TOMBUL MİRASYED N« 29 İ Kadı, Halilesile / Fravun Kadı, herbiri başlı ba- gına cihan değer, dünyanın hazi- nelerine bedel olan bu vasıfları tatlı bir uyuşukisk içinde dinle" dikten sonra birden, kafasını oy- nata oynata, cezbeye gelmiş gibi şehadet getirmeye başlamış, ar- kasından: (Kâfi ve vâfi, muttali olduk; pekâlâ, münasiplji daya- miştı. Haftası içinde, altıncı defa olarak lanet halkasını boynuna geçirdi; kıza nikâhı etti. Güvey girdi. Taliin yaverliği, babtın güler yüzlülüğü bundan öte olamaz. Altmışlık Okadı, o basübadelmevt sırrına uğradığını, yeniden hayat bulduğunu o akşam anlamıştı. Güvey namazını kılıp yeni hanımını şöyle baştan aşağı sü- zerken dikiş kaldı oynatıverecekti. Lâmı cimi yok, hakikaten bir bıldırcın. Dedikleri gibi bir içim su... Terütaze, tiril tiril, bıllık bıllık.. Kara kara kaşlar, badem gibi gözler, hokka gibi ağız.. Yanakları sanki şamarlanmış ta alı yerse damlıyor. Omuzlarının, göğsünün, kalçalarının tombulluğu elbisesin- den taşıyor. Ayni zamanda çocuk halli, masum, utangaç; bulâsa burun değmemiş, hiç koklanmamış, ta- ravetine zerre dokunmamış bir gül goncesi, Kadı Efendi, belki yarım saatten fazla, dişsiz ağzı açık, alt dudağı sarkık, dili tutkun, çenesi titreye titreye menküha- © sını seyrettikten sonra ken , dine gelebilmiş, ilk sözü tevcih etmişti : — İsmini bana bağışlar mısın gülüm? —? — Adını söyle elmasım! —? — Elhaleti hazihi ve bâ akti şer'i, zevci meşruun bulunan Esse- yit Mehmet Zinnün mam- abdi acize ismini lütfetsene meleğiml!.. Adet yerini bulmuş, üçüncü sorgudan sonra, yavaşçacık, anla- gılır anlaşılmaz bir sesle, cevap çıkmıştı: — Ayşe! — Lebbeyk meleğim? — Ayşel.. Kadı efendi, karış sıçrıyarak: — Ayşe diyen o mini mini, gülbeşeker dudaklarını sevsinleri; İntakıhak olarak ağzımdan çıktı. Bir ismin de Melek olsun dürda- nemi.. Diye haykırmıştı. O dakikadan itibaren hanımın udı Melek kaldı. yerinden bir Ayşecik sahiden çöpsüz üzüm- dü. Tanrıdan gayrı kimsesi yoktu. Ne ana, ne baba, ne kardeşi... Soyusopu (o Edirneli | imişler. Vakıa kendisi, içyüzünü saklar, sbeveyninin civardaki Yeniköy- den olduklarını söylerse de yalandı. Havalinin kıptilerinden idiler 'akat çergenişin göçebelik eden “asmından o değil, bir göm- lek yükseği; şehirde oturaülar- dan, kulubemsi yerlere sığınan- lardan, Ayşenin babası Edirnde at alıp satarmış. Ana karnında saçı bitmedik yetimi bırakarak vakit- siz ölüvermiş, Çocuk dünyaya gelmiş. Yara- #ama kurban olayım öyle güzel, Resimli Büyük Milli Roman Yaram Sermet Muhtar Kambur Nâbi'nin Beğendiği tipte bir arabacı öyle güzel ki âdeta ay parçası, nur topu. Hani tablolarda, kıvır kıvır saçlı, tombul tombul yanaklı melek resimleri olur, tıpkı onla- rın eş. Biçare anası erkeksiz, destek- siz, yoksul: ekmek parasına muh- taç. Bir iki kuruşluk nafekayı temin için öteye beriye çalışmaya gider, tahta siler, çamaşır yıkar, yavrucağını beslermiş. Civarda bir Tapu kâtibininki- ler otururmuş. Tapu kâtibi efendi çocuk düşkünü imiş. Kaç sene- bir, evlât ta evlât diye paralanı- yor, bir türlü zürriyeti olmuyor, endişesinden de durulmuyor. Artık bu murada eremiye- ceklerine akılları kesmiş, bir ev- lâtık bulmadan başka çare ok madığına kanaat getirmişlermiş. Ne aamandır, eli yüzü düzgün, kimsesiz bir çocuk kollayıp du- rurlarmış. Garip kuşun yuvasını Allah | yapar demezler mi? Kâtip Efendi, günün birinde, o kırık kapılı kulübenin önünde Ayşeciği görüyor. Hemen kucak- iyor; öpüyor, basıyor. Eline bir çil çeyrek sıkış- tırdıktan sonra evde soluğu alı- yor. İşi karısile kaynanasına açıyor ve derhal kararı veriyorlur. Sıcağı sıcağına o akşam, ku lübeye koşuyorlar; Ayşenin ana- sını buluyorlar kaynana hanım: — Ayol iyi amma dillerinin yanşaklığım - görmiyor musunuz, bunlar Obâlis muhlis çingene... Soyu soydan al, köpeği mandıra- dan derler. Bir defa söylemesi benden; alt tarafını siz düşünün! Gibi bir balgam atıyorsa da kızı ve damadı, fazla eleyip sık doku- muyorlar. o Üzatmayıp; “çocuğu omuzluyorlar. - Kadına: — Öz evlâttan farkmz tuta cağız; gömleğimizden O geçirece- ğiz. İstersen arada bir gelip gö“ rürsün. Anadan evlat sakınılmaz! deyerek ve eline bir iki lira sır kıştırarak, me. “ün, mesrur evle- rine dönüyor! İki sene çmeden Ayşenin anası ölliyor. Gel zaman - git zaman, Ayşe nbul Evkaf müdüriyeti ilânları İ 1 — 70 Mütekaidin 1 — 100 Eytam 7 ilâ 101 W Eytam seviyor, bağrına Mütekaldin 13.9 -4 büyüyor, boy atıyor. Erkekten kaçtıktan sonra büsbütün genişli- yor, güzelleştikçe (güzelleşiyor; ayın on dördü olup çıkıyor. Tapu kâtibinin hanımla kay- nanasında şafak atmağa başlıyor. Sebebi de yok değil. Kâtip efendi, Ayşe aşağı, Ayşe -yukarı, — kızın © etrafında pervane. Gözünün içine bakmada; üstüne toz kondurmamada; her haline, hareketine kılıç kalkan. Boyna (Ayşel) deye seslenme; yanına çağırıp İş buyurma; daha yataktan (çıkmadan el vurma; temiz çamaşır İsteme, yanında değiştirme. (oOHelâya (sileceğini, havlusunu. getirtme... ( Arkası var) Sizin en ziyade sevdiğiniz artistler olan di LiLY DAMITA HENRI GARATI Bu hafta SUMER (Eski Artistik ) sinemasında ÇALINAN ADAM filminde görebilirsiniz. İlâveten: ALİS (ZEVKLER MEMLEKETİNDE) Renkli zengin fantezi Yarın east İl matinesinde Umumü dühuliye 35 kuruş. FRENGİDEN SAKINMAK için, Teksayt prezervatifleri ( Kaput) eczanelerde arayınız. Teri Kesmek Zararlıdır |... Sakın bir takım terkibi meçhul ilâçlarla terinizi kesmeğe kalkışmayınız. SÜDORONO PERTEV KAT'iYYEN TERi KESMEZ, Sadece MECRASINI DEĞİŞTİRİR... Ondan dolayı da hiçbir zararı dokunmaksızın, koltuk altlarına sürülebilir. Resim Tahlili Kupona Tabintinizi öğrenmek istiyordatız tesmibizi bu kupondan 10 adet ile birlikte gönderiniz. Resminiz Jsıraya tâbidir ve'iade edilmez. 5 13/9/0934 Perşembe Cumartesi “Evkaf Sandığından maaş alan Mütekaidin ve Eytamın Eylül 2 nci Teşrin 934 maaşları yukarda yazılı tarihlerde bhizalarındaki numara siralarına göre verileceği ilân olunur. “5695, | Mücadele Var İ — 00 Bin Türe Kaçırılıyormuş ! ,Fakat Maliye Memurları BaşBaşa Kalmıştı.. İ Açıkgöz Davrandılar vr. — (Baştarahı | inci sayfada) »iktarda bir vergi tarhetmişler. )sep Efendinin 933 ve 934 sene- rine ait te (39) bin liralık bir i muamele vergisi borcu vardır ve bunu da vermemiştir. Osep Efendi busuretle cezasile beraber Hazineye tam (69) bin lira | borçlanmış ve bu paranın hertürlü i kanuni merasimi bitirildiği için iş itirazsiz tahsil safhasına girmiştir. Osep Efendi kendisinden bu verginin tahsil edileceğini anla- yınca geçen Nisanda değirmenini, oğlusAgop Değirmenciyan Efen- diye devretmiş ve firmasını da de- ğiştirmiştir. Alâkadar tahsil me- 'murları vergiyi tahsil için değir- mene gittikleri zaman başka bir firma ile karşılaşmışlardır. Derhal Osep Efendinin evine gidilmiş ve i menkul eşyası haczedilerek (500) liraya satılmıştır. Ayni zamanda mamurlar bir taraftan da Osep Efendinin gayri menkullerini ara- mıya başlamışlardır. Sonra Kara- baş mahallesinde vapur iskelesin- de 51/57 numarada depo, 59 numarada kereste fabrikası, 55 numarada çini fabrikası ve bazı ( Baştarafı 1 inci sayfada ) dükkânında iki lira haftalıkla çalışmaktadır. Leon bir buçuk sene evvel, ayni apartımanın baş ka bir katında oturan Matmazel i Raşel ile nişanlanmıştı. Biribirle- rini çok sevmektedirler. Fakat son günlerde güzel Raşelin ailesi, Leonun fakirliğini ve kendilerinin de drahoma tedarik edemedik- lerini ileri sürerek nişanı bozmak istemişlerdir. Iki gün evvel de ! Raşelin annesi Leona kat'i olarak şu sözleri söylemiştir: İ — Sen fakir, biz fakir... Ben kızımı zengin bir erkekle nişan- * ladım, artık Raşelden Ümidini kesmelisin. Genç kızı çıldırasıya seven | Leon bu ret cevabı karşısında İ derin bir buhrana uğramış ve | e sabaha kadar uyumamıştır. | leyin bir sustalı çakı teda- rik ederek Raşelin çalıştığı Tah- takalede İbrahim Beyin bisküvi mağazasına gitmiş, kızı sokağa | çağırmış ve aralarında şu görüş De yeri Bir buçuk senedir sevişiyoruz. Şimdi beni bırakmak ! yazık değil mi? — Ne yapayım Leon.. Annem evlenmemizi istemiyor. Kumanda ona aittir. Hem annem beni dün akşam Bohor isminde bir delikan- hı ile nişanladı. İ Bu sözden sonra Leon birden- bire çakısını çekmiş ve güzel * kızın üç yerine saplamış, kaçmı- ya başlamıştır. Zavallı gözel Ra- i şel, aldığı yaraların tesirile biraz Ölüm Tehlikesine Karşı ( Boştaralı 1 inci sayfada ) ren hayvanlar derhal öldürülerek sahiplerine hükümet tarafından tazminat verileceği gibi İstan buldaki bütün tek tırnaklı hay- vanların ayrıca kanları da alına- rak Ankarada tetkik ettirilecek ve kanlarında gizli “Mankafa,, mikrobu bulunan hayvanlar da sonradan öldürülecektir. Ret Gevabından sonra Acıklı Bir “Cinayet arsalar o bulmuşlardır. Fakat bu gayri menkullerin de evvelce 120 bin liraya Keresteciyan Efendiye ipotik ediliği ve bilâhare Osep Efendi 60 bin lirasını vererek bir kısmından ipotiği (okaldırdığı ve tekrar (60) bin liraya Osmanlı Bankasına ipotek ettiği neticesine varılmıştır. Bu suretle hazinenin (70) bin lira kadar parası tehli- keye düşmüş bir vaziyette fken Maliye hukuk müşavirliği tetkikat yapmış ve İpoteğin kanuni bir bükün ifade edemiyeceğini gördüğü için bu ipoteğin çözülmesi için bir dava açmıştır. Mahkeme ipoteği feshederse (hazine bu emlâke haciz koyacak ve derhal satarak hakkını alacaktır. Haber verildi. ğine göre Osep efendi hakkında * (400) vagon buğdayı kaçak ola- İ rak un yaplığı ve un çuvalları üzerinde de bazı sulistimalleri gö- rüldüğü de maliye murakıpliğine haber verilmiştir. Murakıplik bu hususta da tahkikat yapmaktadır. Eger bu iddia tahakkuk ederse bu noktadan da kanun! takibata geçilecektir. sonra ölmüş, Leon da kaçarken Şevket EF, isminde birisinden ye- diği Tokatın tesirile bayılarak yere düşmüş ve yakalanmıştır. Müddelumumilik O tarafından cinayetin sebepleri tahkik edil- mektedir, Yalnız Haliç Değil, Bo- ğaziçi De Doluyormuş ( Baştarâfı 1 inci sayfada ) tarak (o makinesinden (ibarettir. Bunlar, bu mühim işi karşıla yabilecek mükemmeliyette değildir. Aldığımız o malümatu göre; yeniden iki büyük tarak makinesi alınması hususunda İktisat Vekâ- letince tetkikat ( yapılmaktadır. Bunun için de bütçeye bir milyon liralık (oObir tahsisat konulması imkânları araştırılmaktadır. Bu- nunla beraber bu iş yapılıncıya kadar Halicin dolan mahallerinde mevcut veşaltle birer kanal açık ması da mevzuubahstir. Yeni tarak mkineleri geen sonra umumi şekilde temizleme işine girişilecektir. Tepebaşı Beledi; uanbul Belediyesi Bahçesinde Bü akya ŞehirTiyatrosu | sant18 - 20, şehir bandosu, 21,80 - 24 caz, muzik, dans, Adler Havle Lüküs at, retlerinden © baletler, Per Güntten Periler dansi, Zeybek. Y havadı ağmarlu er 1) lü Duhaliya e kava, 3 Mühim Bir: İstatistik Hazırlandı ( Baştarafı 1 inel sayfada ) birinci gelmektedir. Ikmir Belediyesi 784 olarak ikinci, Ankara belediyesi de 721 kişi ile üçüncü gelmektedir. Istan- bul belediyesi 932 yılında memur ve müstahdemlerile maaş ve ücret olarak 2,075,349 lira vermiştir ki bu para aynı sene varidatının üçte birine yakındır.