Yine Almanyanın POSTA —SON Bir Annenin <Mf , #ÖNdEk $ . GELÜP & g” G, © dödEdR. $ Silahlanması e bir mektup yaz- bu şehrile Oder Frankfort kı tazam bir surette uçtuklarını gördü- ğünü bildiriyor. Mubabire göre — bu ftayyareler ticaret tayyareleri olamız- lar, çünkü ticaret tayyarelerinin böyle Mmuazzam bir grup balinde uçmala. gına sebep yoktur. Bunun Üzerine İngiliz muhabir tahkikat yapmış ve öğrenmiş ki Dresden civarında At manlar bir yer altı hava — meydanı yiücuda getirmiye muvaffak olmuşlar. Bu meydan her türlü hava taarruzla- vina karşı masunmuş. > zti Bundan başka Alman mühendisleri gürültü çıkarmıyan bir tayyare motö- rü keşfetmişler, bu motörü yeni tipte bir tayyareye yerleştirmişler. Bununla uçuş tecrübeleri — yapıyor- larmış. Fakat bu tayyarenin haraka- tinin Getraftan taraasut — edilmesine mani olmak için bunu ya'nız uçuürmü- yorlarmış, onunla beraber bir diğer tayyareyi daha — uçuruyorlarmış. O suretle ki bunlardan bir tanesinin gürültüsüzlüğü ctraftan anlaşılmıyor. muş. :ı. İngiliz muhabiri kaydediyor: Almanlar mütümadiyen silâhlan- maktadırlar. Dünyanın karmakarışık hüdiselere sahne olduğu gu sırada bu silâhlanmenın ne büyük bir tehlike teşkil ettiğini söylemiye lüzum yoktur. Süreyya Altın Ve Gümüş Yükseliyor Bunda Son Siyasi Hâdi- seler Müessir Olmuş Peşte, 14 (A. A.) — Altın ve gü- Müş fiatları epey yükselmiştir. Gümüş Yüzde Sten 7 ye, altın da xüzde 10 dan, 12 ye fırlamıştır. Bu yükselişi, mali mehafil, bey- Belmilel son hadimelere atfediyorlar. M. Gömböş Varşovada Vargova, 14 (A. A.) — Macar Baş- vekili M. Gömböş, ayın 19 unda bu- taya geletek, 21 ine kadar kalacaktır. Sir Con Simon Londra, 14 (A. A.) — Hariciye Nazırı Sir Con Simon Paristen buraya gelmiştir. İspanyada Kanlı Harp Daha Bitmedi Madrid, 14 (A.A.) — Kıtaat Astu- rideki Gionda karaya çıkmış ve mahalli asilerle muharebe başlamıştır. Asilerden 20 kişi ölmüş, yüzlerce kişi yaralanmışlır. 500 kişi tevkif edilmiştir. Hendaye, 14 (A.A.) — İspanya ile Fransa arasında telefon muhaboeratı kesiktir. Ancak, vaziyette fazla bir vahamet görülmüyor. İspanya hükü- meli, bu tedbiri, sırf sıkı bir sansör tatbik edebilmek için almıştır. Zannolunduğuna göre, Oviedo ve Micresteki (ibtilâleileri yola getirmek. le mükellef askeri kuvvetlerin hare. kâtı müsal surette ilerilemektedir. İhtilâlcilerin — cephaneliğine — bir mermi düşmüştür. Dün akşam, Made rid'te beş divamıharp toplanmıştır. Üniversite — talebezinin — oturdukları ranhallede araştırmalar yapan zabıta, bir miktar silâh, cephane ve bazı evrak olea geçirmiştir. Diğer — bir araştırma neticesinde, sosyalist fırka- ana mensup bazı şahsiyetlerin tevki- fine lüzum görülmüştür. Bordo,14 (A.A.) — İspanyaya silâh gölürmekte iken, İspanya hükümetinin talebine mebni, limanda tevkif edilen “Turkeza,, vapurunun Bordodan ha- reketine izia verilmiştir. Mevkuf bulunan gemi mürettebatı hududa sevkedileceklerdir. Fransada Otomobil Hırsızlığı Sahtekârlık Yapan Bir