,.» SON POSTA SON POSTA DÜNYA MATBUATIND DÜKLERİMİ Kıralın Ölıimii Etrafında ! Marsilya Cınayeh, Tek Bir Delının Değil, Büyük Bir Teşk Teşkilâtın Eseri Olmak Lâzım! Beş Sene Evvel Bir Gazeteciye, Bizzat Ölen Kıralın Soyledığı Sozler.. Son 48 saat İçinde anadolu Ajansı tarafından alınan tel ya- l zılarından iki tanesi gerçekten göze çarpmiş olacaktır. Bunlardan bir tanesi “Nevyork, tan geli- yordu : — “Amerikada bulunan Milli Hirvat Komitesi Mümessili Ejer- lik'in Yugoslavya Kıralı (Alek- sandr) 1 yere seren kurşunu bir cinayet değil, komite tarafından evvelce verilen idam hükmünün tatbikı olduğunu söylediğini, a latıyordu. İkinci telgraf ise Paristen ge- Hiyordu: — “"Marsilya cinayetini yapan adamın geniş bir teşkilâta men- sup olduğu kanaatlerinin gittikçe ziyadeleştiğini anlatıyordu. Bu tel yazılarının her ikisi de ayni derecede mühimdir, * Boş sene evvel “Yugoslavya,, kırallığını terkip eden başlıca üç millet, Sırplar, Hırvatlar, Sloven: ker Millet Meclislerinde ayrı ayrı birer fırka teşkil etmişlerdi. Bun- Sırplar kendilerini “kırallır ğın esas direği - sayıyorlardı, devletin olduğu gibi muhafazasırı istiyorlârdı. Hırvatlar ile Slovenler ise Avusturya — idaresinde hars itibarile daha yükselmiş oldukları için, kendilerine muhtariyet veril- mesi talebinde — bulunuyorlardı, mecliste acı münakaşalar geçiyor- du, hettâ kurşun sesi işitiliyordu, €inayetler oluyordu. Bu gidiş bir kargaşalığın baş- langıcı idi, sonu belki parçalanma olacaktı. Kıral Aleksandı vaziyeti karşılamayı kurdu, — ve başlıca mlüşavirleri ile gizli bir konuşma- dan sopra, askerlerin de müza- haretini temin ederek — bir gece ansızın harekete geçti, Yugoslavya da ne kadar siyasi kulüp varsa hepsini kapattı, moeclisi dağıttı, diktatörlüğünü ilân etti, o zaman bütün Avrupa gazetelerinin muha- birleri (Belgrat)a üşüştüler, kıral ile konuştular. Bunlardan Petit Pari- sien gazetesinin mubabirine hü- kümdar şunları söyledi: — Bazı haris politikacıların devleti uçuruma sürüklemek iste- diklerini görüyordum, milletin ise azim ekseriyeti itibarile kurtuluş ümidini bende gördüğünü biliyor- dum, buna güvenerek mantıkın emrettiği şeyi yaptım. Üzerime aldığım yük ağırdır, fakat milletin menfaati uğrunda göze alamıya- cağım yük ve tehlike yoktur, ölüme kadar. Mamafih burasını da yazabilir- siniz: Bu idare muvakkattir, zama- nında tabil şeklini alacaktır.,, Hakikaten Kıral Aleksandr yüksek tahsil görmüş, harp mey- danında pişmiş, birçok tecrübe geçirmiş bir mütefekkirdi. Dikta- törlük idaresinin hiçbir. memle- kette iİlânihaye payidar olamıya- cağını — biliyordu, — hiç değilse bir emniyet — supapı bırakmak — istedi ve Üç sene 1[&&-!&'&X D b mahdut yeni bir meclis yaptı. Fakat Hırvat ve Sloven milliyet- lerine istinat eden siyasi fırkalar yine yasaktı, hele bu milletlere muhtariyet vermenin düşünmesi bile geçmiyordu. Şimdi anlaşılıyor ki, Marsilya cinayeti bu vaziyetin bir neticesidir. , Fakat bugün elimize geçen dünya gazetelerinden bir büyük kısmının söyledikleri de şudur: — Kıral Aleksandı'ın ölümü çok büyük bir kayıptır, fakat fena bir akıbet doğurması ihtimali yoktur. Çünkü bugünkü vaziyeti idame edecek kuvvet mevcüttur. Savla A İğ/ ir Dostları Da Anlamak İsti- yorlar, Duşmanlan Da Italya Başve- kili M. Muzolini son hafta içinde yekdiğerini mü- teakip Üç nutuk söyledi. Ve her üçünde de bey- nelmilel siyaset- ten bahsetti, Fransız gazete- lerine bakılacak olursa bu nutuk- lardan çıkan ma- na, İtalyanın te- reddüt içinde ol- duğudur. " Le Jour,, diyor ki: “M. Musolini Cumartesi günü (Milano) da nu- tuk söyledi. Pazar günü Macar Başvekiline bir telgraf çekti, Pa- zartesi günü de yeni bir hitabe irat etti. Sözlerini — yakından takip etmek İcap eder. Çünkü İtalya #senelerce iki hatta üç İspanya İhtil lhtılatınm İlk Saatleri İsyanın Başlangıcında Bir Gazeteci Önce Ne İşıtır Tspanya ihtilâli hakkında Madritten gelen son fotoğruflardan biri Ispanyada ihtilâl çıktı, sebe- bini gazeteler yazdılar: Cümhu- l riyet hükümeti Milli Mecliste ek-« seriyeti haiz değildi. Muhafaza- kârlarla sosyalistlerin göz yum- maları sayesinde tutunabiliyordu. Bu müzaheret kesilince düştü, yerine Mösyö Lerrou'nun riyaseti altında, yine Cümhuriyetçi başka bir hükümet geldi ve yerinde tu- tunabilmek için muhafazakârlarla daha geniş bir anlaşma yaptı. Sosyalistlerle komünistler bu an- laşmayı heş bulmadılar, birleşe- rek grev yaptılar. Derken ortaya Katalonya eyaletinin istiklâl iste- mesi çıktı, işler büsbütün karıştı. Yer yer tüfek patladı. Bu daki- kada ölenlerin sayısı 500 dür ve hükümet tecrübeden galip çık- mıştır, diyorlar. Fakat Ispanyu işleri her zaman — göründüğü gibi- değildir. Birkaç saat için- olur, —galip sayarlar, mağlüp oluverir. Hakikatı yakında anla- rız, şimdilik size Journal gazetesi Madrit — muhabirinin isyan baş- ladığı zaman Öönce Heler duydu- ğunu anlatalım: * Oteldeydim, sabahleyin uya- nir uyanmaz odamdan umumi salona indim, henüz kimse yoktu, zile bastım: — Metr d'hotel bana gaze- teleri getiriniz! — Efendim, çıkmamıştır. — Metr — d'hotel paket sigara aldırtınız! — Efendim, bugün Madrit şehrinde bir tek tütüncü dükkânı açık değildir. bugün gazete bana bir taksi çağırınız, şehri gezmek istie yorum, — Efendim, Madrit şehrinde bir tek taksi yoktur. — Âlâ, o halde bana şimdi- lik bir fincan kahve getiriniz, fakat Allah için olsun bu defa yok, demeyiniz! — Hay hay efendim, fakat ötelde — garson kalmadığı — için kahveyli ben pişireceğim, biraz bekleyeceksiniz. Anlaşılan umumi grev çıkar — çıkmaz, — şehirde birdenbire sönlüvermişti. Kahvemi içtikten sonra sokağa fırladım, hakikaten her yer ka- palı idi ve ortalıkta tek kişi bile görünmüyordu, tüfek ve bomba emri hayat yüzlü oyun oynadıktan sonra hâ- diselerin zarureti karşısında bun- lardan bir tanesini tercih etmek mecburiyeti ile karşılaşmıştır. Italya Başvekili bu hafta söy« lediği nutuklardan birincisinde sadece umumi mütalealar Üzerin« de durmuş: — Biz, sulhseverlik — şampi- yonu olmak istemiyoruz, Çünkü sulhseverlik — milletlerin — esaslı hasletlerini mahveder, demiştir. M. Musolini nutuklarının ikincle sinde daha soğukkanlı davranmış, Avusturya — istiklâlini muhafaza edeceğini, — İtalyanın Fransaya yaklaşmasını İstediğini söylemiştir, Bu nutkunda Macarların muahe- deleri değiştirme arzularına te- mas eden nokta yoktur. Bu ol mayış Budapeştede fena bir tesir yamış, Musolini ise bunu öğre- nince ertesi gün Macar başveki- line bir telgraf çekerek kalben beraber olduğunu söylemiştir. Italya Başvekili şimdiye kadar birçok siyaset yollarına başvur- muş, bunlardan bazılarında bir hayli ilerlemiştir. Fakat artık İtalya ile birlikte hareket «den- ler, Italyanın takip ettiği siyaset- lerin çokluğuna hayret etmek- tedirler, İsı Tablosu Ve Ingilizler Bir İngiliz Ressamı, muhayyes lesinde — yaşattığına nazaran, Hazreti İsaya ait bir — tablo yapmıştı. Bu tabloya esas olan hayale göre İsa 1934 sene evvel Arap memleketlerinde değil, fakat bu- günlerde — Londra'da — dünyaya gelmiş, orada muhaxeme edilmiş, asılmasına karar verilmiş ve idam hükmü, bugünkü — İngilizlerin huzurunda bir Londra sokağında yapılmıştır. İngilizler çok serin kanlı insan- lardır, fakat ayni zamanda da çok mutaassıp dindardırar. Mutat serinkanlılıklarına — belki — halel gelir endişesile bu tabloyu gidip görmemişler, fazla olarak — ressar J ma da boykotaj yapmışlardır.