v Sayıa N POSTA Eylâl 2 Dünya Hâdiseleri Yahudi Kongresi- nin Mahiyeti Anlaşıldı enevrede toplanan Yahudi kongresinin kendisine ci- Yahudiler | banşümul bir ma- Fransızları hiyet yermeyâ çe da kızdırı- İşmasına rı_iııen bu sıfatı haiz ol- yorlar madığı tahakkuk etmiştir. Filhakika Fransa, İngil- tere ve Amerikada bulunan esaslı Yahudi — teşekkülleri kongrede bulunmamayı daha münasip gör- müşlerdir. Bu vaziyetta kongre * Yahudiliğin her memlekette bir milliyet ve akalliyet olarak kabul edilmesine,, çalışan mevzll teşek- küllerin mümessilleri tarafından aktedilmiş bir içtima halinde kalmıştır. Kongrenin mürettipleri bu vaziyeti izah edebilmek için bu sene aktedilen İçtimam sırf hazırlık maksadile aktedildiğini ve asıl cihan Yahudileri köngre- sinin 935 senesinde aktedileceğini söylemeye başlamışlardır. Maamafih bu koöngrenin “ her memlekette bir Yahudi milliyeti ve akalliyeti kabul — edilmesini isteyenler tarafından aktedilmesi birçok memleketlerde soğuk kar- şılanmıştır. Kongreyi soğuk kar- şılıyanların başında Fransa da vardır. Bunun bir sebebi de Fransadan gelen Yahudi mümes- silinin son celsede : * Cezairin Kostantin şehrin- de — Yahudilerle Araplar ara- sında vukua — gelen — karışık- lıklar,, hakkında beyanatta bu- lunması ve kongrenin bu mesele ile uğraşmasını istemesidir. Fran- sız. mahafili bilhassa bu teklifi büyük bir asabiyetle karşılamış- lardır. Şimdi : — * Yahudiler Almanyadan kaçıp gelen arkdaşlarını — misli görülmemiş bir misafirperverlikle karşılıyan millete karşı garip bir şekilde minnettarlık gösteriyorlar. Anlaşılıyor ki biz ihtiyatsız hare- ket etmişiz, demektedirler. * İnglllıre Polis — Müdüriyeti beyaz kadın ticareti ile meş- gul olı:lınn'yız ; münasebetile faa- Şeeyina liyetlerini — arttıre karşı dıklarını görerek “Ahlak ikısım,, ile uğraşan şubesin takviye etmiş ve birçok - İngiliz kızlarının - tatillerini Fransa ve Belçika sahillerinde geçirdiklerini düşünerek bu memleketlerin baş- hca şehirlerine — birer komiser idaresinde (6) şar tane sivil memur göndermiştir. Beyaz kadın F — Gatetenin esas gasısila bir sütunun iki satırı bir (santim) sayıtır. 2— Sayfasına göre bir santi- min ilân fiatı şanlardır: 3 Bir (8) kelime 4—İInce ve kalın yazılar tutacakları yere — göre sanlimle ölçülür. santimde — vasati vardır. | Beynelmilel izmir Panayırında Türk Malının Şöhretini Bilmi- 'yen Ve Tanımıyan Kalmadı İzmir, (Hususi) — Kapısında on dört milletin bayrağı dalga- lanan beynelmilel İzmir panayıri, her şeyden evvel komşu ve dost memleketlerin iktısat sahasındaki varlıklarını bize bildirmekle, bizim sınal ve zirai verimlerimizi kom« şularımızın ve dostlarımızın önüne sermekle beklenilen faydaların en Bzlü neticesini vermişlir. Milli sergilerden, beynelmilel bir panayıra doğru İzmirin yap- tığı hamle, dost Sovyet Rusyanın gösterdiği tanışıklık alâkasile ilk hızını almış sayılabilir. İzmir panayırı, panayır — kell- mesinin lügattaki mahlasını yaşmt- maktan ve bir “satı-pazar,, yeri olmaktan ziyade, iktısadi sahada bir tanışma ve anlaşma yeri olmuştur. Bizi tanımıyanlar, inci- rin, Üzümün, tütünün işlenme ve hazırlanma şeklini — bilmeyenler, Türk halılarına — sarfedilen göz nurunu kulaktan kapma ile işiten- ler, Türk ziraatinin ve Türk sanayinin en kısa zamanlar içinde yaptığı hamleleri İzmir panayırın- da tatmış ve anlamışlardır. Pana- yır sahasını kaplayan paviyonla- rın hepisi de ince bir zevkin ve üstün dekorasyonların topladığı birer sanayi meşheridir. Paviyon- lar - kübik tarzda Panayır — komitesi, - paviyonların hazırlanışımı — üzerine almakla ve bu işe müdahale etmekle hakika- ten değerli bir iş yapmıştır. * İzmir panayırı hakkında çok şeyler — söylemek — mümkündür. Onları kendi aramızdan seçmekle, kendi sözlerimizi ve - fikirlerimizi tebarlz ettirmektense, panayırı Yukarıda panayırda inhisarlar pav aşağıda panapyır yazinosu Bir Amerikalının Sözü: nünün En Fenası Bizim En İyimizdir ,, yapılmıştır. | “Türk Tütü- Yakarıda: Panayırın umumi görünüşü, Ortada gece manzarası aşağıda panayırda Sovyetlerin pavyonu ziyaret eden ecnebi dostların ihtisaslarını kaydetmek daha fay- dalı olacaktır. Düngece, İnhisar İdaresinin tütün ve sigara paviyonunda tes- bit ettiğim çok cazip bir muha- vereyi nakledeceğim. İkisi Amerikalı olmak üzere beş kişilik bir ziyaretçi. grupu inhisarlar paviyonunu ziyaretten sonra — sigara satılan köşedeki memurla görüşüyorlardı. Bir Bel- çikalı ziyaretçi, memurdan sigara istiyordu. Memur: — Neslgarası İstiyorsunuz? Diyerek birkaç cins sigarayı misafirlerin — önüne — bırakmıştı. Sigara istöyen ziyaretçi tereddüt ediyordu. Amerikalı bir seyyah gülerek söze karıştı: — En ucuzu hangisidir? Dedi. Ve cevap almadan devam etti: — Çünkü en fena neviden olanı da Türk sigarası değil midir? Fenası bile bizim en üstün sigaralarımıza tercih edilir. * Bir Fransız kadın zi ;aretçi, * İpekiş ,, in kumaşlarını teşhir eden bir paviyonda oldukça tuhaf -— TAKVİM — Cd PAZAR 30 2 Eylül 834 Ruml D * Ağustos -1283 Hızır 120 Arabi 21 Cemavel 1383 Vakit | Kuan! Vasati Gilaeş ( 10 14| 8. 27) Akşam (.) Aosı aZ 19 | Yataı Bindi | 0 12 | 18 55| İmasala l — Vakit (Esanl | Vasa 18 42 136 |20 17 .. |3 çinin Gnüne serilen kumaş.arın hepsi de Türk sanayiinin eserleri olduğu halde bu Fransız kadını buna bir türlü itimat edemiyor ve; — Bu, krep jorjettir, seneler- denberi kullanıyorum. -Aldatmak doğru değildir.. Diyordu. Memurların gülümse- melerine rağmen bu hanım, İpek Işin kumaşlarına da Fransizca isimler söyliyordu. Memurlar, bu hanımı ikna edecek bazı sözler söylediler ve kumaşların türkçe isimlerini saydılar. x» Bana kalırsa İzmir panayırının en Üstün köşesi, İzmirin fahrt hemşerisi — Voroşilof — Yoldaşın memleketinin — verimlerini - teşhir eden “Sovyet pavyonu,, dur. Bu pavyon, Rusyayı görmi- yenler, tanımıyanlar için başlıba- şına bir âlemdir. Beş sonelik Rus plânının sanayi sahasında yarat- tığı eserler, Rus fabrikalarının Rusyadaki ileri makine sanayiinin bellibaşlı eserleri Rus pavyonunu süsliyen köşelerdir. Bu pavyonda — rastladığımız grafiklerden — anlıyoruz ki, 913 senesinde Rusyada mevcut 26000 kilovatlık bir elektrik istasyonu- nun yanıbaşında şimdi - 100,000 | kilovatlık 10 büyük istasyon var- | dır. Ruslar elektriği daha ziyade su kuvvetinden temin ederek, toprağa gömülü olan servetleri başka sahalarda kullanmaktadır- lar. * Panayır, geceleri nurdan bir saray gibi, Akdeniz kıyılarını şenlendiriyor. Geceleri saat do- kuzda evlerine kapananlar bile, neş'eli kafileler halinde panayırı Resminizi Bize Gönderiniz aA Size Tabiatınızı Söyliyelim Resminizi kupon İle gönderiniz. Kupon diğer sayfamızdadır. 