7 Temmuz 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— .a N CA 5. Ü —*’.î_îilî;q;;'î DK a GA Gj r n : ediyordu. Doktor ü Fıhı kendi masalarına geçmek — Aşk ve Macera Romanı -— 27 — Fakat gazeteci Mösyö Veit- monn : — Kristal değil, dedi, porslen kırılırsa saadet gelir... Maamafih küçük Matmazele kristalin de ayni saadeti getirmesini temenni ederiz... Garson masanın örtüsünü top- layor, temizleyordu... Münevver hâlâ Mösyö Voldane sual soru- yordu:; — Bu cinayetin de, kafaları kesen o korkunç kocaninin cina- yetleri arasına alınmasının sebebi var mı 7.. — Evet... Eğer polis ve tıbbı adli aldanıyorsa ona bir diyece- O gim yok. Fatoş gözleri açılmış, dikkatle polis müfettişinin verdiği izahatı — dinliyordu: — Fakat, dedi, bu adam ç kimdir?.. Kimse onu bir kerecik — bile görmemiş midir?.. — Ah matmazel bir kere biz onun kim olduğunu öğrenebilsek.. — Peki neden cinayetler işli- yor? Bunu nmasıl izab ediyorlar, :' — bu cinayetlerin sebebi nedir? — Onu da bilmiyoruz. Bu adam çalmak için öldürmüyor... - Bir münakaşa neticesi adam ö- için adam | dürmüyor... — İhtiras öldürmüyor... Bu adam soğuk- kanla hareket ediyor... Evvelden kurulmuş bir plânı tatbik eder ” gibi... Fatoş titriyordu. Doktor Veit- man: — Bu akşam vak'a mahalline gitmiş olan küçük muhbirle fo- | tografçı Matmazel İda, gazeteye baygın bir halde avdet ettiler... İda çok müteheyyiçti. Cesedin — fotografım —alabilmek için bir . Saatten fazla çalışmış... Genç kız: “ O manzarayı ömrümün sonuna - kadar unutamıyacağım. ,, diyor ve " * asabiyette ağlıyordu. Muzik durmuştu. Hepıi bir an sustular. Fatoş karşıya baktı. Karşı masadaki genç adam mü- temadiyen Fatoşun gözlerini, ba- — « kışlarımı arayarak vakit geçirmişti. — Halbuki Fatoş masalarındaki mu- havereye dalarak onu tamamile C unutmuştu. Şimdi genç kıılı göz göz geiıııco yüzünde açık bir tebessüm belirdi. Fatoş ta onu görünce sanki yeni görmüş gibi kalbi çarptı ve düşündü: «Ne kadar hoşuma gidiyor.» — Fatoş ona bakmata devam Şefketi Beyle aA e L / Resim Tahlili Kupona | .'q* reaminizi bu kupondan 10 adet ile bürlikte ıhdenniı. -Restuiniz myıllhlılltvoiıdı ıdilııcı,' Bu Başı Ne Yapalım SYN TOSER N BA, Yaran' Suat Suzan İçin onun —masasının yanından geçmek — mecburiyetinde — idiler. Birden Fafa ile bayağı gözgöze geldiler. Fafa onna tebeaslim et- Hi ve selâmlaştılar.. Şefkati Bey gen kızın tebessüm ettiği tarafa baktı. Ve birden hayret ve mem- nuniyetle: — O. Tevfik diye elini onun omuzuna koydu burada mısın ? Nerelerdesin kuzum? — Seyahatte azizim... — Ön baş gündür ortalarda yoksun.. — Yirmiye yaklaşıyor... Bu akşam geldim. Yanındaki matma- zelle ayni trende idik. — Yanımdaki matmazel bir | Türk hanımıdır.. Fatma Nuri Ha- nimefendi müsaade eder misiniz size bir vatandaş tanıtayım... Onların Türkçe konuştuğunu işittiğindenberi trende mütemadi- yen kafa tuttuğu bu gence yu- muşayan bir tebessümle