Siyaset Âlemi Şarki Çin Demiryolu Etrafında Şarki Çin demiryolu, uzak şarkın Hvasını her zaman bozmak istidadını RÖsteren bir çıban başıdır. Müteharrik Ve gayri müteharrik malzemesi ile etmesi hakkı Çin ve Sovyetlere ;üvlııekın ait bulunan bu demiryolu “ançorinin nevima İstiklâl kazanma- :l' Japonyanın tamamı uyandırmağa aşladı. Beynelmilel bir. muahede ile tanınmış olan bu hakkın üzerine otür- Mak imkânı da yoktu. Bu hattı, sözde Müstakil Mançuri hükümeti hesabına Batın almak teşebbüsleri başladı. Da- Jı doğrusu ve bu teşebbüsten evvel, Hponlar, bu hatta tecavüzde bulun- :'lır. Sovyât Rusya, bu tecavüzün * her gün işletme moseleleri müna- tebetile çıkârılan geçimsizliklerin mâ- ve mahiyetini anladığı için haltı :'_*:"i-dlp bir fiatle satmak - teklifinde sadu. Ogün, bugün bu teklif etra- h.d;_:'îuk'::loı cgiıııyın etmektedir. K ümeti nam t hesabına Tapanların teklif ettikleri iat o kadar azdır ki Sovyet Rusya, U esas Üzerinden anlaşmıya |ıık;ı Rörmemiştir, arlık, bu şekilde, 'blr ,-.X: hıı'ı':iy::ııbl 'uzm- :P_İ"""HG. zaman zaman da - türlü Adiselere sebep olmaktadır. Adedi düzüneleri bulan bu bâdi- telerin bu battı ucuza satın almak İçin çıkarılmış mızıkçılıklar geklinde telâkki edilmekte bulunması umuml İse de vaziyeti diğer bir noktadan :;h' (;lııhıkemı etmek te mümkün- ir. O di dur: Jıpoıl.ı'r.wüıık Şarkta, Sovyet Rusya ile kendi aralarında daima ::;- lveıllııl d.blııı“l:tl:y:'lı:'r hüdise epleri yaşatma| e lindeki madenler, bu ada etrafında balıkçılık hakkı ve eaire ile beraber Şârki Çin demiryolunu da bunlardan biri olmak Üzere elde bulunduruyor- lar. A devletleri — vaktile bizim hakkımızda muhtelif anasırı nasıl kullanıyorlar Idiyse _'ıponl" da, ayn! sistemi tatbik ediyorlar. Bu vıı'bdâ & sulhu İiçin el- bette ki faydalı ünsur sayılmaz. Fakat ayrıca dünyanın vaziyeti dt okadar müşevveşdir ki Japonyayı c_ıı; tarzı hareketten vaz geçirtebi bir müessir göze görünmiyor. Şarki Çin demiryolu meselesi, sulh boza- bilecek mevcut — yüzlerce — ihtilâflı davalardan bir tanesi telâkki olu- habilir. — Süreyya — Düsterberg te Öldürülmüş Paris, 12 (A. A.) — Almanyada 30 Haziran hâdisbleri esnasında Çe- lik Migferlerin ikinci relsi Düster- berg'in de öldürülmüş olduğu bildi- tliyor. Milli ve edebi 80 u.:ınmd.u iki sıhhiye neferi, k den arta kalmış bu zavallıyı, lın"'ldlı tutmuşlar, yatakta dürdurmaya çaba lıyorlardı. Genç » yaralının yanına gitti: Selim, dııiy:ıhiıı?.. Yazık Sakin Mi kendini — bitiriyorsun. dük 9, beni dinle, dür. beni B Sıııiınıı kaydıracaksın. t.n"":::ıl b.ıı. ıı;ıı:'ı mes'uliyet Rülr bal GA L TE . NN | Yaralı bu sözlerle bir az si- .';iığt bulur gibi oldu, kollarını ihhiye neferlerinin elinden çekme- h Çırpınmasını biraz durdurdu. .on; Sargılar kaymış mı? Diye b Doktor elile bu koskocaman *Yaz bez yığınını yokladı: K Şimdilik kaymamış okadar m'“ğı.