beyaz fiat yaftaları var: Pirinç 30, fasulya 15, nohut 20; un 15, mercimek 25. Uzun senelerden beri hep bu boy boy çuvallarla uğraşmış olan Bay Hüseyin, devam ediyordu: — Size birkaç misal daha göstereyim: o Zeytinyağı ile un hiç değişmiyen bir fiat taşırlar. Onün eniyisi eskiden de şimdi de 15 kuruştur. Sonra zeytinyağ. şimdi kilosunu 35e verdiğimiz zeytinyağlar, 6-7 sene evvel . ok- kasi 45 kuruştu. Size fiatlardan evvel şunu söy- leyeyim ki: Eskisine göre alıcı çok ara'mıştır. Galiba kimsede pira yok bayım. Bu dükkânı siz 6-6 sene evvel gelib de görmelidiniz. lüns atacak yer yoletu. Hele böy- le bayram arefesi (günlerinde... hele ramazandan evvel.. mlşteri- ler ile başa çıkamazdık. Hayat şimdi o ucuzladı, fakat bolluk, Düzenlik kalmadı bayım. * Balıkpazarında Bay Abdulla” hin dükkânında küçük arkalıksiz bir iskemleye oturmuş, konuşu- yordum. Küçük bir pirinç unu paketini sardıran beyaz sakallı, siyah, eskimiş Redingotlu bir zat, (bizi dinledi, dinledi. Sonra gözlerini kırparak yüzüme baktı: — Hayatın ucuzluğunu mu arr yorsunuz efendim, dedi. Müsaade Hayatın ucuzladığına Apti usta da kani. niyor amma, gelgelelim ki kadın- larımızın küçük © ayacıkları hep dışarıda kalıyor!. Değil mi efendim? Bir nebze olsun haklı değil miyim efendim?. * Sirkecide 30 senedenberi hep kuytu, az karanlık dükkânında alış veriş yapan, İğnesinden ipliğine kadar (herşeyi (osatan 6O0lık İhtiyar, Bay Mehmed Sami bana bir haylı derdini döktü, Fatihde iki evi yanmış, umumi (O harpde iki oğlunu kaybetmiş. Tam kenara köşeye birkaç para toplarken, hep yeni bir dertle, hastalıkla, şununla bununla karşılaşmış.. Şim- di ölümü için birkaç para topla makla maşgulmüş. Sualime karşı uzun uzun düşündü: — Sana kırk senelik bir fark gösteröyim. 310 da yeni ticarete başlamıştım. O zaman bolluk vardı, herşey — Bütün bu yaflalar üç yıl evvel daha kabarık rakamları taşıyordu buyurursanız bendeniz de bir gift söz söyliyeyim. — Estağfurulla, buyurun. — Betdeniz eski Evkaf mü- meyyizlerinden Hidayet. On altı senedenberi işten el eteği çektim. Çok yaşadığım için, umumi harpten evvelki vaziyet müstesna, şimdi hayat bahalı oldu efendim. Amma, inayet buyurun, manayı aslişini o söyliyeyim: Yaşamak pahali demek istiyorum. Çalış- mıya göre elde edilen para gün geçtikçe azalıyor. Ek, madamki bu dünyaya geldik, cümlemiz deveyi ogütmek İle mükellefiz. Mal' ucuz; giyecek ucuz, fakat ele gelen para yetmiyor. Bende- niz 25 sene evvel Kandillide otururdum. O zamanlar her hafta bir ka- yık dolusu yalıya erzak giderdi. Sonra (efendim, £ kadınlarımız, kadın kalmadı. Süs, moda, sarfi- yat, gezmek.. Şimdiki eyyamda &keğin ayacığı yorgana göre uzâ- ucuzdu. Büykü relzele oldu, fiatlar birdenbire fırladı. 325 de bir aralık yine ucuzluk vardı. Hem | adamakıllı ucuzluk. Sonra umum! harp patlayınca ortalık karişti, Mütarekede büsbütün kötüleşti, Meselâ unun okkasını 30-40 ku- ruştan sattığım oldu. 6 sene evvel bugüne göre hayat daha pahalı idi. Ne derlerse desinler Bayım, şimdi hayat ucuz.. Bir lira ile bir haftalık ev düzenler var. Ekmek ucuz; yağ wcur, pirinç, fasülye “ucuz. Yalmz on sene evvelkine nazaran et dehşetli pahalı. * Asmaaltında küçük, daracık, hani bir sandık alacak kadar ufak dükkânmda 15 senedenberi peynir, - pastırma, -sucuk,- kaşer- peyniri, yağ, zeytin satan Bay Abdi, kırmızı bıyıklarını “şöyle bir 'sivazladı! ğ — Hayat ucuzladı ammâ, *68- Mart 10 ki yi kasma pM 1 | Kari Mektubları Avrupa Malı Değil, Halis Yerli Malı Ben biçokcı | idim. Avrup* bıçaklarının « rekabeti karşısındf fiatlar emeğimizi korumamay* başladı. Ben de bıçakçılıktan vaz” geçtim ve dişcilerin kullan aletleri yapmaya başladım. işte o çok © muvaffak oldur O »kadar ki bu aletle satan depolar artık Avrupadi” mal getirtmemeye ve benim tığım aletleri almaya başladıl?”” Fakat bir şart koydular, Yaptı" ğım aletleri Avrupa markaları ve Avrupa malı diye satıyor” lardi. z Bir müddet tahammül etti” Fakat sonra gördüm ki bilin benden 10 kuruşa alınan bir gel Avrupa malı diye 100 kuru” ve hatta daha fazlasına satıbyoi sebep olarak da - gümrüğü fe” ladır, deniliyor, bu mazarı dikk” timi eelbetti. Yerli malı AvruP* malı diye satılıyor, müşteri eld tılıyor da burada Avrupa ay” rında yerli mali yapıldı kanas kökleştirilmiyor. — Yerli o mali" Avrupa malı ve gümrük veril” diği halde gümrük verildiği di” satmak bir ahlak meselesi mektan çıkiyor da, aşağı Y bir hiyanet şeklini alıyor, bu şekle muttali olur olmaz di aletleri yapmaktan da vazgeçti” Fakat bu işi de meydana çık? mayı memleketim ve san'atım iç borç bildim. Alâkadarlara ice? ederse kendim yaptığım mı Avrupa malı diye satıldığı dop” ları da gösteririm; yeter ki P* sahtekârlığın önüne geçebilmek mümkün olsun. * Elmadağı Kaya apartmanı0df Bursalı İsmail 1 EE N, A. yalı wi Bahsettiğiniz on senelik 0 Husust Muhasebe Idarosine resmi mekteplerden ise tey müddetinize zam edilir, ancak #7 müddete. alt tekaüdiyelerniz vs tahsis edilen tekalit maaşı kesilir, on sene sizden tekafi kesilmemiş (olmasınin teka! miüddetinize tesiri, yoktur. Kurban Bayram Bayram Namazı $ B. Zaralı 6 * Esan 0 “ Diyanet İşleri mein 14 Mart 1935 Perşembe günü Zf genin dokunu olmukla Arife, aid” günü de Kurban Bayramı ilân olunur. aaa nafın köri da azaldı doğru”? o yım.. 8 sene evvel bize yö? yor kâr kalırdı. Şimdi bu, 5” gi” 110 dan verdiğimiz peyni İn giği di 50 kuruş. Blk ğımız şe im sattı değil, yiyecek giyecek Mi kr lir yen 5 lilerin de yüzde AS Ba baş en ar kanaatte: Hayat ucuzlar Fakat eski evkaf mü nin söylediği gibi geli