48 İnegöl: Ata Bey: Yumuşak ba$* | hhgile, uysallığile mus hit ve muhatabınıll emniyet ve tevecelir hünü kolaylıkla kazas | | nabilir. Kendini gök* terici kırıcı muüs- mel bulunmaz. Seni ve — yavağ hareketlerile — işlerini neticelendirir. — Mesu: liyetten çekinir. Usul haricine çıkmak lstemerz, - 47 Kuşadası; İbrahim Selâmi Beyi Zeki ve kıtmen maj- rurdur. Dodiğini ya- par, münakaşayı se- ver, bazan inatçı da olabilir. Eyl muame- leden haz duyar. Tatlı dil ile güleryüzle men- faatlerinden — istifade mümkündür. — Temiz giyinmek İntizam kü- yudatına riayet etmek ister, 49 Mersin: - j eşat Beyi Gözü açık | ve pek olduğu kada? | da, oli ayağı tutar | lemez, aksiliğe muameloye aynı sü* retle mukabele — eder. | Boraberce — görülecek | işlerde pek uyanl de- gildir. Daha ıiyulı; kendi fikirlerinin kabul edilmesini ken” | disine ehemmiyet verilmesini ister. — | - $0 İstanbul: Doğan Efendi; ( Resminin dercini lstemiyor ) Tatlı yaramazdır. Zekâsını dab$ tiyade derslerine hasrederse hem ken” disi ve hem de muhbiti için daha nâli olabilir. Fakat sıkıntıya, üzüntüye pek gelemer. l - 51 Kadıköy; H. D. Hanım; (Resminin dercini fstemiyor ) Güzel güzel konuşmaktan süzlerini bıkmadan, itiraz yapmadan — dinleyici muhataplardan haz duğar. — Etrafının | dertlerile alükadar olur. — Müşküllere | bul edilmesini ister. Ev işlerile yorul* mak İstemez. - &4 Konya; Ali Raşit Etendi; — | ( Resminin dercini istemiyor ) İ Her şeyi anlamak, dinlemek mert” kındadır. Bü sayede her hüdiseyi het* kesten evvel öğrenir, işitir ve otralığ) da haberdar eder.) Başkalarının — husü* siyetlerile alâkadar olur. Tamdığı v tanımadığı kimseler hakkında malümi” tına müracaat edilebilir. <- 21 İstanbul; M. Sait Efendi: (Resminin dercini lstemiyor ) Sonra söyleyeceğini evvelü söylet Manbaza: Bu tok sözlülüğü pek kırıd! olmaz, nadânlık mertebesine varmak para işlerinde doğruluğuna emniyet vi çareler arar, fikirlerinin takdir ve h'ı îı;;nl ediyorli köşesinden gelen ziyaretçiler get vakitlere kadar panayırda etf necek vesileler, yerler buluyorlar: ran tam ortasındaki fıskl yeli havuz, bir nevi mül yeri oluyor. Orada konuşulanlara — kuli verecek olursak, görüşülen me' faümkün olmaz. İzmi faaliyetinin ©en Üstün bugünlerin, — fiskiyeli renkli sularına bakarak üzüm, palamat — partileri — İ anlaşma yapanlara burada rast” liyoruz. Yine burada uzun m det görüşme iİmkânı bulamıyar ların istiyerek “tesadüf,, edişl€| rini görüyoruz. Görülüyor ki - panayır, Türk topraklarının verimlerine müıt# bulacak imkânları hazırladığı gi içtimat sahada da bir canlı'ık vt Başvekil paşanın dedikleri “ Bir yaşatıcılık,, veriyor. Çok ümit edilir ki, — gelec seneler de, ayni yerde kurulac panayırlar, daha evvelden b yacak hazırlıklerla çok daha müllendirilecektir. & a