Şe- beke Meydana Çıkarıldı LÜ, 14 (A. A.) — Zabıta, otomobil hırsızlarından mörekkep bir- teşkilât çin #ahte eh- '=ı-ıh=_ ı-_w'—ıı-u. f araştırmadar yapm ştır. Teşkilâta iki, üç yüz kişi dühildir. Fransanın her tarafında, Adliye, meseleden haberdar edilmişlir. İngiliz Hariciyo Müsteşerı Kopenhaz, 14 (A.A.) — Danimarka Kıralı, İngiliz Hariciye Müsteşarı Lord Eden'i kabul etmiştir. Dün gece, Lord Edenin — şerefine, Hariciye — Nazırı resmi bir ziyafet vermiştir. No .47 15- 10 - 934 — Tevekkeli mi ben — ona o " kadar emek verdim. Bacak ka- dar iken mektebe — götürdüm, yemeklerini — taşıdım. di o bize bakacakl! Diyordu. Her şey gibi bu İş te artık tabii haline döndü ve Leylâ her gün bankaya — gitmekte devam etti. * Türkân ağabeysinden aldığı mektupları annesine — okurken kendine ait olan parçaları geçi- yordu., Reşit ara sıra — yazdığı mek- tuplarda annesine her zamanki gibi saygı ve sevgilerini anlatı- yördu. Hattâ İzmirden gelen bir arkadaşile annesine — gözel bir namaz halısı bile göndermişti. Bunlara rağmen Hasibe han- min bhinci sönmüyordu. Leylânın bankada çalıştığını haber aldığı zaman. — Daha dur bakalım, dedi. O Melek hanımda el kapısında çalışacak. Benim aptal oğlum hâlâ onlara bağlana dursun. İki çıplak =çıdı-ıııın- Burhan Cahit bir hamamda yakışır derler amma bunların peşlerinde kuyrukları da var. Zaten içime bir şüphe düştü. Sakın kendi kendilerine gelin gü- vey olmasınlar. Reşit İzmire git- mezden evvel günlerce yengesinde kalmış, haydi bize kızdı, eve gel- mek istemiyor diyelim, Beşiktaşta halası var. Sonra akrabamız- dan yakın kaymakam beyler var. Onlara niçin gitmiyor, elbette, onların evinde fingirdeyen kız yok, Sonra o sinema rezaletleri ne olu- yor. Insanın kız kardeşi varken ne diye yengesinin kızile sinema- lara gider. Oğlanın tıyneti bozuk vesselâm. İçime öyle geliyor ki o Leylâ sıskası Reşidi kaçırmamak için herşeyi göze almıştır. Baksa- na vapura kadar geçirmiş. Sana ne oluyor kaltak, Hasibe Hanımın dedikoduları gittikçe — koyulaşıyor. — Leylânın ıınfhld lekeleyecek kadar - ileri idiyordu, Onlara ait her habere bir mana veriyordu. Leylânın bankaya girmesini evvelâ çektikleri sıkıntıya vermişti. IFransızKabinesindeHaylı Münakaşalar Yapıldı Adliye Nazırının Çekilmesi Bu Yüz- . dendir, Paris, 14 (A A. )— Kabine dün akşam toplanarak Hariciye Nazırlığına Müstemlikeler Na- z M Lavali, onun — yerine M Rolleni ve Dahiliye Nazırlığına da — ra- Gikal sosyalist meb'uslardan — M. Marşandoyu tayin etmiştir. Toplantı- nın sonunda ise Adliye Namırı M Şeron islifa etmiş- tir. Toplantıya riya- set eden Cümhur reis M. Löbrön müteveffa Hariciye Nazırı M. Bartuyu, başarımış — olduğu işlerden dolayı höre metle anmıştır. Başvekil de, hükü- metin girişmiş ol- duğu işlere yılma- dan devam üdece. Şine dair teminat vermiştir. M. Lavalin hariciye mezaretine ta- yini, M. Bartunun eşerinin devam ettirilmesini temin itibarile bilhassa gazeteler tarafından muvafik görü- lüyor. Birçok — gezetelerin — yazdıklarına Lıkıluıı. M. Şeron'un lstifası mesele- n iş maz ' Büare anhl ile M. Heriyo vü Tardiyö, adliye nazırını müdafan etmişlerdir. M. Şeron ise mevcut müşkülüâtı artırmamak için istilasını vermiştir. M. Şeron'un yerine, Başvekil, tem- yiz müddelumumisi M. Metter'in, nd- liyeye getirmesini düşünmüşse de, © zaman kabinede âyandan yalnız bir tek — kişi bulunacağı — kendisine ihtar - edilmiştir. Onun içindir. ki, Sonra sonra bunu değiştirdi. Genç kızın bankada bir adamla münasebetli olduğunu söylemeye di. Ağabeysinden aldığı mektup- larda Leylâ ile görüşmesini söy- lediği halde Türkân da yengesine gitmiyor, Leylâyı görmek isteml- İki aile arasındaki hava sırf Hasibe Hanımın hergün tae- zelenen dedikoduları ile gittikçe bozuluyordu. Müşterek ahpaplar ve yakınlar da ne vaziyet IA;ıl.uH.n- şaşır- mışlardı. Leyi yakından tanı- yanlar onun me ağırbaşlı hattâ kibirli denecek kadar ciddi bir kız olduğunu biliyorlardı. Hatta Beşiktaştaki oturan ha- laları Reşile Leylânın küçükten- beri biribirine nişanlı gibi olduk- larımı da bildiği için aralarındaki bu sevgiyi pek tabii görüyor, Ha- sibe Hanımın İitirazlarına kulak asmıyordu. Fakat Reşit Izmire gittikten, Leylâ da bankaya girdikten sonra Hasibe Hanımın savurduğu dedi- kodular © kadar dal budak sal- dı ki artık en yakınların bile kanaatleri sarsılmaya başladı. Hasibe Hanımın arasıra baş vurduğu kaymakam Beyin Hanı- mı da Leylânın aleybinde dedi- kodu yapmakta ondan geri kal- mıyordu. | ı Yenisi Henüz Seçilmedi Kabinenin son içtimz da M. Şeronu müdafaa eden M Terdiyö (solda) ve M. Heryo ( sağda) bu makama — Ayandan — birisinin tayiml — bekleniyor. Nemzetlerin içinde en kuvvetlisi, bütçe encü- meni raportörü M. Marsel Renye, ve- yahut M. Lton Berar, veya, M. Hanrl Rua'dır. M. Benes'in Bir Tekzibi Prag, 14 (ALA.) — Hariciye Nanırı M. Benes, Akvam Cemiyetini, derhal fevkalâde bir içtimaa davet etmek niyetinde bulunduğuna — dair çıkan şaylaları, bizzat tekzip etmiştir. İngiltere - Almanya Londra, 14 (ALA.) — İngiltere ile Almanya arası ticari müzakerelere ıılmk bafta, 'am edilecektir. Çocuğu olmıyan, bıqındı dırdl olmayan bu kadın da Reşidi kendi kafasına göre — başgöz etmeyi kendisine iş edinmişti. O kadar koşup araştırmalarına karşı Reşidin yan çizip Leylâ ile düşüp kalkması onu da Hasibe Hanım kadar kızdırıyordu. Kele- pir damat gibi evlendirilecek deli- kanlı ellerinden kurtulup İzmire kadar gitmesine rağmen iki kadın kız aramakta ve hattâ bakmakta devam ediyorlardı. Son — zamanlarda kaymakam beyin hanımı Erenköyünde eski tanınmiş ailelerden birinin kızını diline dolamıştı, Kınltoprakta oturan bir ah- bapları bu kız hakkında çok iyi şeyler söylemişti. Hasibe Hanım sırf Leylânn emellerini kıracak bir kız bulmak, kaymakam — beyin — hanımı da boş geçen — günlerinden — birini doldurmak — için bir gün karar verdiler. Türkânı mümeyyiz beyin yeni —gelinine emanet ederek Altıyolağzından bir arabaya atla- dılar ve Erenköyüne gittiler. Aradıkları kız, Kozyatağında oturan eski mütekait paşalardan birinin kızı idi. Köşkü zahmetsizce buldular. Bakılmamış geniş, çamlıklı bir bahçenin içinde büyük bir köşk- ten bir ühtiyar hizmetçi kadın E İ Düşünceleri.. “Zengin bir. kadın olsaydım, kocamın ölümünden sonra evlen- meyi hatırıma bile getirmezdim, onun bana hatıra olarak bıraktığı yavruya hayatımı vakfederdim. Fakat ne yapayım ki fakirim, ne kendime bakabileceğim, ne de “ Bununla beraber bu - vazi- yette bile karşıma bir “kısmet,, çıkınca tereddüde düştüm, bir defa da hanım teyze ile istişare edeyim,, dedim. satırlar, bana gönderilen bir mektubun lik fıkralarıdır, alt kısmında yelim kalan çocuğun iki yaşında olduğunu anlatan — bir bir cümle ile sarih bir islm ve adresten başka yoktur. Kullandığı üs! ve ıoçuği kelimelere bakarak bu okuyucu: mun İyi tahsil görmüş, refah İçin- de büyümüş, sonra hayatta aile- sini ve en mihayet te kocasını kaybetmiş bir kadın olduğuna hükmediyorum. Ve bu vııı)ğıttı bir kadının kucağında bir yavru He hayatta yalnız kalmasının ne kadar acı olduğunu pek iyi anla- yorum, tereddüdünü de haklı gö- rüyorum, Fakat maalesef mü- racaat edilecek başka bir ça- resi yoktur. Karşısına çıkan e hıııud kabul etmeli, yeni bir hayat kurmıya çalışmalı- dır. Yavrusuna gelince, iki yaşında bir çocuk, babası hakkında de- vamlı bir hatıra besliyemez, bir müddet sonra unutur, kendisini “Üvey,, —babasına *" baba,, demiye alıştırmalı, öksüzlüğünü hissettirmekten çekinmelidir, bu- nun, “ üvey ,, babasında da bir ü ıılııhlu uyandıraca; 'çocuk ti,, Uy ği HANIMTEYZE Açlık Grevi Peşte, 14 (A A.) — Beç'te 100 kadar maden amelesi, ocağın 350 metre dibine sığınarak, açlık grevine başlamışlardır. Bunlar, her türlü urara rağmen yukarı çıkmaktan — imtina ediyorlar. Bu hürekete sebep, bir ücret ihtilâfıdır. —— —— . ——— —— ——— —— eee z onları bahçenin ortasında kargıladı. Rabıtalı söz söylemekte Hasibe Hanımdan daha becerikli olan Kaymakam Beyin hanımı niçin geldiklerini bir iki kelime ile anlattı. Köşkün emektarı olduğu anla- şılan ihtiyar kadın güler yüzle ve tatlı bir Çerkes şivesile: — Buyurunuz efendiciğim Ha« mımefendiye baber vereyim. Ve önlerine düştü. Çakıllı bir yoldu, suyu çekll- miş büyük aslanlı bir havuzun yanından dolaşarak köşk merdi- venlerini buldular. Boyaları dökülmesine çatı per- vazları kopup sallanmasına rağ- men köşk çok güzeldi. Ihtiyar kadın onları — geniş bir taşlığın sağında büyük bir salona aldı, — Bir dakika istirahat ediniz efendiciğim ! Dedi ve çekildi, Iki kadın daha oturur otuüre maz etrafı gözden geçirmiye baş- ladılar. Salondaki oşya çok ağırdı. Eski, fakat zengin, yaldızlı, hereke I:ııııı.ı kaplı koltuklar, on Lui biçiminde vitrinler. Çok zarif çiçekli Acem halıları. Köşede üzerinde küçük heykeller, nota defterleri duran kuyruklu bir pi- yano, Çin ve Sevr vazoları.. Tatlı mavi yağlı boyalı duvarlada bü- ylk. )ıldıılı. yağlı boya alle re- f(Arkası var)