6 Eylül 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

6 Eylül 1934 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| Porşembenin Golişi | Bir Hafta Evvel Ne tatlı bir andı: Yan yana geldik, başlarımız biribirine yaklaştı. Nerede ise saçları saçlarıma karışacak, yüzü yüzüme değecek, gözleri gözleri- min içine bakacaktı. O kadar yakındık ki vücudün- den gelen güzel kokuyu hisi kaibinin çarpışını duydum, yüzü- | nün en ince hatlarını birer birer hafızama nakşettim. Elimi uzatsam yüzünü okşaya- caktım, sesimi çıkarsam — duya- caktı! Elimi uzatıp okşamak, gesimi çıkarıp: — Güzel kadin seni yorum! » Demek istedim. İstedim amma diyemedim.. sabırsız iki çıngırak: — Dan, dan, dan, dan! Çalındı.. iki sert zil: — Çın, Çın! Etti. Ve biz biribirimizden ayrıldık. Bir daha yüzünü göre- medim. bir daha biribirimi sevi- © kadar yakınlaşamadık, bir daba | onun buğday başağı rengindeki saçları saçlarıma değecek gibi olmadı. Ve bir daha nefesini nefsimde hissetmedim. * Bundan — bir hafta evveldi ben Maçka'dan tramvaya — bin- miştim; tramvay Taksimde — dur- dü. Karşı tara- ftan da bir tram vay geldi benim içinde olduğum tramvayla — ayni hizada — durdu. Ben açık camın yanında — oluru- yordum, ©o da karşı — taraftan gelen tramvayın açık camının ya- nında oturuüyor- du. Tramvayla- rın durduğu bir an içinde tesa- düfen başlarımız biribirine — yak- laştı, saçları saç- larıma — karışa- cak, yüzü yüzü- me değecek, gözleri — gözleri- min içine baka- cak kadar o ba- na sokuldu, ben ona sokuldum! İMSET — Kırmızi bir röop yaptırdım diye sarıya boyatmak istemiştim, berber sarıya boyaya- cağım diye yanlışl kla yeşile boyayıyermiş, bunun üzerine çâr nâçar saçlarımın rengine uygun olsun diye bu siyah robu yaptırdım. — Ağacıa arkasına gizlenmiş ana mı bakıyordunuz? — Hayır Hanimefendi #ze hiç. bakmadım! — Ne nezzketsizlik! — saçlarımı TTT EN GÜZEL Ko Gel Ne hoöş ne güzel Tenin Yüzündeki bonin Bilhassa, hi gözlerim kamaştı, Kayaaştı Benliğim benliğine Yıne dur, Gel yazımda otür.. Duruşuu — zarif E Dez tarıl.. şün güzel düşün gürzel Yüzel Bilhassa bunu bil Senin — yeşil..... * Yeşil kan değil, I:ııuhııı::ıvk. yeşil yakan - değil. Bembeyaz tenin değil Yözündeki benin değil Herşeyden güzel En güzel Senin yeşil gözlerin! Mizahçı / W 4N T AMAY — Bir erkeğe bir #«öz söylenildi mi, bir kula- ğından girer öbür kulağından çıkar.. Ya Kendileri Baba ile anne masa ten oynarlarken çocuk da yerde zi zıp oynuyordüu bir aralık bal çocuğu gördü: — Ne yapıyorsun? — Zıpzıp oynuyorum.. — Bu yaşta, küçük çocukl gibi zıpzıp oynamıya utanmıyt musun? Terbiye — Oğlum da benim gibi ta sili olacaktır. Kafasını ona gö terbiye ediyorum. — Ne yapıyorsun?, — Günde birkaç saat beni Tereddüt Doktor hastayı muayene et — Vallahi efendim, hastalıj nizin ne olduğunu tamamile an! yamadım. — Belki tifo, — kolef veba nev'inden bir hastalıkti belki de... — Belki de?... — Sadece hafif bir mil bozukluğudur. Hanımla evlent ler mes'ut miyorlar amö! mes'ut olmad! larının — farkı! varmıyorlar? — Neden! — İki f geçmeden — öN bir haftadır mut duruyor, bir * tadır aklın — Ya bir kadına bir söz söylenildi mi bir ku- lağından girer öbür kulağından çıkmaz amma, ağ- zından çıkıverir. Pasaasasan e v AAA AAR AA LA AAA ASA MA AA A n a ASA ŞA LE SAA GA SAA AA A e AA AAA AA AA AAA AAA S eee eee AA SAA AAA BAA SA LA LAALALAAEEAASAAA LA dALAAAA DAAAAE — Sen küçük bir budalasın, küçük budala niye derler, biliyor muıun? — Biliyorum baba, büyük bu- dalanın çocuğuna derler, ç Fıkralar Susayınca Soğuk' 3i adam komparti- mandaki .dat işaretini çekti. Tren birdenbire durdu.. Kondok- törler koşuştular : — İmdat işaretini kim çekti? — Ben çektim ! — Ne oldu, bir şey mi var? — Çok susadım, bir bardak isteyecektim! Talisizlik Iki kadın arasında : — Varyemez zade Suphi Bey ölmüş. Bıraktığı servet en aşağı bir milyon lradır, diyorlar.. — Vah yah vah ne talisizlik! | — Süuphi Beyin ölümü değil mi ? — Hayır, ölmeden evvel Suphi Beyle tanışıp evlenmememl! Dalgın âlim — Ahmet, şem- siyemi yağmur yağmıya başladı.. getir; Fıkralar Bekliyormuş Hırsızın oturduğu evin kapısı çalındı : — Kim 0? — Âç! Hırsız. kapiyiı açar karşısında iki polis gördü: — Haydi önümüze düş, tevkif edip götüreceğiz. açmar, seni | — Ne kadar geç kaldınız, üç | gündür geleceksiniz bekliyordum. Tedbirli Iki haydut hapishane pence- resinin demirlerini kestiler, bir tanesi pencereden sarkmak üzere iken geri döndü, öteki sordu: — Neye geri döndün? diye — Dışarıda yağmur var, ıslan- | maktan korktuml sizi | — Bir elin kesik ba, *0 de olsaydı böyle dilenmezdi” gil mi? j — Tabii hanımcığım, © * de açar; iki elim açık dile

Bu sayıdan diğer sayfalar: