/ 10 Mart p ze eri) HARİCİ Bulgaristanın İngilterede Bizden Şikâyeti | Silâh Ticareti ünasebetile Tahkikatı Bulgar hükümeti, Uluslar Kurumu Bezdindeki mümessili vasıtasile, Ulus- lat Kurumu Umumi Kâtibliğine hak- zda bir gikâyeterme verdi. Bu Wikâyetnamenin o muhtevasına göre, Trakyaya asker yığıyormuşuz. Birkaç zaman evvel Ankara'da Balgaristanı temsil eden Bey Anto- Mot vasıtasile verilen bu gikâyetna- Menin usulen bir sureti elimize değ- eden de mdet hilâf olarak asli Metin gazetecilere bi dirilmiştir. Bu münasebetle ve Bulgaristanın hayret ayondiran teşebbüsüne (Dış Bakan evfik Rüştü Aras icap eder cevabı Yermiştir. Bu'zar Başbakamının dost. ğumuzdan sitayişle bahsetmesi üze- LU de böyle bir teşebbüste bulunmak Np duyması, her halda açıkça edilmek £ istenmemiş hususi se- a mevla elan gerektir. Balgaz Başbakanının O beyanatini Biye p İsmet İaönlü tarafından k Millet Meclisinde söylenen 1AİVİ, hududun ötesinde gösterilmek İş dostluk terahürüne (tem Mind bie mukabele olmuştur. Demmak oluyor ki Bulgaristanın bu etabbünü, bizim anladığımız mâna da >» olmadıktan başka hele bizim ia, kandaki s'yasa ve kanaatle- lak, bilenler için hiçte yerinde ki edilemez. — Süreyya İngilterede Beyaz : .. Kitaba Hücum! Londra, 9 (AA.) — Evvelki İrade, İşler ve le beyaz kitap aleyhine bir hü- bulunmuşlardır. Lordlar kama- Yazında da salı günü böyle bir hücum Biacaktır. Hücumu, Lord Ponsanbi ire edösel a k ve meclisten, neler lâhları bırakma konferansın işini Züçleştirerek kollektif emniyet #ıste- Mini zayıflatmaktan başka birşeye yan beyazkitab'ın meşrine te. İK ettiğini, bildirmesini istiyecektir, Edennin Moskova Ve Varşova Seyahati Maine P (AA) — B. Kden'in a ve Vargovaya seyahatinin ir an haftasında olacağı bahar ie, m henüz yarım ayhk bir zaman | Şmemişken Uluslar Kurumu rez- | Londrx, 9 (A. A.) — Silâh ticareti tahkikat komisyonu, Sir Con Elden - Bankes'in riyasetinde dün ili toplan- tamı yapmıştır. Programda şunlar vardır: 1 — Bir hükümet inhisarı tesisinin lüzumu, 2 — Hususi fabrikalar sistemine yapılacak itirazları bertaraf etmek imkânları, 3 — İhracat kontrol sistemini dö- zeltmek İmkânları, Bay Gömböş Macaristanın Harici Sıya- sasmı Sözgelişi Etti Budapeşte, 9 (A.A )— Macar ajansı bildiriyor: Başbakan B. Gömböş dün akşam söylediği nutkunda, kendisini Naibi hükü- metten Meclisin feshini ve yeni intihabat © yapılmasını istemeye sevketmiş olan esbabı izah eyle- miştir. Harici siyasetten O bahseden Başbakan, Macaristanın ibtimal senelerce Merkezi o Avrupanın ve onunla beraber Macar milletinin mukadderatını tayin edecek olan çok mühim harici müzakereler karşısında bulunduğunu hatırlat- mış ve demiştir kir “ — Macaristan, sulh bimasının kurulmasına ve Macar milletinin muhik metalibinin yerine getiril mesine medar olacak müzakere- lere de iştirak edecektir. Avrupa, büyük bir telâkkiye verilecek bal suretlerini bulmıya çalışmaktadır. Bu hal suretlerinin merkez! Avrupanın teşrikimesaisi davasını terakki ettirmesi veya ettirmemesi yapılacak müzakere- lerin samimi gul ve teşrikimesai arzusundan (o veyahut © kuvvete müstenit olan şimdiki bir tarafli vaziyeti İdame teşebbüslerinden mülhem olmasına bağlıdır.,, Meksika Hâdiseleri Mehulko, 9 ÇA.A.) — Evvelisi gün tevkif edilan baş piskopos Diaz, mezhep kanunlarına karşı geldiği için 100 piyasiro para cezasına çarptırıl. dıktan sonra sahverilmiştir. iç Bem; > Mektapdeni dedim, Herif an- İ),,, | #mma, Nigâr, parolayı bi- Li m” Evet, bir mektepte- le, O. “mekteb, i kaç kişi e kaç kişi yuttul Hele bir Pp neden sonra Feridiyede ng lim, İçine merak olmuş; Moaş rektepte okudunuz? Diye mı? Pay Ab o. Feridiyeyi bırak... Mağa, ie yaramadı... Oradan bir Yağ ağıldık, bir daha topla- O, Sahi, ne dağılışl Dalar, iki yanlarına hiç aldır- » bir odada yalmız başlarına Sİbİ, açık açık, kahkahalar » hirlıya hırlıya öksrerek, ZA Ty *öyliyorlardı. ta bata, guvanl bir kızıllık için- ra ozlandı köpükin e alias yol aldıken, taç üzül oymalı pe Şamlı tepeler, kara, kor hörgüçlere benziyordu. ai dinlerken (dinlerken Iki yanı sık çamlık, “âşıklar yolu,, nda gidiyordum. Sira çam ların dal uçlarında sarkan, yu varlak, örülmüş örümcek ağlarına benzeyen, zar gibi, beyaz, yum- ruk büyüklüğündeki tırtıl kese- lerinin en olgunlarından biri, yerinden oynadı, sallandı, yapış» tığı yerde tutunamadı, koptu ve başımın üstüne düştü, patladı! Tırtıllar bir saçma yağmuru gibi, dağılıverdiler | Ürpererek. silkinmişim | Yanımdaki kızlar da, örkerek doğrulmuşlardı; gözlerini (Obana dikmiş bakıyorlardı — Nevar? Ben de onlara bakıyordum. Fakat onlar, artık, çiğ sarı, koyu siyah saçlarının üstüne limon küfü bere kondurmuş; göğüsleri, ense- leri, kolları çıplak dekolte koyu Eril inmiş; sürmeli emek boyalı İnler değil Wöücutleri küçülüyermiş; yözleri, elleri ayakları o büzülmüş, birer çam tırtılı oluvermişlerdi. e SON POSTA TELGR |İtalyanmAsker Durmuş AFLAR Sevkiyatı Değildir Bir Generalın Kumandasında Bir Pi- Birkaç gün evvel ajans telgrafları, Hisheciz e Ki ihtilâfınız, Habeş hududunda bitaraf bir mıntaka ihdası suretile o halledildiğini bildiriyordu. Halbuki yeni gelen telgrsflarda İtat- yanın şarkiAfrikaya asker sevkiyatını durdurmadığımı okuyoruz: Aynizaman- da İtalyada, bütün kuvvetlerin iştir-k Almanya, Es Berlin, 9 (A, A. - Havas) — Ron - Vestfaliyen Ticaret va: Sunay Odüsi- İ min fikir nâş'ri olan gazete, Laypzig pânayırının açıldığı gün İktısat Bukan: Dr. Şıh? tarafından ifade, olunan Amerika Ordusu- nun Takviyesi Hazeri Ordusu Mevcudü Yüzde Kırk Arttırıldı Vaşingtan, 9 (A.A.) — Âyan mec- Msi, muvazzaf ordu mevcudunun “610 Hırıltılı öksürüklerle arası ke- silen, sürekli bir kahkaha koptu — Uyuyordu galiba ! — Korkulu rüya görmüşse... Gözlerimi uğuşturuyordum ! yade Liyası Daha Vapura Bindi ika çöllerine gönderilen İtalya pinine bi? müfreze suretile de geniş mahiyette bir askeri manevraya başlanılmıştır. Askeri sev. kiyat e en son haber şudur; Sirakuza, ( İtalya ) 9 — Gemeral Bokardi ile birlikte 99 uncu piyade İivası zabitlerinden bazıları ve 75 inci piyade alayından bir tabur asker, Belvedere. vapuru ile evvelki | gün şarki' Afrikaya Hareket etmişlerdir. ki Müstemle- kelerinden Vazgeçemiyor ederek “devletler, Almanyaya müs temlekelerini iade hususunda ittihat etmiş olsalar, dünya ticaretinin yeni- den canlınması için vapılan müewdele yalnız Almanya hesabına değil, bütün dünya hesabına da yardım görmüş müstemleke (İddinlarını mevzuubabs | olurdu, diyor. Bulgar Kabinesi Çekilmemiş! Sofya; 9 (A. A. ) — Bulgar kabi. nösinin istifa gaylaları, asılsızdır. “artırılmasına dai» olan lâyilayı kabol ederek (Omebusan O meciisine etmiştir. vanın tarini kuruttu. Ve atın gemlerini çıkardı, kitabesi: kırık hayrat çeşmenin taş oluğundan köpüre köpüre akan sularla kaynaşan yalağa, hayvanı Içimi, gördüğü rüyaya, İnan çekti. madığı halde, yine korkan bir adamın üzüntüsü yakıyordu. Yorgun beygir, burun delili rini açıp soluyarak kana os “ Âşıklar yolu ,, nda, yanım- | su içiyordu. dam yürüyen arkadaşım, sanki, kulağımın dibinde, tekrar fısıldı- dört bir yana dağılırlar; taze fidan demez, kırk yılık gövde | ceğiz... Demir - Ağa, atin elile. sıvazlıya sıvazlıya Pr — Susadinm, kara oğlan?., O zaman tıstıllar, | Çok yolumuz kalmadı gayrlı., Bundan sonra bay ir i Biğr aşağı ine ağır Çepkenliye demez, bütün ağaçlara üşüşürler. | varırız. Bu tırtıl keseleri, çamların, kan- Beygiri | suvardıktan sonra, ser keseleridir. Bir kere dağılıp | gemleri taklı, yedeğe oldı ve yıldılar mı, artık çamları kur- | hayrat tarmak güçtür! Kanser kesesi | çınarlı namazgâha patlayan hastalar, kurtuluyor mu? in Demir ağa, ka” Sırmakeselerin sabadan dönüyordu. Güneş, gökün | kararmadan Çepkenliye yarım. ortasından, iki mızrak boyu, batı» ya doğru kaymıştı. çıkan yokuşun başında, altındaki yağız m dört nala kaldırdı. Ve yokuşu çıkınca, gem kastı; hayvan. soluya soluya ağırladı. Yolun sağındaki hayrat çeş menin önünde, Demir ağa, ayak» larını zahmalardan çıkardı ve beygirden yere atladı. Yuların Demir Ağa, köye geç kalmaz | kıble mak için, Çepkenli ve Aktaşa oturdu. çeşmanin. o karşsndaki yürdü. Koynundan iri kapaklı : yol. saatini, çıkardı, baktı ; a — İkindiyi geçiyor... Gün Atın. yularını zladı Ve kendi, e n eki çömelip Kat kat dolanmış kur şağından çıkardığı fakfon eb bir tutam tütün aldı, Bir siyara sardı, tabakayı Kapadi, tekrar kuşağı nın kıvrımları arasına yerleştirdi. Pantalonunun cepblerinda* #raş- tıra araştıra güçle bulduğu çak- mak taşını sürtüp kavla sigarasını dan tutarak, gezdire gezdire hay- | yaktı. Sav'a. 5 Gönül İşleri Bir Ingiliz Çocuğunun Hikâyesi. Bugün (K.S. K, ) imzesi'eak dığım bir mektup bana bir vakit- ler çok kiymetii bir deniz zabiti- mizden dinlediğim bir hikâyeyi hatırlattı. Bu deniz zabitimiz Reşediye dritnotunun İnşa edildiği sıralar- da inşaata nezaret etmek Üzere bir heyetle birlikte İngiltereye gönderilmişti ve uzun müddet orada kalmıştı, Bahsi, muhtelif milletlerin ter- biye sistemleri üzerinde yaptığımız bir münakaşa açtı. Bu zabitimiz dedi ki; — Bir sabah oturduğumuz aile pansiyonundan çıkarken ev sahi- bimizin küçücük çocuğunu elind» küçücük bir bavul ile kapının önünde gördüm ve nereye gitti ğini sordum: — “ Mancesterel ,, cevabını verdi. Büyük annemin evine! Çocuk sokir yaşlarında ancek vardı. Cevabi beni hayrete dü- şördü: — Yalnız sordum, — Öyleya, dedi. — Peki nasıl gideceksin? — Annem tarif etti. | Köşe başında tramvaya bineceğim, bi- letçiye beni istasyonda İndirme- sini söyliyeceğim, elimde param var, İstasyonda (o mançester İçin bir. bilet alacağım. Eğer gişeye uzanmak için boyum yetişmezse, elbette orada büyüklerim vardır, Sirisine aldırtacağım, ondan sonra da. Mançestere gidecek vagonu soracağım, içine bineceğim. Ora- da büyük annem beni bekliyecek zaten annem, ne yapacağımı bir kâğıda yazdi, içinde adresler de var, şayet unutursam (o bir polis memuruna göstereceğim.,, Okuyucum (K. S. K) 20 yaşını geçmiş bir genctir ve annesile ihtilâfa düşünce, şaşırmış kalmış- ( Devamı 10'uncu yüzde ) başına mı? Diye Boynuna doladığı iri yazma mendili çekti; yüzünün, alnının, ensesinin terlerini sildi ve kas Ketini başından /enseye iterek, uslura ile tıraş edilmiş, gümüş gümüş, parlıyan başını kuruladı. Mendilini, dizlerine serdi ve artını kıble taşına dayayarak, sigarası ağzında: dalgın dalgın, tozlu yola, ıssız ovaya baktı. Ağustos sonuydu... Otlar, sa- rarmiş ; yabani kekikler kurumuş; topraklar, çatlamış ; ova kıraç: Karşıda, hayrat, çeşme, dur- madan şırıldayarak akıyordu. Yar Vaktan: sızan, taşan sular, ince derecikler gibi kıvrıla kıvrıla, sağa. sola. süzülüyor; yokuş. aşağı kayıp gidiyordu: Yalağın üstünde, yerdeki su birikintilerinde, sıtma sinekleri, kara: sinekler; su sinek» leri kalkıp, inerek, havada bulut gibi o dalgalanarak © uçuşuyorlar; kurbağalar, ardı arası kesilmiyen vakvaklarla sulara dalıp, çamur lara batarak sıçraşıyorlardi. Demir Ağa, dalgın dalgın düşünüyordu. Kasabadan, biç de iyi haberle dönmüyordu. Nüfus. memuru: — Iktanbu'dan telgraf aldım: Aktaşlı Çakırlarm Şerif Bm kızı Hacer, miras İçi. Me da ği YO. ha rm bep Hâkim Beyi de gör! Demişti. ar)