maesadliy * . ;Hergün Yazı Çok Olduğa için 'ııaıı Konamadı - Bir İngiliz sîylavımn Teklifi (Baştarafı 1 inci yüzde ) Aykiberal meb'uslardan Mander, "_. Kamarasında, Sir Con Si- & davalı arazi ile bitaraf mklyı işgal için oralara bir zabıta kuvveli gönderi- Hesini Uluslar Kurumuna teklif ı_i. Mmuvafık görüb görmedi- Soracaktır. Japonya İşe Karışmıyor Rîblııı, 20 (A.A.) Mes'ul :'Mu. Romadaki Japon sefir- ._nhııyı - Habeş ihtilâfına dair *ülıı(ik teşebbüslerde bulun- hakkında bazı yabancı ga- —t?r tarafından — neşredilmiş a haberi kat'iyetle tekzib et- “öktedirler. .'ln italya ile Görüşüyor Faris, 20 (A.A.) — Ekse/siyor Si diyor ki: “Fransa, İtalya ı_îıb.,..ı.u arasındaki müna- asla alâkasız değildir. t Laval'ın Paristeki Habeş .Hıı ile dünkü mülâkatı, Fran- aa garki Afrikada, sükünetin —* 6 taraftar bulunduğunu eder, Fransanın Cenevredeki —mü- şu. bitaraf bir mıntaka tesi- teklif etmiş ve muvakkat 'etteki tesviye yolunu gerek YA ve gerek Habeşistan pren- İtibarile kabul etmişlerdi. Tabur Asker Daha Yola N A meç N*Poli, 20 (AL A.) — 750 —'"_ ve 40 zabitten mürekkeb islihkâm taburu Afrikaya etmiştir. Taburun hare- İ Prens Piemont hazır I.mnııııu. ve halk askeri selâm- u. İlatya iya Yüksek Müdefaa meclisi Yine Toplandı Roma, 21 (A. A.) — Yüksek ramleri komisyonu on ikinci b.:;. devresinin beşinci toplan- bugün Venedik sarayında ._:* l_luıolinlııin riyasetinde yap- ir, &, Mal! Sıkı 'falya, Ka Tösükder SAD g » 20 (ALA.) — Resmi h'—"ıııı Maliye — Bakanlığından ithap , Bir müsaade olmadıkça *nirna, lemiyecek mallara dalr Üyü tTi neşretmektedir. Tübağı l ve haric ile ticaret Kongentlelerini korumak için bir n ,.:'Wl sistemine karar veri- Tüdde S tabi 1500 Mçucelere Aid 3 S“hlm Bir Keşif | ."'İfm Boyunda İnsan | eletleri Bulundu | fey. 20 (A A.) — Baroda Ğ&nde Mehsana mıntaka- Adnagarda insan müs- bulunmuştur. Bunlar Parmaklık cüce insan parmaklık cüce inek Ontenjana rdir. .cl'*-ııs Buradaki parmak, bir. parmak, bay Zi (A —37 M'—l:."'“'d- Müneleğii e- elere ait müs- ..Unnd.k?“h—ııımı insan ırkı q'“ii süğiğ Nazariyeleri — altüst Mütehasaedilmektedir. Veyg y t ln"k."_ı ı&r:. Abongo |— İrikanın dört dıî::":, İ“Y'ludıki cöce- e ak bir cüce ırkı '“.'llır.)“ı bir tetkik sahası | | Fen, her iktidarın Üstünde, her kuvvet onun ayakları altında ve her imkân fenmin avucları hayat bile, fennin mucizeler saçan kudretinin cılız bir esiridir. Medeniyet yolunda ilerlemek, yükselmek isti. -— SON POSTA yorsak — fennin, içindedir. Bugün şair Fikret şöyle SON TELGRAF HABERLERİ « Birgün yapacak fen K Fennin Kudreti E yenilmez ve yıkılmarz hüviyetine bürün- meğe mecbur olduğumuzu bilmeliyiz. Biliyorsunuz, koca demişti: çe #siyah toprağı altın! , -Tramvay Davasında İlk Karar Şirket İngiliz Kıralınm Hukuk Müşavirine Yaptırdığı Lâyihaya