ı_ böyle çırpınıp — yuvarlan- 3ğa ne dayanır Selim. Kendine d_:;"' olmalısın. Yapma... Sabret tefrika - değil D _B')'ız sargı yığınından zoruna filebilen bir ses: Mebrure Sami çÇÖL GİBİ Sıcakların Yaptıkları Almanyada Bir Kasaba Yandı, Amenkaıîıı (50 ) Kişi Öldü Berlin, 12 ( A, A.) — Bir yangın Şoiçtenderf kasabasının büyük - bir kasnını tahrip etmiş ve Meklenburg- da on beş çıftliği mahvetmştir, Dr_ıı- ten yakımında kâin Ladmengen'de bir çiftlik yanmış, iki kişi ölmüş ve iki kişi de ağır surette yaralanmıştır. Bu felâket sıcakların şiddetine hamle- dilmektedir. Nevvork, 12 (A A.) — Bu hafta üzüne hüküm süren yakıcı sıcaklar yi den Middlevest'te takriben S0 kişi ölmüştür. Alman Reyiâmı 19 Ağustos İçin Büyük Hazırlıklar Berlin, 1£ (A. A) — 19 Ağustos amna hazırlanımak Üüzere Alman- yada 10 büyük tozahürat yapılacak- tır. Bu münasebetle yarın (bugün ) bülün nazırlar muhtelif — şehirlerde nutuklar söyliyeceklerdir. M. Hitlerde | 17 Ağustosta Berlinde — bir nutuk | söyliyecektir. Almanyanın Sar Murahhası Berlin, 12 (Havas) — Almanya« ni Sar murahhaslığına Fon Papenin yerine M. Burekeg'in tayini, siyasi mahafillere, Almanyanın Sar İşine ait siyasetini değiştirmiş olduğunu, çünkü Fon Papenin Sar'da milli soa- yalistlik — tahrikâtını — azalttığım M. Burekeg'in ise mücadeleci olduğunu ileri sürüyorlar. Sulzbah, 12 (A. A — Sar Alman cephesi propaganda şefine, meçhul bir şahıs beş kurşun sıkmiş, kaçmış- tır. Kuzgunlar Ieabet etmemiştir. İtalyada Askeri Manevralar Roma, 12 (A.A.) — İtalyanın şimalinde bulunan ve son bâdiseler üzerine Avusturya bududuna gönde- rilen kıt'alar iki aydanberi hazırlan- kta olan manevralara başlamışlar- d-ı:, Bu —maneyraların Bu--ııdıı alınan askeri tedbirlerle hiçbir alâkası — Nesine sabredeceğim?.. inll- tisi çıktı. Neden bilmem |ııı: d:ktu' baktı, gözünü kırptı: ymf.hınbuldın bak yeni bir hemşire geldi Selim... Ferihayı da örmüş... Sana iyi )ııvıdiılenfn ğ Hıyecıılııımıuın,zn sakin daha bir hafta, 10 gün sar- ;:I?:ııı tahammül etmeği vade- dersen, söylerim, dedi. vap V ’l’im lılîi'yı neferinden doktor arkadaşını aradı k arasından gözüken © tek | b;ğrıınbilo ifadeli bir heyıcınl_ı | :ktı sarstı ve yanına doğru çekti. ) gilmiş, ona ktor yastığa ©$i h ıırıı[î:nuo:ıuııdın usul usul birşey- ler duyurmıya çalışıyordu. Yıvız söylüyordu, sade fısıltısını — işit ordum. ç ğ Zaten pencereye doğr miş, dışarı bakıyordum. u çekik Sıhhiye SON POSTA ,Avuşturyaimperatorluğu- nun İhyasına Mı Gidiliyor — n — -— Romada Mühim Görüşmeler Oluyor, Prens Roma, 12 (A.. A) — Avusturya Başvekil muavini prena Ştarhem berg dün tayyare e Viyanadan bu- raya — gelmiştir. Pronsin bu ziyareti hiç beklenmiyordu ve ziyaret çok âni olmuştur. — Prens tayyareden inince Avusturyalı genç- lerin misafir oldu. gu kampa — git- miştir. M. Muso- lini orada kendi. © sini bekliyordu. İki devlet adamı uzun uzadıya görüşmüş- lerdir. Havas muha- birinin bu görüşme hakkında — aldığı malâmata — göre, İtalya, Avusturya- nın İatiklâlin! mü- dafaaya bugün her zamandan — ziyade amade vaziyette- dir. Evvelce Avus- turyanın mki bir © şekilde — takviyesi mesolesi tetkik e- dilmişti. Fakat bu yolda kat'i bir pro- je harırlanmamıştı. Bu sefer böyle bir. proje hazırlana- caktır. Habsburg Hanedanı 12 (A: — Avusturya Bq!:’lil_..ııv(: A'Lnııı Şfıılez- berg'in buradan Romaya uçup, M. Musolini İle ıhiı-_:î' V.I'y--ıdı bir ikoduyu m: muştur. h“:»',.d.“ bu senenin sonunda muh- temel ve daha iyi tertip dilecek bir Nazi kıyamını bastırmıya Sal afak olmak için, Haymvehren'leri takviye etmek Üzere İtalyamın mali yardımını İsteyecektir. Diğer taraftan, Prensin, Hababurg hanedanının tahta geçmesinin, şimdi- lik mevzuhas olamıyacağı hakkındaki neferleri de odadan — çıkmıştı. Gökte hafif Bir aydınlık -beliri- | yordu. Aşağıda bir avlu gürüyor- dum. Vaktile mektep çocuklarının | oynayıp koştuğu bu toprak av- luda, yalaklı bir çeşme durmadan akıyordu. Ben geceden gündüze eçilen bu gürültüsüz — saatte, fd mde bir örperti ile, hastanenin ikil kat penceresine ı:::î bu su sesini dinliyordum. Başlıyan yarı aydınlıklar için- de şehre, evlere, dağlara, etraf- i ağaçlara, tâ ötede de yük- ::ık(;eıde altı kapılı, sura bakı- yordum. Genç doktorun fısltısı, arka- daşı yaralı mülâzım Selim'e söyle- dikleri bitti, beni çağırdı: — Gelin hemşire, biraz eğilin de sizi görsün. Amma şimdilik bukadarla kalacak. Güzel — güzel uyursa.. Birkaç saat sonra gelir ona, Ferihadan bahsedersiniz. İçi rahat etsin artık, haydi bakalım, Allah rahatlık versin, dedi. O bembeyaz kocaman bağ yağınının arasından gözüken tek göz hafif hafif kırptı... Sanki bir geyler için bana yalvarıyormuş gibi baktı ve kapandı. Söz — veriyor, — vadediyordu. Güzel güzel uyuyacak, Ferihayı anlatmağa gideceğim saati, hiç Otto Tekrar Meydanda kadar | n Prens Otto dö Habıburg ve annesi sabık imperatoriçe Zita beyanatı, bu bususta yabancı memle- ketlerdö dolaşan — şayinlark nihayet vermiştir. Sunday Times muhabiri, esasön bu keyfiyetin, aşağıki sebeplerden dolayı, halen Imkânsız olduğunu bildirmek- tedir: 1 — İmparatoriçe Zi dük Otto itin, eei Au'to.?,ı". a caristan iİmpöratorluğunun — İhyasını istemektedir. 2 — Gerek Avusturyalılar ve gerek Macarlar, iki memleket arasında bir siyasi birliğin aleyhindedirler. 3 — Habeburg hanedanının — tahta getirilmesi, Avusturyada yeniden — bir ( Devamı 8 inci sayfada ) çırpınmadan bıkl;yueku * Biraz sonra, doktor Sâfi Bey beni de ortak ettiği yalanının sebeplerini, bu yalanda aradığı teselli sükünunu ve şifasını anla- tıyordu. Elinde patlıyan küçük bomba —ile tek — gözü sönen, bütün — yüzü yanan, — burnu pârçalanan — mülâzim — Selimin kadınlara başlarını çevirten bir güzelliği varmış. Artık yüzünln ne hale girdiğini hissediyor ve teselli dinlemiyormuş. Bütün bun- ların “çünkü, sü de yine bir gönül işi imiş, Mülâzım Selim — seviyormuş. Komşularının kızı Ferihayı sevi- yormuş. Doktor Sâfi devam edi- yor: — Bu kızdan Selim'e hayır geleceği yok. Mektup - yazdım. Oğlanın felâketini bildirdim. Tek bir satır. cevap gelmedi. Hoş mektubu da aldı mı bilmiyorum yâke Zavallının halini gördünüz, Ölmekten filân korkmuyor. Sade | yüzünün ne hale girdiğini, bun- dan sonra “ona, kendini beğen- | diremiyeceğini düşünüyor. Zavallıyı yaşatmak sevap mı olacak bilmiyorum amma, dok- torluğun vazifesi böyle. En ümitsiz Okuyucularıma Cevaplarım M. M. Y. Beylete : Yanılıyorsunuz çocuklarım, siz ayni genç kızı seven, sadece Üç gençten ibaret değilsiniz. Sizi gaşyeden tatlı simanın arkasından ah of çekmekle meşgül, daha kaç kişi vardır, sayısını ancak bu kalplerde ateş uyandıran bilir. Yapılacak hiç birşey yoktur, bek- leyiniz, alâkadarın kimi tercih ettiğini anlarsınız. * H. E. H. Hamma : Her gördüğü kadınla tanışma- ya, tanışır tamışmaz da İâubali- leşmeye' çalışan, çapkin görünün ve çapkınlık eden erkekler, genç yaşlarında evlenirlerse iyi bir zevç olamazlar, gözleri daima dışarda- dır. Zevcelerini bedbaht ederler. Bunlar-- *i zevç olmaları — için kolay ,—&a hayatından bıkma- larını, ihtiyarlamalarını beklemek Tözumdır. Bu vaziyette bir. genç adam, üç beş sene sonra nikâha çevrilecek bir nışan rabıtasında bir genç kıza verdiği söze sadık kalabilir mi? Ben ihtimal vermem. Esasen nikâha inkılâbı senelere bağlı nışa rabıtalarını sevmem. Genç kız hesabına tehlikeli bu- muhakkaktır. Fakat bu alâ. sevme denilemez. Sevmek asınıp isınmadıklarını bilmek lâ- zımdır. doktora müracaat ediniz. Maama- fih istediğiniz işi mutlak surette yapacak ilâç mevcut değildir. Kullanılabilecek muhtelif merheme ler varsa da hepsi de azçok teh- likelidir. Cildi tahrip edebilirler. Maamafih size oksijenli suyu Lafort Ppudrasını, Bode pudrasını tavsiye edebilirim. — eczanelerde — bula« bilirsiniz. HANIMTEYZE bir hastayı bile, hattâ bu hasta en dayanılmaz istiraplar içinde kıvransa bile, yine ölümden ko- ruyacağız. Vazifemiz bu. Selimin küçükten beri arkadaşı, dostuyum, Bu sıfatla, ben onun — ölmesini daha hayırlı buluyorum. Halbuki hekimlik borcu ile de bir yandan onu — kurtarmağa — u, orum, Deminki yıllmşiı buğy';ı.ıdyeu öre taya attım. Ferihadan mektup almıyor. Almasına da imkân görmüyo- rum. Çünkü daha İstanbulda iken bile, kızın asıl neye düşkün oldu- ğunu anlamıştım. Siz bu İstanbul- dan, Ferihasının memleketinden geliyorsunuz. Bir şeyler uydurur- sunuz. Kızın ahbabı, arkadaşı filân olduğunuzu, hattâ belki onun da geleceğini sölersiniz. Fazla anlatmama lüzum yok. Kadınsınız. Ne demek istediğimi elbette an- ladınız, değil mi? Selimi kan- dırmalıyız. — Sargılarını koparıp atmaması, ölümü zorlamaması için yalan söyleyip oyalamalıyız onu, dedi. Dinleyişime, gözlerini indirdi: Yüreği katılaşmış olacağını yüzüme baktı, | düşündüğünüz bir adam, bir dok- torun böyle şairane, yalancı bir oyuna kalkışmasına şaşıyorsunuz galiba? (Arkası var) Ai