SON POSTA L M Woodcock Avustralyı yaşaya ı bi rımı ikl « totarak taşır, Bilciğimiz tavuk yumurtam kadar Jerzetli y murtaları vardır. Fakat eh ileştiril- mesi kabil olmamıştır. Bu Adam- ları Tanır Mısınız? Bu üç kişi muhtelif cürümlerle maz- “Esha Ness,;, nun olarak Londra ha- Sahillerinde.. Champerl kö- anelerinde bulunmak- Bir Tabiat Harikası.. ="*:rı'.':d:'î ar, Yekdiğerine son Yakarıda gördüğünüz hey> on kuvretli hayva- Bİ giyinirler, derece benzerler. Fakat kel tarihten evvelkl xaman” v karıacadır. Çüm va erçeğin akraba olup olmadıkları larda yaşamış bir hayvanın heykelime benzer, Fakat bu insan eli de- mdi e belli 'değildir.. Çünkü hüviyetlerini saklamaktadırlar. Ve kim oldukları NÇ İ polisin bütün çalışmasına rağmen bir " kat içine Halaya, Çelı türlü bulunamamıştır. gından şimdi ev olarak kü lanıl vaktadı. v —— . - ——— —— ça AAA MAFT AMAĞ AA EAA AĞA FTEATALA AA AAA İMAMAA BAD ARA AAA AAA ÜR AYAT T AAA ıBir Gece İçinde Yapılan Bir Heykel 400 ya * danberi, İasını taşımaya muktedirdir. clvarında Mil kasabar aa. Ve0rAaeAALARALALAYALARALAAAAAAA FNM PAe tralyada Alınan Bir Fotoğraf Londra uügün Aâ:î ;taelye rinde Ne Vakit Basılır ? Binlerce Liraya —Mal Olan Bir Klişe.. Y k B_ Z d Amerikanın nun Üzerine merakını İzale ede- akın lr a Massagett hak miyen halk Belediyeye müracaat b ” AUÜ kı bir sabah ederek bir (Kovboy)u temsil eden Gazetecileri Ellerinde İkişer Tane Bavul bu heykelin oraya ne münasebetle dikildiğini sormuşlar, fakat bu heykelden belediyenin de haberi Vilson meyda- nından geçer- lerken dört köşe ağzında olmadığını öğrenince büsbütün yepyeni bir merak içinde kalmışlardır. Hadise heykelin yük- den halkın müracaatı Üzerine seliverdiğini haberdar olan belediye hemen görerek hayret tahkika girişmiş ise de, heykel içinde kalmış- ertesi gün bulunduğu yerden R lJar ve hemen kaybolmuştur. Amerika gazete- ğ : gazetelere sa- lerinin — anlattıklarına göre bu CO rılarak bu hey- ıı::xı- bir =ıın:ı- .ı:]dı:d Henliz ŞOSi a ll Triv kelin nevakit ve viye' laşılamıyan a ı'vı” ı:("':;; %;:u:ı,:ııh(;mgk YN ve kimin tara- bir zat alelâde bir tahta sandığı ..:-"-—-—_"-_."" yti fından — dikil-- boyuyarak sütun haline getirmiş 2?:' l.:.g:ı"' ve geceleyin kendisi de (Kovboy) lerdir. Flkı'; kıyafetine girerek sandığın üzerine çıkmış ve 12 saat orada bir heykel gibi hareketsiz. durmuş, karanlık çökünce savuşup git- miştir. gazetelerde bu meseleye dair tek — kelime G yoktu. — Bu- Resimlerimizin birinclal fotojtafı telsizle nakleden mokineyl Rösteriyor, Ikinel resim İse, Avusturalyada iki sant evvel olan bir hüdiseyi Londra balkına İkl saat sonra okutan gaxel ilk uy'uılı.? Birinci Teşrinin 23 üncü salı sahasında muci- günü ( Londra - Melburn ) yarışını | ze yaratmasına | kazanan Skot ile Kamblel'in bin- | glışmıştır. Bunun | dikleri — tayyare “Avusturalya'da | AÇi olabileceğin | verton karargâhına inmişlerdi. aştırmıya İâzurm | Bu yarış için büyük bir mükâ- g lîıl bükt fat koyan Mister * Pherson Ro- görmez. Halbuki, ber ,,de orada idi, binlerce kişi İle birlikte cesur tayyarecileri arşılamak için çene yordu. Kah- Tamanları kucakladı. Ellerini sıktı. Şu Garîp Dünyad:;_ Neler Oluyor ? ——— Viyana polisinin emrinde (200) Iki sene evvel “ Nevyork ,da genç bir mü- sırada da muhtelif resimler | J | bir tane köpek vardı : iyanın Kanunu e köpe rdır. | hendi: yvalı ahndı. ' KY ü hava filosu Ok- b li sden Şehirde küçük bir | Mfeyvalar b;:uk'v':â;::ıî:n Şimdi bu foğrafların Londraya, n ak l y hırsızlıktan büyük dile geldi ö Ti Parise, Nevyorka, hulâsa dünya- | yanosu OçUr köpek bir cinayete kadar olmadığını — anla- Bi ucuta *"ğ'""f'k.'f“ğ'.’,':'; î:âî'k'ı’îği;;î; p bir cürüm işlenildi mi buköpekler- | Mak için telsiz aletinden istifade ree gazete sabırsız! Heryo 1933 misanında mall işlerin ekliyorlardı. Okuyucularına yah- DizZ “ okutmak ,, değil “ göster- mek,, istiyorlardı. ğ Resimleri — vapurla yollamak hatıra bile gelemezdi, en çabuk vapur, Avustralyadan Avrupaya üç haftada gider. O halde tayyareye | Mİ vermeli ? Eğer Skot ile Kamp> l sergüzeştlerini tekrar gkmek terlerse bu, olmıyacak bir şey değildir, üç dört gün sonra re- timlerin Avrupada Eııılıııııı müm- kün olabilir. Fakat bu fedakâr- ğın yorgun tayyarecilerden İsten- Mesl kabil midir? O zaman hatıra radyodan İstifade geldi. Resim makineye takıldı. Yarım saat sonra Londra- daydı. bir saat sonra e tarafından görülüyordu. Halbuki ' müddet zarfında, Avustralyada almış olan tayyareciler daha Yemeklerini bile bitirmemişlerdi. * Fotoğraf Istihbaratının mucip olduğu fedakârlıkları, — okuyucu Umumiyet itibarile hesap etmez Sanırım. Birkaç ııeııcdu'nbrıı gaze- 'e AAA ça möütenme'iret alındı. Şimdi bu r vmierlerin Av- 1 opaya yetiştirilmesi lâzımdı. Iyi bir tecadüf o gün tayyareci Kost Avrupaya hareket ediyordu. Re- simler ona verildi ve 24 saat sonra Franstiz gazetelerinde çık- maası temin edilmiş olu. * Geçen yılin birinci kânununda me; or dolandırıcı Stavleki İsviç- re Mududuna yakın Şamonikste ölmüştü. Resimleri alındı. Fakat Parise son tren hareket etmişti. En yakın telsiz istasyonu Liyonda idi. Aradaki mesafe 220 - kilo- metredir. Parisin büyük bir gazetesi meşhur bir kızak şampiyonunun Şamonikste bulunduğunu hatır- ladı, telefonla buldu: Sizden bir hizmet bekli- dedi. Hemen resimleri alınız, otomobille Liyona götü- rünüz, orada bekleyen muhabi- rimize veriniz. Resimler (Liyon)a gitti, oradan telsizle Parise yollandı ve ertesi sabah Paris gazetelerinde çıktı. yoruz, x» Fransız devlet adalarından M, | müzakeresi için (Nevyork) a gidi- yordu. (Haver) den vapura öğle üzeri bindi. İki saat sonra telsizle yollanan resimleri Paris gazete- lerinde çıkmıştı. x Daha yeni bir misal: ( Frıııııhd!ı dı'ıdilıııld:ıoıııı—ııiıılı Nant) şehrinde topladığı kon de M. Herio saat 2 de Iınrı'nr;; çıkmıştı. Resmi alındı, telsizle Parise gönderild. Gazete saat 3-10 da sokakta — satılıyordu. M. Herlo da daha kürsüden lamemişti. * Fakat sür'atte eski zamanlara nazaran elde edilen bu terakki de kâfi değildir. Gazetecinin resim ve yazı göndermesi İçin bir telsiz istasyonuna ihtiyacı vardır. Halbu ki adım başında bir telsiz istas- yonu bulunamaz. Bunun için yakın bir zamanda gazeteci iki bavul ile yolculuk edecektir. Bu bavul- lardan birinde kendisine mahsus geyyar bir telsiz istaayonu bulu- nacaktır. den bir kaçtanesi hadise yerine götürülür, failin kokusu koklatılır. Ondan sonra hayvan — İstediği yere gitmekte serbest bırakılır. O, mutlaka koklaya koklaya cür- mü işleyeni bulacaktır. Bir istatis- tiğe nazaran heryıl buköpekler sayesinde — bulunan — cürümlerin sayısı (1200) dür. * Radyo makineleri otomobile konuldu, — vapura :';";“.:' konuldu, — şimen- edak radyo | difere — konuldu, dinliyor | hattâ beygirle se- yahat eden savarinin — yanına verildi. Fakat şimdiye kadar, bir bebek arabasına konulduğu işidilmemişti. Bu yeniliği yapan Amerikalılardır ve Amerikalı ga- zetelerin iddia ettiklerine göre bu düşünce #son derece geniş bir tatbik sahası bulmuştur. Mamafih anlaşılan radyoyu dinliyen bebek- ten ziyade anmnesi olacaktır. eden bir makine icat etmiştir. Bu makinenin iki tane fişi vardır. Bu fişler muayenesi istenilen mey- vanın bir kenarına dokundurul- duğu zaman eğer o meyva haki- katen iyi bir halde bulunuyorsa makinenin hoparlöründen: — Beni yiyebilirsiniz, diyen bir ses çıkmaktadır, aksi halde: — Bozuldum, cümlesi işidil- mektedir. * İngilterede Kuşun da taklidi çoçuk — oyuncağı yapmakta ihtisas sahibi bir fabrika sun'i bir martı vücude getirmiştir. Bu sun'i martı hakiki martıların ağırlığındadır ve içinde bulunan zemberekli bir makine vasıtasile kanatları. harekete gelerek uç- maktadır. yapıldı