Dayanıyor, Fakat İddialarından Biri Reddedildi AıılıuBN—- Nıfıı-d'lı'r=v= davasına Devlet Şürasını gi de devam ıdllıniî.lr evvelâ Nafıa avukatı Bay Avni bir enat süren müdafaasını yapmıştır. Bay Avnl şirketin teahhüdlerine karşı sul- niyetlerini tebarüz ettirerek şir- ketin yapmadığı borcları saymıya başlamıştır. Bunlar arasında üÜstü kapalı tramvay bekleme memur ve amele evleri, pkapı - Ka- raköy hattı, şirket memurlarının Türk olması, Eminönü-Eyüb hattı, Unkapanı - Vefâ - Şehzade hattı, ihtiyar! hatların ge sokakların tevsli teahhüdl. vardır. Bay Avni şirketin taahhüdle- rini yapmamak için baş vurduğu çareleri do saymış, bunlar arasın- da işgal senelerinde itilâf devlet- lerine müracaat — edildiğini de zikretmiştir, Bay Avniden sonra Bay Na- mık &ııl Bayındırlık Bakanlığı namına müdafaasını yaparak son iki “ mukavelenin — ilmi tablilini yapmıştır. En son Mahmud Esad Bozkurd söz almış ve şirketin vekillerinin söylediklerinin ilmt? ve bukukt o Düşünülüyor Ankara, 20 — Dahiliye Ba- kanlığı — kahveha olmaktadır. Ankara, Istanbul, Iz- mir gibi büyük şehirlerimizde Bele- diye tarafından Avrupa kahveha- nelerine benzer birer numune kahvehaneleri tesis edilmesi, ma- halle aralarındaki kahvehaneler sahiblerinin bir eştizilerek kahr ve adedinin azaltılması, — buna | mukabil daha temiz bir halde bulundurulma'arı düşünü'mektedir. lerle alâkadar Kahvehanelerin Islahı : dugıııu. fakat bu söylenilenlerin şirketlen ziyade Bayındırlık ba- kanlığı lehine söylenmiş bulundu- gunu kaydettikten sonra hukukt mütalealarını serdederek tramvay şirketinin yalnız Nafianın değil, Türk milletinin hakkını yediğini söylemiştir. Mahmud Esad Bozkurt bu davada Belediyenin vaziyetini vo Türk belediyelerinin ba- kımdan vaziyetlerini tahlil ettik- ten sonra Gsözü yine şirket mu- kavelesine — getirmiş, feshedilen 926 mukavelesi için: — Bu mukavele feshedilmemiş ve Nafıan bu karari vermemiş olsaydı 66 sene milleti soyan şirket bundan sonra da bu İşlere devam edecekti ve kasalarını birkaç milyonla daha doldurduk- tan sonra * Allah len razı olsun,, diyerek gidecekti, demiştir. Eski Adliye Vekili bundan sonra demiştir. ki: KA Şirketin lâyihası İngiliz kıralının hukuk müşaviri ve eski Lâhey divanının azalarından Lo- derden mülhm — olmuş, Loderin fikirlerini — benimsemiş, — onları mesned ve delil olarak saymıştır. Loder lâyihanın başında “ Türk Atatürk Ege vapuru, 20(A.A.)— Sîlîfkı; ye bugln saat 13 de Ege vapurile Taş ucuma gelen Reisicümhurumuz Atatürk — yanlarındaki zevat ile karaya çıkmışlar ve Si ifkeden geçerek çiftliklerine gitmişlerdir. Çiftlikte bir müddet is'İrahat eden Atatürk saat 18 de vapura dön- müşlerdir, İçel valisi ve vilâyetten ge- len memurlar Taş ııîund:n îı- k Atatürkü karşıla- g:;l.nı"vı:"hılk Taş ucuünda ve Silifkede Atatürk gelişinden _t!u | şu yazıyı ilham etm g: 4 Dün yeni şeh r> maeclisinde deği'. T m türkçesini ç.kardı.) İSTER Evve'ki gün şehir meclisinde esnaf bankası hak- kındaki #on rapor okundu. Bu okunuş, bir arkadaşa (imposani) - bir oldu. (Bu celseye frenkçe bir sıfat verişim züppe bulamay şımdandr. Buna “wü- essir ve vakur,, diyeblirdim. Fakat hepsi bir kapıya TİSTER mi, tezkere mi, h fikirler ni sori bokıib sustu. lse ağır üğlti İNAN İSTER Bü celsöde riyaset, Esnaf ba; n | diye suzu'duğu gib Bu vekur sükü'ur bir ağır ve durgün Salondaa çıktı , kanunlarını bilmem ,, diyor. O halde nasıl olur da bu davaya g- rişiyor? Kanunlarımızı okumamış, milli mevrzuatımızı anlamaı bir adamın Türk belediyelerini hakir görmesl şirketin Türk devletine karşı hain denilecek bir vaziyet | aldığını İfade etmektedir. Tram- vay Şirketine yino İsviçre hukuk- şinaslarından Berner mülessir o- muş ve bu adam diyor ki; — Türk mahkemesi benim mütaleam haricinde bir karar verirse Tramvay Şirketi başka devlete baş vuracaktır. Tramvay Şirketi bir Türk şir- ketidir. ve Türk şirketi mıhlı- melerinin kazal kararlarına tâbidir. Eğer bunu inkâr ederse suiniyet sabibidir, yani haindir. Bu müdafaadan sonra bâkim- ler heyeti müzakereye çekilmiş ve 20 dakikalık bir müzakereden sonra tekrar salona gelerek şu birinci kararı tefhim ' etmiştir: “ Şirket vekillerinin Tramvay Şirketine bir mühlet verilmediği hakkındaki iddialarını — ved ile muhakemenin yarın sabah onda devam etmesine toplulukla verilmiştir. | Kaçakçılık Takibatında kramiye Ankara 20 — Kaçakçılık ta- | kibatında büyük yararlıkları g;— | yüleceklere verilecek ikramiyeler hakkında hazırlanan niİzamname Bakanlar Heyeti tarafından kabul eııi:'ı:.ı::ır.d Evna göre kaçakçılık vak'alarında & on beşler ;ı:lnt/ıelld. edilen yönde aka itibarile en çok yararlık gösterenle; eTi re taksim edi- karar ğan sevincle hararetli t bulunmuşlardır. seabücatta INANMA n kasına dair bir fezleke u'âsa bir mersiye okudu ve azânın Herkes tum bir huşu ile önlerine kı büyük ölüler ruhuna Seygı oltun : ân İ,r e le mevkle münasib arak Ceve. luni topladı. ve iİNANMA! |y b ncı | k.ürhat yime Lizdi | ve geniş bir insaniyet rihniyeti Te Sözün Kısası Ne Mu[îu ö Tahlisiye Idaresine! * * berkes gideri ile |— Bu gelirinin iki ucunu bir araya getir- mek için, o kadar güçlük çektiği halde, Tahl'aiye İdaresi, hiç olmazsa, kendi- sini bu sıkıntıdan kurtarmış: Bu yıl zamanda içinde — tekmil masrafları “çıktıktan sonra, yüz bin llra kaeder da para ılıııııınıı.. Ne mutlu Tahlisiye İdare- sine! Böyle her maaraf çıktıktan sonra artan paranın onda biri, hattâ yüzde biri sizin veya benim ol: BK kabasi zalap tayı <e — Ne olur ne olmaz. Bu bolluğun bir de kıtlığı olur! Diyerek o parayı bankaya götürek saklamaktır. * Halbuki, tahlisiye idaresi artan bu yüz bin lira ile ne yapmış bilir mlal- hiz ? Bunun bir kısmını, © parayı ka- zanmak için çalışmış olan memurlae rına, ikramiye oları lağıtsa olmaz. Memurlar gelecek yine umarlar. Bu fazla parayı kimlerden aldise tekrar onlara gerl verse? Vakıa, her« hangi bir idarenin bir iş için aldığı para ancak o işin hakiki maaraflarını Ödemek İçindir. Para artdise, lüzum« suz. yere fazla alınmış n Onun için, bütün masraflar ödendik tol artan parayı yine onu verenlere geri , vermek en doğrusu olur. Öyle amma tahlisiye — idaresine parayı vermiş olanlar, — fazlasını bir kere geri alınca, gelecek — yıl daha eksik vermiye kalkışırlarsa? Buda hiç olmıyacak şey! x Bizim — tahlisiye idaresinin artan para hikâyesi, benim hatırıma vaktile Enhlıı—dı kudu, buna be hikâyeyi :ııuıı.ı".,.u.dı: İ Her yıl oldu; bi ordusunun bir kürmi mümleketin bir tarafında büyük bir mamevra yapar, Büyük manevralar için her kolorduya, her fırkaya, her alaya, her tabura ayrica tahsisat verilirmiş. Büyük ma- mevraya iştirak eden taburlardan biri manevraların sürdüğü — on beş gün müddetce Ffevkalâde her masrafını öder, öder. Fakat manevranın sonunda yine bin lira (o vakit altın para devri idi) fazla kalır. Tabur kumandanı bunu tasarruf diye gösterse, ertesi yıl tah- sisatı azaltacaklar, hem de öteki tabur kumandanlarından, — lüzumsuz — yere fazla masraf etmişlerdir diyerek suale ler soracaklar, Onun için fazla bim lira düşünür, bu ile, taşınır, mak için demir Tahlisiye idaresi buna yakın birşey düşünmüş İlkin Çanakkalede iki yerdö birer işıklı gamandıra koyduracakmış. Sonra da Eğe mıntakasında gemilerin dönüz eri olan bir burunda büyük bir fener Lıd....ukm.ı Belki, © işıklı şamandıralarla, dönüm yeri olan burunlara büyük fenere gerçekten İüzum vardı da şimdiye kadar parasızlıktan yapıla» mıyordu, denilebilir. O halde bunları haklı görmek pek tabildir. Fakat artan yüz bin lira bunlarla da bitmeyeceğinden, Tablisiye İdaresl daha iki fener yaptırmayı düşünüyor ve bunları nerede yaptırmak b olacağını mak için tedkikat yap- tırıyormuş. Vakıâ, işık çok Iyi çok hoşa gider bir şeydir. Ancak İstanbulun kenar semtle- rinde hiç ışıksız bu kadar sokaklar **”Onun için, Tahlisiye İdaresi elinde kalan fazla paranın birazını Beledi- yeye ödüne verse, İstanbulun ışıksız yerleri de bu sayede aydınlansa... Tahlisiye İdaresi hem tedkikat zahmetinden kurtulur, hem de para- sını İs anbul Belediyesi gibi emniyetli bir sandığ> yatırmış olur. k x *& Sultanahmed — okuyucularımızdan B y Hüsnil Sunara: M vruubahr “adam ölmüştür. Bu mem'ekete pek çok fenalığı dokune duğu muhakkaktır. — Fakat o, — bir idi ve fenalıklarının öalline Vizdik. — Yapamadıksa ir. Bu noktadan göçecek te * üzkürü —mertâküme. » — Tehvana uya.ak bahsi burada kesmeyi müna- ı gib bu'uyoruz.