bakan genç kız: — Bir vatandaş mı dedi.. Fakat kuzum, doktor Bey bana söyler misiniz.. Berlinde Almanları gör- mek için nereye gidelim? Hep gülüştüler... — Sen — burada böyle... — Evet ne yaparsın bir şişe şarap içmeğe geldim.. Onun aklı hep başka şeyde idi.. — Hanımefendilerin Türk ol- duklarını bir an zannetmedim... Fafayı daha uzun — müddet ayakta bırakmak doğru değildi. Doktor Şefkati: 0 — Allahaısmarladık — azizim dedi yine görlişürüz bu akşam, — Allahaısmarladık Şefkati. — Allahaısmarladık Beyefendi. — Müşerref oldum Haniıme-' fendi... Tam masasından uzaklaşıyor- lardı. Birden arkalarından kalktı: yapayalnız — Şefkati, dedi, masandaki genç kızla ben dans edebilir miyim? Şefkati leylak rengi elbiseleri içinde çok güzel olan Münevvere baktı: ' — Şehrâzat Hanımla mı diye sordu. — İsmi Şehrâzat mıdır?... — Evet canım tanımıyor mu- sun? Meşhur Türk rakkasesi, — Bilmiyorum Şefkati, yalnız onunla raksetmek istiyordum, — Peki gel masamıza.. fakat o bir az şımarıktır. Belki bir şimarıklık yapar. Masaya gelen kanepeye bi- tişti. Fafa, Fatoşa: — Biliyor musun Fatoş, diyor- du, hani trende ingilizce konuşan bir çocuk vardı. O burada... — Evet gördüm.. — O çocuk İngiliz değil, me- ğer bir Türkmüş. — Türk mü? Fatoş: — Tevekkeli değil, diyordu. Bütün trende okadar yolcu içinde onu herkesten sevimli bulmuştum, Tam bu ara Şefkati B. de | masaya gelmişti. Şehrâzada: — Şehrâzat Hanımefendi, de- | 7-7-934 di, bundan sonraki dansı arkada- şım gelip sizinle oynamak istiyor, ümit ederim ki reddetmezsiniz... Fatoş gözlerinin içine kadar kızardı: — Halbuki Şu çocuga bak, diye sözüne devam etti. Türk olduğuna bin şahit lazım, Elham- dülilâh bizim erkeklerimiz içeri- sinde böyle yılan gibi soğuk ve çiyan gibli sarısına nadir tesadilf olunur... * Muzik yeniden başlar başla- maz, Tevfik yerinden kalkmıştı... Onların masasına doğru yakla- şıyordüu. Fatoş onun Şehrazadi dansa — kaldırmasını görmemek için başıni yana çevirmişti. Dünyada terbiyesizlik te olursa bu kadar olurdu. İki genç kızla bir trende beraber seyahat ettik- ten ve o kızlardan bir tanesine de resmön takdim edildikten sonra gelip onların masasına içlerinden birinin hizmetçisinin kızını dansa davet etmek.. Bu inanılmıyacak bir şeydi. Bu sırada Şefkati Şehrazata: — Bizim vatandaş — geliyor, sakın — reddetmeyiniz — olurmu? Çocuk çok mahcup olur. dedi. Ve sonra: , — Ben rica ediyorum. * Diye ilâve etti. — Ben kırk yılın bir gününde bir Türkle dansetmek fırsatı bu- lursam bunu reddeder miyim hiç. ( Arkası — var) ba 'ır_—ır_—.ıwı. ada veğltüğ ( a e li U VAPURCULUK TÜRK ANONİM ŞİRKETİ İstanbul Acentalığı Liman Han, Telefon: 22925 Mersin Yolu SADIKZADE'Tmi Pazar günü saat 10 da Sirkeci rıhtımından kalkacak. Gidişte Ça- nakkale, İzmir, Küllük, Bodrum, Rodos, Marmaris, Dalyan, Fethiye, Kalkan, Kaş, Finike, Ântalya, Alan- ya, Mersine gidecek. Dönüşte: ayni iskelelerle beraber Taşucu, Anamur, Kuşadası ve Gelibolu'ya uğraya- ' caktır. Trabzon Yolu DUMLUPIİNAR Çapını $ Pazar günü saat 20 de Galata rıhtımından — kalkacak. — Gidişte: Zonguldak, İnebolu, Ayıncık Sam- sun, Ünye, Ordu, Gireson, Tirebolu, Görele, Trabzon ve Rizeye. Dönüşte "bunlara ilâveten, Of ve Sümınoyo .