8 Mart 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

8 Mart 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SON POSTA Mahut Trakya, 4 |Fransada Bir Duello Gazetesi Kapatıldı Bulgar Başbakamı general İzlâtiye- fa ürini takip eden iki beyanatı Yuku buldu. Komyularına ve bu ara- Türk dostluğuna Bulgaristanın i ehemmiyeti tebarüz ettiren da beyanat, hiç şübhe yok; Türk umumiyesindo güzel bir akis Birak, Mu münasebetle biz de dü- Mineslerimizi yazdık ve yazıyoruz. tekrar bu mevzua döne be Buşbakanımın söylediği sözleri #layarak demek istiyoruz ki sözler havada kalırlar ve esiri bir ie haizdirler, Bunların müeyye- ini, leraattır. Yok yere Finli anama, bir ssker (osıfatile sözü ve ta kendimizi haklı dahil, m, her müstekil devlet gibi im müstakil el ve ağızlar *tmek isteyici bir vaziyet Se bükmetmek lânmgülir. Ge- Sitesinin kapatıldığını gördük. Ba ğe bir takım tecavüzler yapan, çatan bir takım Bulgar Şöstelerinin mevculiyeli ve bunların unda sinsi ve söylemek istedikle İka <apalı bir ifadeyle geveleyen, MPa kâğıt parçalarmmevcut değer olan (Başbakan açık ifadesi (karşısında ba Maksat, o hiç O kimsenin Bu, Vaziyetine müdahale değildir. Pakaç İstediği politikayı takip eder. bu politikanın yanında birta- Zayri yalama kıymet verildiği söylenen Bike 7 hergün bir Oparça daha al, ma, dostluk diye anılan mefhu. nl ağızda başka bir mahiyet ilk ; atiyef'in nutuklarından sonra, *$ olarak mahut kundakçı Trakya yu ürünmek bize hayırlı görünü. R tarafın menfaatide bunu #mrediyar, — Süreyya i Idama Mahküm Edilen t Bir Haydu! Bastiya ( Korsika adasında ) İ — Korsika adasında eli silâhlı larak en son dolaşan (o baydut Ağır Ceza (o mahkemesi #Mndan idama mahküm edil ir Bu adam daha evvel bir- fa idama mahküm edi “e On, on beş kişiyi öldür ç Vm b; “ ki 3 li Bünkay Kısmın Hülâsası: Muharrir, Büyükudada Âşıklar Yolunda gezerken, (o arkadaşı Ova çamlardan birkaçının daha olduğunu, iri dallı, kalın Bövdeli çamları kemirip yıkan Sökerten kurtların keseler için- Yaşadıklarını, keselerden düş- tikleri zaman dört bir yana de karımı anlatıyor ve bu çam larının zararlarının önüne Seçmek için onları daha tohum ie iken yakmak, öldürmek Mzimgeldiğini söylüyor. Muhar Bir, arkadaşından © ayrıldıktan Yobra vapurla dönerken yanı bağda oturan sarı yüzlerine alabildiğine makyaj © yapmış, ila ökuürüklerle « konuşan di, dımı dinlemekle meşgul- e.” Kadınlar konuşayorlar: Nin Ayakkaplarinı beğenmiyor Yi, gıcır gıcır parlıyordu... Yt, "icamide yüzparaya bo- olacak | iğ > & b ini, kolumu © sallıyarak Riya, oi diyordu, Ne demek acaba ? w... * suçludur. caktır, Çam Tırtılları i d Bir Gazeteci Ve Bir Avu- kat Kılıçla Vuruştular i İ Maruf avukat Kampenşi Paris, 6 (A.A.) — Matbuatta yaptıkları bir münakaşa üzerine Koruli mebuslarından Kampençi ile Dearbuçiya düello etmişlerdir. Kampençi sağ kolundan yaralan: mıştır. Hasımlar barışmamışlardır. Fransada Bir Tren Kazası Bordo (Fransada) 7 — Bir tren hattan çıkmış, 4 kişi ölmüşiki kişi yaralanmıştır. Havanada Vaziyet Yine Karışık Havana, 7 (A. A.) — Hi kümet kuvvetlerile, birtakım ame- leden müzaheret gören talebe arasında şiddetli arbedeler çık- ması melhuzdur. 400 kadar neker, Üniversite avlusunda bulunan 300 talebe ile amele sendika reislerini kuşatmış bulunuyorlar, * Havana, 7 (A. A.) — Askeri ile kabine azası, geç vakta kadar müzakerede bulunmuşlar» dır. Neticede, greve karşı her suretle mücadele etmiye karar verilmişlir. Havana limanı ağzına ve daha başka sahil noktalarma harp gemilâri getirilecek ve pek yakın tahmin edilen bir müdaha- leden önce, asker teftiş oluna- No. Yazan: Mahmut Yesari sigarayı yere tükürdü; göğsü hırlıya bırlıya öksürdü: — Herif bize Adayı zindan etti, Hacer, koyu mavi deri çan tasını açtı, sigara paketini çıkar- dı, Adalete bir sigara uzattı: — Koca gün, ziyan olda ya; sen ona bak. Kendi de bir sigara almıştı, elinde tüttuğu izmaritle yaktı ve izmariti arkadaşına tuttu: — Haydi yak! Öteki ( slgarasını © yakınca, Hacer, (o parmaklarım O slikerek izmariti attı: — Çok canım sıkıldı amma.. Adalet, sigarasını yine tut kallar gibi dudaklarına yapıştır Hacer, burun deliklerini aça- rak sigarasını, istekle çekiyordu: — Daha iyi eğlenebilirdik. Hoş, ben artık gidiyorum. Bu, son elveda:. Adalet büşını kaldırmıştı; — İyice aklına koydun mu? Hacer, iki elile çantasını sıkı- yor, dudaklarına İliştirdiği #nce sigarayı düşürmeden konuşuyordu: İngilterenin Beyaz Kitabı Paris, 7 (A.A) — Gazeteler, İngil- tere hükümeti (tarafından (teslihata dair olorak çıkarılan Beyaz kitap üzerine: Almanyanın hiddetini ve bu yüzden Sir Con Simonun Berlin 4€- yahatlsin çsri O kalması | hadisesini tahlil etmektedir. Ekselsiyor yazetesi diyor ki: layı İngiltereyi müşkül mevkie düşür- mek İçin bir manevradır. vr gazetesi diyor kit “ Beyaz kitabın neşri, Sir Simonum seyahatini arzu edilmez bir şekle koy- duysa, Avrupa efkâr umumiyesi de Hitlerin sulhu araştırma işine karşı e çıkan ilk fırsatı, intihap ettiği tindedir. B. Hitlerin basta olmadığım iddin etmiyoruz. Fakat hasta (olduğu bir gün, sulha hizmet ettiğini zennettiği için Briyanın Laval ile beraber Ber“ line gittiği günü nasıl olurda hatır. hıyamaz 2, * Londra, 7 pe — B. Hitler'in rabats zlığı, | İngiltere o hükümetinin Moskova ile Varşova'ya mümessiller göndermesine mâni olmamalıdır. Bu karar, dünkü kabine toplantısında alınmıştır. Eğer B. Hitler, bugünlerde iyile. çr ve Sir Simon ile Edeni kabul edebileceğini söylerse, arzusu | yerine getirilecektir. kai * Paris, (A.A) — B. Hitler'in “ Bu, Beyaz kitabın neşrmden do- | Mesele Oldu Fransız Gazeteleri, Bay Hitlerin Hiddetini Buna Atfediyorlar , | Bay Hitler mesai (oarkadaşlarından ; biri, Deyli Meyl gazetesi muhabirine: “ Başbakan Hitler'in soğuk algin- lığı, Sir Con Simon'un Berlin siya- retini münasebetsiz kimaydi başlı başıma yetecek kadar vahimdir. Onun için daha sonra gelmesini dilemek iyi olur. ,, demiştir. İtalya - Habeş Meselesi Halledildi Deniyor Amma Pek Benzemiyor Roma, 7 — Italya ile Habe- şistan ihtilâfının, Habeş arazisin- iptidat lilâtın Şekli nedir ? de bir bitaraf mıntaka ihdası sır retile halledildiği resmen bildiri- liyor. Sevkiyat Devam Ediyor ” Mesina, 7 (A.A.) — “Ganj, vapuru Şarki Afrikaya bir piys- de alayı birçok batarya top, bir istihkâm bölüğü ve mühimmst — Ne yapayım? Bıktım... Nikâbla evlendim, olmadı! Metres çekildim, olmadı! Dost tuttum, olmadı! Hep fos çıktı... Nikâklı kocamdan dayak yedim... Metres çekildiğim adamdan, dayak yedim.. Dostumdan, bıçak yedim... Daha Çantasını bırakmıştı, sigarasını dudaklarından çekti: — Babam ölmüş... Epeyde mal bırakmış... Annem yazıyor; miras İçin, gel! diyor. Köye gide- ceğim... Farkmda değil misin, kaç zamandır, saçlarımı yada tadı kalmadı zati. m san içi kırık insanlar gibi sesi yaslıydı: — Sem, bıkmadın mı? Adalet yüzünü buruşturdu: — Bıksamda ne çıkar? Benim, kimim kimsem yok ki... — Istersen, benimle beraber gel... Adalet, başını salladı: — Yok, nonoşum.. Ben, bura lara elıştım! gir ae tek omuzunu kaldırdı ve gözlerini açıp kapadı, arkada- şım yıldırım gibi süzdü: — Sen, bıkmadın, demek! Ne varmış! dm let, dudaklarında izmarit igarayı tükürüp ati: eki” “Bani buralarda tutan, b il ki... o Alışkanlık... BR köyde mini. Yapamam Roma, 7 (A.A.) — Habeş Hükümeti Italyanın ileri sürmüş olduğu şartları kabul etmiş oldu- ğundan Valval hâdisesi ile onu takip eden hâdiseler yüzünden meydana çıkan ibtilâfın halli için icra edilecek müzakereler esna» sında karakol müsademeleri yu- Ve başını çarpıtarak baktı: — Sen, sıkılmıyacak mısın sanki?.. Hacer, omuzlarını 9ynatıyordu: — Yetti camma artık... Bir belâdan kurtul, bir belâlıya çat... Dört yerimde, biçak yarası var. Sol böğrüm, hâlâ, öksürür- kem acıyor... Sevenini de gördük, zenginini de O gördük.. Hangi birinden, bir pul edindik? Ver- dikleri parada gözleri mi kalıyor, helâl para mm değildir. bedduaya mı geliyoruz, nedir? Birinin hay- rmı görmedik... Gün oldu, parayı sayarken şaşırdık, koyacak yer bulamadık; gün oldu, aç yattık, bir acı soğan, bir kuru dilim ekmek bulamadık, Sen, bugüne b rm ak, elde yok, Adalet, nar Çiçeği al çanta” sından bir tütün paketi çıkar- mıştı; İnce bir sigara sarıyordü. Hacer, kolile dürttü, yan yan m, hazır Sall Adalet, tiksinmiş gibi a iş gibi dudak — Hazırlar pek tıkız... öksür- tüyor... Sigarasını dilinin sivri ucile tük- rükleyip yapıştırdı ve çakmak yaktı; — Senin eline az para, geç” medi, Hacer!.. Kıymetini o bilme- din... Macit, sana, azmı para Okuyucularıma Cevaplarım.. Kasmpaşada Bayan (Ayten) e Melek sinemasında gördüğtü- Düz genci bir kenara bırakınız da cevap veriniz: Büyük halk nü- meyişlerinden (birinin yapıldığı bir günde bir tribünde oturarak seyretseniz, içlerinden birini genç güzel, yakışıklı ve kibar tavırlı İ bulsanız hemen sevmeye mi kak kışacaksınız, belki bu adam evli dir, çoluk çocuk (sahibidir, belki bütün iyiliği gösterişinden ibarettir, belkide dili yoktur, kulağı sağırdır. bunları hiç mi düşünmiyeceksiniz ? Korkarım, melek © gözleriniz Melek sinemasına devam eden lerden bir başkası üzerine takılsa onu da sevmeye kalkışacaksınız, kuzum söyler misiniz bana, sevmek i me demektir? i * Bayan “M. Ş., Hakikaten sevip sevmediğini anlamak için müracaat edilecek basit bir çare iy tekli- şe e vardı, nişan — Ne lüzum var, nikâhla bir- likte yapalım, demeliydiniz! Eski zamanlarda hiç işitmez- dim, yeni çıktı, şimdi bazı gençler, sabi ahlâk seviyesi düşkün bazı gençler, nişanı bir eğlence vasıtası yapmakta, kanun nazarında taah- hüdü tazammun etmediğine baka- rak, temas ve iğfal vasıtası olarak kullanmaktadırlar. Muhakkak, bahsettiğiniz zat onlardan biri olacaktır. Esasen mektup yazma teklifi de bu ihtimali kuvvetlendiren bir delildir. Tuzağa düşmeyiniz. TEYZE kuuna mâni olmak maksadile Somali hududunda bir bitaraf muntaka ihdasina müteallik mu- vakkat bir itilâfname aktedik miştir. Habeşe Gönderilen İtalyan tayyrecileri Cenova, 7 (A.A.) — Torino ve Milanodan 900 tayyare askeri gelmiş ve Kalifornia vapuruna binmiştir. Bu vapur saat 22 de Afrikaya hareket edecektir, yedirdi idi?.. Tutmadın ki... Om dan aldın, kopuk Remziye yedir- din... oTutsaydın, bugün, hiç değilse, er sokacak bir evin, n olur: FE pişkin bir hovarda gibi kolunu savurdu: — Para, dediğin, su gibi, elde durmayor ki... Yedimse, canım sağ olsunl.. Şimdi, köye giderim, annemle otururum. Adalet, yine yüzünü buruş turmuştu: — Köyde yapamazsın, Hacer! Hacer, sinirlenmişti: — Neden? Zeynep, giti, ne oldu? Adalet, birden hatırlıyamamiş gibiydi; gözlerini ıştırdı : Hangi Zeynep —Panyaliıda Mürüvvetin evinde beraberdir, canım! Çakır Zeynepl — Ha, anladım. Deli Dürde- i demek istiyorsun? eyi Asıl ismi aç. Cehan- girli Nutkiye teyzemin evinde, direktörlük eden bir Zeynep vardı. İsimler, ayırt edi sin, diye, Nut kiye teyzem, Zeynebin adını Dür- dana koydu. eğ ve delikğinden değil... u ka e Mehmet, Ge Şe sarboşlukla onu yara'adı idi. Korşun ve kağında kaldı. Okadar hastahane de ii doktorizra da bakiye kurşunu çıkaramadılar. Bundan sonra, Dürdaneye, sinir geldi. Şimdi, köyünde rahat rahat otu- ruyor. (Arkas var )

Bu sayıdan diğer sayfalar: