” srfe, O B C, | A KUNŞ GU Ğ LN ö P , A, b a ei d T Birinci teşrin — Siyaset Âlemi I on Hava aferinin Siyasi L arafı Londradan — Avustralyadaki — Mel- burn şehrine yapılan hava yarışı çok mübim bir zaferle neticelendi. Bugün Şin dünyanıt en uzun olan bu bava iyolunu iki cesür İngiliz tayyarecisi üç ünden eksik bir zamand. aştılar. cidden bir hârikadır. Fakat bu erin hakikt ehemmiyeti siyasi tara- mdadır. Anlatalım: bütün satvetini müstemle- elerine ve Dominyonlarıma borçludur. 'akat bu emmlekeler çok dağınık 'e en mühimleri de İngiltereden fersah srsah ve gün'erce uzaktadır. İngiltere hükümetinin güttüğü siyaset ise müs- emlekeler İle ana vatan : rasındaki yolu kısaltmaktır. Bu siyasatte her devirde muvaffak olan İngiliz diplo. imatları, Süveyg kanalını ele geçirmek üretile İngiltere - Hindisten yolunu baylı azalttılar. Fakat bunu kâfi bul. ıyarak Londra - Hayfa - Bağdat yos Hunu da tas'a ettiler ki bu yol da İne giltere ile Hindistan arasını bir haylı İkasalmaktadır. Şimdi güdülen siyaset * İngiltere - Hindistan < Avustralya yabıtasını en emniyetli ve kısa bir 4e- llde temin etmekt'r, İşte bu hakikati anladıktan sonra Londra - Avustralya ava yarışının siyasi ehemmiyeti kene diliğinden meydana çıkıyor, Yanılmıyo-sak yakın bir istikbalde Röreceğiz ki İngiltere ile Hinistan ve Avustralya hava yolu em verimli de- Tecesine yükselecektir. Bugünkü veyarınki satvetini, hayatını, ulâsa herşeyini müstemlekelerile temin '#eden İngiltere yeni hava yolunun ve- rimini çoğaltmak için milyonlar döke- sek ve bu uğurda her fedakürlığa katlanacaktır. İagiltere hükümetinin Beçenlerde hava kuvvetini, buzünkü derecesinden kat kat fazlalaştırmak İçin aldığı kararı gu yukarı ki düşünce İle mütalâa edersek İngiltenin ne yap- mak istediği daha İyl anlaşılır. — * İngilter (Ameri Donanması Rekor Kırdı Panama, 26 (A. A.) — 88 harp. gemisinden ibaret olan Atlar ve Bahrimuhit muhtelit - filosu Panama kanalını bir rekor demek olan 39 santte Atlss den'zinden manevre'er yaparak Bahrimuhiti geçmiştir. Filo Kaliforniyaya gidip Mmanevralara de- vam edocektir, SON POSTA Fransada Buhran Endişesi Teşkilâtı Esasiyenin Değiştirilmesi Meselesi Güçlüklerle Karşılaşıyor — Paris, 26 (Havas) — 6 Teşrinlaa- nide toplanacak olan Fransa parlâ- Bu ay iptidasında iye iatihabatı Dumerg kabin itimadın: göstermiş ve aynı zamanda mevcut mücssesıt kadrosu dahilinde kalmak ürere devlet makanizmasında yapılacak slahat hakkında M. Dü mergin radyo ile neşrettiği beyanas tını da tasvip eylemiştir. Hükümet tensiki, — iktisadi, sınaf ve ticari kayaaklara — malik olanlara meclislerde bir hakkı temsil itazı, vlet dairel eni baştan tanzimi, parlâmento mesalsinin yo- luma konması ve - ieri kuvvetin tarzı tatbiki gibi çok mühim madde- terdir. M. Dumörge her şeyden evvel ierai kuvyete müstakir bir tarıda vazife ifa edebilecek ve yeni kuvvet bahşedecek vasıtaları iade — etmekle işe başlıyacaktır. Bunun ladesl de ek, diğer bütün 1lahatın kolaylaşı demektir, M. Dumerg bu husustaki noktai nazarını birçok defalar bildir- miştiri Evvelâ, teşkilâtı esasiye kanunun- da ismi — bile geçmiyen — kabine relsine bir merki vermek, kabine — reisine — mabusan meclisi ile mühim bir ihtilâf —zuburundan parlâmentoyu Ffesih hakkını vermek, bütçeye masraf ilâvesini icap eden tekliflerin yalnız hükümet tarafınd; yapılabilmesini ve lüzum görüldüğü halde bir kararname ile bütçenin b ne üzeri ere seni tecavi debilece! Fakat bu neticeler ancak teşkilâtı esasiye kanununuğ tadil ile yegâne salâhiyettar olan milli meelisin kararı ile kabildir. M.. Dumerg, programının tam bir tarzda lerasını toahhura mey- dan vermemek İçin âyan ve mebusan meclislerinin bir araya gelmesile vü- eut bulaca mi't meclisi bir an evvel toplamak azmindedir. Umumiyetle zannolunduğuna göre milli meclisin 15 veya 20 Teşrinisa- niden evvel içtimar kabil olamıya- caktır. Fakat başvekilin projelerinin Üyan No.59 £7- 10 -984 Çalışan kızlara karşı birçok erkeklerin duydukları his hürmet« ten şefkatten ziyade menfaat ve hırstir, Masalarının başında sağa sola birer telefon mükâlemesi ile emir- ler ve siparişler werip hava- dan zengin olan ne - yağlı patronlar vardır ki yanlarına rla- cakları bir. daktiloyu seçerken enun bacaklarına, rengine, etine ve kemiğine bakarlar. Onların bilgisinden, tecrübesinden ziyade etleri ve kemikleri patronu alâ- kadar eder. Daktilo, onlar - için hazırlop bir sandoviçtir. İştihaları kabar- dıkça bu mini mini lokmayı ke« mirmek isterler. Ve bu kanaat okadar yayılı mıştır ki hattâ sinema sahnele- rinde bile bütün dünya çıtı pılı, Vir kıvir saçlı, minyon, işinden & geyrinden, renginden, etinden de edilir bir mahlük olarak ©& başlamıştır. ğ ö Ş Gençlerindir Burhan Cahit Eir kız için büyük bir diplo- matın, meşhur bir edibin, zengin Başvekil M. Duamerg bir temel atma resmi esnasında meclisinde şiddetli bir. mücadeleye yol açacağı zannediliyor. Radikallere Gelince Paris, 27 ( Hususi ) — Başvekil M. Dumerg'in, kanunu esaside değiş- l meclisini feshetmek salâhi- an9| yetinin verilmesini ileri sürmesi, Fran- sada çok mühim bir dahili bubrana yol açacak gibi görünüyor. Meb'usan mühalefet ediyorlar. Nant gehrinde toplanan Radikal Sosyalist kongresin- de bu. muhalefet açığa vurulmuştur. Fakat büsbütün muhalefet edildiği takdirde bugünkü Milli İtlihat kabi. nesinin suhut etmesinden ve bu yüz. den de Önüne geçilemiyecek bir siya- si bulzan çıkmasından korkuluyor, Radikal Sosyalist kongresi bu hu- susta endişe ve tereddüt - içindedir. Bugün yapılacak olan toplantıda M. Heryo'nun üzleşier bir teklif ortaya atmak suretile bu meseleyi iyi - bir şeki'de halledeceği ümit ediliyor. Bu hayat git gide Ööyle bir şekil aldı ki genç kız artık en büyük zevki akşam yatağına uzane dığı zamap tatmıya başladı. Biraz şey yiyip odasına çekik diği zaman hürriyetine sahip ol- duğunu an'ıyor ve yorgun vücu- dünü —yatağının — yumuşaklığına bıraktığı zaman — geniş — geniş nefes alabiliyordu. Leylâ için bir patronun daktilosudur denik | bu hayat artiık vaktinde ku- diği zaman “—onun lüle lülo Baçlı, şeytan — bakışlı, — çapkin zekt, afacan ve bilhassa uzun ve düzgün bacaklı bir genç kız ok duğunu anlamak lâzımdır. Fakat bu genç kızların hayat- larını kazanmak için nelere kat- idke T DN aşık sıcak çorba a ne fedakârlıklar yaptıklarını kişir se bilmer. Hayatın elinde Vir mcak gibi yuvarlanmanın ?nıu tıxıışlınlır bilmezler. PK * Leylâ artık hayatımın hergün: kü programına kapılmış, bir ma- kine gibi hareket ediyordu. Hergünün aynı saatinde kalk- mak, aym vapurla İstanbula geç | bşi mek, aynı saatte işe başlamak, aynı dakikalarda (Ayten) le baş- başa öğle yemeğini yemek ve ni- hayet aynı seferi yapıp evine dönmek. rulan ve işleyen bir saat haline geldiği sıralarda idi ki Reşitten aldığı bir telgrafla onun şark hizmetini yapmak Üzere Elârize hareket ettiğini öğrendi. * Bu haber ömrünün ilk acısı oldu. — Elâziz, ne kadar uzaktı. O bu haberin sersemliği ile ne yapacağını düşünürken tafgi- lâtlı mektup — geldi. Delikaslı mektupta emir biraz geç tebliğ edildiği için derhal harekete mecbur kaldığını, Istanbula uğra- yamıyacağını — yazıyor ve Şark hizmetinden —sonra — vaziyetinin daha — kuvvetleneceğini, — yüz- olarak — döneceğini — haber veriyordu. Bu hizmetin ne kadar süreceğini — yazmamıştı. — Fakat leylâ evvelce kulağına çalman bu hizmetin iki sene olduğunu zan- nediyordu. y "« ::)llloıd'.ı. Viyanada Mühim Si- yasi Görüşmeler Yapıldı Viyana, 26 ( A A ) — İtalyaya yapmış olduğu ziyaretten Peşte'ye dönmekte olan Macar — Hariciye Nazırı M. Kanya burada durarak Başvekil Mi Şuşniüg ve Hariciye Nazın M. yaldenek'le görüşmüştür. Bu mülâkat esnasında iki memleketi alâkadar eden — meselaler - döstça Kgörüşülmüş va umumi siyasi vaziyet hakkında noktai nazar - tenlisinde bulunulmuştar. İngiltere - Japonya İttifak Haberi Ortaya Çıkan Şayia Tekzip Edildi Londra, 29 (A.A) — Resmi tebliğ Japon murahhaslarının deniz silâh'arı bakkındaki tekliflerinin birçok nok- talarını aydınlatan yeni — malümat verdiklerini söylemekle iktifa etmek- tedir. Yakında yeni bir içtima yapıla» caktır. Röyterin habar aldığına göre hes nüz teati edilmiş bir vesika yoktur ve İngilizler Japon tekliflerini almış n — edilmi beraber — İngiliz mabafili bu günkü konuşmaların çok faydalı olduğu kanaatindedir. İngiltere Ile Japonya aramında bir Ittifak haberi, tamamen asılsızdır ve bir deniz tecavüz misakı mevzubaha olmamıştır. Yine Lindbergin Çocuğu Flemlagton, (Amörika) 26 — Lind- bergin çocugu için fidye parasını vermek Üzere — müzakereyi — İdare etmiş olan M. Kondon, Havptmanın karar verilirken hazır bulunan eara- rengiz Jon olduğunu teşhis etmiştir. Şu halde iki yıl, evet daha iki yıl bekliyeceklerdi. Genç kızın iri siyah gözleri derin bir uçurumu seyreder gibi ufaldı. Uzandı ve bulutlandı. Daima ateş rengini muhafaza eden kalın dudakları titredi: — İki yıl! Diye mırıldandı. Evet dâha iki yıl.. Fakat gözleri bu uçurumda bir kurtuluş eseri görmüş gibi büyüdü ve gülümsedi. — O zamana kadar çiftlik davası elbet de bitecek. Daha daha hayata diledikleri gibi istikamet vermek kabildi. Şu halde. Şu halde onun bu uzun yol- culuğunu kabul etmek İâzımdı. Reşidin ikinci mektubu Afyon- dan geldi. Delikanlı artık Şark yoluna ış demekti. çlh::ıyll için bu ayrılış ilk ham- lede ağır göründü. Fakat genç kız yavaş yavaş kendine teselli verecek şeyler buldu. Madem ki Reşit daima onundu. Mühürdar gazinosu munhedesine sadık kal- dıktan sonra bu ayrılık ne kadar sürse, Aaralarındaki mesafe ne Muhitinden Yüksek Bir Genç Kız ! “ Efendim, babam ve annem iptidaitahsili bile görmemişlerdi, zengin de değillerdi. Fakat beni doğduğum — muhitte — istenilece- ğinden daha fazla okuttular. Tah- sil derecelerini birer birer aştım, soruna geldim ve şimdi bedbah- tım. Sebebini tahmin edebilir- sinz: Gözlerim açıldı. gönlüm genişledi, arzularım çoğaldı. Hal- buki bunların hiç birini tatmin edebilecek vaziyette değilim. Bu mahrumiyet muvakkat olsa katla- nacağım, ebedileşmesinden kor- kuüyorum. Bazan düşünürsem ken- di kendime sorarım: Bu muhitte, doğduğum mu- hitte beni kim görecek, kim isti- yecek, kim alacak? Gözlerimin önüne komşularımız gelir, komşu- larımızın çocukları gelir. Hiç bi- rinin tahsili, görgüsü, parası is- tikbali yoktur. *Anneme, babama, kendi'erini birçok şeylerden mahrum ederek beni okuttukları için minnettarım, müteşekkirim, fakat yeis dakika- larımda, keşke okutmayaydılar, demekten de kendimi — alamıyo» rum, neyapayım teyzeciğim?,, Bu sabah elime geçen mek- tubu, İmzasını hariç olarak hemen aynen kopya ettim. Ben bu hanım kız okuyucumun, kendi Istikbalini kendisi hazırlaması lâzım geldiği kanaatindeyim. Bir genç kızın çalışmasını esas - itibarile hiçbir zaman doğru bulmam, fakat bu vak'anın hususiyeti alâkadarının çalışmasını icap ettirmektedir. Ha- rici alemle ancak bu sayede temas edebilecektir, ancak bu ng::: tanınabilecektir. Tehlikeyi örmüyorum, tahsili ve mektubun- âuı ldiğine göre aşkla meşgul olmaması kendisini haya- tın önüne gerebileceği tuzaklar- dan korumaya müsaittir. HANIMTEYZE Nobel Mükâfatı Stokholm, 25 (A.A.) — 1934 senesine ait tıp nobel müküfatı, Mino, Nürfi ve Niple isminde üç Amerikan — doktoru arasında tevzi edilmiştir. kadar açılsa gönüllerini bağlıyan sevginin çözülmesine imkân yoktu Ve genç kız her zamanki gibi bu hâdisenin verdiği ıstıraba da alışlı ve katlandı. Buna katlandı. Fakat Reşidin Elâzize vardığı gün İstanbulda başlıyan bir yeni macera onu çok sarstı. (Ayten) bankayı bırakıyordu. Genç kızın bir halazadesi var- dı ki Berlinde kimya tahsil ed- ordu. Bu genç tahsilini bitirmiş îıtınbulı &ıuüıt!l. Leylâ, (Ayten)le arasıra mek- tuplaştıklarını biliyordu. — Hatta ona birkaç kere lâtife etmiş, bu halazade ile aralarında bir macera olup olmadığın sormuştu. yten © zaman: Samimi bir ifade ile onu tek- zip etmiş: — O Avrupaya gittiği zaman ben daha mektepte idim. Ve ara- mızda hiç bir macera geçmedi. demişti. Fakat kimyager Rasim Cemal bey İstanbula dönünce iki aile arasında böyle bir münasebetin kokusu duyulmağa başlamıştı. Sevişmiş değillerdi. Fakat biri« birine az çok yakın ve denk oldukları, kalpleri yabancı mace- ralarla dalup boşalmadığı için se- vişmeleri tabit idi A Arkası var )