ı'ıyıeıkhr Karabı a Yolu Her BUMARTESı, ÇARŞAMBAL günleri saat 20 de Tophane rıhtı- mından bir vapur kalkar. Gidiş ve dönüşte mutat iskelelere uğrar. İZMİT YOLU | Yaz Tarifesi Paxartesi gününden maada her gün bir vapur Cuma ve Salı günleri saat 9 da, diğer günlür saat 18.30ta | | Tophane rıhtımından kalkacaktır. Dr. KEMAL NURİi Cilt ve Zühreyi hastalıklar mütehassısı Beyoğlu: Rumeli han 16 Tel : 40153 ( Baştarafı 1 inci ııyfadı ) Bütün bu mesele içinde en şayanı dikkat nokta, Rusya ve İngiltere gibi iki büyük Devletin bu mevzu üzerinde harpten ev- velki siyasetlerinin tamamile de- gi;nuı olmasıdır. Harpten evvel İngiltere Boğazların tahkiminde israr ediyor ve Türklerin müda- filizğini istiyordu. Halbuki Çarlık Rusya'sı boğazların serbestisini talep ediyordu. Şimdi işler değişti, çünkü Türkün ezeli düşmanı olan Rusya bugün Türkiyenin en sa- mimt dostudur. İngiltere bu dost- luktan pek hoşlanmıyor. İngiltere Sovyet Rusya ile harp edecek olursa Boğazların hâkimi olan Türkiye resmen bitaraflık ilân ve diğer taraftan gizlice Rusya'ya yardım edebilir. O takdirde Sov- yet filosu boğazlarda emin bir melce bulacaktır. Fakat İngilte- renin Şarki Ak denizde, Çanak- kale boğazı önünde büyük bir filo bulundurmasına Türkiye mü- saade etmiyecktir, Türkiye bitaraf kaldığı esnada İngiltere filosu Karadenize geçe- Ocek olursa arkasında boğazları kapanmış ve muvasalesinin kesil- miş olduğunu görebilir. Bu gibi sebeplerden dolayı İngiltere Çanakkale'nin tahkimine itiraz ediyor ve bu itirazı Tür- kiye'ye — değil, — stalükoyu da Kî'içük San'atler Gelenlere Tebligat Yapılıyor Türkiyede Türk vatandaşları- na tahsis edilen san'at ve hiz- metler hakkındaki kanunun tatbik şekli hakkında hazirlanan tali- matname tatbik sahasına konu- i bulunmaktadır. grup olarak bu ayın 21 ina kadar bir kısım yababancı tabi- ' iyetli işçiler san'atlerinden çeki- lecektir. Vilâyetçe yapılan hazır- lıklar tamamlanmış ve bu hususta kaymakamlıklara emir verilmiştir. Temmuzun 21 ine kadar mes- leklerini terkedacek olan şoförler, şoför muavinleri, tercüman — ve rehperler; berberler, elbise, kas- ket ve kundura iİmalcileri ile ça- dırcılara mektup — gönderilerek işlerinden — çekilmeleri bildirile- cektir. Yapılan hesaplara göre, bu tarihe kadar Türk vatandaş- larına hasredilen küçük san'atlori bırakacak ecnebilerin miktarı şeh- rimizde üç bine yakındır. Dünkü Hava Vaziyeti Rasathaneden tebliğ edilmiştirr Dün sıfır derecei hararette ve deniz seviyesine ındırllmiı “baroa- metre: Saat 7 de 763, saat İ4 te 762, derecel hareret 7 de 19, saat 14 te 25, azami derecei hararet: 26, asğari derecel hararet 15. Rüzgâr şimalden esmiş ve azami bür'ati saniyeda 10 metre- ye kadar çıkmıştir. Meclis Reisimiz Büyük Millet Meclisi Relsi Küâzım Paşa Hazretleri dün sabah Ankaradan şehrimize gelmişler ve Haydarpaşadan motörle doğ- ruca Dolmabahçe sarayına git- mişlerdir. “ Türkiye, Bogazları M dafaa Hakkını İstıyor —P Pf İşlerini Bırakmaları Lâzım 4 ğıştırmekten en ziyade istifadi bekleyen Sovyet Rusyaya karşıdır Türklerin tahkim lehine sef* dettikleri sebepler şunlardır: I| — 1923 de Boğazlar itilâl imza edildiği vakit Türkiye, b itilâfın tatbikini himayesi l alan milletler cemiyetinin, k larını tatbik ettirebilecek ve umt' mun hukukunu muhafaza edebile cek kuvvetli müessese olacaği kanaatini besliyordu. Maatteesslil milletler cemiyetinin kudreti zevâ bulmaktadır. — Türkiye, itilâk haleldar edildiği takdirde mib letler — meclisinin — himayesin! fazla itimat — besleyemediğinde memleketinin bu derece mübit noktasını kendi kuvvetlerile mü' dafaa etmek tertibatını almak istiyor. 2 — Mac Donald'ın ağır top' İarı kaldırmak plânı hakikat olur sa harp zamanında Boğazlarıf müdafaası lüzüumu Türkiyeyi peli müşküle bir vaziyete sokmul olacaktır. : 3 — “Versay,, muahedesi te' dil edilerek Almanyaya müsavl haklar verilecek İse Lozan mus" hedesinin Türkiye Üüzerinde tab' didat yapan maddeleri niçin kal dırılmasın. Türkiye Boğazları ihtiyaç ha linde müdafaa edebilmek için li ıımgeleıı plânları yapmıştır.,, ——0 K AT AT Kanalızasyon Şimdiye Kadar Dört Milyon Lira Harcandı Kanalirasyon şebekesi çt ikmal edilmek üzeredir. Buradaf sonra,'Beyoğlu ciheti kanalizasyo” nu yapılmıya başlanacaktır. Yem sgsene bütçesinde bu İş için 5X4 / bin lira tahsisat konmuştur. Şim” diyekadar kanalizasyon için sar fedilen para 4 milyonu teca etmektedir. , — Yapılan bir projayı göre bi tün İstanbulda kanalizasyon yap' mak için 60 milyon liraya ihtiyal vardır. Kanalizasyon ayni zamaıt' da müstakbel şehir plânile d alâkadardır. İstanbulun yapılac * olan plânının tatbikatı, tamar vf tahakkuk etmesi için 200 senc J4 bir zamana ihtiyaç görülmekte di Bu kadar uzun bir müddet bek lenemiyeceği için, tahsisat bulut dukça, belediye, İstanbulun bütü kanalizasyon ıobıİnıınl ikmali çalışacaktır. Belediye eski lâğımların tami' rine müsaade etmemmektedir, B* vaziyette herkes evini, kanalizaf yon ana şebekesine bağlamıy? mecbur olacaktır. Şimdiye kadi? Beşyüz ev kanalizassyona rapt Diş tabiplleri Diş tabipleri ktongresi düd ekseriyet olmadığın'dan toplar mamış, kongre - önü;müzdeki maya bırakılmıştır. * Ç Alâkadar — Tcacirler Davet Ediliiyor Aökaği SÖĞN Yele Tüek Ö ten teblig edilmiştir: 4 İskenderiye, Suriye, lrak, Filisti” Erden ve Habeşistan T /icaret Şihüna bayiüirdölnslş “elağakc BüRD talep ve temennilerini olinlemek üz0” 9 ve 10 temmuz tarihle'rinde İstanb! Türk oflia gşubesinde *alâkadar tü" carımızın emrine gmade, buluna

Bu sayıdan diğer sayfalar: